Kpss Mağduru 'Hayallerini' Çalanlardan Şikayetçi
Konya'da yaşayan Fars Dili ve Edebiyatı mezunu Serpil Albeni, 2010 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'ndaki (KPSS) usulsüzlükler nedeniyle mağdur olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Konya'da Büyükşehir Belediyesinde turizm zabıtası biriminde çalışan 37 yaşındaki Serpil Albeni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'ndaki usulsüzlükler nedeniyle başlatılan soruşturmadan umutlu olduğunu söyledi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduğunu aktaran Albeni, eğitim hayatına öğretmenlik hayaliyle başladığını belirtti.
- 300 kişi ful yapınca...
Albeni, yaşadığı mahallede okuyan kız oranı çok düşük olmasına rağmen, öğretmenlik hedefi için şehir dışına çıkmayı göze aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Erzurum'da bölümümü çok severek okudum. Öğretmenlik hayalim vardı. Daha sonra öğretmenlik başvurularında bulundum. KPSS sınavına girdim. Bu sınavda istediğim puanı alamadım. Eğitim bilimlerinde de aynı şekildeydi. 2010 yılında kursa gitmeye karar verdim. Çok iyi hazırlanmış ve sınavı da iyi tamamlamıştım. Kursa gittim ve özel ders aldım. Hatta 2,5 yaşındaki çocuğumu komşuya bırakarak, ders çalışmaya gidiyordum. Çok çalıştım ve çaba gösterdim. Sınavdan 78-80 puan aralığında sonuç bekliyordum, olmadı. O dönem tercihlerde 47 puan alanların dış ilişkilere atandığını biliyorum. Çok ağladığım, umutlarım kırılmıştı. 300 kişi ful yapınca puan ve sıralama düştü. İstediğim puanı alamamıştım. Ondan sonra da bir daha sınava çalışmadım."
- "Çaldıkları hayatları geri ödemelerini istiyorum"
Daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesinde iş hayatına atıldığını anlatan Albeni, "Farsçayı çok seviyorum ve bölümümle alakalı çalışmak istiyorum. Ama bir türlü bu olmadı. Yaşadıklarımı şimdi 2010 yılında KPSS'deki usulsüzlüklere ilişkin başlatılan operasyonlarla anlayabiliyorum. Haklarımızın çalındığını görüyorum. Hayatımızdan çaldıklarını düşünüyorum. İnşallah davalarla onların, çaldıkları hayatları geri ödemelerini ve bizim neler yaşadığımızı hissetmelerini istiyorum" diye konuştu.
Sınavın çok iyi geçmesine rağmen gelen sonuçla şoke olduğunu anlatan Albeni, neticenin kendisinde bazı şüphelere yol açtığını, hayal kırıklığı yaşadığını anlattı.
- "Memuriyetleri alınsın"
Albeni, soruşturmanın başlamasıyla büyük mutluluk yaşadığını belirterek, "Belki bir sonuç elde edemeyeceğim, çalınan haklarım geri gelmeyecek ama o arkadaşlardan memuriyetin alınmasını istiyorum. Hala memuriyet hayali kuruyorum. Çok üzücü bir şey, bunu yapanların da aynı şeyleri yaşamasını diliyorum. Umutlarımızı çalanların cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
- "Öğrenim hayatımda iki kez mağdur oldum"
Öğrenim gördüğü yıllarda da başörtülü olmasından dolayı sıkıntılar yaşadığını anlatan Albeni, yaşadıklarına rağmen okuma azmini bırakmadığını ve bölümünden mezun olduğunu dile getirdi.
"Okula asker girdi ve 'başörtülüler dışarı çıkın' dedi.
Sınıfta iki kişiydik, başörtülü olarak. Eğitim hayatımıza peruk takarak devam ettik" ifadelerini kullanan Albeni, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Okuduğumuz bölümde irticai faaliyet yapıyor diye birçok arkadaş Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılandı. Fars dili bölümünde formasyonu kaldırdılar. Atamalar hemen hemen hiç yoktu. Dil öğrenmek için İran'a giden arkadaşlara irticacı deniliyordu. 28 Şubat sürecinin mağduruyuz. Bu dönemde dış ilişkilerde bölüm mezunlarına iş kapısı açıldı. Onda da 2010 KPSS milat oldu. Hayatımda iki kere mağduriyet yaşadım; okula başladığımda 28 Şubat darbesi, ikincisi ise 2010 yılında girdiğim KPSS sorularının çalınmasıyla."
