Rtük Başkanı Dursun Açıklaması
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının seçim dönemi yayınları bilgilendirme toplantısında konuşan RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, seçim dönemlerinde yapılacak seçim reklamlarında Türk Bayrağı ve Dini sembollerin kullanılmasının yasak olduğunu aktardı.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarının seçim dönemi yayınları bilgilendirme toplantısı İstanbul’un ardından İzmir’de yapıldı. Toplantıda seçim dönemlerinde medya kuruluşlarının seçim dönemi yayınlarına ilişkin verilen kararlar konuşuldu. İzmir Swissotel’de yapılan toplantıda konuşan RTÜK başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, bu yıl yapılacak toplam beş toplantı yapacaklarını aktardı. İlk toplantıyı İstanbul’da yaptıklarını ifade eden Durmaz, “İkinci toplantımızı düzenlediğimiz İzmir’den sonra inşallah üçüncü toplantımızı Ankara’da, dördüncüsünü Samsun’da ve son olarak beşinci toplantımızı da Diyarbakır’da yapacağız” dedi.
Seçim döneminde yapılacak seçim reklamlarında uygulanan yasaklara değinen Durmaz, seçim dönemlerinde yapılacak seçim reklamlarında Türk Bayrağı ve Dini sembollerin kullanılmasının yasak olduğunu ve bu yasakların 2011’de beri uygulandığını hatırlattı.
“SEÇİM DENETİMLERİ YSK TARAFINDAN YAPILIYOR”
Seçimlerin denetimlerinin Yüksek Seçim Kurulunca (YSK) yapıldığını dile getiren Dursun, RTÜK’ün, YSK tarafından belirlenen yayın ilkelerine uygun yayın yapılıp yapılmadığını denetlemekle görevli bir kuruluş olduğunu ifade etti.
Görsel-İşitsel medyanın hangi ilkelere uyularak yayın yapacakları konusunda YSK’nın yayın ilkelerini belirlediğini aktaran Durmaz, “Geçtiğimiz Pazar günü 8 Mart itibarıyla Resmi Gazetede 290 sayılı karar olarak yayımladı. Yine YSK bu dönemde, seçim döneminde yapılacak siyasal reklamlarla ilgili bir düzenleme yaptı. Bu da Pazar günü Resmi Gazetede yayımlandı. Yine Pazar günü Resmi Gazetede yayımlanan kararlardan bir tanesi, seçim döneminde ülke genelinde yayın yapan yapacak, bölge ve yerel düzeyde yayın yapacak kuruluşların hangileri olduğuna ilişkin bir liste yayımladı. Dolayısıyla bütün bunlar görsel-işitsel medyanın seçim döneminde yapacakları yayınlarla ilgili YSK’nın tasarrufunda gerçekleşen eylemlerdir.
“YSK EKRAN KARARTMA YETKİSİNE BİLE SAHİP”
YSK’nın ekran kapatma yetkisine bile sahip olduğunu belirten Durmaz, “298 sayılı kanundaki düzenleme öylesine bir düzenleme ki mesela 149-a maddesine bakarsanız orada cezalar düzenlenmiş bulunuyor ve bu cezalar arasında yayın kuruluşlarına, yayın durdurma yetkisine bile sahip olduğunu görebiliyorsunuz. Bir taraftan uyarma cezası yapabiliyor YSK, bir taraftan program durdurma cezası uyguluyor bunu çok iyi biliyorsunuz, bir taraftan da yayın durdurma yetkisine sahip. Yani YSK istese ekranı bile karartabiliyor. Bildiğiniz gibi ilgili yasa uyarmadan sonra YSK ihlalin tekrarı durumunda birden on ikiye kadar program durdurma cezası verebileceğini düzenlemiş bulunuyor. YSK’nın uygulamasında şöyle bir uygulama ile karşılaşıyoruz. Önce kendisinin belirlediği yayın ilkeleri gereğince bir ihlal durumunda bir uyarıda bulunuyor, ihlalin tekrarlanması durumunda bir program kapatma cezası veriyor bu tekrarlanınca 3, 4, 5 ve on programa kadar gidiyor. O zaman yayın kuruluşlarını toplamda 40-50’ye yakın program durdurma cezası aldıkları görülüyor” diye konuşarak YSK’nın yetkilerine değindi.
“SİYASAL PARTİLER ARASINDA FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAMAK ÇOK ZOR”
Siyasal Partiler arasında bir fırsat eşitliğinin zorluğundan bahseden Durmaz, “YSK tarafından belirlenen yayın ilkelerinden Siyasal Partiler arasında fırsat eşitliği sağlama, tek yönlü ve taraf tutan yayınlar yapmama, eşitlik, serbestlik ve dürüstlük ilkeleri gereğince yayın yapma gibi ilkelerin uygulanmasının ön sırada yer aldığını görüyoruz. Önümüzdeki seçimde yani genel seçimlerde YSK’nın belirlediği 31 siyasal parti katılacak. 31 partinin katıldığı bir seçimde, partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak nasıl kolay olabilir? Binlerce adayın katıldığı bir seçimde fırsat eşitliğinin sağlanması sanıldığı kadar kolay mı?” şeklinde konuşarak fırsat eşitliğinin sağlanmasının zor olduğunu ifade etti.