'FETÖ'nün Hedefinde TSK'nın Milli Projeleri Vardı'
İZMİR - ÖMER SÜT - Anayasa Mahkemesinin "haklarının ihlal edildiği" yönündeki kararının ardından İstanbul'daki "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında yeniden yargılanan sanıklardan eski Yarbay Tamer Karslıoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) kendisini değil, o dönem görev yaptığı Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığını hedef aldığını belirterek, "FETÖ'nün hedefinde TSK'nın milli projeleri vardı" dedi.
Karslıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 yaşında girdiği TSK bünyesinde son olarak Genelkurmay Başkanlığının elektronik ve bilişim konusunda uzman kadrosunda yer aldığını söyledi.
MİT'e devredilen, Genelkurmay'ın en hassas birimi eski GES Komutanlığında kısım amiri olarak görev yaparken, 25 Ekim 2010'da kendisini, "İstanbul askeri casusluk davası"nda hiçbir üyesini tanımadığı "sözde çıkar amaçlı suç örgütü üyesi" diye suçlanan biri olarak bulduğunu anlatan Karslıoğlu, o günden sonra hayatının değiştiğini, davada yargılananlar arasında tek "karacı" subayın kendisi olduğunu, mahkum edildiğini ve TSK'dan atıldığını belirtti.
Karslıoğlu, iddianamede bahsi geçen suçları ne zaman, hangi yöntemle, hangi çıkar için ne maksatla ve nasıl işlediğine dair bir tek satıra rastlayamadığını belirterek, bu "kumpas"ı kuranların bir kısmının ya yurt dışına kaçtığını ya tutuklandığını veya arandığını ya da görevlerinden uzaklaştırıldığını söyledi.
Paralel yapı mensuplarının sahte delil üretmede "ustalaştığını" ifade eden Karslıoğlu, şöyle konuştu:
"İddianame incelendiğinde aynı seri numarası ile biri emniyetin emanetinde bulunan aynı iki flash disk çıktığı tespit edildi. Aynı seri numaraya sahip flash diskin farklı bir davada 15 ay önce yer alması mümkün mü? İşin korkunç tarafı bu disklerden biri istenilmesine rağmen yıllarca verilmemiş, rüzgar yön değiştirdiğinde emanette akıbetinin araştırılmasının istendiği raporlara geçmiştir. Sonuçta bir flash disk içerisinden bir örgüt çıktığını gördüm. Sözde tüm delillerin sadece dijital olmasını çok manidar buluyorum. Nihayetinde bu mesnetsiz suçlamalardan anladığım tek şey, kötü niyetli ve biraz bilgisayar bilgisi olan birisi ya da gayrinizami bir oluşumun, istediği kişiyi Türk hukuku önünde sanık pozisyonuna sokabileceği hatta cezalandırabileceğidir. Bahsi geçen delil üretme ve suçlama yönteminin FETÖ'ye ait olduğu anlaşılmıyor mu? Diğer yandan görülmektedir ki delil üretmek ne kadar ahlaksızlık ve suç teşkil etse de bir miktar akıl ve zekayı da gerektirmektedir. Oysa yaşadıklarımdan anladığım, zekadan yoksun insanların aşırı güçten zehirlendikleridir."
- "FETÖ'nün hedefinde TSK'nın milli projeleri vardı"
Karslıoğlu, davada kendisinin değil, Türkiye'nin ve Türk halkının hedef seçildiğini savundu.
Askeri istihbarat birimi olan GES Komutanlığı'nda, sadece GES komutanı ve kendisiyle çalışan 5 kişinin içeriye girme yetkisi olduğunu anlatan Karslıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"TSK'nın siber güvenlik konusundaki çalışmaları, bilgi güvenliği ve kripto çözmek ve kısım amirliği görevimi davadan sonra da sürdürdüm. Kendi geliştirdiğimiz yazılımlar üzerinden milli projeler gerçekleştiriyorduk. Beşiktaş Adliyesi'ndeki ilk sorguda, sözde örgüt üyeleri ile ilk defa tanışma imkanım oldu. Sorgudan önceki gün etrafıma bakıyordum ve tanıdık kimse görememenin verdiği derin yalnızlığa dalarken 'bu nasıl bir örgüt?' diye düşündüm. O an için tek düşüncem, örgüt suçlaması ile bir araya getirilmiş insanların mutlaka bir ortak yönü olması gerektiğiydi. Tanıştığım insanlara hangi birlik ve görevden olduklarını sorduğumda, birkaç saat içerisinde ortak noktayı bulmayı başardım. Tanıştığım herkes, TÜBİTAK'ın kriptoloji projeleri dahil TSK'nın milli projelerinde görev alan kıymetli insanlardı. Burada anlaşılan, FETÖ'nün hedefinde TSK'nın milli projeleri vardı."
- "Paralel yapıyla mücadele, siyaset üstü ele alınması gerekir"
FETÖ/PDY'yi "çok korkunç ve hain bir örgüt" olarak nitelendiren Karslıoğlu, "Yıllarca PKK ile yaptığımız mücadelenin bir benzerini devletimiz bunlarla yapacak" dedi.
"Paralel yapıyla mücadele, siyaset üstü ele alınması gereken bir olaydır" diyen Karslıoğlu, "Bu mücadele, ülkenin varoluş mücadelesidir. Eğer ülke olarak FETÖ ile başa çıkabilirsek, çocuk ve torunlarımızın bir geleceği olacak" ifadelerini kullandı.
