'Oltu Taşı' Davasından Beraat Etti
Erzurum'da Oltu taşı esnafı Ali Kaya'nın, cumhuriyet savcısının "Oltu taşı" yerine "Rus taşı" tespih sattığı iddiasıyla açtığı davada beraatına karar verildi.
Erzurum'da cumhuriyet savcısı olarak görev yapan H.A, Rüstempaşa Çarşısı'ndaki esnaf Ali Kaya'dan iki tespih satın aldı. Başkasına gösterdiği tespihlerin "Rus taşı" olduğu öne sürülünce, iş yerine gelen H.A, parasını geri aldı ancak tespihleri iade etmedi.
Polis merkezine giderek suç duyurusunda bulunan H.A, ardından Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde esnaf hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 ile 7 yıl arasında değişen ceza istemiyle dava açtı.
Söz konusu tespihlerin Oltu taşı olduğunun tespitinin ardından, dosyayı inceleyen, tanıkları dinleyen mahkeme heyeti, Kaya'nın beraatını kararlaştırdı.
Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, üç yıldır savcının devamlı müşterisi olduğunu ve güvendiği için eşini, dostunu kendisine gönderdiğini belirterek, kendisine hediye ettiği tespihin de parasını H.A'nın aldığını söyledi.
Satın aldığı iki tespihin "Rus taşı" olduğunu iddia ederek, H.A'nın parasını geri aldığını anlatan Kaya, şunları kaydetti:
"(Ben cumhuriyet savcısıyım) dedi.
Parasını aldı. 'Tespihlerimi ver' dedim, vermedi. Ben de HSYK'ya şikayette bulundum. Bu dava benim psikolojimi bozdu. Satışlarımı çok engelledi. Gelen müşteriler, 'Ali Kaya'ya denk gelmeyelim' diyorlardı. Hatta kendi iş yerimde bilmediği için bana küfür ettiklerine şahit oldum. Tabeladan ismimi sökmek zorunda kaldım. Ticaretimi engelledi, maneviyat olarak zor durumda kaldım. Şikayetçiyim. Oltu taşına sıkma demişler, onlar hakkında da dava açacağım. 30 yıldır ben bu işi yapıyorum. Aynı zamanda da Oltu taşı usta yetiştiricisiyim."
Kaya'nın avukatı Bilgin Ertaş da asılsız beyanlara karşı açılan davanın, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı inceleyerek, hakkaniyetli ve adil bir şekilde verdiği karar sayesinde beraatla sonuçlandığını ifade etti.
- "Normalde tüketici hakem heyetlerinde ayıplı mal olarak bildirilir"
Olayın dava açılma sürecinin müvekkil açısından hem psikolojik açıdan hem de isim ve soyadı kullanılarak, basında yer alması nedeniyle ticari hayatının da büyük bir yara almasına neden olduğunu dile getiren Ertaş, açılan davanın normalde tüketici hakem heyetlerinde ayıplı mal olarak değerlendirilerek, hukuka başvuru yapılabilecek bir durum söz konusuyken, müştekinin savcı olması nedeniyle ve yapmış olduğu kanunsuz eylemler neticesinde davanın açıldığını ileri sürdü.
Normal bir vatandaşın şikayeti akabinde kesinlikle böyle bir davanını açılamayacağını iddia eden Ertaş, bu şekilde yapılan yargılamanın sonucunda, unsur yokluğundan, böyle bir suç oluşamayacağından dolayı beraat kararı verildiğinin altını çizdi.
Ertaş, müştekinin, tespihleri polis merkezine teslim ederek, suç duyurusunda bulunduğunu vurgulayarak, cumhuriyet savcısının tespihleri karakola götürerek, adli emanet yönetmeliğini hiçe sayarak, bir eylem gerçekleştirdiğini söyledi.
Yapılan incelemelerde müvekkilinin verdiği tespihin tamamen "Oltu taşı" olduğunun tespit edildiğini anlatan Ertaş, atılan iftira neticesinde müvekkilinin, Rüstem Paşa Bedesteninin ve kültürel değeri olan Oltu taşının imajının zedelendiğine dikkati çekti.
Ertaş, Oltu Taşı İmalatçılar Birliği'nin de davaya iştirak ettiğini, yapılan hukuksuz eylemler sonucunda müvekkilinin HSYK'ya suç duyurusunda bulunduğunu ve gerekli tetkiklerin yapıldığını ifade etti.
