700 Bin Kişilik Kampta 'Açlık ve Savaş' Korkusu
Kenya'nın Somali sınırındaki 700 bin kişinin yaşadığı Dadab Kampı'nda, BM'nin gıda yardımlarına son vereceği bilgisiyle mültecilerde açlık ve savaş korkusu başladı.
RİDA-DER Genel Sekreteri İsa Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çoğunluğu doktorlardan oluşan 13 kişilik heyetle Kenya'ya gittiklerini söyledi.
Bölgede yardım faaliyetlerini sürdüren tek yardım kuruluşu olduklarını anlatan Kaya, Somali sınırında bulunan ve 700 bin kişinin yaşadığı Dadab Kampı ile Uganda sınırındaki Kakuma Kampı'nda incelemelerde bulunduklarını anlattı.
Kaya, Dadab Kampı'nın dünyanın en büyük mülteci kamplarından biri olduğuna işaret ederek, burada 700 bin Somalilinin yaşam savaşı verdiğini bildirdi.
Bölgede faaliyet gösteren yardım derneklerinin bazı tehdit ve tehlikelerden dolayı çekildiğini anlatan Kaya, Müslüman yardım kuruluşu olarak da sadece RİDA'nın faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getirdi.
- "Kitlesel ölümler başlayabilir"
Kaya, her iki kamptaki yaşam koşullarının zorluğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), Dadab Kampı'nda gıda yardımlarını durduracağını bildirdi. Bunu internet sitesinde de açıkladı.
BM'nin gıda yardımlarını durdurmasının ardından Dadab Kampı'nda açlığa bağlı kitlesel ölümler başlayabilir. Kenya hükümeti sınırları kapattı. Bu insanlar adeta açık hava hapishanesinde yaşıyor. Açlık ve hastalıkla pençeleşen bu insanlara yönelik BM'nin yardımları durduracağı bilgisi şimdiden derin kaygı ve korku oluşturdu. Çok acil Türkiye'deki yardım kuruluşlarının seferber olmasını diliyoruz. Burada olabilecek her türlü insanlık faciası yaşanmadan önlem alınmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının ve yardımsever halkımızın bu çalışmalara kayıtsız kalmamasını diliyoruz."
- "45 derece sıcakta yardım için bekliyorlar"
Kaya, RİDA'nın bölgede eğitim faaliyetlerinin yanı sıra aşevi hizmeti bulunduğunu vurgulayarak, "Burada durum gerçekten büyük kaygı verici. 45 derece sıcağın altında insanlar yardım ve gıda alabilmek için saatlerce bekliyor. Buradaki aşevlerimizde 3 bin kişilik yemek çıkarıyorduk. Son krizden sonra kapasitemizi 5 bin kişiye çıkardık. Ama Müslüman kardeşlerimiz bu bölgede Türkiyeli kardeşlerinden yardım beklemektedir" ifadelerini kullandı.
Dadab Kampı'nda misyoner yardım kuruluşlarının da çalışmalar yürüttüğünü anlatan Kaya, bu örgütlerin BM'nin destek ve himayesinde, kendi uygun gördükleri bölgelerde, amaçları doğrultusunda yardım yaptıklarını anlattı.
Kaya, Kakuma Kampı'nda ise Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşadığını dile getirerek, "Burada yüzün üzerinde misyoner örgüt var. Müslümanlar bu örgütlerin kıskacında zor şartlar altında yaşıyorlar. Kamptaki tek Müslüman kuruluş olarak 3 yıldır kesintisiz yardımlarımız sürüyor. Müslümanların çocuklarını sünnet etmekle misyonerlere karşı çocukları koruyoruz. Bin çocuğumuzu sünnet ettirdik" diye konuştu.
Kaynak: AA
Bölgede yardım faaliyetlerini sürdüren tek yardım kuruluşu olduklarını anlatan Kaya, Somali sınırında bulunan ve 700 bin kişinin yaşadığı Dadab Kampı ile Uganda sınırındaki Kakuma Kampı'nda incelemelerde bulunduklarını anlattı.
Kaya, Dadab Kampı'nın dünyanın en büyük mülteci kamplarından biri olduğuna işaret ederek, burada 700 bin Somalilinin yaşam savaşı verdiğini bildirdi.
Bölgede faaliyet gösteren yardım derneklerinin bazı tehdit ve tehlikelerden dolayı çekildiğini anlatan Kaya, Müslüman yardım kuruluşu olarak da sadece RİDA'nın faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getirdi.
- "Kitlesel ölümler başlayabilir"
Kaya, her iki kamptaki yaşam koşullarının zorluğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), Dadab Kampı'nda gıda yardımlarını durduracağını bildirdi. Bunu internet sitesinde de açıkladı.
BM'nin gıda yardımlarını durdurmasının ardından Dadab Kampı'nda açlığa bağlı kitlesel ölümler başlayabilir. Kenya hükümeti sınırları kapattı. Bu insanlar adeta açık hava hapishanesinde yaşıyor. Açlık ve hastalıkla pençeleşen bu insanlara yönelik BM'nin yardımları durduracağı bilgisi şimdiden derin kaygı ve korku oluşturdu. Çok acil Türkiye'deki yardım kuruluşlarının seferber olmasını diliyoruz. Burada olabilecek her türlü insanlık faciası yaşanmadan önlem alınmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının ve yardımsever halkımızın bu çalışmalara kayıtsız kalmamasını diliyoruz."
- "45 derece sıcakta yardım için bekliyorlar"
Kaya, RİDA'nın bölgede eğitim faaliyetlerinin yanı sıra aşevi hizmeti bulunduğunu vurgulayarak, "Burada durum gerçekten büyük kaygı verici. 45 derece sıcağın altında insanlar yardım ve gıda alabilmek için saatlerce bekliyor. Buradaki aşevlerimizde 3 bin kişilik yemek çıkarıyorduk. Son krizden sonra kapasitemizi 5 bin kişiye çıkardık. Ama Müslüman kardeşlerimiz bu bölgede Türkiyeli kardeşlerinden yardım beklemektedir" ifadelerini kullandı.
Dadab Kampı'nda misyoner yardım kuruluşlarının da çalışmalar yürüttüğünü anlatan Kaya, bu örgütlerin BM'nin destek ve himayesinde, kendi uygun gördükleri bölgelerde, amaçları doğrultusunda yardım yaptıklarını anlattı.
Kaya, Kakuma Kampı'nda ise Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşadığını dile getirerek, "Burada yüzün üzerinde misyoner örgüt var. Müslümanlar bu örgütlerin kıskacında zor şartlar altında yaşıyorlar. Kamptaki tek Müslüman kuruluş olarak 3 yıldır kesintisiz yardımlarımız sürüyor. Müslümanların çocuklarını sünnet etmekle misyonerlere karşı çocukları koruyoruz. Bin çocuğumuzu sünnet ettirdik" diye konuştu.