TBMM Genel Kurulu
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "Her dilden, dinden ve renkten herkesi kucaklayan Mevlana sevgi, kardeşlik ve hoşgörünün sembolüdür" dedi.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın başkanlığında toplandı.
İlk kez birleşimi yöneten Aydın, 26. Dönem'in Türkiye'ye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesi temennisinde bulunarak, şöyle konuştu:
"TBMM olarak millete hizmet yolunda bir araya geldiğimiz bu dönemde, hoşgörünün temel alınacağı, her türlü fikrin Meclisimizin mehabetine uygun adap ve üslup içerisinde tartışılacağı, nezaket, zarafet ve uzlaşı kültürünün en güzel örneklerinin yaşanacağı bir çalışma süreci diliyorum. Bu bağlamda milli iradenin daha da güçleneceği, yeni anayasa başta olmak üzere milletimizin beklentilerini karşılayacak, huzuru ve refahını artıracak reformların yapılacağı, Cumhuriyetimizin tam anlamıyla demokrasiyle taçlanacağı bir dönem geçirmek dileğiyle, iktidar muhalefet tüm gruplara ve milletvekillerimize başarılar diliyorum. Ayrıca, Başkanlık Divanı'na vereceğiniz her türlü katkı ve desteğe teşekkür ediyorum. Milli iradenin tecelligahı olan yüce Meclisimizin kurulduğu günden bugüne kadar bu çatı altında hizmet vermiş başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm başkanlarımızı, parlamenterlerimizi, şehit ve gazilerimizi minnetle anıyorum."
- HDP'li Yıldırım yemin etti
Aydın, daha sonra Anayasa uyarınca milletvekillerinin göreve başlamadan önce ant içmeleri gerektiğini anımsatarak, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ı yemin etmek üzere kürsüye çağırdı.
Yıldırım, kürsüye geldikten sonra, yemin etmeden önce vurgulamak istediği bir konu olduğunu belirtti. Yemin töreninde Meclis'te bulunmamasının bir nedeni olduğunu ifade eden Yıldırım, Mardin'de sivillerin de yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasağını kınadı.
Aydın, Yıldırım'a, "Sadece yemin etmek üzere davet ettim. Yemin etmemiş bulunuyorsunuz. Yemin etmeyen milletvekili yasama faaliyetine katılamaz" diyerek ant içmesini istedi.
Bazı milletvekillerinin de tepki gösterdiği Yıldırım, daha sonra ant içti.
- Engelliler Günü
Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline söz verdi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, gündem dışı konuşmasını, "Hz. Mevlana'nın Hakka vuslatının 742. yıl dönümü"ne ayırdı. Kalaycı, her dilden, dinden ve renkten herkesi kucaklayan Mevlana'nın sevgi, kardeşlik ve hoşgörünün sembolü olduğunu ifade etti.
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da gündem dışı konuşmasında, 3 Aralık Engelliler Günü olduğunu belirterek, engellilerin ve engelsiz yaşamanın en temel hak olduğunu belirterek, son yıllarda hazırlanan birçok projenin sevindirici ancak bunların yetersiz olduğunu vurguladı.
Çözüm bulunması gereken ağır sorunlar bulunduğunu anlatan Aydın, geçim sıkıntısı ve işsizliğin engellilerin en önemli sorunu olduğunu, yüzde 40 üzeri engeli olan her bireyin maaş alması gerektiğini ve kamu kurumlarının engelli çalıştırma kontenjanını doldurmadığını savundu.
AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun da 3 Aralık Engelliler Günü dolayasıyla gündem dışı konuşma yaptı. Kendisi için kurulan platforma çıkarak kürsüden konuşan Karaburun, 9 milyon engellinin sorunlarına çözüm bulmak için Meclis'in gerekli hassasiyeti göstereceğine inancını ifade etti. Kalıcı çözüm için empati yapılması gerektiğini savunan Karaburun, AK Parti olarak "engelsiz dünya" için mücadeleyi kendilerine görev saydıklarını bildirdi.
- Kısa söz talepleri
Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, sisteme giren bazı milletvekillerinin olduğunu belirterek, kısa söz talepleri gündem dışı konuşmalara dönüştüğü için bu talepleri karşılamayacağını belirtti. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın "keyfi davrandığını" söylemesi üzerine Aydın, "Keyfi davranmıyorum, İçtüzüge bakabilirsiniz" dedi.
Aydın'ın bu sözleri üzerine söz alan grup başkanvekilleri konuya ilişkin görüşlerini ifade etti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'in en önemli sorunlardan birinin birleşimi yöneten başkanvekillerinin yönetim tutumlarına ilişkin farklılık ve çelişkiler olduğunu vurgulayarak, bunun uyum sorununa yol açtığını kaydetti.
