'Oğlum Benim Zorunla Oyuncu Oldu'
Yeşilçam filmlerinin unutulmaz ismi Oya Aydoğan, 1976 yılında Türkiye güzeli seçildikten sonra adım attığı beyazperdede 100’e yakın filmde rol aldığını belirterek, “Şimdi oğlum Gurur da bu işin içine girdi. Aslında onun oyuncu olmasını hep istemiştim ama o isteksizdi. Yıllar sonra annesinin izinden gitmeye başladı” dedi.
Bir TV kanalında yayınlanan dizide oynayan oğlunun en başından beri oyuncu olmasını istediğini belirten Oya Aydoğan, “Yeditepe Üniversitesi’ni bitirdikten sonra stajını yaptı. O her zaman kamera arkasında olmayı istedi. Kamera arkasında görüntü yönetmenliği değil de yapım işini çok sevdi. Ama ben kamera önünde olsun istedim” dedi.
“HER EVDEN BİR KİŞİ OYUNCULUĞA TALİP”
Oğlunun kendisinin zoruyla oyuncu olduğunu anlatan Oya Aydoğan, “Hiç de iyi yapmadım diyorum, şimdide pişman oldum. Çünkü, bu iş çocuklar için çok zorlaştı. Önceden bizim mesleği yapmak için adam ararlardı ama şimdi artık her evden en az bir kişi bu işe talip” diye konuştu.
Dizi film furyasını da değerlendiren Aydoğan, kendisinin de bu tür projelere sıcak baktığını, Şafak Sezer ile komedi içerikli dizi çektiğini ifade etti.
Televizyon programının devam ettiğini, bunun yanı sıra yine Şafak Sezer ile bir sinema filminin de söz konusu olduğunu anlatan Oya Aydoğan, bu filmin de yine komedi olacağını kaydetti.
Yeşilçam filmlerinin en güzel kadınları arasında gösterilen Oya Aydoğan, dizilerin para kazandırdığını ancak sinema filmleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğini belirtti.
“Ben senede 4-5 film çekerdim, hem kendimi, hem ailemi geçindirir, hem de üzerine yatırım yapardım” diyen Aydoğan, şöyle devam etti:
“Ama şimdi filmler para kazandırmıyor. Bir sinema sanatçısı kazandığı para ile ev geçindiremez. Sinema filmi çekip kazanamayanlar, üstüne bir de dizi çekip geçinmeye çalışıyorlar. Neden böyle oldu? Çünkü günümüz filmleri artık eski Yeşilçam filmleri kadar ilgi görmüyor. Konuştuğum herkes o eski filmlerdeki tadı şimdi bulamadıklarından yakınıyor.”
“SİNEMANIN DÖRT KARE ASI YOK”
Eskiden Yeşilçam’ın dört kare ası olduğunu anımsatan Oya Aydoğan, şimdi ise sinemanın 4 tane starının bile sayılamadığını savunarak şunları söyledi:
“Eskiden Serpil Çakmaklı, Ahu Tuğba, Banu Alkan gibi starlar vardı. Bir de Hülya Avşar vardı, onu unutmamak lazım. Bu starların hepsinin filminin iş yapma garantisi olurdu. Şimdi kim diyeceğiz. Beren Saat mi Tuğba Büyüküstün mü? Eskiden halkı sinemaya çeken oyuncuların başarısıydı. Şimdi ise sinemaya gitmek yerine evde oturup dizi izliyoruz. Tabii o eski senaristler de yok. Bir Sadık Şendil, Safa Ünal, Bülent Oran yok. Onlar, mahalle yaşamından, insan ilişkilerinden, halkın içinden senaryolarla halkla bütünleşiyorlardı. Şimdi teknoloji daha çok gelişti. Biz setlerde 20 kişi çalışırdık, şimdi 60 kişi çalışıyor. Eskiden bir kişinin yaptığı işi şimdi 4 kişi yapıyor. Sinema filmlerine çok büyük paralar harcanıyor ama eski gişeler yok.”
