Dbp’den Siyaset Akademisi Toplantısı

Ayna, demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu, devletin yönetim şekli olmadığını söyledi.

DBP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda düzenlenen Siyaset Akademisi’ne DBP Eşbaşkanı Emine Ayna, İl Başkanı Ali Şimşek ve partililer katıldı.

Siyaset Akademisi’nin ilk dersinde konuşan DBP Eşbaşkanı Emine Ayna, bu eğitim programında tek tip bir insan yetiştirmeye çalışmadıklarını ifade ederek, böyle bir niyetlerinin olmadığını vurguladı. Diğer siyasi partilerin eğitime yaklaşımı ve dünya eğitim sistemlerinin amacının tek tip insan yetiştirmeye dönük olduğunu öne süren Ayna, DBP'nin eğitim devreleriyle açığa çıkartmak istediklerinin özgürlükçü bir demokrasi anlayışını ortaya çıkarmak olduğunu kaydetti.

"HİÇBİR SİYASET İDEOLOJİSİZ OLMAZ"
Ayna, demokrasi, eşitlik ve özgürlük ilkelerine dayalı bir eğitim çalışması yürüttüklerini kaydederek, şunları söyledi:
"Bu ilkesel bakış açısını geliştirdiğimiz zaman olay ve olguları insanlar için ele alırız. Çıkarlar için değil. Bu anlamda eğitim çalışmalarını yürütüyoruz. Hiçbir siyaset ideolojisiz olmaz. İdeoloji siyasetlerin 'nasıl yaşamalı?' sorusuna verdikleri cevaptır. Buna bir cevap verir siyasetler, kişiler. Bu verdikleri cevap üzerinden örgütlerini kurar ve kurdukları örgütle verdikleri cevabı hayata geçirmeye başlarlar. İdeoloji budur. Bir siyasi hareket 'bizim ideolojimiz yok' diyorsa yaşama ilişkin, insana ilişkin söyleyecek sözleri yoktur demektir."

"SADECE YÖNETİCİLERİMİZLE DEĞİL HALKLA BİRLİKTE DE KİTLE EĞİTİMLERİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Bilinçaltına işlenen egemenlikçi zihniyetin yıkılması gerektiğini söyleyen Ayna, demokrasi tanımına vurgu yaparak, devletin olduğu yerde demokrasinin olmadığını öne sürdü. Ayna, "Asırlardır bilinçaltımıza işledikleri egemenlikçi zihniyeti yenmemiz gerekiyor. Bu yüzden bu eğitimlere önem veriyoruz. Bu yüzden sadece yöneticilerimizle değil halkla birlikte de kitle eğitimleri yapmaya çalışıyoruz. Bütün siyasi partiler demokrasiden söz ediyor. Hangi ideolojik bakış açısına sahip olursa olsun demokrasi diyor. Demokrasi tanımlarına bakalım. Kitapları açalım ilkokuldan üniversiteye kadar demokrasi tanımını içeren kitaplara bakalım. İki tanımı barındırır. Birincisi 'bir devlet yönetim şeklidir' der. İkincisi 'Azınlığın çoğunluğa tabi olmasıdır' der. Bu demokrasi tanımı zaten egemenlikçilerin demokrasi tanımıdır. Bu şu anlama gelmektedir. Bir yerde çok ve az varsa çok olan az olana hükmetmektir demektir. Mevcut demokrasi tanımı bu. Ama devletin olduğu yerde demokrasi olmaz" dedi.

"HALK, DEVLETİN POLİTİKASINI BEĞENMEDİĞİNİ SÖYLEYİP 45 CAN VERDİ"
Devletin kendisinin iktidar olduğunu anlatan Ayna, iktidarın halkın üstü olarak değerlendirildiğini savunarak, 6-7 Ekim’de yaşanan Kobani olaylarına dikkat çekti. Ayna, “Halk bir yerde, devlet bir yerdedir. Her şeyi yapan devlettir. Hukuku insanlar değil, devletler yapar. Devlet hukuku yaparken halka karşı devleti korumak üzere yapar. Bunu 6-7 Ekim olaylarında gördük. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kobani ile ilgili bir dış politikası vardı. Kobani düştü düşecek deniliyordu. Halk, 6-7 Ekim’de sokaklara çıktı ve hükümete dış politikasını benimsemediğini söyledi.

Devletin Kobani’ye yaklaşımını kabul etmedi. Sokağa çıktılar, çatışmalar yaşandı ve 45 insan öldü. Bunun üzerine gelişen bir dünya halklarının birleşmesi oldu. Bu olayda dünya halkı bir araya geldi. İnsanlar sokağa çıkıp, Kobani’yi destekledi. Devletin politikası ise, Kobani’ye karşıydı. Halk 6-7 Ekim’de devletin dış politikasını kırdı. Sonuçta Kobani politikası kırıldı. Halk burada bir şeyi başardı. Devletin politikasını beğenmediğini söyleyip, 45 can verdi. Bu olanlardan sonra devlet, İç Güvenlik Yasası’nı tartışıyor. Nedeni ise, kendisinin geliştirdiği politikalara karşı halkın ayaklanmasını engellemeyi hedefliyor" şeklinde konuştu.

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.