Bazı milletvekillerine verilen kısa söz taleplerinin Meclis'in tansiyonunun düşmesine yararı olduğunu savunan Altay, söz verilmemesinden ötürü usul tartışmalarıyla daha fazla zaman israfının söz konusu olabildiğini ifade etti.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de Genel Kurul'un İçtüzüğe uygun yönetilmesini beklediklerini bildirdi.
Baluken, AK Parti'nin ülkeyi seçimlerden sonra hem içeride hem de dışarıda savaş ortamına sürüklediğini ileri sürerek, Güneydoğu'da bazı kentlerde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla hukuksuzluk örneği sergilendiğini ve günlük yaşamın felç olduğunu belirtti. Kentlerde sadece canlılara değil, tarihi ve kültürel değerlere de saldırılar olduğunu iddia eden Baluken, "Devreye sokulan savaş konseptini kınıyoruz" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Meclis başkanvekillerinin ortak anlayışla birleşimleri yönetmesi gerektiğini kaydetti.
Terör örgütü PKK'nın güvenlik güçlerinin yanı sıra tarihi ve manevi değerlere saldırdığına işaret eden Vural, milletin olayları ibretle izlediğini ve kınadığını kaydetti.
Boğaz'dan geçen Rus donanmasına ait gemiden bir füzenin gösteriş amaçlı kullanılmasının Türkiye'nin egemenlik ve hükümranlık haklarına yönelik hasmane tutum olarak değerlendirdiklerini ve kınadıklarını belirten Vural, Hükümetin Montrö Antlaşması'ndan kaynaklı haklarını kullanması gerektiğini anımsattı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in NATO'nun IŞİD'e karşı savaşmak üzere Suriye'ye asker göndermeyeceğini söylediğini aktaran Vural, "Bu mücadeleyi Müslümanlar için yürütemeyiz" ifadesini talihsiz gördüklerini ve bu kategorik yaklaşımın kabul edilemeyeceğini vurguladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de terör örgütünün devletin hakimiyeti ve egemenliğini belirli bölgelerde ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler içinde olduğunu belirterek, devletin kendi sistemine yönelik tehdidi ortadan kaldırma hakkına sahip olduğunu ve bu refleksi her yerde gösterdiğini anlattı.
Canikli, terör faaliyetlerinin bertarafına yönelik çalışmaların desteklenmesi gerektiğini, bunlar yerine getirilirken insan haklarının korunması noktasında hassasiyetin gösterildiğini ifade etti.
Kaynak: AA
İlk kez birleşimi yöneten Aydın, 26. Dönem'in Türkiye'ye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesi temennisinde bulunarak, şöyle konuştu:
"TBMM olarak millete hizmet yolunda bir araya geldiğimiz bu dönemde, hoşgörünün temel alınacağı, her türlü fikrin Meclisimizin mehabetine uygun adap ve üslup içerisinde tartışılacağı, nezaket, zarafet ve uzlaşı kültürünün en güzel örneklerinin yaşanacağı bir çalışma süreci diliyorum. Bu bağlamda milli iradenin daha da güçleneceği, yeni anayasa başta olmak üzere milletimizin beklentilerini karşılayacak, huzuru ve refahını artıracak reformların yapılacağı, Cumhuriyetimizin tam anlamıyla demokrasiyle taçlanacağı bir dönem geçirmek dileğiyle, iktidar muhalefet tüm gruplara ve milletvekillerimize başarılar diliyorum. Ayrıca, Başkanlık Divanı'na vereceğiniz her türlü katkı ve desteğe teşekkür ediyorum. Milli iradenin tecelligahı olan yüce Meclisimizin kurulduğu günden bugüne kadar bu çatı altında hizmet vermiş başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm başkanlarımızı, parlamenterlerimizi, şehit ve gazilerimizi minnetle anıyorum."
- HDP'li Yıldırım yemin etti
Aydın, daha sonra Anayasa uyarınca milletvekillerinin göreve başlamadan önce ant içmeleri gerektiğini anımsatarak, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ı yemin etmek üzere kürsüye çağırdı.
Yıldırım, kürsüye geldikten sonra, yemin etmeden önce vurgulamak istediği bir konu olduğunu belirtti. Yemin töreninde Meclis'te bulunmamasının bir nedeni olduğunu ifade eden Yıldırım, Mardin'de sivillerin de yaşamını yitirdiği sokağa çıkma yasağını kınadı.
Aydın, Yıldırım'a, "Sadece yemin etmek üzere davet ettim. Yemin etmemiş bulunuyorsunuz. Yemin etmeyen milletvekili yasama faaliyetine katılamaz" diyerek ant içmesini istedi.
Bazı milletvekillerinin de tepki gösterdiği Yıldırım, daha sonra ant içti.
