Müsiad’ın Cuma Toplantılarında Ortadoğu Tartışıldı

MÜSİAD Konya Şubesi Cuma toplantılarında bu hafta Ortadoğu’yu Yeniden Düşünmek ve Türkiye’nin Yeni Dönemde Ortadoğu Politikası masaya yatırıldı.

Müsiad’ın Cuma Toplantılarında Ortadoğu Tartışıldı
Konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arif Behiç Özcan katılımcılara, Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların nedenleri ve Türkiye’nin Ortadoğu politikaları hakkında geniş bilgiler verdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Cuma Komisyonu Başkanı Av. Mehmet Ali Özbuğday, “Ülkemiz içinde bulunduğu stratejik konumundan ve coğrafyasından dolayı Ortadoğu’daki ekonomik, siyasi ve askeri gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Dolayısıyla ülke olarak ekonomik ve siyasi geleceğimizi belirlemek ve strateji üretmek adına Ortadoğu’yu kendi perspektifimizden değerlendirmemiz gerekiyor. MÜSİAD Konya Şubesi olarak bizler de Ortadoğu’yu daha iyi tanımak ve değerlendirmek adına hocamızdan bilgi almak istedik” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının ardından konferansa geçildi. Ortadoğu’yu çok iyi bilmek ve değerlendirmek için çok uzun yıllar öncesine gidilmesi gerektiğini belirterek sözlerine başlayan Özcan, “İçinde bulunduğumuz dünyanın ve bölgenin şartları on yıllık veya yirmi yıllık geçmişte oluşmadı. Çok eski birikimlere dayanıyor. Ortadoğu coğrafyası Osmanlı’dan, Selçuklu’dan, Türkiye’den ve bölgede tarih boyunca egemenlik kurmuş imparatorluklardan bağımsız düşünülemez. Ortadoğu çok farklı kimlikleri, siyasi ve etnik yapıları içinde barındıran bir bölgedir. Ortadoğu’yu bu denli öneme sahip kılan özelliklerin başında da tüm dinler için önemli bir değere sahip olan Kudüs’ün bu coğrafyada olması gelmektedir. Kudüs’ten sonra bölgenin en önemli şehri ise Bağdat’tır. Kuruldukları bölgeye ve amaçlarına bakacak olursak bütün büyük imparatorlukların odak noktası Kudüs ve Bağdat’tır. Bölge’nin bu önemi ve sahip olduğu karmaşık yapısı bölgede meydana gelen sorunların çözümünü de zorlaştırıyor. Meydana gelen çatışmaların ve kaosun temel sebebini petrole ve enerji kaynaklarına bağlamak son derece yanlış olur. Sorunun asıl kaynağı tarihin kendisidir. Bölgede söz sahibi olan ve burada çıkarları olan devletlerin tarihlerini unutmadıkları sürece bölge ateş çemberi olmaya devam edecektir. Bölge Amerika için, İngiltere için, İsrail için, Mısır için ve aynı zamanda tüm dünya ülkeleri için öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Ortadoğu politikalarına da değinen Özcan, “Ortadoğu’da yaşanan sorunlar Birinci Dünya Savaşı zamanından kalma sorunlardır. Ülke olarak bizler de bu sorunlarla çok uzun zamandır muhatap oluyoruz. Bunun başlıca sebebi bölgede sadece Türkler’in Kürtler’in Araplar’ın veya Farisiler’in değil aynı zamanda Amerika’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Yahudilerin de kaderinin yazılmış olmasıdır. Ülke olarak Ortadoğu konusunda hiçbir zaman kafamızı kuma gömemeyiz. Ortadoğu’yu görmezden gelemeyiz. Çünkü bölgede yaşanan çatışma ve kaos ortamı doğrudan bizim ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Bugün Suriye’de, Irak’ta yaşananlar ülkemizin bölge ülkeleri ile olan ticaretini sekteye uğratıyor. Bölgede her zaman için üçüncü bir güç söz konusudur. Bölgedeki iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi yakınlaşma konjonktür gereği mutlaka bir ülkenin tepkisine yol açmaktadır. Bölge stratejik konumu ve enerji kaynakları itibari ile dünya sahnesinde söz sahibi olan bütün ülkelerin çıkar alanıdır. Türkiye olarak son dönemde benimsediğimiz komşularla sıfır sorun politikasını sürdürmeli ve bölgedeki ülkelerle olan ilişkilerimizi sürekli canlı ve sıcak tutmalıyız. Bölgede terör eylemleri gerçekleştiren örgütlerin aslında kimlere ve hangi amaçlara hizmet ettiklerini aynı zamanda bu terör olaylarında ölenlerin kimler olduklarını iyi bilmemiz ve analiz etmemiz gerekiyor. Olaylara biraz daha detaycı bir gözle bakacak olursak, terör olaylarının İslam dini gibi merkezine insanı alan bir dinin adının terörle bağdaştırılmak istenmesinin, bölgede güçlü bir Türkiye’nin istenmemesi ile aynı doğrultuda olduğunu da görürüz. İçinde bulunduğumuz dünya düzeni ilişkileri koparmaya, sonlandırmaya yönelik bir yapıda değil; tam aksine ilişkilerin daha da geliştirilmesine yönelik bir yapıdadır. Bizler de ülke olarak bu doğrultuda elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” diye konuştu.

Toplantının ardından MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Cuma Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Ali Özbuğday, günün anısına Yrd. Doç. Dr. Arif Behiç Özcan‘a hediye takdim etti.
Kaynak: İHA