Parkinsonda Erken Teşhis Önemli
Parkinsonda erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu, bu nedenle erken teşhisin büyük önem taşıdığı bildirildi.
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nce, 11 Nisan Dünya Parkinson Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, ilk kez İngiliz doktor James Parkinson tarafından 1817'de "titrek felç" olarak tanımlanan hastalığın yavaş ve sinsi seyrettiği, sürekli ilerlediği ancak felce veya ölüme neden olmadığı kaydedildi.
Genelde 50 yaşından sonra ortaya çıkan ve erkeklerde görülme sıklığı daha fazla olan parkinsonda risk durumlarının geçirilen beyin enfeksiyonları ve kandaki kırmızı hücrelerin aşırı yükselmesi olduğu vurgulandı.
Açıklamada, dikkat edilmesi gereken parkinson belirtileri; yüz ifadesinin değişmesi (sabit bakma, gözleri kırpmama), yürürken bir kolun savrulmaması, vücut duruşunda bükülme, omuzda donma ve ağrı, bir bacağın aksaması veya sürüklenmesi, boyunda veya uzuvlarda uyuşma, karıncalanma, ağrı veya rahatsızlık, istirahat anında elde, bacaklarda ve çenede titreme, göz kırpma sayısında azalma, hareketin ve konuşma hızının yavaşlaması olarak sıralandı.
Tedavi edilmezse gençlerde parkinson belirtileriyle başa çıkmanın güçleşeceği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çalışma yaşındaki hastalarda belirtiler ilerledikçe bilgisayar ve makineleri kullanmak, araba sürmek gibi aktiviteler zorlaşacak, hayat kalitesi düşecektir. Parkinsonu iyileştirmek mümkün değildir ancak belirtilerini hafifletmede etkili çeşitli tedaviler mevcuttur. Belirtiler ve erken tedavi hakkında bilinçlendirme son derece önemlidir. Erken tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşladığından, hastalar iyi bir yaşam kalitesini daha uzun süre koruyabilir. Erken tedavi ancak erken teşhis sayesinde mümkündür; bu nedenle, parkinsonun ilk belirtilerinin farkında olmak ve mümkün olan en kısa sürede doktora başvurmak son derece önemlidir. Parkinsonda erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı ispatlanmıştır. Parkinson hastalığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla 11 Nisan Dünya Parkinson Günü olarak kutlanmaktadır."
Kaynak: AA
Genelde 50 yaşından sonra ortaya çıkan ve erkeklerde görülme sıklığı daha fazla olan parkinsonda risk durumlarının geçirilen beyin enfeksiyonları ve kandaki kırmızı hücrelerin aşırı yükselmesi olduğu vurgulandı.
Açıklamada, dikkat edilmesi gereken parkinson belirtileri; yüz ifadesinin değişmesi (sabit bakma, gözleri kırpmama), yürürken bir kolun savrulmaması, vücut duruşunda bükülme, omuzda donma ve ağrı, bir bacağın aksaması veya sürüklenmesi, boyunda veya uzuvlarda uyuşma, karıncalanma, ağrı veya rahatsızlık, istirahat anında elde, bacaklarda ve çenede titreme, göz kırpma sayısında azalma, hareketin ve konuşma hızının yavaşlaması olarak sıralandı.
Tedavi edilmezse gençlerde parkinson belirtileriyle başa çıkmanın güçleşeceği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çalışma yaşındaki hastalarda belirtiler ilerledikçe bilgisayar ve makineleri kullanmak, araba sürmek gibi aktiviteler zorlaşacak, hayat kalitesi düşecektir. Parkinsonu iyileştirmek mümkün değildir ancak belirtilerini hafifletmede etkili çeşitli tedaviler mevcuttur. Belirtiler ve erken tedavi hakkında bilinçlendirme son derece önemlidir. Erken tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşladığından, hastalar iyi bir yaşam kalitesini daha uzun süre koruyabilir. Erken tedavi ancak erken teşhis sayesinde mümkündür; bu nedenle, parkinsonun ilk belirtilerinin farkında olmak ve mümkün olan en kısa sürede doktora başvurmak son derece önemlidir. Parkinsonda erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu ve kaliteli yaşam süresini uzattığı ispatlanmıştır. Parkinson hastalığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla 11 Nisan Dünya Parkinson Günü olarak kutlanmaktadır."