'Batı'da Müslüman Olmak' Sempozyumu
Demokratik Hümanist Merkez Partisi'nden (CDH) Türk asıllı Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir, Avrupa'daki aşırı sağın yükselişte olmasının ve yabancı karşıtı söylemlerin artmasının "konjonktürel" olduğuna inandığını belirterek, "Farklı ülkelerde de milliyetçilik akımların yükseldiğini görüyoruz. Bu, birlikte yaşamayı desteklemiyor. Ülkeyi ve genel olarak politikalarını yabancılar üzerine kuruyorlar. Çünkü alternatif sunulamıyor" dedi.
Marmara Üniversitesi Uluslararası İlahiyat Kulübü katkısıyla, İslam Araştırmalar Merkezi Konferans Salonu'nda "Batı'da Müslüman Olmak" sempozyumu düzenlendi.
Sempozyumda konuşan Özdemir, Avrupa'daki aşırı sağın yükselişte olmasının ve yabancı karşıtı söylemlerin artmasının "konjonktürel" olduğuna inandığını ifade etti.
Farklı ülkelerde de milliyetçilik akımlarının yükseldiğini dile getiren Özdemir, "Bu, birlikte yaşamayı desteklemiyor. Milliyetçi partiler aşırı sağa yakın söylemleri oluyor. Ülkeyi ve genel olarak politikalarını yabancılar üzerine kuruyorlar. Çünkü alternatif sunulamıyor. Fransa ve Danimarka'da görüyoruz" diye konuştu.
Özdemir, siyasilerin ayrımcılığa, yabancı düşmanlığına, İslamofobi'ye ve anti-semitizme karşı mücadeleyi aynı safta tutamadıkça bu tür tehlikelerin önüne geçilemeyeceğini, tehlikeler yüzünden Müslüman gençlerin kendi içlerine kapandığını ve geleceklerini pek parlak görmediklerini söyledi.
"Yeni yetişmiş genç nesiller, eğitimini tamamlamış gençler" akımı olduğuna değinen Özdemir, "Dubai veya İstanbul'a ya da bir Müslüman ülkesine gidip yerleşme isteği var. Bu da tamamen ayrımcılığa maruz kaldıklarından dolayı" dedi.
Özdemir, genel olarak bakıldığında Avrupalı Müslümanların İslamofobi konusunda daha zor durumunda kaldığını ve İslamofobi ile ayrımcılığı daha çok yaşadıklarını kaydetti.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse de batılı ülkelerde Müslüman olarak yaşamanın çok kolay olmadığını söyledi.
Köse, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra İslam ülkelerinden Avrupa'ya göçler gerçekleştiğini ancak bunların uzun süreli konuşlandırılmış olmadığını belirterek, "Geçici bir süreliğine orada kalmak ve dönmek üzerine tüm eylemlerini ve politikalarını belirlediler. Onun için kendi varlıklarına dahi kendileri bile orada çok fazla inanmadılar. Bugün karşılaştığımız problemlerin bir kısım bundan kaynaklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Sempozyumda konuşan Özdemir, Avrupa'daki aşırı sağın yükselişte olmasının ve yabancı karşıtı söylemlerin artmasının "konjonktürel" olduğuna inandığını ifade etti.
Farklı ülkelerde de milliyetçilik akımlarının yükseldiğini dile getiren Özdemir, "Bu, birlikte yaşamayı desteklemiyor. Milliyetçi partiler aşırı sağa yakın söylemleri oluyor. Ülkeyi ve genel olarak politikalarını yabancılar üzerine kuruyorlar. Çünkü alternatif sunulamıyor. Fransa ve Danimarka'da görüyoruz" diye konuştu.
Özdemir, siyasilerin ayrımcılığa, yabancı düşmanlığına, İslamofobi'ye ve anti-semitizme karşı mücadeleyi aynı safta tutamadıkça bu tür tehlikelerin önüne geçilemeyeceğini, tehlikeler yüzünden Müslüman gençlerin kendi içlerine kapandığını ve geleceklerini pek parlak görmediklerini söyledi.
"Yeni yetişmiş genç nesiller, eğitimini tamamlamış gençler" akımı olduğuna değinen Özdemir, "Dubai veya İstanbul'a ya da bir Müslüman ülkesine gidip yerleşme isteği var. Bu da tamamen ayrımcılığa maruz kaldıklarından dolayı" dedi.
Özdemir, genel olarak bakıldığında Avrupalı Müslümanların İslamofobi konusunda daha zor durumunda kaldığını ve İslamofobi ile ayrımcılığı daha çok yaşadıklarını kaydetti.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse de batılı ülkelerde Müslüman olarak yaşamanın çok kolay olmadığını söyledi.
Köse, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra İslam ülkelerinden Avrupa'ya göçler gerçekleştiğini ancak bunların uzun süreli konuşlandırılmış olmadığını belirterek, "Geçici bir süreliğine orada kalmak ve dönmek üzerine tüm eylemlerini ve politikalarını belirlediler. Onun için kendi varlıklarına dahi kendileri bile orada çok fazla inanmadılar. Bugün karşılaştığımız problemlerin bir kısım bundan kaynaklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.