- Engelliler Günü
Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline söz verdi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, gündem dışı konuşmasını, "Hz. Mevlana'nın Hakka vuslatının 742. yıl dönümü"ne ayırdı. Kalaycı, her dilden, dinden ve renkten herkesi kucaklayan Mevlana'nın sevgi, kardeşlik ve hoşgörünün sembolü olduğunu ifade etti.
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da gündem dışı konuşmasında, 3 Aralık Engelliler Günü olduğunu belirterek, engellilerin ve engelsiz yaşamanın en temel hak olduğunu belirterek, son yıllarda hazırlanan birçok projenin sevindirici ancak bunların yetersiz olduğunu vurguladı.
Çözüm bulunması gereken ağır sorunlar bulunduğunu anlatan Aydın, geçim sıkıntısı ve işsizliğin engellilerin en önemli sorunu olduğunu, yüzde 40 üzeri engeli olan her bireyin maaş alması gerektiğini ve kamu kurumlarının engelli çalıştırma kontenjanını doldurmadığını savundu.
AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun da 3 Aralık Engelliler Günü dolayasıyla gündem dışı konuşma yaptı. Kendisi için kurulan platforma çıkarak kürsüden konuşan Karaburun, 9 milyon engellinin sorunlarına çözüm bulmak için Meclis'in gerekli hassasiyeti göstereceğine inancını ifade etti. Kalıcı çözüm için empati yapılması gerektiğini savunan Karaburun, AK Parti olarak "engelsiz dünya" için mücadeleyi kendilerine görev saydıklarını bildirdi.
- Kısa söz talepleri
Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, sisteme giren bazı milletvekillerinin olduğunu belirterek, kısa söz talepleri gündem dışı konuşmalara dönüştüğü için bu talepleri karşılamayacağını belirtti. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın "keyfi davrandığını" söylemesi üzerine Aydın, "Keyfi davranmıyorum, İçtüzüge bakabilirsiniz" dedi.
Aydın'ın bu sözleri üzerine söz alan grup başkanvekilleri konuya ilişkin görüşlerini ifade etti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'in en önemli sorunlardan birinin birleşimi yöneten başkanvekillerinin yönetim tutumlarına ilişkin farklılık ve çelişkiler olduğunu vurgulayarak, bunun uyum sorununa yol açtığını kaydetti.
Bazı milletvekillerine verilen kısa söz taleplerinin Meclis'in tansiyonunun düşmesine yararı olduğunu savunan Altay, söz verilmemesinden ötürü usul tartışmalarıyla daha fazla zaman israfının söz konusu olabildiğini ifade etti.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de Genel Kurul'un İçtüzüğe uygun yönetilmesini beklediklerini bildirdi.
Baluken, AK Parti'nin ülkeyi seçimlerden sonra hem içeride hem de dışarıda savaş ortamına sürüklediğini ileri sürerek, Güneydoğu'da bazı kentlerde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla hukuksuzluk örneği sergilendiğini ve günlük yaşamın felç olduğunu belirtti. Kentlerde sadece canlılara değil, tarihi ve kültürel değerlere de saldırılar olduğunu iddia eden Baluken, "Devreye sokulan savaş konseptini kınıyoruz" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Meclis başkanvekillerinin ortak anlayışla birleşimleri yönetmesi gerektiğini kaydetti.
Terör örgütü PKK'nın güvenlik güçlerinin yanı sıra tarihi ve manevi değerlere saldırdığına işaret eden Vural, milletin olayları ibretle izlediğini ve kınadığını kaydetti.
Boğaz'dan geçen Rus donanmasına ait gemiden bir füzenin gösteriş amaçlı kullanılmasının Türkiye'nin egemenlik ve hükümranlık haklarına yönelik hasmane tutum olarak değerlendirdiklerini ve kınadıklarını belirten Vural, Hükümetin Montrö Antlaşması'ndan kaynaklı haklarını kullanması gerektiğini anımsattı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in NATO'nun IŞİD'e karşı savaşmak üzere Suriye'ye asker göndermeyeceğini söylediğini aktaran Vural, "Bu mücadeleyi Müslümanlar için yürütemeyiz" ifadesini talihsiz gördüklerini ve bu kategorik yaklaşımın kabul edilemeyeceğini vurguladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli de terör örgütünün devletin hakimiyeti ve egemenliğini belirli bölgelerde ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler içinde olduğunu belirterek, devletin kendi sistemine yönelik tehdidi ortadan kaldırma hakkına sahip olduğunu ve bu refleksi her yerde gösterdiğini anlattı.
Canikli, terör faaliyetlerinin bertarafına yönelik çalışmaların desteklenmesi gerektiğini, bunlar yerine getirilirken insan haklarının korunması noktasında hassasiyetin gösterildiğini ifade etti.