Polis Merkezindeki Kadına Dayak Görüntüleri
İzmir'de gözaltına alınan bir kadının polis merkezinde dövülmesine ilişkin "işkence ve eziyet", kadın hakkında ise "basit yaralama ve hakaret" suçlamasıyla açılan davada iki polis 1 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı, iki polis ise beraat etti.
Fevziye Cengiz'e verilen 442 gün hapis, para cezasına çevrilerek ertelendi.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 4-9 yıl arasında hapis istemiyle yargılanan müşteki sanık polisler T.D, B.S. ve H.Y ile avukatları Tolga Yurdakul, 16,5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan müşteki sanık Fevziye Cengiz ile avukatları Hanife Yıldırım, Suat Çetinkaya katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Göksel Er, geçen yıl haziran ayında verdiği mütalaayı tekrar ettiğini belirtti.
Fevziye Cengiz, müzikholde çalışmadığını, çalışsa bile bunun yapılan davranışı haklı çıkarmayacağını söyleyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Cengiz'in avukatı Çetinkaya, müvekkiline olay sırasında yapılan kötü muamelenin bir bölümünün kameraların görmediği noktada gerçekleştiğini ileri sürerek, yapılan uygulamanın aynı zamanda "cinsel taciz" olarak da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Sanık polislerden H.Y, Cengiz'in alkollü olduğunu, agresif hareketlerde bulunarak küfür ettiğini, sakinleşmek için odaya götürdüklerini ifade ederek, pişman olduğunu kaydetti.
B.S de yaptığının hata olduğunu kabul ettiğini belirterek "Keşke Cengiz'in tahriklerine kapılmasaydım" dedi.
Polis T.D ise Cengiz'in kendisine hakaret ederek kollarına tırnaklarını geçirdiğini, ardından asılsız iddialarla şikayetçi olduğunu savunarak, "cezalandırılmasını istediğini" dile getirdi.
Polislerin avukatı Yurdakul ise, müzikholde izinsiz çalışan Fevziye Cengiz'in alkollü olduğunu, iddianamede belirtilen eylemlerde bulunduğunu savundu. Yurdakul, Müvekkillerinin olaydan dolayı pişmanlık duyduklarını, konunun basına yansıması sonrası mağdur duruma düştüklerini ve ve başka şehirlere tayin edildiklerini bildirdi. Yurdakul, olayın, "sistematik işkence" değil, haksız tahrik karşısında "basit yaralama" suçu kapsamında değerlendirilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık polisler T.D. ve N.A'nın beraatine, B.S. ve H.Y'ye oy çokluğuyla "memurun zor kullanma yetkisini aşarak kasten yaralama" suçundan 1 yıl 3'er ay hapis cezası verilmesine ve cezanın ertelenmemesine karar verdi. Mahkeme üyesi Aysun Mutlu'nun ise sanık polislerin "işkence" suçundan cezalandırılması yönünde oy kullandığı bildirildi.
Heyet, Fevziye Cengiz'in "görevli memura direnme" suçundan beraatine, "hakaret" suçundan ise 442 gün karşılığı 8 bin 440 lira para cezasına çarptırıldığını ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını açıkladı.
Fevziye Cengiz'in avukatları, sanıkların "işkence" suçundan cezalandırılması gerektiğini, bu nedenle kararı temyiz edeceklerini ifade etti.
- Olay
Karabağlar'da faaliyet gösteren müzikhollere yönelik 17 Temmuz 2011 tarihinde yapılan denetimde, "kimliksiz olduğu, izinsiz çalıştığı ve polise mukavemette bulunduğu" gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye Cengiz'in, darp edildiği iddia edilmiş ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler basına yansımıştı.
Karşılıklı şikayetler üzerine Fevziye Cengiz hakkında ''kamu görevlisini basit yaralama ve hakaret'' suçlarından, dört polis memuru hakkında da ''işkence'' suçundan açılan davalar daha sonra tek dava dosyasında birleştirilmişti.
Kaynak: AA
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 4-9 yıl arasında hapis istemiyle yargılanan müşteki sanık polisler T.D, B.S. ve H.Y ile avukatları Tolga Yurdakul, 16,5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan müşteki sanık Fevziye Cengiz ile avukatları Hanife Yıldırım, Suat Çetinkaya katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Göksel Er, geçen yıl haziran ayında verdiği mütalaayı tekrar ettiğini belirtti.
Fevziye Cengiz, müzikholde çalışmadığını, çalışsa bile bunun yapılan davranışı haklı çıkarmayacağını söyleyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Cengiz'in avukatı Çetinkaya, müvekkiline olay sırasında yapılan kötü muamelenin bir bölümünün kameraların görmediği noktada gerçekleştiğini ileri sürerek, yapılan uygulamanın aynı zamanda "cinsel taciz" olarak da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Sanık polislerden H.Y, Cengiz'in alkollü olduğunu, agresif hareketlerde bulunarak küfür ettiğini, sakinleşmek için odaya götürdüklerini ifade ederek, pişman olduğunu kaydetti.
B.S de yaptığının hata olduğunu kabul ettiğini belirterek "Keşke Cengiz'in tahriklerine kapılmasaydım" dedi.
Polis T.D ise Cengiz'in kendisine hakaret ederek kollarına tırnaklarını geçirdiğini, ardından asılsız iddialarla şikayetçi olduğunu savunarak, "cezalandırılmasını istediğini" dile getirdi.
Polislerin avukatı Yurdakul ise, müzikholde izinsiz çalışan Fevziye Cengiz'in alkollü olduğunu, iddianamede belirtilen eylemlerde bulunduğunu savundu. Yurdakul, Müvekkillerinin olaydan dolayı pişmanlık duyduklarını, konunun basına yansıması sonrası mağdur duruma düştüklerini ve ve başka şehirlere tayin edildiklerini bildirdi. Yurdakul, olayın, "sistematik işkence" değil, haksız tahrik karşısında "basit yaralama" suçu kapsamında değerlendirilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık polisler T.D. ve N.A'nın beraatine, B.S. ve H.Y'ye oy çokluğuyla "memurun zor kullanma yetkisini aşarak kasten yaralama" suçundan 1 yıl 3'er ay hapis cezası verilmesine ve cezanın ertelenmemesine karar verdi. Mahkeme üyesi Aysun Mutlu'nun ise sanık polislerin "işkence" suçundan cezalandırılması yönünde oy kullandığı bildirildi.
Heyet, Fevziye Cengiz'in "görevli memura direnme" suçundan beraatine, "hakaret" suçundan ise 442 gün karşılığı 8 bin 440 lira para cezasına çarptırıldığını ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını açıkladı.
Fevziye Cengiz'in avukatları, sanıkların "işkence" suçundan cezalandırılması gerektiğini, bu nedenle kararı temyiz edeceklerini ifade etti.
- Olay
Karabağlar'da faaliyet gösteren müzikhollere yönelik 17 Temmuz 2011 tarihinde yapılan denetimde, "kimliksiz olduğu, izinsiz çalıştığı ve polise mukavemette bulunduğu" gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye Cengiz'in, darp edildiği iddia edilmiş ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler basına yansımıştı.
Karşılıklı şikayetler üzerine Fevziye Cengiz hakkında ''kamu görevlisini basit yaralama ve hakaret'' suçlarından, dört polis memuru hakkında da ''işkence'' suçundan açılan davalar daha sonra tek dava dosyasında birleştirilmişti.