'Siyez Buğdayı Paneli'
Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde "Siyez Buğdayı Paneli" düzenlendi.
İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Yaman, Kaymakamlık ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından İhsangazi Belediyesinde düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Kastamonu'da 6 bin 690 dekarda siyez buğdayı ekildiğini, merkezinin ise İhsangazi olduğunu söyledi.
Ekilen siyez buğdayının üçte birinin bulgur olduğunu, geri kalanının hayvan yemi olarak değerlendirildiğini anlatan Yaman, çalışmalarla bunları artıracaklarına inandıklarını kaydetti.
İhsangazi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Engin Bıyıklı, ilçede 5 bin dekara yakın alanda siyez buğdayı ekildiğini belirtti. Ortalama bin 100 ton siyez buğdayı elde edildiğini dile getiren Bıyıklı, şöyle konuştu:
"Siyezin 15 Ekim-20 Kasım tarihlerinde ekim işlemi gerçekleştirilir. İlçemizde halen makineli tarıma uygun olmayan arazilerimiz bulunduğundan geleneksel yöntemle tarım yapılan köylerimiz mevcuttur. İhsangazi'de ekilen siyez tarlalarının hepsine gübre atılmaz. Atılsa bile çiftçi uygun gördüğü tarlasına gübre atar, bu da dekara sekiz kilogram, yani buğdaya atılan gübrenin yarısından daha azdır. Bu şunu gösteriyor, ilçemizde yetişen siyez buğdayı doğaldır. Temmuz sonu ağustos başı arasında yapılan hasatta da büyük bölümde yine geleneksel yöntem dediğimiz tırpan kullanılır."
İl Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesi Gıda Mühendisi Burcu Emeksizoğlu da siyez buğdayının binlerce yıl önceki formunu muhafaza eden nadir ürünlerden olduğunu dile getirdi. Siyez buğdayının sıkı yapıya sahip olduğunu vurgulayan Emeksizoğlu, bunun da hastalılara karşı dayanıklı, kurak şartlarda ve fakir topraklarda rekabet gücünün yüksek olmasını ve zararlılara karşı kendini koruyabilmesini sağladığını anlattı.
Kastamonu Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Servet Kefi de siyez buğdayının günümüzden 9 bin 900 ile 10 bin 600 yıl önce kültüre alınan bir buğday türü olduğunu söyledi.
Siyezin protein ağırlıklı zayıflama diyetleri uygulayan kişiler için oldukça ideal olduğuna işaret eden Kefi, içerisindeki lif değeri yüksek olduğu için sindirim ve hazmı kolaylaştırdığını ifade etti.
Kefi, şöyle konuştu:
"İçerisindeki antioksidan etki gösteren minerallerle siyez buğdayı tüketen kişilerin sahip olduğu hücre yapısı korunmakta ve yaşlanma etkileri de gecikmektedir. Bütün buğday çeşitlerinin neredeyse otuzbeş katı yüksekliğinde vitamin A değerine sahip. B vitamini açısından B kompleks bir vitamin hapı yutmak yerine siyez buğdayı tüketmek yeterli olacaktır. Siyez bulguru sahip olduğu bu B vitamini zenginliği nedeniyle hem unutkanlık hem de alzaymır gibi hastalıklardan insanın korunmasını sağlıyor."
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Biyoçeşitlilik ve Genetik Kaynaklar Bölüm Başkanı Dr. Kürşat Özbek ise Türkiye'nin biyokaçakçılık konusunda en muzdarip ülkeler arasında bulunduğunu belirtti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Tarla Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı İsa Özkan da bitkiler üzerinde besin değerlerini belirlediklerini, birtakım anketler yaptıklarını söyledi. Karadeniz bölgesinde siyezin ön plana çıktığını bildiren Özkan, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzdeki süreçte sizlerle siyezi hayvan yemi olarak kullanılmaktan nasıl vazgeçiririz, yani yüzde yüz insanlara nasıl yediririz. Arkasından da İhsangazi'de yetişen bu siyezi ekilen alanları artırabilir miyiz, hem biyoçeşitlilik hem de bu bitkilerle ilgili farkındalık çalışmaları yapabilir miyiz, bunun üzerine çalışacağız. Siyezin Türkiye'de tanınması lazım, bunun için çalışma yapacağız. Biz siyezi çok önemsiyoruz bunu hep beraber geliştirmemiz lazım."
Panelin sonunda davetlilere siyez unundan yapılan ekmek ikram edildi.
