Tobb ve Abd Ticaret Odası, Sağlık ve İlaç Sektöründeki Yatırım İmkanlarını Masaya Yatırdı
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve ABD Ticaret Odası heyetinin katılımıyla TOBB Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Sağlık Sektörü Politikaları Çalıştayı”nda Ekonomik Dönüşüm Programı çerçevesinde sektörün önündeki yatırım fırsatları değerlendirildi.
Toplantıda yüksek teknolojili ihracatı artırmak için yüksek teknolojili yabancı sermayeyi artırmak gerektiği vurgulanırken, önümüzdeki sürecin sağlık ve ilaç alanındaki yatırımlar için önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çekildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen Sağlık Sektörü Politikaları Çalıştayı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile ABD arasındaki iktisadi ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kamu ve özel sektör olarak ortak vizyonu paylaştıklarına işaret ederek, bu tür ortak organizasyonların sektörlerin gelişimine büyük katkı sağlayacağını anlattı. Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüşüm süreci yaşadığından bahseden Hisarcıklıoğlu, “Geçtiğimiz süreçte düşük teknolojili üretimden, orta teknolojiye geçiş yaptık. Şimdiki hedefimiz ise orta teknolojiden, yüksek teknolojiye geçiş yapmak. Ürün geliştirmeye, katma değerli üretime odaklanmak istiyoruz. Özellikle sağlıkla ilgili sektörler odaklandığımız ana sektörler arasında” dedi.
Biyoteknolojinin Türkiye’ye transferi ve yayılması için ilaç sektörünü hızlandırıcı sektör olarak kullanmak istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki süreçte bu sektöre daha fazla yoğunlaşacaklarının bilgisini verdi. Bu alanda Türkiye’ye yatırım yapan ABD’li firmaların sorunlarının farkında olduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “İlaç sektörümüz, daha verimli yatırımlar yapabilmek için spesifik teşvik mekanizmalarına ihtiyaç duyuyor. Bunları yakından takip ediyoruz” dedi.
“FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI YASASI’NI EN KISA SÜREDE ÇIKARTACAĞIZ”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise, kamu-özel sektör işbirliğinin önemine işaret ederek, önümüzdeki dönemin Türkiye için bilgi ve teknoloji tabanlı bir yapının hayata geçtiği bir dönem olacağını anlattı. Yüksek katma değerli üretimin gerekliliği üzerinde duran Yılmaz, 25 reform alanı içerisinde yer alan sağlık sektörüne özel önem verdiklerini ifade etti.
İlaç ve tıbbi cihaz alanlarında Türkiye’de üretim yapanları özendirici tedbirler alacaklarını belirten Bakan Yılmaz, yerli üretim tıbbi araçlara öncelik vereceklerini vurguladı. Ar-Ge harcamaları içerisinde özel sektörün payının yüzde 47,5’a kadar yükseldiğine değinen Yılmaz, TBMM’de bekleyen Fikri Mülkiyet Hakları Kanunu’nu da en kısa sürede çıkaracaklarının müjdesini verdi.
TEPAV Direktörü Güven Sak da yaptığı sunumda, yüksek teknolojili üretimin gerekliliği konusunda bilgi verdi. İhracat yapısının yüksek teknolojiye dönmesi gerektiğinin altını çizen Sak, teknoloji transferi için kamu ve özel sektör arasında yeni işbirliği mekanizmaları düşünülmesi gerektiğini açıkladı.
Çalıştayda söz alan ABD Ticaret Odası temsilcileri ise, Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulacağına inandıklarını belirterek, bu konuda inovasyon ve yatırımın önemli enstrümanlar olduğuna işaret ettiler. Yatırım açısından cazip olan ülkelerin özelliklerine ilişkin bilgi veren ABD’li katılımcılar, özellikle etkin ve şeffaf düzenleyici sistem, ayrımcılık içermeyen serbest pazar ve inovasyonun ödüllendirilmesi gibi konuların üzerinde durdular
Kaynak: İHA
Toplantıda yüksek teknolojili ihracatı artırmak için yüksek teknolojili yabancı sermayeyi artırmak gerektiği vurgulanırken, önümüzdeki sürecin sağlık ve ilaç alanındaki yatırımlar için önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çekildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen Sağlık Sektörü Politikaları Çalıştayı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile ABD arasındaki iktisadi ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kamu ve özel sektör olarak ortak vizyonu paylaştıklarına işaret ederek, bu tür ortak organizasyonların sektörlerin gelişimine büyük katkı sağlayacağını anlattı. Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüşüm süreci yaşadığından bahseden Hisarcıklıoğlu, “Geçtiğimiz süreçte düşük teknolojili üretimden, orta teknolojiye geçiş yaptık. Şimdiki hedefimiz ise orta teknolojiden, yüksek teknolojiye geçiş yapmak. Ürün geliştirmeye, katma değerli üretime odaklanmak istiyoruz. Özellikle sağlıkla ilgili sektörler odaklandığımız ana sektörler arasında” dedi.
Biyoteknolojinin Türkiye’ye transferi ve yayılması için ilaç sektörünü hızlandırıcı sektör olarak kullanmak istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki süreçte bu sektöre daha fazla yoğunlaşacaklarının bilgisini verdi. Bu alanda Türkiye’ye yatırım yapan ABD’li firmaların sorunlarının farkında olduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “İlaç sektörümüz, daha verimli yatırımlar yapabilmek için spesifik teşvik mekanizmalarına ihtiyaç duyuyor. Bunları yakından takip ediyoruz” dedi.
“FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI YASASI’NI EN KISA SÜREDE ÇIKARTACAĞIZ”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise, kamu-özel sektör işbirliğinin önemine işaret ederek, önümüzdeki dönemin Türkiye için bilgi ve teknoloji tabanlı bir yapının hayata geçtiği bir dönem olacağını anlattı. Yüksek katma değerli üretimin gerekliliği üzerinde duran Yılmaz, 25 reform alanı içerisinde yer alan sağlık sektörüne özel önem verdiklerini ifade etti.
İlaç ve tıbbi cihaz alanlarında Türkiye’de üretim yapanları özendirici tedbirler alacaklarını belirten Bakan Yılmaz, yerli üretim tıbbi araçlara öncelik vereceklerini vurguladı. Ar-Ge harcamaları içerisinde özel sektörün payının yüzde 47,5’a kadar yükseldiğine değinen Yılmaz, TBMM’de bekleyen Fikri Mülkiyet Hakları Kanunu’nu da en kısa sürede çıkaracaklarının müjdesini verdi.
TEPAV Direktörü Güven Sak da yaptığı sunumda, yüksek teknolojili üretimin gerekliliği konusunda bilgi verdi. İhracat yapısının yüksek teknolojiye dönmesi gerektiğinin altını çizen Sak, teknoloji transferi için kamu ve özel sektör arasında yeni işbirliği mekanizmaları düşünülmesi gerektiğini açıkladı.
Çalıştayda söz alan ABD Ticaret Odası temsilcileri ise, Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulacağına inandıklarını belirterek, bu konuda inovasyon ve yatırımın önemli enstrümanlar olduğuna işaret ettiler. Yatırım açısından cazip olan ülkelerin özelliklerine ilişkin bilgi veren ABD’li katılımcılar, özellikle etkin ve şeffaf düzenleyici sistem, ayrımcılık içermeyen serbest pazar ve inovasyonun ödüllendirilmesi gibi konuların üzerinde durdular