Özkan’dan Paralel Yapı Açıklaması Açıklaması

Türkiye siyaseti ve demokrasisinin çok partili siyasi hayata geçtiği 1946’dan bu yana bir çok badireler atlattığına dikkat çeken AK Parti Manisa milletvekili aday adayı Mehmet Ali Özkan, “1960-1980 ihtilalleri, 1971 muhtırası, 28 şubat post modern darbesi ile Türkiye’nin her ayağa kalkışında, her şahlanışında bir fren mekanizması harekete geçti ve Türkiye’nin yükselişine ket vurdu. 3 Kasım 2002’de liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın ve arkadaşlarının kurduğu AK Parti ile yeni Türkiye’nin güçlü yarınlarının temellerini atacak, idealleri, hedefleri, misyonu ve vizyonu olan bir Türkiye için yola çıkmış, darbeci vesayetçi anlayışın ortadan kalktığı bölgesinde güçlü, dünyada sözü dinlenen gelişen ve büyüyen bir Türkiye’nin temelleri atılmaya başlanmıştır. Yıkılmaz ve güçlü demokrasi anlayışın oluşturduğu vesayet sisteminin tamamen ortadan katlığı büyüyen ekonomisiyle, sanayisiyle, yaptığı yatırımlarıyla, dış borcunu bitirip dışa muhtaçlığını kaldırmasıyla birden Dünya’nın odağına oturan Türkiye’yi tekrar eski karanlık günlerine döndürmek isteyen vesayetçi yapılar ve onların dış işbirlikçileri tekrar sahneye çıktı. Önce ay ışığı, sarıkız vs. darbe planlarını denediler. Bu tutmayınca 27 Nisan e-muhtırasıyla demokrasiyi kesintiye uğratmak istediler. Bu da olmayınca Cumhurbaşkanımıza suikast girişimlerini denediler. Ne yapsalar bir türlü AK Parti’nin yükselişini durduramıyorlardı. İktidara geldiği günden itibaren 3 Y ile (yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar) mücadele edeceğiz diyen AK Parti’yi en hassas yerinden vurmak, yolsuzluk yaftası ile yaftalamak ve AK Parti’yi ve onun liderini yolsuzluğa bulaşmış bir parti ve lider olarak halkın gözünde itibarsızlaştırmak istediler. Bu sefer kullanacakları maşa kendini hizmet hareketi olarak tanımlayan bir gruptu. Türkiye; 17 Aralık 2013’de 'Paralel yapıyla' tanışmış oldu. Bu güne kadar alışıla geldiği gibi karşımızda darbe yapmaya kalkan askerler yoktu. Yargının, emniyetin, bürokrasinin içerine sızmış, savcı, hâkim, polis ve bürokratlardan oluşan yeni bir darbeci yapı yıllarca İslam kisvesi altında; vatanına, milletine hizmet edecek, millet ve bayrak sevdalısı nesiller yetiştiren bir cemaat olarak kendini Türkiye’ye tanıtmış ancak bugün gelinen noktada maske düşmüş İsrail’e hizmet eden ve ajanlığını yapan bir yapı ve bu yapının lideri Fethullah Gülen ismini artık Türk Halkı iyi tanımıştır” dedi.

Özkan açıklamasına şöyle devam etti:
“Derin Darbeci; savcıları, hakimleri, polisleri ve bürokratları yetiştirmek için; kurduğu dershaneler ve okullarıyla bu zemini hazırlamış sahip oldukları bankalarıyla kendisine tapan ‘Bir gülüşüne tüm servetini bağışlarım’ diyen iş adamlarını verdiği fetvayı sorgulamadan emir telakki eden bir nesil oluşturmuş, kendisinden olmayanlara yaşama hakkı tanımamış, tehditlerle, şantajlarla bağışlar toplatmış, insanların safiyane duygularıyla oynamıştır. Yurt dışında, Avrupa’da, Amerika’da, Afrika’da, Rusya’da ve Türk Cumhuriyetlerinde okullar açtırmış, Türk bayrağını buralarda dalgalandırıyor ve dilimizi buradaki nesillere öğretiyoruz diyerek Türk halkını kandırmış, Türk halkının milli duygularıyla oynamış ve bu çatı altında büyük bir yapılanmaya gitmiştir. Bir vatandaşımızın bile bu ülkelere gitmek için çıkartılan bunca zorluklara rağmen, bir zümrenin gidip de buralarda istediği gibi faaliyet yapabilmesi bu işin arkasında çok farklı güçlerin olduğunun bir göstergesidir. Darbelere ve darbecilere övgüler düzen, seçilmiş hükümetlerin alaşağı edilmesi ve partilerin kapatılması kararlarına olumlu bakan, imam hatiplerin orta kısımlarının kapatılmasına, 8 yıllık kesintisiz eğitime destek veren, başörtüsü yasaklandığında dini bir cemaat olarak başkaldırmayıp kendine mensup olan masum, suçsuz ve hiçbir şeyden haberdar olmayan kardeşlerimize, bacılarımıza ‘başörtüsü teferruattır’ diyerek başınızı açın talimatı veren bir yapı ve yapının liderlerinden bahsediyoruz.”
Özkan açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Yakın tarihimizde yaşanan Dünya’nın sessiz kaldığı İsrail’in, Filistin’in masum sivilleri vurduğu günlerde Türkiye’den hareket eden Mavi Marmara yardım gemisi İsrail askerleri tarafından düzenlenen operasyonda öldüren Müslümanların yanında olmak yerine ‘Siyasi otoriteden izin alınmalıydı’ diyen bir zihniyet; Gazze’de İsrail’in attığı bombalarla kumsalda oynayan çocukların ölümüyle ilgili bir tek söz bile söylemeyen ancak öldürülen bir İsrail genci için, bir Amerikalı gazeteci için taziye mesajı gönderen, ülkesine, Türk halkına ‘Evleri, ocakları başlarına yıkılsın’ diye beddua eden bir zihniyettir. Ama bu paralel yapının ve onların dış destekçilerinin atladığı bir nokta vardı: 12 yıldır iktidarda olan girdiği her seçimlerde oyunu arttırarak çıkan, halkın gönlünü fethetmiş, güçlü bir AK Parti ve güçlü bir lider, gerçek bir lider Recep Tayyip Erdoğan faktörünü atlamış, Türk halkının engin feraseti Türk halkının AK Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmasıyla çok şükür ki 17-25 Aralık Derin Darbeci paralel yapının planları tutmamış ve Türk halkı gerçeği görmüştür. Yeni Türkiye, güçlü gelecek adına, 2023’leri, 2071’leri hedefleyen bir Türkiye adına, ülkemizi eski günlerdeki gibi karanlığa sürükleyecek, vesayetçi sistemleri Türkiye’ye yeniden yaşatmak isteyen zihniyetleri milletimizin engin feraseti ve AK Parti’nin güçlü yönetimi tarihe gömecektir.”