AK Parti'nin Dünü Ve Bugünü Bir Arada
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İl Başkanlığı organizatörlüğünde 2002’den bu yana partinin her kademesinde görev alanlar bir araya geldi.
Burada açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Zahir Soğanda, kurulduğu günden itibaren partinin her kademesinde çalışanlara teşekkür ederek, “7 Haziran’da hep birlikte bu davayı biraz daha ileriye götüreceğiz. Bu dava yüksek ve adil bir davadır. Yükü ağır, ama güzel bir davadır. Her zaman belirttiğim gibi ümmetin buradaki her bir oya ihtiyacı vardır ve her bir neferin de bu oyu ümmetine hediye etmek zorunluluğu vardır” dedi.
AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan ise, dün olduğu gibi bugünde partisinin yanında yer aldığını ifade ederek, “Partim, davam ve liderlerim var oldukça daima devam edeceğim. Biz biliyoruz ki, Türkiye’nin bu davaya, bu liderlere ve bu yürüyüşe ihtiyacı var. Onun için buradayız” ifadelerini kullandı.
AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici de, yeni bir döneme başladıklarını dile getirerek, “7 Haziran’da Türkiye için çok büyük önem arz eden bir seçime doğru gidiyoruz. Bu dava çok kolay oluşmadı, dolayısıyla bu dava çok kolayda yok olmayacaktır” diye konuştu.
Davaların; insanlarla, teşkilatlarla, örgütlerle ve partilerle kaim olmadığını vurgulayan AK Parti Van Milletvekili Adayı Ömer Çaha, “Kişiler, partiler, örgütler gelip geçididir, ama davalar gelip geçici değildir. Bizim davamız Hz. Adem’e kadar uzanan bir davadır. Çünkü bizim davamız adalet, hak, özgürlük, inanç özgürlüğü davasıdır. Bizim davamız, insanın insan gibi yaşama hakkına sahip olmasını sağlama davasıdır” dedi.
Programa katılan ve bir konuşma yapan AK Parti Bölge Koordinatörü ve aynı zamanda Çorum Milletvekili Murat Yıldırım ise, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin kaderinin değişeceği bir seçim olacağını vurgulayarak, bu nedenle diğer partilerin seçime çok asıldıklarını söyledi.
Diğer tüm partilerin tek hedefinin AK Parti’nin başarısına engel olmak olduğunu dile getiren Yıldırım, “HDP ile seçime girerek, bağımsız olarak elde edemediklerini, CHP’nin elde edemediği, MHP’nin elde edemediği ve bu vesileyle ‘acaba biz AK Parti’yi zayiata sokup, koalisyon noktasına getirebilir miyiz?’ Hesabını yaparak eski Türkiye’ye dönüştürmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Beytullah ile Taksim’i bir tutanlara da seslenen Yıldırım, “Birileri çıkıyor Beytullah’la Taksim’i bir tutuyor. Birileri çıkıyor Kudüs’ü Musevilerin diye gösteriyor. Halbuki, bizim ilk kıblemiz, ilk mescidimiz Mescidi Aksa’dır. O, bizimdir. Birileri diyor ya ‘Mekke onlara, Beytullah onlara, bize Çankaya yeter’. Bizde diyoruz ki, Allah’ın izniyle hem Beytullah bizim, hem Mescidi Aksa bizim, hem Çankaya bizim, hem de Taksim Meydanı bu milletin olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye üzerinde yıllardan beri çok oyunların oynandığına dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1970 öncesinde sağcı-solcu deyip kardeşi kardeşe kırdırdılar. İlerici-gerici dediler yine kırdırdılar. Alevi-Sunni dediler yine kırdırdılar. Daha sonra bu bölgede Kürt-Türk çatışması çıkararak, 30 yıl boyunca kardeşi kardeşe kırdırdılar ve bizim canımızı acıttılar, yüreğimizi acıttılar. Ama şimdi içinizden çıkan, sizin gibi düşünen, sizin evladınız olan Müslüman lideriniz Recep Tayyip Erdoğan, ‘Bu kardeş kanı bana dokunuyor. Varsın canım pahasına da olsa ben bu problemi çözeceğim’ dedi ve çözüm sürecine imza atarak mimarlığını yaptı, teminatı oldu. Bu sorun çözülecektir ve AK Parti hükümeti ile çözülecektir.”
7 Haziran seçimlerinde özellikle sandık güvenliği ile kimsenin endişesinin olmamasını ve tüm halkın hür iradesini sandığa yansıtmasını istediklerini vurgulayan Yıldırım, “Burada sandık güvenliliğinin sağlanması gerek. Çıkartılan kanun gereği sandığın 15 metre ötesinde güvenlik güçleri olacak ve sandık güvenliği sağlanacak. Yine okullarda gerekli görevliler kalacak ve okul çevresinde kimse bırakılmayacak. Oyunu kullanan çıkacaktır. Çünkü milletin özgür, hür iradesini sandığa yansıtmasını sağlamamız lazım. Bu sağlanacaktır, kimsenin bu konuda şüphesi olmasın. Bir diğeri de, başkasının yerine oy kullanan veya zorla oy kullandırmaya çalışan tespit edildiği zaman Yargıtay tarafından 12 yıl cezaya çarpıtılacak ve sandık kurulundakiler de buna müsaade ederse onlar da 6 yıl cezaya çarpıtılacaktır. Yani bu, şu anlama geliyor. Millet, hür iradesini sandığa götürmeli, istediği şekilde istediği partiye oy vermelidir. Bizim istediğimiz budur. Milletin kendi iradesiyle, kendi seçmeniyle kendisinin idare edilmesini sağlamamız gerekiyor. Bu kapsamda bu seçim çok önemlidir” şeklinde konuştu.