Ataşehir'de Polislerin 'Görevi Kötüye Kullanma' Davası
Ataşehir'de, Gezi Parkı odaklı eylemler sırasında Mehmet Ayvalıtaş'ın trafik kazasında hayatını kaybetmesine ilişkin olay yerine ait görüntüleri temin edip mahkemeye göndermediği iddiasıyla haklarında "görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açılan 3 polisin yargılanmasına başlandı.
Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık polisler Ali Kemal Sezik, Murat Ellibeş ve Hakan Kabay katılmadı. Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş ile avukatları ise duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık Murat Ellibeş'in avukatı Taha Çalıcı, müvekkilini rahatsızlığı nedeniyle duruşmada hazır edemediğini belirterek, rapor sundu.
Davanın görülmeksizin savcılığa iadesine karar verilmesini talep eden Çalıcı, şunları söyledi:
"Ataşehir Kaymakamlığı'nın sanıklar hakkında soruşturma izni verilmemesine dair kararına itiraz üzerine, Bölge İdare Mahkemesi itirazın reddine karar vermiştir. Ancak dosyada bulunan karar örneği üzerinde 'ret' kelimesinin çizilip üzerine el ile 'kabulü' yazılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmasını talep ederiz."
Ayvalıtaş ailesinin avukatlarından Ayla Öztabak da Bölge İdare Mahkemesi'nin kararında "ret" kelimesinin üzeri çizilerek "kabulü" kelimesini kimin yazdığını bilemeyeceklerini kaydederek, "Ancak yüzde 90, Bölge İdare Mahkemesi hakimi bu düzeltmeyi yapmış olmalı" dedi.
Avukat Sevgi Evren de sanık avukatının beyanlarına katılmadığını ifade ederek, "Sanıklar hakkında soruşturma izni verilmiştir. Bu açıkça karardan anlaşılmaktadır. Yargılamaya devam edilmelidir" diye konuştu.
Mahkeme Hakimi Dilek Şen, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu'nun, 1 Temmuz 2014 tarihinde verdiği kararında, "reddine" kelimesinin üzerinin çizilip el ile "kabulü" yazıldığını ancak paraf veya mühür yapılmadığını bildirdi.
Bu haliyle itirazın kabulüne mi yoksa reddine mi karar verildiği hususunda tereddüt oluştuğunu kaydeden Şen, Bölge İdare Mahkemesi'nden itiraz kararının kabul mü ret mi olduğunun açıkça belirtilmesinin istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bu sırada hakimden izin isteyerek söz alan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, olay nedeniyle oğlunu ve eşini kaybettiğini anlatarak, "Bizim suçumuz insan olmak. Biz bayrağımızı, milletimizi seviyoruz. Her şeyden önce Müslümanız. Ben sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Çok içim yanıyor" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Hakimi Şen ise "Gereken ne ise yapılacaktır. Sakin olun" şeklinde karşılık verdi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları Hakan Kabay ve Ali Kemal Sezik'in Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Örnek Şehit Hayrettin Yıldırım Polis Merkezi'nde polis memuru, şüpheli Murat Ellibeş'in ise komiser yardımcısı olarak görev yaptığı anlatıldı.
Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüne ilişkin Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında, olay yerine ilişkin MOBESE görüntülerinin talep edildiği aktarılan iddianamede, polis merkezinden mahkemeye gönderilen yazıda görüntülerin Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü sınırları içinde olmadığından temin edilemediğinin bildirildiği kaydedildi.
İddianamede, davanın 5 Şubat 2014 tarihinde görülen celsesinden sonra görüntülerin dava dosyasına konulduğu belirtilerek, 3 polis memuru hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kaynak: AA
Duruşmada söz alan sanık Murat Ellibeş'in avukatı Taha Çalıcı, müvekkilini rahatsızlığı nedeniyle duruşmada hazır edemediğini belirterek, rapor sundu.
Davanın görülmeksizin savcılığa iadesine karar verilmesini talep eden Çalıcı, şunları söyledi:
"Ataşehir Kaymakamlığı'nın sanıklar hakkında soruşturma izni verilmemesine dair kararına itiraz üzerine, Bölge İdare Mahkemesi itirazın reddine karar vermiştir. Ancak dosyada bulunan karar örneği üzerinde 'ret' kelimesinin çizilip üzerine el ile 'kabulü' yazılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmasını talep ederiz."
Ayvalıtaş ailesinin avukatlarından Ayla Öztabak da Bölge İdare Mahkemesi'nin kararında "ret" kelimesinin üzeri çizilerek "kabulü" kelimesini kimin yazdığını bilemeyeceklerini kaydederek, "Ancak yüzde 90, Bölge İdare Mahkemesi hakimi bu düzeltmeyi yapmış olmalı" dedi.
Avukat Sevgi Evren de sanık avukatının beyanlarına katılmadığını ifade ederek, "Sanıklar hakkında soruşturma izni verilmiştir. Bu açıkça karardan anlaşılmaktadır. Yargılamaya devam edilmelidir" diye konuştu.
Mahkeme Hakimi Dilek Şen, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu'nun, 1 Temmuz 2014 tarihinde verdiği kararında, "reddine" kelimesinin üzerinin çizilip el ile "kabulü" yazıldığını ancak paraf veya mühür yapılmadığını bildirdi.
Bu haliyle itirazın kabulüne mi yoksa reddine mi karar verildiği hususunda tereddüt oluştuğunu kaydeden Şen, Bölge İdare Mahkemesi'nden itiraz kararının kabul mü ret mi olduğunun açıkça belirtilmesinin istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bu sırada hakimden izin isteyerek söz alan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, olay nedeniyle oğlunu ve eşini kaybettiğini anlatarak, "Bizim suçumuz insan olmak. Biz bayrağımızı, milletimizi seviyoruz. Her şeyden önce Müslümanız. Ben sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Çok içim yanıyor" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Hakimi Şen ise "Gereken ne ise yapılacaktır. Sakin olun" şeklinde karşılık verdi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları Hakan Kabay ve Ali Kemal Sezik'in Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Örnek Şehit Hayrettin Yıldırım Polis Merkezi'nde polis memuru, şüpheli Murat Ellibeş'in ise komiser yardımcısı olarak görev yaptığı anlatıldı.
Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüne ilişkin Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında, olay yerine ilişkin MOBESE görüntülerinin talep edildiği aktarılan iddianamede, polis merkezinden mahkemeye gönderilen yazıda görüntülerin Ataşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü sınırları içinde olmadığından temin edilemediğinin bildirildiği kaydedildi.
İddianamede, davanın 5 Şubat 2014 tarihinde görülen celsesinden sonra görüntülerin dava dosyasına konulduğu belirtilerek, 3 polis memuru hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edildi.