Başbakan Yardımcısı Babacan (2) Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Dönüşüm programlarının içerisine yazmadığımız ancak üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız iki alan daha var. Bunlardan birisi yargı, birisi de eğitim" dedi.
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikasının (İNTES) 171. Geleneksel Toplantısında konuşan Babacan, Türkiye'nin ekonomik göstergelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Enflasyonla ilgili aldıkları tedbirlerin işe yaradığını ifade eden Babacan, bunun yanı sıra güzel bir sürprizle petrol fiyatlarının düştüğünü söyledi.
Babacan, Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladıklarında petrol fiyatlarının bu kadar düşeceğini kimsenin beklemediğini belirterek, bunun enflasyona faydasının olduğunu ve olmaya devam edeceğini ifade etti.
Babacan, OVP'de öngördükleri iki hedefin petrol fiyatlarının yardımıyla gerçekleşeceğini belirterek, "Bu yıl eğer petrol fiyatları böyle devam ederse, yeni bir yükseliş olmazsa yüzde 4 gibi bir cari açıkla bitirmeyi bekliyoruz yani yüzde 4'ün belki biraz üzeri bir cari açık" dedi.
Sürdürülebilir büyümenin önemine değinen Babacan, "Geçen yıl büyümemiz yüzde 3, belki yüzde 3'ün biraz altında bir rakamla bitecek. 30 Mart'ta tam sonucu öğreneceğiz ama geçen yıl Türkiye'de çalışanların sayısı 1 milyon 400 bin kişi arttı. Yüzde 5.8'lik bir istihdam artışı sağladık geçen yıl. Yüzde 3 büyümeye yüzde 5,8'lik istihdam artışı, bu ancak geleceğe güvenle mümkün" diye konuştu.
Yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini, 25 öncelikli dönüşüm programı kapsamında yaklaşık bin 250 eylem planı açıkladıklarını belirten Babacan, bunun uzun bir emeğin sonucu olduğunu söyledi.
Babacan, dış konjonktürün kolay olmadığı bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, böylesine zor bir konjonktürde içeride çok sağlam durulması gerektiğinin altını çizdi.
Birçok olumsuzlukları atlattıklarını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzde genel seçim var ve 3 aydan da az bir zaman kaldı. Dış konjonktürün yine göreceli olarak zor olduğu bir dönemde genel seçimlere doğru gidiyoruz ama inşallah Türkiye bundan önceki dönemlerde olduğu gibi o zor şartlarda nasıl alnının akıyla çıktıysa, böylesine dış gündemin ve iç gündemin yoğun olduğu, hemen yanı başımızda Suriye'de bir iç savaşın olduğu, Irak'ta ciddi bir istikrarsızlığın olduğu, hemen kuzeyimizde Rusya ile Ukrayna arasında bir savaşın olduğu bir dönemde inşallah bu sınavı da başarıyla atlatacaktır. Yeter ki temeller sağlam olsun, yeter ki demokrasimiz sıhhatli bir şekilde işlesin, yeter ki temel hak ve özgürlükler konusunda Türkiye sapa sağlam ilkelerini korusun hatta ilerletsin, yeter ki Türkiye'nin hukuk devleti olmak için verdiği mücadele çabası aynı gayrette devam etsin. Bütün bunlar gerçekleşirse inşallah bunların hepsini atlatırız."
- Üzerinde çalışılan iki alan
Ali Babacan, dönüşüm programlarının içerisine yazmadıkları ancak üzerinde yoğun bir şekilde çalıştıkları iki alanın daha bulunduğunu, bunlardan birisinin yargı, diğerinin de eğitim olduğunu belirtti.
Babacan, şöyle konuştu:
"Aslında 26'ncı olarak burada eğitim, yükseköğretim kurumları vardı. Fakat bu konular öylesine ideolojik ve siyasi bir çatışma alanı haline geliveriyor ki 'Biz buraya yazarsak seçime kadar lüzumsuz tartışmalarla bu iş devam eder, sonuçta hepsini de gölgeler. En iyisi buradan çıkaralım ama yapacağımızı daha sonra yapalım' dedik. Ama o konuda yoğun bir çalışmamız var. Şu anda bizim ortalama eğitim süremiz 6,5 yıl, yani orta 2'den terk bir çalışan nüfus kitlemiz var. Orta 2'den terk bir eğitimli nüfus olup da böyle 10 bin 800 dolara ulaşmış başka bir ülke yok dünyada, şu anda bulunduğumuz nokta dahi çok istisnai."
