Antalya'daki Cinayet Davası
Manavgat ilçesinde 17 yaşındaki üvey kızını öldürdüğü iddia edilen kadınla annesinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması yapıldı.
Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Fatma Anbar ve annesi Nazmiye Yurtyapan (84), tutuksuz sanık Hıdır Anbar ve taraf avukatları katıldı.
Savcının, Fatma Anbar hakkında hazırlanan iddianamenin, anneanne Nazmiye Yurtyapan'ın dosyasıyla birleştirilmesi talebi, mahkeme heyetince kabul edildi.
Fatma Anbar, savunmasında, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, olay saatinde eşiyle dışarıda bulunduklarını söyledi.
İddianamedeki birçok hususun gerçeği yansıtmadığını kaydeden Anbar, annesinin hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını, olayı tek başına gerçekleştirdiğini öne sürdü.
Üvey kızının öldürülmesiyle hiçbir alakası bulunmadığını savunan Anbar, "Kızım Dilek çok da sağlıklı değildi. İddianamede sağlıklı olduğu ancak güçlü kişiler tarafından öldürülebileceği belirtilmişse de bunu kabul etmiyorum" dedi.
Anbar, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
"Olay günü Dilek, internet kafeye gideceğini söyledi, 3 lira verdim. İnternet kafeye gitmemiş, emniyete giderek polis memurundan para istemiş, o da vermemiş. 16.00 sıralarında eve döndü. Evde annemle ben vardım. Dilek, zihinsel özürlü olması nedeniyle mağazadan başörtüsü çalıyordu. Durumu fark ederek emniyete ve mağazaya bilgi vermiştik. O gün de çantasına baktığımda yine başörtüsü gördüm. Kocamı arayarak eve çağırdım. Emniyet ve mağazayla görüşmek üzere evden çıktık.
Emniyette polisle görüştük. Daha sonra mağazaya gittik, o gün başörtüsü çalmadığını söylediler. Mağazanın yöneticisi, o gün başörtüsünün parasını ödemiş."
- "16 senelik çocuğumdu"
Bir süre sonra eve döndüklerini, Dilek'i koridorda yüzüstü yatarken bulduğunu belirten Anbar, şoke olduğunu ve "Anne ne yaptın?" diye bağırdığını kaydetti.
Anbar, annesinin, Dilek'i öldürmemesi halinde onun kendisini öldüreceğini söylediğini dile getirerek, "Sonra ambulansı ve polisi aradık. Dilek'in başında başörtü vardı ve boğazından bağlanmıştı. Makasla başörtüyü kestik, kocam yaşadığını düşündü ve nefes borusunun açılması için müdahale ediyordu. Sonra polis ve ambulans geldi" şeklinde konuştu.
Dilek'i öldürmediğini savunan Anbar, "Dilek, çok halsizdi, hastalığından dolayı kan değerleri bozuktu. Günde 4 defa depresyon ilacı kullanırdı. Özürlü olduğu için ilgilenmem nedeniyle elinden bana ait DNA çıkması gayet normaldir. 16 senelik çocuğumdu, ona emek verdim, öldürmem söz konusu olamaz" ifadesini kullandı.
- Üvey anneanne Yurtyapan
Nazmiye Yurtyapan ise Dilek'i kendisinin öldürdüğünü söyledi.
Önceki savunmalarını tekrarlayan Yurtyapan, olayın Dilek'in hırsızlık yapması nedeniyle çıkan kavga sonucu yaşandığını ileri sürdü.
Yurtyapan, "Kızım Fatma ve damadım Hıdır evde yoktu, onların suçla alakaları yoktur" dedi.
Hıdır Anbar da hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, "Kesinlikle suçluyu kayırmam söz konusu değildir. Zaten eşim Fatma da suçlu değil. Daha önce emniyette ve savcılıkta savunmalarımı yapmıştım, tekrar ediyorum" şeklinde konuştu.
Fatma Anbar'ın avukatı Mustafa Ceylan da müvekkilinin kaçmasının söz konusu olmadığını kaydederek, tutuksuz yargılanması veya adli kontrol kararıyla tahliyesini talep etti.
Yurtyapan'ın avukatı Hicran Ceylan da müvekkilinin 15 Temmuz 2014'ten bu yana tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, "Müvekkilimin ifadelerinin hepsi birbiriyle tutarlıdır, çelişmemektedir. Yaşı itibarıyla cezaevinde sıkıntı yaşamaktadır. Suçun meşru müdafaa kapsamında kalma ihtimali vardır. Tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum" görüşünü paylaştı.
Hıdır Anbar'ın avukatı Mustafa Özer de müvekkilinin beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, Anbar ve Yurtyapan'ın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- "Toplumda genel kanı oluşmuş"
Avukat Ceylan, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkilinin yanlış anlaşılma sonucu davanın tarafı olduğunu savundu.
"Toplumda genel kanı oluşmuş, 80 yaşındaki insanın 17 yaşındaki insanı öldüremeyeceği şeklinde" diyen Ceylan, müvekkilinin bu nedenle şüpheli olarak dosyaya katıldığını söyledi.
Manavgat ilçesinde geçen yıl 14 Temmuz'da, Hıdır-Fatma Anbar çiftinin evlatlık edindiği Dilek Anbar, evde ölü bulunmuş, olayla ilgili üvey anneannesi Nazmiye Yurtyapan tutuklanmıştı.
