Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, iklim değişikliğinin geri döndürülemez sonuçlarından kaçınabilmek için küresel işbirliğinin zaruret olduğunu bildirdi.

Güllüce, İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda, iklim değişikliğinin dünyanın geleceğini tehdit ettiğini belirtti.

Küresel ısınmanın ana nedeninin, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları olduğuna işaret eden Güllüce, bu artışlar sonucu iklimde meydana gelen değişikliğin, tüm dünyada insanları ve doğal sistemleri etkilediğini söyledi.

Son dönemde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin yaşandığını dile getiren Güllüce, "İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası toplumun sergilediği atalet, gelecekte çok ağır bedeller ödetecektir" diye konuştu.

Özellikle gelişmiş ülkelerin bu ataleti yenmelerinin önemine işaret eden Güllüce, "İklim değişikliğinin geri döndürülemez sonuçlarından kaçınabilmek için küresel işbirliği zaruret teşkil etmektedir ve bu zaruret, bütün dünyaca bilinmesine rağmen, Türkiye kadar da ciddiye alınmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
Kyoto Protokolü'nün uygulanmasında başarısızlık yaşandığına dikkati çeken Güllüce, bu durumun uluslararası toplumu, iklim değişikliğiyle mücadelede 2020 sonrasında kapsayıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya sevk ettiğini belirtti.

Güllüce, bu yılın sonunda Paris'te tamamlanması ve 2020'de yürürlüğe girmesi hedeflenen küresel iklim anlaşmasının, Türkiye'nin menfaatleri açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Lima'da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na da değinen Gülllüce, burada alınan karar çerçevesinde gelişmiş ülkeler tarafından Türkiye'ye en azından 2020'ye kadar finans, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme desteği sağlanmasının önünün açıldığını kaydetti.

Güllüce, bu kararın uygulanmasına yönelik ülkeler ve çok taraflı kuruluşlarla işbirliği içinde girişimlerin başlatıldığını bildirdi.
-"İklim değişikliği konusunda en hassas ülkeyiz"
"Uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde temel istikametimiz, küresel iklim değişikliği konusunda tarihsel sorumluluğa sahip gelişmiş ülkelerin liderlik rolü üstlenmesini sağlamaktır" diyen Güllüce, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin, dünyayı hiç kirletmeden, ÇED uygulayarak, azami hassasiyet göstererek kalkınmayı sağlarken, hiçbir değer taşımadan bütün dünyayı kirleten gelişmiş ülkelerin katkılarının eşit olması tasavvur edilemez, bu akla ziyan bir şeydir. O yüzden de endüstri devriminin başladığı günden itibaren bir hesaplama sonucu onların katkıda bulunmaları gerekir. Biz dünya milletlerine, şunu açıkça göğsümüzü gere gere söylüyoruz, biz dünyanın en hızlı kalkınan ülkelerinden birisiyiz ancak tabiatı koruma, iklim değişikliği konusunda en hassas olan ve buna rağmen kalkınabilen bir ülkeyiz. Oysa bugüne kadar gelişmiş ve kalkınmış ülkeler, bunların hiçbirini hesaba katmadan belli bir yere geldiler ve bunlar dünyaya borçlular."
Bakanlığının koordinasyonunda geçen ay Uluslararası Safranbolu İklim Değişikliği Konferansı düzenlediklerini anımsatan Güllüce, çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluşun katıldığı konferansta, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerle, yeni iklim anlaşmasına yönelik önceliklerini içeren Safranbolu Deklarasyonu'nu yayınladıklarını söyledi.

Güllüce, deklarasyonu BM İklim Sekretaryasına göndererek, uluslararası kamuoyuna da duyurduklarını kaydetti.


Kaynak: AA