Karslıoğlu, FETÖ'ye yakın polislerin sahte delil üreterek kendilerini tutuklattığını savunarak, "Savcıları, iddianamelerde iftira ve kin kustu. Paralel medyaları, yalan haberleriyle akıllara saldırdı. Hakimleri, vicdanın terazisini devirip kalem kırdı" dedi.
Kaynak: AA
MİT'e devredilen, Genelkurmay'ın en hassas birimi eski GES Komutanlığında kısım amiri olarak görev yaparken, 25 Ekim 2010'da kendisini, "İstanbul askeri casusluk davası"nda hiçbir üyesini tanımadığı "sözde çıkar amaçlı suç örgütü üyesi" diye suçlanan biri olarak bulduğunu anlatan Karslıoğlu, o günden sonra hayatının değiştiğini, davada yargılananlar arasında tek "karacı" subayın kendisi olduğunu, mahkum edildiğini ve TSK'dan atıldığını belirtti.
Karslıoğlu, iddianamede bahsi geçen suçları ne zaman, hangi yöntemle, hangi çıkar için ne maksatla ve nasıl işlediğine dair bir tek satıra rastlayamadığını belirterek, bu "kumpas"ı kuranların bir kısmının ya yurt dışına kaçtığını ya tutuklandığını veya arandığını ya da görevlerinden uzaklaştırıldığını söyledi.
Paralel yapı mensuplarının sahte delil üretmede "ustalaştığını" ifade eden Karslıoğlu, şöyle konuştu:
"İddianame incelendiğinde aynı seri numarası ile biri emniyetin emanetinde bulunan aynı iki flash disk çıktığı tespit edildi. Aynı seri numaraya sahip flash diskin farklı bir davada 15 ay önce yer alması mümkün mü? İşin korkunç tarafı bu disklerden biri istenilmesine rağmen yıllarca verilmemiş, rüzgar yön değiştirdiğinde emanette akıbetinin araştırılmasının istendiği raporlara geçmiştir. Sonuçta bir flash disk içerisinden bir örgüt çıktığını gördüm. Sözde tüm delillerin sadece dijital olmasını çok manidar buluyorum. Nihayetinde bu mesnetsiz suçlamalardan anladığım tek şey, kötü niyetli ve biraz bilgisayar bilgisi olan birisi ya da gayrinizami bir oluşumun, istediği kişiyi Türk hukuku önünde sanık pozisyonuna sokabileceği hatta cezalandırabileceğidir. Bahsi geçen delil üretme ve suçlama yönteminin FETÖ'ye ait olduğu anlaşılmıyor mu? Diğer yandan görülmektedir ki delil üretmek ne kadar ahlaksızlık ve suç teşkil etse de bir miktar akıl ve zekayı da gerektirmektedir. Oysa yaşadıklarımdan anladığım, zekadan yoksun insanların aşırı güçten zehirlendikleridir."
- "FETÖ'nün hedefinde TSK'nın milli projeleri vardı"
Karslıoğlu, davada kendisinin değil, Türkiye'nin ve Türk halkının hedef seçildiğini savundu.
Askeri istihbarat birimi olan GES Komutanlığı'nda, sadece GES komutanı ve kendisiyle çalışan 5 kişinin içeriye girme yetkisi olduğunu anlatan Karslıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"TSK'nın siber güvenlik konusundaki çalışmaları, bilgi güvenliği ve kripto çözmek ve kısım amirliği görevimi davadan sonra da sürdürdüm. Kendi geliştirdiğimiz yazılımlar üzerinden milli projeler gerçekleştiriyorduk. Beşiktaş Adliyesi'ndeki ilk sorguda, sözde örgüt üyeleri ile ilk defa tanışma imkanım oldu. Sorgudan önceki gün etrafıma bakıyordum ve tanıdık kimse görememenin verdiği derin yalnızlığa dalarken 'bu nasıl bir örgüt?' diye düşündüm. O an için tek düşüncem, örgüt suçlaması ile bir araya getirilmiş insanların mutlaka bir ortak yönü olması gerektiğiydi. Tanıştığım insanlara hangi birlik ve görevden olduklarını sorduğumda, birkaç saat içerisinde ortak noktayı bulmayı başardım. Tanıştığım herkes, TÜBİTAK'ın kriptoloji projeleri dahil TSK'nın milli projelerinde görev alan kıymetli insanlardı. Burada anlaşılan, FETÖ'nün hedefinde TSK'nın milli projeleri vardı."
- "Paralel yapıyla mücadele, siyaset üstü ele alınması gerekir"
FETÖ/PDY'yi "çok korkunç ve hain bir örgüt" olarak nitelendiren Karslıoğlu, "Yıllarca PKK ile yaptığımız mücadelenin bir benzerini devletimiz bunlarla yapacak" dedi.
"Paralel yapıyla mücadele, siyaset üstü ele alınması gereken bir olaydır" diyen Karslıoğlu, "Bu mücadele, ülkenin varoluş mücadelesidir. Eğer ülke olarak FETÖ ile başa çıkabilirsek, çocuk ve torunlarımızın bir geleceği olacak" ifadelerini kullandı.
Karslıoğlu, FETÖ'ye yakın polislerin sahte delil üreterek kendilerini tutuklattığını savunarak, "Savcıları, iddianamelerde iftira ve kin kustu. Paralel medyaları, yalan haberleriyle akıllara saldırdı. Hakimleri, vicdanın terazisini devirip kalem kırdı" dedi.