Fransa'ya Yönelik Terör Tehdidi
Paris Cumhuriyet Başsavcısı François Molins, Fransa'nın terör örgütü DAEŞ ile mücadelesi nedeniyle ülkeye yönelik terör tehdidinin sürdüğünü bildirdi.
Le Figaro gazetesinin sorularını yanıtlayan Molins, 2013 yılından bu yana terör tehdidi ile ilgili dava dosyalarının yüzde 180 arttığına işaret etti.
Molins, "İyimser olmak için bir neden yok. Fransa'nın DAEŞ ile mücadelesi nedeniyle ülkeye yönelik terör tehdidi hiç bu kadar fazla olmadı. Fransa'ya yönelik terör tehdidi sürüyor" ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye gibi ülkelerdeki iç savaşlara katılmalarının ardından Fransa'ya daha radikalleşmiş bir şekilde dönenlerin en tehlikeli grup olduğunu belirten savcı Molins, bunun dışında hayal kırıklığına uğramış veya psikolojik sorunları olan dengesiz kişilerin diğer tehdit unsuru gruplar arasında yer aldığını bildirdi. Molins, şunları kaydetti:
"Gayet ketum ve ağırbaşlı bir tavır izleyen, normal aile içinde yaşayan ancak oldukça radikalleşmiş olan bir tehdit grubu ile karşı karşıyayız. Terör saldırısı hazırlığı içindeyken yakalanan Sid Ahmed Ghlam işte bu grup arasında yer alıyor. Bunlar tek kişi gibi görünüyor, ancak biraz araştırınca, terör örgütlerinden emir aldıkları, belirli hedefleri olduğu anlaşılıyor. Sid Ahmed'in Suriye-Irak sınırından telefonla emirler aldığını tespit ettik. Amedy Coulibaly'nin (Musevilere ait markete saldıran ve polis operasyonu ile ölü ele geçirilen terörist) yine yurt dışından emir aldığını biliyoruz."
Fransız savcı, "Güvenlik güçleri, Suriye'ye gitmiş ve ülkeye dönmüş olma ihtimali bulunan 306 radikal militanı bulmak için seferber oldu" dedi.
Şu ana kadar terör dosyalarıyla ilgili 169 kişi hakkında dava açılmasına karar verildiğini ifade eden Molins, bunlardan 106'sının tutuklu yargılandığını söyledi.
Fransız savcı, istihbarat servislerinin, Irak ve Suriye sınırlarında radikal örgütlerle ilişkisi olan Fransız vatandaşı veya Fransa'da ikametgahı bulunanların sayısını ise bin 636 kişi olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Fransa'da ocak ayında Charlie Hebdo dergisine saldırıyla başlayan ve üç gün art arda devam eden üç ayrı saldırıda 17 kişi hayatını kaybetmiş, üç saldırgan düzenlenen polis operasyonlarında ölü ele geçirilmişti.
Fransa, bu terör saldırılarının ardından güvenlik alarmını en üst seviyeye çıkartmış, ordunun da asayişin sağlanması için görevlendirilmesini kararlaştırmıştı.
Kaynak: AA
Molins, "İyimser olmak için bir neden yok. Fransa'nın DAEŞ ile mücadelesi nedeniyle ülkeye yönelik terör tehdidi hiç bu kadar fazla olmadı. Fransa'ya yönelik terör tehdidi sürüyor" ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye gibi ülkelerdeki iç savaşlara katılmalarının ardından Fransa'ya daha radikalleşmiş bir şekilde dönenlerin en tehlikeli grup olduğunu belirten savcı Molins, bunun dışında hayal kırıklığına uğramış veya psikolojik sorunları olan dengesiz kişilerin diğer tehdit unsuru gruplar arasında yer aldığını bildirdi. Molins, şunları kaydetti:
"Gayet ketum ve ağırbaşlı bir tavır izleyen, normal aile içinde yaşayan ancak oldukça radikalleşmiş olan bir tehdit grubu ile karşı karşıyayız. Terör saldırısı hazırlığı içindeyken yakalanan Sid Ahmed Ghlam işte bu grup arasında yer alıyor. Bunlar tek kişi gibi görünüyor, ancak biraz araştırınca, terör örgütlerinden emir aldıkları, belirli hedefleri olduğu anlaşılıyor. Sid Ahmed'in Suriye-Irak sınırından telefonla emirler aldığını tespit ettik. Amedy Coulibaly'nin (Musevilere ait markete saldıran ve polis operasyonu ile ölü ele geçirilen terörist) yine yurt dışından emir aldığını biliyoruz."
Fransız savcı, "Güvenlik güçleri, Suriye'ye gitmiş ve ülkeye dönmüş olma ihtimali bulunan 306 radikal militanı bulmak için seferber oldu" dedi.
Şu ana kadar terör dosyalarıyla ilgili 169 kişi hakkında dava açılmasına karar verildiğini ifade eden Molins, bunlardan 106'sının tutuklu yargılandığını söyledi.
Fransız savcı, istihbarat servislerinin, Irak ve Suriye sınırlarında radikal örgütlerle ilişkisi olan Fransız vatandaşı veya Fransa'da ikametgahı bulunanların sayısını ise bin 636 kişi olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Fransa'da ocak ayında Charlie Hebdo dergisine saldırıyla başlayan ve üç gün art arda devam eden üç ayrı saldırıda 17 kişi hayatını kaybetmiş, üç saldırgan düzenlenen polis operasyonlarında ölü ele geçirilmişti.
Fransa, bu terör saldırılarının ardından güvenlik alarmını en üst seviyeye çıkartmış, ordunun da asayişin sağlanması için görevlendirilmesini kararlaştırmıştı.