- Şikayet dilekçesi savcılıkta
Serap Albeni'nin avukatı Özlem Yılmaz ise şikayet dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Konya Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiklerini söyledi.
Ankara'da Kamu Personel Seçme Sınavı'ndaki usulsüzlükler nedeniyle başlatılan soruşturma dosyasına dahil olmak için başvuruda bulunduklarını aktaran Yılmaz, "Şikayetçi olarak dilekçemizi veriyoruz. Mağdur olan binlerce insanın bu dosyaya müdahil olmasını bekliyoruz. Bu sınav sonucunda hak etmedikleri yere yerleşenlerin görevden alınmasını, liyakat ve hak edenlerin atanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
- KPSS soruşturması, HSYK'daki değişikliklerin yansıması
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Şamil Şenalp de bu soruşturmanın yeni olmadığını aktardı.
KPSS'deki usulsüzlüklere ilişkin 3,5 yıl önce soruşturmanın açıldığını hatırlatan Şenalp, "Çeşitli aşamalardan geçmiş ve pek çok savcı değiştirmiş bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın sümenin üzerine çıkması HSYK'nın normalleşmesiyle olabildi. Önceki dönemde bu dosyayı takip eden savcıların mal varlıklarıyla ilgili iddialar medyada yer aldı. HSYK'ya uzanan yönüyle de bu işin aydınlatılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
KPSS'deki usulsüzlük iddialarının ardından son dönemde ÖSYM'nin yaptığı sınavların da incelenmesi gerektiğini vurgulayan Şenalp, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son yıllardaki sınavlar mercek altına alınmalı, şüpheli durumlar varsa yargıya intikal ettirilmesi kamunun menfaatine olacaktır diye düşünüyoruz. Aslında çalınan sorular değil, insanların geleceklerini çaldılar, iddialar doğruysa. Mağduriyet çok büyük. İnsanlar bu olayın büyüklüğünü yeni görüyorlar. Bu mağduriyete ilişkin insanların adliyeye başvurduğunu şikayet dilekçeleri gönderdiğini söyleyebilirim. Bizlere de müracaatlar var. Bu mağduriyetin millete bir daha yaşatılmaması için bu suçu işlediği iddia edilenlerin yargı önüne çıkartılması mutlaka bir gereklilik. Bu noktada savcılık makamına ve adalet hizmeti verenlere yardımcı olmamız gerekiyor. Kendisinin mağdur olduğunu düşünen kişilerin şikayette bulunması için çağrıda bulunuyoruz."
Kaynak: AA
Erzurum Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduğunu aktaran Albeni, eğitim hayatına öğretmenlik hayaliyle başladığını belirtti.
- 300 kişi ful yapınca...
Albeni, yaşadığı mahallede okuyan kız oranı çok düşük olmasına rağmen, öğretmenlik hedefi için şehir dışına çıkmayı göze aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Erzurum'da bölümümü çok severek okudum. Öğretmenlik hayalim vardı. Daha sonra öğretmenlik başvurularında bulundum. KPSS sınavına girdim. Bu sınavda istediğim puanı alamadım. Eğitim bilimlerinde de aynı şekildeydi. 2010 yılında kursa gitmeye karar verdim. Çok iyi hazırlanmış ve sınavı da iyi tamamlamıştım. Kursa gittim ve özel ders aldım. Hatta 2,5 yaşındaki çocuğumu komşuya bırakarak, ders çalışmaya gidiyordum. Çok çalıştım ve çaba gösterdim. Sınavdan 78-80 puan aralığında sonuç bekliyordum, olmadı. O dönem tercihlerde 47 puan alanların dış ilişkilere atandığını biliyorum. Çok ağladığım, umutlarım kırılmıştı. 300 kişi ful yapınca puan ve sıralama düştü. İstediğim puanı alamamıştım. Ondan sonra da bir daha sınava çalışmadım."
- "Çaldıkları hayatları geri ödemelerini istiyorum"
Daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesinde iş hayatına atıldığını anlatan Albeni, "Farsçayı çok seviyorum ve bölümümle alakalı çalışmak istiyorum. Ama bir türlü bu olmadı. Yaşadıklarımı şimdi 2010 yılında KPSS'deki usulsüzlüklere ilişkin başlatılan operasyonlarla anlayabiliyorum. Haklarımızın çalındığını görüyorum. Hayatımızdan çaldıklarını düşünüyorum. İnşallah davalarla onların, çaldıkları hayatları geri ödemelerini ve bizim neler yaşadığımızı hissetmelerini istiyorum" diye konuştu.