- Yargı reformu
Şu anda vatandaşların en az güvendiği ve devlet hizmetlerinden en az memnun olduğu alanının "yargı" olduğuna işaret eden Babacan, şunları kaydetti:
"Bu paralel yapının yargı sistemini kullanarak giriştiği operasyonlarla yargının kredisine çok önemli bir hasar verdi. Onu düzeltmek için bizim attığımız adımlarda, 'sanki hükümet geliyor, bağımsız yargıya müdahale ediyor' gibi sunuldu, öyle anlatıldı. Yargı olsun, başka kurum, hiçbir kurum kendi kendini reforme edemez, reform dışarıdan yapılır. Tabii ki yargı reformu gerekiyorsa bunu hükümet yapacak, bunu asla yargının bağımsızlığıyla karıştırmamak lazım."
- "Birkaç hafta içinde TBMM'ye göndereceğiz"
Babacan, inşaat sektörüne ilişkin açıklamalarda da bulunarak, sektörün çok önemli bir istihdam alanı olduğunu kaydetti.
İnşaat sektörünün milli gelirden aldığı payın gelecek dönemde artacağını belirten Babacan, "Gelişmiş ülkelerde dahi inşaat sektörünün gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı Türkiye'den daha yüksek. En gelişmiş ekonomilere baktığımızda, toplam milli gelirin yüzde 7-8'i gibi rakamların inşaat sektöründen oluştuğunu görüyoruz" dedi.
İnşaat sektöründe çok çalışanın bileğinin gücüyle, alnının teriyle para kazandığı bir yapının kendileri için önemli olduğuna değinen Babacan, "Bununla ilgili imar uygulamaları başta olmak üzere bir yeni hazırlık yapmış durumdayız, Başbakanımızla beraber yaptığımız o geniş toplantıda aldığımız görüşler çerçevesinde bu yasal düzenlemenin de son şeklini verip TBMM'ye birkaç hafta içerisinde göndereceğiz" ifadesini kullandı.
(Bitti)
Kaynak: AA
Enflasyonla ilgili aldıkları tedbirlerin işe yaradığını ifade eden Babacan, bunun yanı sıra güzel bir sürprizle petrol fiyatlarının düştüğünü söyledi.
Babacan, Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladıklarında petrol fiyatlarının bu kadar düşeceğini kimsenin beklemediğini belirterek, bunun enflasyona faydasının olduğunu ve olmaya devam edeceğini ifade etti.
Babacan, OVP'de öngördükleri iki hedefin petrol fiyatlarının yardımıyla gerçekleşeceğini belirterek, "Bu yıl eğer petrol fiyatları böyle devam ederse, yeni bir yükseliş olmazsa yüzde 4 gibi bir cari açıkla bitirmeyi bekliyoruz yani yüzde 4'ün belki biraz üzeri bir cari açık" dedi.
Sürdürülebilir büyümenin önemine değinen Babacan, "Geçen yıl büyümemiz yüzde 3, belki yüzde 3'ün biraz altında bir rakamla bitecek. 30 Mart'ta tam sonucu öğreneceğiz ama geçen yıl Türkiye'de çalışanların sayısı 1 milyon 400 bin kişi arttı. Yüzde 5.8'lik bir istihdam artışı sağladık geçen yıl. Yüzde 3 büyümeye yüzde 5,8'lik istihdam artışı, bu ancak geleceğe güvenle mümkün" diye konuştu.
Yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini, 25 öncelikli dönüşüm programı kapsamında yaklaşık bin 250 eylem planı açıkladıklarını belirten Babacan, bunun uzun bir emeğin sonucu olduğunu söyledi.
Babacan, dış konjonktürün kolay olmadığı bir dönemden geçildiğini vurgulayarak, böylesine zor bir konjonktürde içeride çok sağlam durulması gerektiğinin altını çizdi.