Panele Devrekani Kaymakamı Ekrem Çeçen, Araç Belediye Başkanı Mustafa Ayanoğlu, Çankırı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Çakır ile diğer ilgililer katıldı.
Kaynak: AA
Ekilen siyez buğdayının üçte birinin bulgur olduğunu, geri kalanının hayvan yemi olarak değerlendirildiğini anlatan Yaman, çalışmalarla bunları artıracaklarına inandıklarını kaydetti.
İhsangazi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Engin Bıyıklı, ilçede 5 bin dekara yakın alanda siyez buğdayı ekildiğini belirtti. Ortalama bin 100 ton siyez buğdayı elde edildiğini dile getiren Bıyıklı, şöyle konuştu:
"Siyezin 15 Ekim-20 Kasım tarihlerinde ekim işlemi gerçekleştirilir. İlçemizde halen makineli tarıma uygun olmayan arazilerimiz bulunduğundan geleneksel yöntemle tarım yapılan köylerimiz mevcuttur. İhsangazi'de ekilen siyez tarlalarının hepsine gübre atılmaz. Atılsa bile çiftçi uygun gördüğü tarlasına gübre atar, bu da dekara sekiz kilogram, yani buğdaya atılan gübrenin yarısından daha azdır. Bu şunu gösteriyor, ilçemizde yetişen siyez buğdayı doğaldır. Temmuz sonu ağustos başı arasında yapılan hasatta da büyük bölümde yine geleneksel yöntem dediğimiz tırpan kullanılır."
İl Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesi Gıda Mühendisi Burcu Emeksizoğlu da siyez buğdayının binlerce yıl önceki formunu muhafaza eden nadir ürünlerden olduğunu dile getirdi. Siyez buğdayının sıkı yapıya sahip olduğunu vurgulayan Emeksizoğlu, bunun da hastalılara karşı dayanıklı, kurak şartlarda ve fakir topraklarda rekabet gücünün yüksek olmasını ve zararlılara karşı kendini koruyabilmesini sağladığını anlattı.
Kastamonu Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Servet Kefi de siyez buğdayının günümüzden 9 bin 900 ile 10 bin 600 yıl önce kültüre alınan bir buğday türü olduğunu söyledi.
Siyezin protein ağırlıklı zayıflama diyetleri uygulayan kişiler için oldukça ideal olduğuna işaret eden Kefi, içerisindeki lif değeri yüksek olduğu için sindirim ve hazmı kolaylaştırdığını ifade etti.
Kefi, şöyle konuştu:
"İçerisindeki antioksidan etki gösteren minerallerle siyez buğdayı tüketen kişilerin sahip olduğu hücre yapısı korunmakta ve yaşlanma etkileri de gecikmektedir. Bütün buğday çeşitlerinin neredeyse otuzbeş katı yüksekliğinde vitamin A değerine sahip. B vitamini açısından B kompleks bir vitamin hapı yutmak yerine siyez buğdayı tüketmek yeterli olacaktır. Siyez bulguru sahip olduğu bu B vitamini zenginliği nedeniyle hem unutkanlık hem de alzaymır gibi hastalıklardan insanın korunmasını sağlıyor."
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Biyoçeşitlilik ve Genetik Kaynaklar Bölüm Başkanı Dr. Kürşat Özbek ise Türkiye'nin biyokaçakçılık konusunda en muzdarip ülkeler arasında bulunduğunu belirtti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Tarla Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı İsa Özkan da bitkiler üzerinde besin değerlerini belirlediklerini, birtakım anketler yaptıklarını söyledi. Karadeniz bölgesinde siyezin ön plana çıktığını bildiren Özkan, şunları kaydetti:
"Şimdi önümüzdeki süreçte sizlerle siyezi hayvan yemi olarak kullanılmaktan nasıl vazgeçiririz, yani yüzde yüz insanlara nasıl yediririz. Arkasından da İhsangazi'de yetişen bu siyezi ekilen alanları artırabilir miyiz, hem biyoçeşitlilik hem de bu bitkilerle ilgili farkındalık çalışmaları yapabilir miyiz, bunun üzerine çalışacağız. Siyezin Türkiye'de tanınması lazım, bunun için çalışma yapacağız. Biz siyezi çok önemsiyoruz bunu hep beraber geliştirmemiz lazım."
Panelin sonunda davetlilere siyez unundan yapılan ekmek ikram edildi.
Panele Devrekani Kaymakamı Ekrem Çeçen, Araç Belediye Başkanı Mustafa Ayanoğlu, Çankırı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Çakır ile diğer ilgililer katıldı.