Yurtyapan, kendisine bıçak çektiğini iddia ettiği Anbar'ı eşarpla boğduğunu söylemişti.
İlçe Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmanın ardından Fatma Anbar, üvey kızını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kaynak: AA
Savcının, Fatma Anbar hakkında hazırlanan iddianamenin, anneanne Nazmiye Yurtyapan'ın dosyasıyla birleştirilmesi talebi, mahkeme heyetince kabul edildi.
Fatma Anbar, savunmasında, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, olay saatinde eşiyle dışarıda bulunduklarını söyledi.
İddianamedeki birçok hususun gerçeği yansıtmadığını kaydeden Anbar, annesinin hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını, olayı tek başına gerçekleştirdiğini öne sürdü.
Üvey kızının öldürülmesiyle hiçbir alakası bulunmadığını savunan Anbar, "Kızım Dilek çok da sağlıklı değildi. İddianamede sağlıklı olduğu ancak güçlü kişiler tarafından öldürülebileceği belirtilmişse de bunu kabul etmiyorum" dedi.
Anbar, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
"Olay günü Dilek, internet kafeye gideceğini söyledi, 3 lira verdim. İnternet kafeye gitmemiş, emniyete giderek polis memurundan para istemiş, o da vermemiş. 16.00 sıralarında eve döndü. Evde annemle ben vardım. Dilek, zihinsel özürlü olması nedeniyle mağazadan başörtüsü çalıyordu. Durumu fark ederek emniyete ve mağazaya bilgi vermiştik. O gün de çantasına baktığımda yine başörtüsü gördüm. Kocamı arayarak eve çağırdım. Emniyet ve mağazayla görüşmek üzere evden çıktık.
Emniyette polisle görüştük. Daha sonra mağazaya gittik, o gün başörtüsü çalmadığını söylediler. Mağazanın yöneticisi, o gün başörtüsünün parasını ödemiş."
- "16 senelik çocuğumdu"
Bir süre sonra eve döndüklerini, Dilek'i koridorda yüzüstü yatarken bulduğunu belirten Anbar, şoke olduğunu ve "Anne ne yaptın?" diye bağırdığını kaydetti.
Anbar, annesinin, Dilek'i öldürmemesi halinde onun kendisini öldüreceğini söylediğini dile getirerek, "Sonra ambulansı ve polisi aradık. Dilek'in başında başörtü vardı ve boğazından bağlanmıştı. Makasla başörtüyü kestik, kocam yaşadığını düşündü ve nefes borusunun açılması için müdahale ediyordu. Sonra polis ve ambulans geldi" şeklinde konuştu.
Dilek'i öldürmediğini savunan Anbar, "Dilek, çok halsizdi, hastalığından dolayı kan değerleri bozuktu. Günde 4 defa depresyon ilacı kullanırdı. Özürlü olduğu için ilgilenmem nedeniyle elinden bana ait DNA çıkması gayet normaldir. 16 senelik çocuğumdu, ona emek verdim, öldürmem söz konusu olamaz" ifadesini kullandı.
- Üvey anneanne Yurtyapan
Nazmiye Yurtyapan ise Dilek'i kendisinin öldürdüğünü söyledi.
Önceki savunmalarını tekrarlayan Yurtyapan, olayın Dilek'in hırsızlık yapması nedeniyle çıkan kavga sonucu yaşandığını ileri sürdü.
Yurtyapan, "Kızım Fatma ve damadım Hıdır evde yoktu, onların suçla alakaları yoktur" dedi.
Hıdır Anbar da hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, "Kesinlikle suçluyu kayırmam söz konusu değildir. Zaten eşim Fatma da suçlu değil. Daha önce emniyette ve savcılıkta savunmalarımı yapmıştım, tekrar ediyorum" şeklinde konuştu.
Fatma Anbar'ın avukatı Mustafa Ceylan da müvekkilinin kaçmasının söz konusu olmadığını kaydederek, tutuksuz yargılanması veya adli kontrol kararıyla tahliyesini talep etti.
Yurtyapan'ın avukatı Hicran Ceylan da müvekkilinin 15 Temmuz 2014'ten bu yana tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, "Müvekkilimin ifadelerinin hepsi birbiriyle tutarlıdır, çelişmemektedir. Yaşı itibarıyla cezaevinde sıkıntı yaşamaktadır. Suçun meşru müdafaa kapsamında kalma ihtimali vardır. Tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum" görüşünü paylaştı.
Hıdır Anbar'ın avukatı Mustafa Özer de müvekkilinin beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, Anbar ve Yurtyapan'ın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- "Toplumda genel kanı oluşmuş"
Avukat Ceylan, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkilinin yanlış anlaşılma sonucu davanın tarafı olduğunu savundu.
"Toplumda genel kanı oluşmuş, 80 yaşındaki insanın 17 yaşındaki insanı öldüremeyeceği şeklinde" diyen Ceylan, müvekkilinin bu nedenle şüpheli olarak dosyaya katıldığını söyledi.
Manavgat ilçesinde geçen yıl 14 Temmuz'da, Hıdır-Fatma Anbar çiftinin evlatlık edindiği Dilek Anbar, evde ölü bulunmuş, olayla ilgili üvey anneannesi Nazmiye Yurtyapan tutuklanmıştı.
Yurtyapan, kendisine bıçak çektiğini iddia ettiği Anbar'ı eşarpla boğduğunu söylemişti.
İlçe Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmanın ardından Fatma Anbar, üvey kızını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanmıştı.