Nekbe'nin Ardından İsrail'de Arap Olmak

Filistinliler, İsrail'in işŸgal ettiğŸi Filistin topraklarında 1948'de bağŸımsızlığŸını ilan etmesinden bu yana ayrımcılığŸa maruz kalıyor.

İsrail'in bağŸımsızlık ilanının ardından halkı zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle her yıl 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük Felaket) olarak anan Filistinliler, 1948'den bu yana "sürgün hayatı" yaşŸıyor. İsrail'in kurulmasıyla kendi topraklarında ayrımcılık ve zulme maruz kalan halk, her gününün "Nekbe" olduğŸunu belirtiyor.

İsrail'in kurulduğŸu Filistin topraklarında yaşŸayan 1 milyon 400 bin Filistinli, 8 milyonluk nüfusun yüzde 20'sini teşŸkil ediyor. Ancak azınlık olarak görülen Filistinliler, İsrail vatandaşŸı olmalarına rağŸmen ayrımcılığŸa tabi tutuluyor.

İsrail meclisi Knesset'in Arap milletvekili Cemal Zehaliga, "Nekbe'nin ardından İsrail, topraklarımızın yüzde 75'ini işŸgal etti, malımızı yağŸmaladı. Hayatımızın her noktasında ayrımcılık politikasına tabi tutuluyoruz. Bizi böldüler. Biz bölünmüşŸ, parçalanmışŸ, dağŸılmışŸ bir halkın parçasıyız. Her gün Nekbe yaşŸıyoruz. Bizim için Nekbe devam ediyor" dedi.

Bir başŸka milletvekili Mesud Ganayim de "İsrail'de Arap olmak her gün ayrımcılığŸa maruz kalmaktır. Buna rağŸmen bizim için tüm mesele, kimliğŸimizi yok etmek, Arapları azınlık konumuna düşŸürmek isteyenlere karşŸı toprağŸımıza ve hüviyetimize bağŸlı kalmaktır" diye konuşŸtu.

- "Ayrımcılık yapılmayan yer yok"

İsrail'deki Arapların haklarını savunan Adalet Hukuk Merkezi Müdürü Hasan Cebarin, "İsrail'de Arap olmak, kendi ülkende ırkçılığŸa maruz kalmaktır. Buradaki Araplara, ülkeye gelen yabancılardan daha kötü davranılıyor" ifadelerini kullandı.

Cebarin, toplumun tüm kesiminde ayrımcılık gördüklerini belirterek, şŸunları söyledi:

"Yabancılara daha iyi davranılıyor ancak sırf ırkı dolayısıyla Araplar kötü muameleye uğŸruyor, hayatın her anında ayrımcılıkla karşŸılaşŸıyor. Ayrımcılık yapılmayan bir yer yok."

- "İsrail, Araplara demografik tehdit gözüyle bakıyor"

İsrail'in kuzey kesimindeki Hayfa'da Uluslararası İstişŸare Merkezi Müdürü Vedi Ebu Nassar ise İsrail'deki Arapların durumu hakkında şŸöyle konuşŸtu:

"İsrail, bir piramit devlet. Piramitin tepesinde Yahudiler, tabanında Araplar bulunuyor. Piramitin diğŸer basamaklarında ise Dürziler gibi çeşŸitli kesimler bulunuyor. Dürziler, Araplar'dan üstte ama Yahudilerden altta. Filistinlilerle yapılacak bir çözüm çerçevesinde Arapların yoğŸun olduğŸu şŸehirlerin Filistin devletine dönüşŸmesi korkusuyla DışŸişŸleri BakanlığŸı yapan Avigdor Liberman gibi siyasetçiler nedeniyle İsrail, Araplara demografik tehdit gözüyle bakıyor."

Yargı konusunda da haksızlığŸa uğŸradıklarını, Filistinlilerin idari tutuklama adı altında tutuklandığŸını belirten Nassar, "Bu hukuksuz bir durum, hiç bir demokratik ülkede idari tutukluluk adı altında tutuklamalar yapılmıyor. İsrail, Filistinlilere karşŸı hukuksuz davranıyor" dedi.

-"Yahudi tutuklu, Arap tutukludan çok farklı muamele görüyor"

Nassar, "Yahudi tutuklu, Arap tutukludan çok farklı muamele görüyor. Eski İsrail BaşŸbakanı İzak Rabin'i öldüren Yigal Amir'e bakın. Amir'in evlenmesine, eşŸinin onu ziyaret etmesine izin veriliyor. Ama İsrail hapishanelerinde kalan Filistinli esirler, İsrail vatandaşŸı olsa bile hiç bir hakka sahip değŸil. İsrail'de Arap olmak gerçekten zor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 14 Mayıs 1948'de bağŸımsızlığŸını ilan etmesi ardından BM'nin 1950 yılında yayımladığŸı rapora göre, dönemin Filistin nüfusunun yarıdan fazlası (957 bin kişŸi) vatanını terk etmek zorunda kalarak sığŸınmacı konumuna düşŸtü.

Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'i İsrail'in kontrolünde bulunuyor. Filistin halkı ise topraklarının ancak yüzde 15'ini kullanabiliyor.

Dünyada yaklaşŸık 12 milyon Filistinli bulunuyor. Bunlardan 4 milyonu Filistin topraklarında ikamet ederken, 1 milyon 400 bini İsrail'in işŸgal ederek bağŸımsızlığŸını kazandığŸı topraklarda yaşŸıyor. 5 milyonu Arap ülkelerinde, geri kalanı da yabancı ülkelerde hayatını devam ettiriyor.

İsrail ise 1967 yılında işŸgal ettiğŸi DoğŸu Kudüs ve Batı şžeria'da da Yahudi yerleşŸim yeri inşŸaatlarına devam ediyor.

Kaynak: AA