Oltu taşı tespihinin ne olduğunun belirlenmesi için Oltu'da çıkarılan bütün ocaklardan numune alınarak, Rusya ile Gürcistan'dan da bu taşın örneklerinin getirilip, kıyaslanarak duruma bir açıklık getirilmesini talep ettiklerini ifade eden Ertaş, "Müvekkilimin ticari hayatı fazlasıyla zedelendiğinden dolayı gerekli tazminat davalarını açacağız. HSYK'dan suç duyurusunun sonucunu bekliyoruz" dedi.
Kaynak: AA
Polis merkezine giderek suç duyurusunda bulunan H.A, ardından Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde esnaf hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 ile 7 yıl arasında değişen ceza istemiyle dava açtı.
Söz konusu tespihlerin Oltu taşı olduğunun tespitinin ardından, dosyayı inceleyen, tanıkları dinleyen mahkeme heyeti, Kaya'nın beraatını kararlaştırdı.
Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, üç yıldır savcının devamlı müşterisi olduğunu ve güvendiği için eşini, dostunu kendisine gönderdiğini belirterek, kendisine hediye ettiği tespihin de parasını H.A'nın aldığını söyledi.
Satın aldığı iki tespihin "Rus taşı" olduğunu iddia ederek, H.A'nın parasını geri aldığını anlatan Kaya, şunları kaydetti:
"(Ben cumhuriyet savcısıyım) dedi.
Parasını aldı. 'Tespihlerimi ver' dedim, vermedi. Ben de HSYK'ya şikayette bulundum. Bu dava benim psikolojimi bozdu. Satışlarımı çok engelledi. Gelen müşteriler, 'Ali Kaya'ya denk gelmeyelim' diyorlardı. Hatta kendi iş yerimde bilmediği için bana küfür ettiklerine şahit oldum. Tabeladan ismimi sökmek zorunda kaldım. Ticaretimi engelledi, maneviyat olarak zor durumda kaldım. Şikayetçiyim. Oltu taşına sıkma demişler, onlar hakkında da dava açacağım. 30 yıldır ben bu işi yapıyorum. Aynı zamanda da Oltu taşı usta yetiştiricisiyim."
Kaya'nın avukatı Bilgin Ertaş da asılsız beyanlara karşı açılan davanın, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı inceleyerek, hakkaniyetli ve adil bir şekilde verdiği karar sayesinde beraatla sonuçlandığını ifade etti.
- "Normalde tüketici hakem heyetlerinde ayıplı mal olarak bildirilir"
Olayın dava açılma sürecinin müvekkil açısından hem psikolojik açıdan hem de isim ve soyadı kullanılarak, basında yer alması nedeniyle ticari hayatının da büyük bir yara almasına neden olduğunu dile getiren Ertaş, açılan davanın normalde tüketici hakem heyetlerinde ayıplı mal olarak değerlendirilerek, hukuka başvuru yapılabilecek bir durum söz konusuyken, müştekinin savcı olması nedeniyle ve yapmış olduğu kanunsuz eylemler neticesinde davanın açıldığını ileri sürdü.
Normal bir vatandaşın şikayeti akabinde kesinlikle böyle bir davanını açılamayacağını iddia eden Ertaş, bu şekilde yapılan yargılamanın sonucunda, unsur yokluğundan, böyle bir suç oluşamayacağından dolayı beraat kararı verildiğinin altını çizdi.
Ertaş, müştekinin, tespihleri polis merkezine teslim ederek, suç duyurusunda bulunduğunu vurgulayarak, cumhuriyet savcısının tespihleri karakola götürerek, adli emanet yönetmeliğini hiçe sayarak, bir eylem gerçekleştirdiğini söyledi.
Yapılan incelemelerde müvekkilinin verdiği tespihin tamamen "Oltu taşı" olduğunun tespit edildiğini anlatan Ertaş, atılan iftira neticesinde müvekkilinin, Rüstem Paşa Bedesteninin ve kültürel değeri olan Oltu taşının imajının zedelendiğine dikkati çekti.
Ertaş, Oltu Taşı İmalatçılar Birliği'nin de davaya iştirak ettiğini, yapılan hukuksuz eylemler sonucunda müvekkilinin HSYK'ya suç duyurusunda bulunduğunu ve gerekli tetkiklerin yapıldığını ifade etti.
Oltu taşı tespihinin ne olduğunun belirlenmesi için Oltu'da çıkarılan bütün ocaklardan numune alınarak, Rusya ile Gürcistan'dan da bu taşın örneklerinin getirilip, kıyaslanarak duruma bir açıklık getirilmesini talep ettiklerini ifade eden Ertaş, "Müvekkilimin ticari hayatı fazlasıyla zedelendiğinden dolayı gerekli tazminat davalarını açacağız. HSYK'dan suç duyurusunun sonucunu bekliyoruz" dedi.