Birçok olumsuzlukları atlattıklarını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzde genel seçim var ve 3 aydan da az bir zaman kaldı. Dış konjonktürün yine göreceli olarak zor olduğu bir dönemde genel seçimlere doğru gidiyoruz ama inşallah Türkiye bundan önceki dönemlerde olduğu gibi o zor şartlarda nasıl alnının akıyla çıktıysa, böylesine dış gündemin ve iç gündemin yoğun olduğu, hemen yanı başımızda Suriye'de bir iç savaşın olduğu, Irak'ta ciddi bir istikrarsızlığın olduğu, hemen kuzeyimizde Rusya ile Ukrayna arasında bir savaşın olduğu bir dönemde inşallah bu sınavı da başarıyla atlatacaktır. Yeter ki temeller sağlam olsun, yeter ki demokrasimiz sıhhatli bir şekilde işlesin, yeter ki temel hak ve özgürlükler konusunda Türkiye sapa sağlam ilkelerini korusun hatta ilerletsin, yeter ki Türkiye'nin hukuk devleti olmak için verdiği mücadele çabası aynı gayrette devam etsin. Bütün bunlar gerçekleşirse inşallah bunların hepsini atlatırız."
- Üzerinde çalışılan iki alan
Ali Babacan, dönüşüm programlarının içerisine yazmadıkları ancak üzerinde yoğun bir şekilde çalıştıkları iki alanın daha bulunduğunu, bunlardan birisinin yargı, diğerinin de eğitim olduğunu belirtti.
Babacan, şöyle konuştu:
"Aslında 26'ncı olarak burada eğitim, yükseköğretim kurumları vardı. Fakat bu konular öylesine ideolojik ve siyasi bir çatışma alanı haline geliveriyor ki 'Biz buraya yazarsak seçime kadar lüzumsuz tartışmalarla bu iş devam eder, sonuçta hepsini de gölgeler. En iyisi buradan çıkaralım ama yapacağımızı daha sonra yapalım' dedik. Ama o konuda yoğun bir çalışmamız var. Şu anda bizim ortalama eğitim süremiz 6,5 yıl, yani orta 2'den terk bir çalışan nüfus kitlemiz var. Orta 2'den terk bir eğitimli nüfus olup da böyle 10 bin 800 dolara ulaşmış başka bir ülke yok dünyada, şu anda bulunduğumuz nokta dahi çok istisnai."
- Yargı reformu
Şu anda vatandaşların en az güvendiği ve devlet hizmetlerinden en az memnun olduğu alanının "yargı" olduğuna işaret eden Babacan, şunları kaydetti:
"Bu paralel yapının yargı sistemini kullanarak giriştiği operasyonlarla yargının kredisine çok önemli bir hasar verdi. Onu düzeltmek için bizim attığımız adımlarda, 'sanki hükümet geliyor, bağımsız yargıya müdahale ediyor' gibi sunuldu, öyle anlatıldı. Yargı olsun, başka kurum, hiçbir kurum kendi kendini reforme edemez, reform dışarıdan yapılır. Tabii ki yargı reformu gerekiyorsa bunu hükümet yapacak, bunu asla yargının bağımsızlığıyla karıştırmamak lazım."
- "Birkaç hafta içinde TBMM'ye göndereceğiz"
Babacan, inşaat sektörüne ilişkin açıklamalarda da bulunarak, sektörün çok önemli bir istihdam alanı olduğunu kaydetti.
İnşaat sektörünün milli gelirden aldığı payın gelecek dönemde artacağını belirten Babacan, "Gelişmiş ülkelerde dahi inşaat sektörünün gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı Türkiye'den daha yüksek. En gelişmiş ekonomilere baktığımızda, toplam milli gelirin yüzde 7-8'i gibi rakamların inşaat sektöründen oluştuğunu görüyoruz" dedi.
İnşaat sektöründe çok çalışanın bileğinin gücüyle, alnının teriyle para kazandığı bir yapının kendileri için önemli olduğuna değinen Babacan, "Bununla ilgili imar uygulamaları başta olmak üzere bir yeni hazırlık yapmış durumdayız, Başbakanımızla beraber yaptığımız o geniş toplantıda aldığımız görüşler çerçevesinde bu yasal düzenlemenin de son şeklini verip TBMM'ye birkaç hafta içerisinde göndereceğiz" ifadesini kullandı.
(Bitti)