SOSYAL GÜVENCE SORUNU
Sinema sanatçılarının sosyal güvence sorunundan da söz eden Oya Aydoğan, “Bu da kanayan bir yara. Sefalet içinde bu dünyaya gözlerini kapayan starlarımız var. Bunun nedeni emeğe saygısızlık. Üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği’nde telif hakları yasası tıkır tıkır işliyor. Biz AB’ye telif haklarını ödemeden nasıl gireceğiz? Neyse ki ben ve benim gibi bazı arkadaşlarımız zamanında kazandıkları parayla yatırım yapıp geleceklerini güvenceye aldılar. Bizim jenerasyon için bir şey yapılmadı. Dileğimiz, günümüzdeki meslektaşlarımız gelecekte aynı sıkıntıyı yaşamasınlar.”
Kaynak: İHA
“HER EVDEN BİR KİŞİ OYUNCULUĞA TALİP”
Oğlunun kendisinin zoruyla oyuncu olduğunu anlatan Oya Aydoğan, “Hiç de iyi yapmadım diyorum, şimdide pişman oldum. Çünkü, bu iş çocuklar için çok zorlaştı. Önceden bizim mesleği yapmak için adam ararlardı ama şimdi artık her evden en az bir kişi bu işe talip” diye konuştu.
Dizi film furyasını da değerlendiren Aydoğan, kendisinin de bu tür projelere sıcak baktığını, Şafak Sezer ile komedi içerikli dizi çektiğini ifade etti.
Televizyon programının devam ettiğini, bunun yanı sıra yine Şafak Sezer ile bir sinema filminin de söz konusu olduğunu anlatan Oya Aydoğan, bu filmin de yine komedi olacağını kaydetti.
Yeşilçam filmlerinin en güzel kadınları arasında gösterilen Oya Aydoğan, dizilerin para kazandırdığını ancak sinema filmleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğini belirtti.
“Ben senede 4-5 film çekerdim, hem kendimi, hem ailemi geçindirir, hem de üzerine yatırım yapardım” diyen Aydoğan, şöyle devam etti:
“Ama şimdi filmler para kazandırmıyor. Bir sinema sanatçısı kazandığı para ile ev geçindiremez. Sinema filmi çekip kazanamayanlar, üstüne bir de dizi çekip geçinmeye çalışıyorlar. Neden böyle oldu? Çünkü günümüz filmleri artık eski Yeşilçam filmleri kadar ilgi görmüyor. Konuştuğum herkes o eski filmlerdeki tadı şimdi bulamadıklarından yakınıyor.”
“SİNEMANIN DÖRT KARE ASI YOK”
Eskiden Yeşilçam’ın dört kare ası olduğunu anımsatan Oya Aydoğan, şimdi ise sinemanın 4 tane starının bile sayılamadığını savunarak şunları söyledi:
“Eskiden Serpil Çakmaklı, Ahu Tuğba, Banu Alkan gibi starlar vardı. Bir de Hülya Avşar vardı, onu unutmamak lazım. Bu starların hepsinin filminin iş yapma garantisi olurdu. Şimdi kim diyeceğiz. Beren Saat mi Tuğba Büyüküstün mü? Eskiden halkı sinemaya çeken oyuncuların başarısıydı. Şimdi ise sinemaya gitmek yerine evde oturup dizi izliyoruz. Tabii o eski senaristler de yok. Bir Sadık Şendil, Safa Ünal, Bülent Oran yok. Onlar, mahalle yaşamından, insan ilişkilerinden, halkın içinden senaryolarla halkla bütünleşiyorlardı. Şimdi teknoloji daha çok gelişti. Biz setlerde 20 kişi çalışırdık, şimdi 60 kişi çalışıyor. Eskiden bir kişinin yaptığı işi şimdi 4 kişi yapıyor. Sinema filmlerine çok büyük paralar harcanıyor ama eski gişeler yok.”
SOSYAL GÜVENCE SORUNU
Sinema sanatçılarının sosyal güvence sorunundan da söz eden Oya Aydoğan, “Bu da kanayan bir yara. Sefalet içinde bu dünyaya gözlerini kapayan starlarımız var. Bunun nedeni emeğe saygısızlık. Üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği’nde telif hakları yasası tıkır tıkır işliyor. Biz AB’ye telif haklarını ödemeden nasıl gireceğiz? Neyse ki ben ve benim gibi bazı arkadaşlarımız zamanında kazandıkları parayla yatırım yapıp geleceklerini güvenceye aldılar. Bizim jenerasyon için bir şey yapılmadı. Dileğimiz, günümüzdeki meslektaşlarımız gelecekte aynı sıkıntıyı yaşamasınlar.”