Çözüm Süreci İçin Hakkari'de Buluştular
Türkiye'nin 80 ilinden Hakkari'ye gelen gençler, ATİ Gençlik Derneğince hazırlanan "Gençlik ve Toplumsal Kalkınma" Projesi kapsamında Çözüm Süreci'nin değerlendirdiği panelin konuğu oldu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri Destek Programınca finanse edilen proje kapsamında Hakkari'de buluşan gençler, etkinliğin ilk gününde kentin tarihi ve turistik yerlerini gezdi.
İlk kez geldikleri Hakkari'de karşılaştıkları manzaradan oldukça etkilenen lise ve üniversite öğrencileri, daha sonra bir otelde düzenlenen Çözüm Süreci konulu panele katıldı.
Panelde konuşmacı olarak yer alan yazar Aslan Değirmenci, "Eski Türkiye ile "Yeni Türkiye" arasındaki farkın ortaya konulması gerektiğini belirterek, Türkiye'de birtakım şeylerin değiştiğini anlattı.
Gazetecilik yaptığı yıllarda çok kötü olaylara tanıklık ettiklerini, haber dahi yazamadıklarını vurgulayan Değirmenci, "Çünkü o zamanlar işkence, faili meçhul, köy boşaltmalar, köy yakmalar vardı. Bunların hepsine tanıklık ettik. Açlık grevleri vardı. Açlık grevlerinde ölen kardeşlerimiz, arkadaşlarımız vardı. Gazeteciler sokak ortasında infaz ediliyordu. Kurşunun nereden geldiği belli değildi. O kadar büyük bir kaos yaşıyorduk ki bırakın haber yazmayı ne olduğunu çözümlemeye çalışırken dibe vuruyorduk" dedi.
Değirmenci, ülkenin mevcut durumunun çok iyi olmamasına rağmen cezaevlerinde isyanların yaşanmadığını, insanların açlıktan ölmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Annelerimizin bir kısmı çocukları ile buluşmuş değil. Halen hasret çekiyorlar, dağlarda olan çocukları var ve onları görmeyi, onlara kavuşmayı istiyorlar. Birçok asker ailesinin yaşadığı acılar var. Sonuç itibarı ile şehitlerimiz var. Yüzyıl da geçse bir annenin yaşadığı acıyı ortadan kaldırma şansımız yok ama biz bu anneleri buluşturabilirsek, ortak duygularına hitap edebilirsek, onları el ele tutuşturabilirsek o gün bu sorunun ortadan kalktığını görebiliriz. Çünkü bu sorunu meydana getirenler vesayet sisteminin ta kendisi. Bugün Çözüm Süreci'ne, barışa, kardeşliğe kim karşı? 12 Eylül'de söz sahibi olanlar yani darbeciler bugün Çözüm Süreci'ne karşılar. Yine aynı 28 Şubat sürecinde postmodern darbenin altında imzası olanlar ve onlara tetikçilik yapan beşli çete bugün sürece karşı. Türkiye sınırları içerisinde yeni yeni ortaya çıkan illegal yapılar, paralel yapı karşı."
Farklı yerlerinden ve fikirlerden gençlerin Hakkari'de buluşmasını önemli bulduğunu dile getiren yazar Erol Katırcıoğlu da ortaya çıkan tabloya Türkiye vizyonu gibi bakılabileceğini ifade etti.
Kürt sorunu bağlamında ele alınan Çözüm Süreci'nin daha genel anlamda değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Katırcıoğlu, "Buna bütün kimliklerin esasında çözüm sorunu olarak bakılması lazım. Çünkü bu ülkede Müslüman olan insanlar da kendi hayat tarzını yaşamak istiyor, buna hakları da var ama başkaları da var bu ülkede. Dolayısıyla da bu farklılıklar üzerinden gerçek bir demokrasi üretebiliriz. Gerçek bir demokrasi üretebilmemiz için en azından diğer kimliklerin ne dediğini anlamak, onlara temas etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Panel, konuşmaların ardından soru ve cevap kısmıyla sona erdi.
Kaynak: AA
İlk kez geldikleri Hakkari'de karşılaştıkları manzaradan oldukça etkilenen lise ve üniversite öğrencileri, daha sonra bir otelde düzenlenen Çözüm Süreci konulu panele katıldı.
Panelde konuşmacı olarak yer alan yazar Aslan Değirmenci, "Eski Türkiye ile "Yeni Türkiye" arasındaki farkın ortaya konulması gerektiğini belirterek, Türkiye'de birtakım şeylerin değiştiğini anlattı.
Gazetecilik yaptığı yıllarda çok kötü olaylara tanıklık ettiklerini, haber dahi yazamadıklarını vurgulayan Değirmenci, "Çünkü o zamanlar işkence, faili meçhul, köy boşaltmalar, köy yakmalar vardı. Bunların hepsine tanıklık ettik. Açlık grevleri vardı. Açlık grevlerinde ölen kardeşlerimiz, arkadaşlarımız vardı. Gazeteciler sokak ortasında infaz ediliyordu. Kurşunun nereden geldiği belli değildi. O kadar büyük bir kaos yaşıyorduk ki bırakın haber yazmayı ne olduğunu çözümlemeye çalışırken dibe vuruyorduk" dedi.
Değirmenci, ülkenin mevcut durumunun çok iyi olmamasına rağmen cezaevlerinde isyanların yaşanmadığını, insanların açlıktan ölmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Annelerimizin bir kısmı çocukları ile buluşmuş değil. Halen hasret çekiyorlar, dağlarda olan çocukları var ve onları görmeyi, onlara kavuşmayı istiyorlar. Birçok asker ailesinin yaşadığı acılar var. Sonuç itibarı ile şehitlerimiz var. Yüzyıl da geçse bir annenin yaşadığı acıyı ortadan kaldırma şansımız yok ama biz bu anneleri buluşturabilirsek, ortak duygularına hitap edebilirsek, onları el ele tutuşturabilirsek o gün bu sorunun ortadan kalktığını görebiliriz. Çünkü bu sorunu meydana getirenler vesayet sisteminin ta kendisi. Bugün Çözüm Süreci'ne, barışa, kardeşliğe kim karşı? 12 Eylül'de söz sahibi olanlar yani darbeciler bugün Çözüm Süreci'ne karşılar. Yine aynı 28 Şubat sürecinde postmodern darbenin altında imzası olanlar ve onlara tetikçilik yapan beşli çete bugün sürece karşı. Türkiye sınırları içerisinde yeni yeni ortaya çıkan illegal yapılar, paralel yapı karşı."
Farklı yerlerinden ve fikirlerden gençlerin Hakkari'de buluşmasını önemli bulduğunu dile getiren yazar Erol Katırcıoğlu da ortaya çıkan tabloya Türkiye vizyonu gibi bakılabileceğini ifade etti.
Kürt sorunu bağlamında ele alınan Çözüm Süreci'nin daha genel anlamda değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Katırcıoğlu, "Buna bütün kimliklerin esasında çözüm sorunu olarak bakılması lazım. Çünkü bu ülkede Müslüman olan insanlar da kendi hayat tarzını yaşamak istiyor, buna hakları da var ama başkaları da var bu ülkede. Dolayısıyla da bu farklılıklar üzerinden gerçek bir demokrasi üretebiliriz. Gerçek bir demokrasi üretebilmemiz için en azından diğer kimliklerin ne dediğini anlamak, onlara temas etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Panel, konuşmaların ardından soru ve cevap kısmıyla sona erdi.