Türk Ocağı Koleksiyonu ve Selahattin Ömer Resim Sergisi Açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 1976 yılında Milli Kütüphane Başkanlığına devredilen Türk Ocağı Koleksiyonu'na ait kitapların kimliklerinin belirlenmesine dair çalışmaların, göreve geldiği 2013 yılında kurulan üç farklı komisyonla başlatıldığını hatırlatarak, "Askeri darbeleri vatan, millet adına yaptıklarını söyleyenlerin aslında millete ait bütün değerlere düşmanlık ettiklerinin bir örneğidir bu koleksiyonların depolarda çürütülmeye terk edilmiş olması" dedi.

Çelik, Milli Kütüphane Sergi Salonu'ndaki "Türk Ocağı Koleksiyonu ve Selahattin Ömer Resim Sergisi"nin açılışına katıldı.

Açılışın ardından konuşan Çelik, çok önemli bir koleksiyonu hayata yeniden döndürmenin sevincini yaşadıklarını söyledi.

Milli benliğin yeniden şahlanışında büyük emekleri olan Türk Ocaklarına ait koleksiyona 12 Eylül 1980 darbesinden sonra el koyulduğunu ve yıllarca sahipsiz bırakılarak depolarda çürümeye terk edildiğini belirten Çelik, "Askeri darbeleri vatan, millet adına yaptıklarını söyleyenlerin aslında millete ait bütün değerlere düşmanlık ettiklerinin bir örneğidir bu koleksiyonların depolarda çürütülmeye terk edilmiş olması. Bu darbelerin hiçbir gerekçesinin vatanla milletle savunulacak tarafı yoktur. İçinde kültür düşmanlığından millet düşmanlığına kadar her şeyi barındıran operasyonlardır bunlar" diye konuştu.

Bakanlık görevine gelir gelmez Milli Kütüphane depolarına ilişkin detaylı raporlar istediğini dile getiren Çelik, bunun neticesinde on yıllardır ihmal edilerek bir depoda çürümeye terk edilen Türk Ocağı Koleksiyonu'nu tespit ettiklerini dile getirdi.
Çelik, böylesine kıymetli bir koleksiyonun, yıllar boyunca depolarda terk edilmesinin üzüntü verici bir durum olduğunu ancak aynı zamanda da bu kıymetli koleksiyonu yok olmaktan kurtaracak bir fırsat yakaladıkları için heyecan duyduklarını vurguladı.
Söz konusu eserlerin, gelecek nesillere aktarılabilecek en güzel kültürel hazineler arasında yer aldığının altını çizen Çelik, "Türk Ocakları, kurulduğu 1912'den günümüze kadar çok ciddi kültürel hizmetlerde bulundu. Türk Ocaklarının kurulduğu yıllar, devlet ve millet olarak tarihimizin en sıkıntılı yıllarını kapsamaktadır. Bundan 103 yıl önce Devlet-i Aliyye'nin ölüm kalım mücadelesi verdiği dönemlerde pek çok milliyetçi aydın, Türk Milleti ve Devleti'nin ilim, teknik, kültür, ahlak, iktisat ve her alanda güçlü olmasını hedefliyordu. İşte o yüzden 1912'den itibaren Türk muhafazakarlarının sivil bir akademisi işlevini gördü Türk Ocakları" değerlendirmesinde bulundu.
-Tarihi belge niteliği taşıyan 24 resim tespit edildi
Bakan Çelik, Türk Ocaklarının, Türk kültürüne çok şey kazandırdığını belirterek şöyle konuştu:
"Türk Ocakları, Osmanlı Devleti'nin son yıllarıyla Milli Mücadele ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Türk toplum ve fikir hayatında çok önemli roller üstelendi. Her anlamda güçlü bir toplum ve devlet olmanın en önemli koşullarından birinin bilgisizlikle mücadele etmenin şuurunda, devletle milletimizin geleceği için ihtiyaç duyulan insan modelinin oluşturulabilmesi için çok önemli gayretler sarf ettiler. Türk Ocakları, geçmişten gelen mirasa sahip çıkıp, evrensel kültürle bütünleşmek adına yurtiçi ve yurtdışından döneme damgasını vuran eserleri, bilimsel yayınları büyük bir özenle bir araya getirerek, eşsiz bir koleksiyon oluşturdu. 1976 yılında Milli Kütüphane Başkanlığı'na devredilen Türk Ocağı Koleksiyonu'na ait kitapların kimliklerinin belirlenmesine dair çalışmalar, benim göreve geldiğim 2013 yılında kurulan üç farklı komisyonla başlatıldı."
Yapılan çalışmada, koleksiyonda Osmanlıca, Türkçe ve yabancı dillerde el yazması kitaplar ile süreli yayınların yer aldığının belirlendiğini bildiren Çelik, koleksiyona ait eserler arasında ayrıca Selahattin Ömer imzalı, İstiklal Mücadelesi'nin verildiği dönemi yansıtan ve tarihi belge niteliği taşıyan 24 resim tespit edildiğini kaydetti.