Sınavın çok iyi geçmesine rağmen gelen sonuçla şoke olduğunu anlatan Albeni, neticenin kendisinde bazı şüphelere yol açtığını, hayal kırıklığı yaşadığını anlattı.
- "Memuriyetleri alınsın"
Albeni, soruşturmanın başlamasıyla büyük mutluluk yaşadığını belirterek, "Belki bir sonuç elde edemeyeceğim, çalınan haklarım geri gelmeyecek ama o arkadaşlardan memuriyetin alınmasını istiyorum. Hala memuriyet hayali kuruyorum. Çok üzücü bir şey, bunu yapanların da aynı şeyleri yaşamasını diliyorum. Umutlarımızı çalanların cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
- "Öğrenim hayatımda iki kez mağdur oldum"
Öğrenim gördüğü yıllarda da başörtülü olmasından dolayı sıkıntılar yaşadığını anlatan Albeni, yaşadıklarına rağmen okuma azmini bırakmadığını ve bölümünden mezun olduğunu dile getirdi.
"Okula asker girdi ve 'başörtülüler dışarı çıkın' dedi.
Sınıfta iki kişiydik, başörtülü olarak. Eğitim hayatımıza peruk takarak devam ettik" ifadelerini kullanan Albeni, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Okuduğumuz bölümde irticai faaliyet yapıyor diye birçok arkadaş Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılandı. Fars dili bölümünde formasyonu kaldırdılar. Atamalar hemen hemen hiç yoktu. Dil öğrenmek için İran'a giden arkadaşlara irticacı deniliyordu. 28 Şubat sürecinin mağduruyuz. Bu dönemde dış ilişkilerde bölüm mezunlarına iş kapısı açıldı. Onda da 2010 KPSS milat oldu. Hayatımda iki kere mağduriyet yaşadım; okula başladığımda 28 Şubat darbesi, ikincisi ise 2010 yılında girdiğim KPSS sorularının çalınmasıyla."
- Şikayet dilekçesi savcılıkta
Serap Albeni'nin avukatı Özlem Yılmaz ise şikayet dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Konya Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiklerini söyledi.
Ankara'da Kamu Personel Seçme Sınavı'ndaki usulsüzlükler nedeniyle başlatılan soruşturma dosyasına dahil olmak için başvuruda bulunduklarını aktaran Yılmaz, "Şikayetçi olarak dilekçemizi veriyoruz. Mağdur olan binlerce insanın bu dosyaya müdahil olmasını bekliyoruz. Bu sınav sonucunda hak etmedikleri yere yerleşenlerin görevden alınmasını, liyakat ve hak edenlerin atanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
- KPSS soruşturması, HSYK'daki değişikliklerin yansıması
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Şamil Şenalp de bu soruşturmanın yeni olmadığını aktardı.
KPSS'deki usulsüzlüklere ilişkin 3,5 yıl önce soruşturmanın açıldığını hatırlatan Şenalp, "Çeşitli aşamalardan geçmiş ve pek çok savcı değiştirmiş bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın sümenin üzerine çıkması HSYK'nın normalleşmesiyle olabildi. Önceki dönemde bu dosyayı takip eden savcıların mal varlıklarıyla ilgili iddialar medyada yer aldı. HSYK'ya uzanan yönüyle de bu işin aydınlatılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
KPSS'deki usulsüzlük iddialarının ardından son dönemde ÖSYM'nin yaptığı sınavların da incelenmesi gerektiğini vurgulayan Şenalp, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son yıllardaki sınavlar mercek altına alınmalı, şüpheli durumlar varsa yargıya intikal ettirilmesi kamunun menfaatine olacaktır diye düşünüyoruz. Aslında çalınan sorular değil, insanların geleceklerini çaldılar, iddialar doğruysa. Mağduriyet çok büyük. İnsanlar bu olayın büyüklüğünü yeni görüyorlar. Bu mağduriyete ilişkin insanların adliyeye başvurduğunu şikayet dilekçeleri gönderdiğini söyleyebilirim. Bizlere de müracaatlar var. Bu mağduriyetin millete bir daha yaşatılmaması için bu suçu işlediği iddia edilenlerin yargı önüne çıkartılması mutlaka bir gereklilik. Bu noktada savcılık makamına ve adalet hizmeti verenlere yardımcı olmamız gerekiyor. Kendisinin mağdur olduğunu düşünen kişilerin şikayette bulunması için çağrıda bulunuyoruz."