-"Milli Kütüphane Başkanlığımızda çok önemli çalışmalar başlattık"
Çelik, Türk Ocağı Koleksiyonu'nda yer alan eserler incelendiğinde, hem Osmanlı Devleti'nin son döneminde hem de Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında yetişen düşünür ve ilim adamlarının, dönemin tüm sıkıntılarına rağmen dünyada olup bitenleri büyük bir titizlikle takip etmeyi başardıklarının görüldüğünü vurguladı.
Bakan Çelik, şunları dile getirdi:
"Bu nedenle diyebiliriz ki bu koleksiyon aynı zamanda, bizim kültürel itibarımızın en önemli kalemlerinden birisini oluşturmaktadır. Kuşkusuz toplumların, kültürel geçmişine bakmaksızın geleceklerine yön veremeyecekleri herkes için aşikardır. İçinde yaşadığımız coğrafyanın geçmişinden gelen kültürel değerlerine yaslanarak, kendi düşünce geleneğimizden de hareketle milli değerler sistemimizi yeniden harmanlamamız ve genç nesillere yepyeni bir anlayışla aktarmamız gerekiyor çünkü büyük devlet olma vasfımız, tarihi mirası yeni nesillere aktarmamıza bağlıdır. Medeniyetlerin gelişmişlik seviyesi ile paralel biçimde öne çıkan şehirlerin olmazsa olmazlarından bir tanesi de kütüphanelerdir. Milli Kütüphanenin depolarında bunun ihmal edilerek unutulmaya terk edilmiş olması, bizim Milli Kütüphaneyi yeniden ele almamızı da gerektirdi. Bu konuda da son derece radikal adımlar attık. Milli Kütüphane Başkanlığımızda çok önemli çalışmalar başlattık."
-Tasvir ve harita koleksiyonu araştırmacıların hizmetine sunulacak
Ömer Çelik, Milli Kütüphaneyi yeniden yapılandırdıklarına değinerek, gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı.
Milli Kütüphane'ye yoğun bir ilgi olduğunu bildiren Çelik, 2 yeni salon açtıklarını böylece eş zamanlı olarak bin 398 kişiye hizmet verme kapasitesine ulaştıklarını açıkladı.

Kütüphanenin açılışı ve kapanış saatlerini daha ileriye alarak daha çok kişiye hizmet verir hale geldiklerini anlatan Bakan Çelik, kütüphanenin depolarında kayıt altına alınmayı bekleyen yaklaşık 200 bin materyalin 2013-2014 yıllarında kayıt altına alınarak koleksiyona eklendiğini bildirdi.
Milli Kütüphane Başkanlığının geçen yıl, yurtdışındaki kültür müşavirlikleri, elçilikler, Türkoloji enstitüleri, milli kütüphaneler ve akademisyenlerin talepleri doğrultusunda 41 ülkeye 32 bin 414 eser ulaştırdığını hatırlatan Çelik, bu bağlamda 2014'te ikili işbirliği ve ortaklık protokolü adıyla 11 anlaşma imzalandığını da anlattı.
Çelik, Milli Kütüphanedeki dijitalleştirme birimi oluşturma çalışmalarının tamamlandığını, üç yıl içinde tüm nadir eserlerin dijital ortama aktarılmasını hedeflediklerini bildirdi. Bakan Ömer Çelik, gelecek günlerde tasvir ve harita koleksiyonlarının araştırmacıların hizmetine sunulacağını da kaydetti.

-Türk Ocakları Genel Başkanı Öz
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz de "Türk Ocağı Koleksiyonu'nda bizim matbaamızın ilk bastığı eserlerden 'Vankulu Lugati', Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Nutku', o dönem çıkmış pek çok gazete ve süreli yayın var. Türk kültürüyle ilgili yazma eserler var" dedi.

Böyle bir koleksiyonun on yıllarca ihmal edilmesinin üzücü olduğunu dile getiren Öz, "Bizim kendi kültürümüzü, asrın idrakine yeniden söyletmemiz için kaynaklarımızı iyi bilmemiz ve onlar üzerinde yeni fikirler geliştirmemiz lazım. Bu eserlerin böyle bir anlamı var. Ben ayrıca Sayın Bakanımıza bunun için teşekkür ettiğim gibi Diyarbakır'da tahrip edilen Ziya Gökalp Müzesi'nin şu anda tamirat ve tadilat çalışmaları devam ediyor, onun da haberini aldım kendisinden, onun için de ayrıca teşekkür ettim" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bakan Çelik ve beraberindeki davetliler sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı.
Kaynak: AA