TSE Başkanı Korkmaz'dan Engelliler Günü Mesajı
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sebahittin Korkmaz, “Başka birinin yardımına muhtaç olmadan sokağa çıkabilmek, alışveriş yapabilmek, yolları, kaldırımları, yaya geçitlerini kullanabilmek, eğitim ve sağlık kuruluşlarına ulaşabilmek, toplu taşıma araçlarına binebilmek, kamu ya da özel sektöre ait binalara girebilmek, yani yaşam alanlarına engelsiz erişebilmek en temel insan hakkıdır” dedi.
TSE Başkanı Korkmaz, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Birleşmiş Milletler’in 1993 yılında aldığı karar uyarınca tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının “tam ve diğer insanlara eşit ölçüde” sağlanması amacı ile 3 Aralık gününün “Dünya Engelliler Günü” olarak kabul edildiğini kaydeden Korkmaz, “Türkiye’de resmi kayıtlara göre 9 milyona yakın engelli bulunmaktadır. Engellilerin yaşadığı sorunlar, anne-baba-kardeş-eş ve çocukları ile düşünüldüğünde yaklaşık 40 milyon kişiyi doğrudan etkilemektedir. Engellilerin hayatın içinde yer alabilmeleri için en önemli koşul yaşam alanlarının engelsiz olmasıdır. Başka birinin yardımına muhtaç olmadan sokağa çıkabilmek, alışveriş yapabilmek, yolları, kaldırımları, yaya geçitlerini kullanabilmek, sosyal ve kültürel aktivitelerin yapıldığı tesislerden yararlanabilmek, eğitim ve sağlık kuruluşlarına ulaşabilmek, toplu taşıma araçlarına binebilmek, kamu ya da özel sektöre ait binalara girebilmek, yani yaşam alanlarına engelsiz erişebilmek en temel insan hakkıdır” diye konuştu.
59. Hükümet’i, engelsiz yaşam alanları için 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun çıkarttığına dikkat çeken Korkmaz, şöyle devam etti:
"Şehirlerin ve yaşam alanlarının tüm engelliler, yaşlılar ve dezavantajlı kesimlerin başka birine ihtiyaç duymadan ve yardım gereksinimi olmadan hareket edebilecekleri şekilde düzenlenmesi hükmü yer almaktadır. Bu kanun hükmü çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Türk Standardları Enstitüsü’nün ortak çalışması sonucu yapılı çevrede ve hizmetlerde ulaşılabilirlik düzeyine ilişkin ’Erişilebilirlik Standartları’ belirlenmiştir. Enstitümüzce yayımlanan standartlar doğrultusunda hazırlanan soru listelerini içeren ve ’Umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimlerinin usul ve esaslarını’ belirleyen Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği, 2013 yılı Temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin yayımlanmasının ardından 2014 yılı Haziran ayında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Enstitümüz arasında Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği Kapsamında İşbirliği Protokolü imzalanmıştır. Bu protokol çerçevesinde ’Gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerinin sorumluluğunda bulunan umuma açık hizmet veren özel yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimlerinin yapılması görevi’ Enstitümüze verilmiştir. İşbirliği protokolü kapsamında Bakanlığın valilikler bünyesinde oluşturduğu komisyon tarafından belirlenerek incelenmek üzere TSE’ye gönderilen 140 adet kamuya açık özel kurum/kuruluşun (Özel hastane, özel okul, özel üniversite, alışveriş merkezi, kreş-anaokulu, banka vb.) incelemelerine 2015 yılında başlanmıştır. TSE uzmanları, bu incelemelerde bina yakın çevresi, otopark, bina girişi, iç kapılar, pencereler, tuvaletler, bina içi yatay dolaşım, bina içi dikey dolaşım, acil durum ve bina tesisatı, yönlendirme ve işaretlemeler ile hissedilebilir yürüme yüzeyi işaretlerinin standartlara uygunluğuna ilişkin tespitler yapmış, sonuçları Bakanlık İl Müdürlüğü Komisyonu’na sunmuştur. TSE inceleme uzmanları bu denetimler sırasında kurum/kuruluşları konu hakkında bilinçlendirmek ve çıkacak uygunsuzlukları toplumsal sorumluluk bilinci ile isteyerek uygun hale getirmelerini sağlamak amacıyla ön bilgilendirmeler de yapmıştır.”
Kaynak: İHA
59. Hükümet’i, engelsiz yaşam alanları için 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun çıkarttığına dikkat çeken Korkmaz, şöyle devam etti:
"Şehirlerin ve yaşam alanlarının tüm engelliler, yaşlılar ve dezavantajlı kesimlerin başka birine ihtiyaç duymadan ve yardım gereksinimi olmadan hareket edebilecekleri şekilde düzenlenmesi hükmü yer almaktadır. Bu kanun hükmü çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Türk Standardları Enstitüsü’nün ortak çalışması sonucu yapılı çevrede ve hizmetlerde ulaşılabilirlik düzeyine ilişkin ’Erişilebilirlik Standartları’ belirlenmiştir. Enstitümüzce yayımlanan standartlar doğrultusunda hazırlanan soru listelerini içeren ve ’Umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimlerinin usul ve esaslarını’ belirleyen Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği, 2013 yılı Temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin yayımlanmasının ardından 2014 yılı Haziran ayında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Enstitümüz arasında Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği Kapsamında İşbirliği Protokolü imzalanmıştır. Bu protokol çerçevesinde ’Gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerinin sorumluluğunda bulunan umuma açık hizmet veren özel yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarında erişilebilirliğin izleme ve denetimlerinin yapılması görevi’ Enstitümüze verilmiştir. İşbirliği protokolü kapsamında Bakanlığın valilikler bünyesinde oluşturduğu komisyon tarafından belirlenerek incelenmek üzere TSE’ye gönderilen 140 adet kamuya açık özel kurum/kuruluşun (Özel hastane, özel okul, özel üniversite, alışveriş merkezi, kreş-anaokulu, banka vb.) incelemelerine 2015 yılında başlanmıştır. TSE uzmanları, bu incelemelerde bina yakın çevresi, otopark, bina girişi, iç kapılar, pencereler, tuvaletler, bina içi yatay dolaşım, bina içi dikey dolaşım, acil durum ve bina tesisatı, yönlendirme ve işaretlemeler ile hissedilebilir yürüme yüzeyi işaretlerinin standartlara uygunluğuna ilişkin tespitler yapmış, sonuçları Bakanlık İl Müdürlüğü Komisyonu’na sunmuştur. TSE inceleme uzmanları bu denetimler sırasında kurum/kuruluşları konu hakkında bilinçlendirmek ve çıkacak uygunsuzlukları toplumsal sorumluluk bilinci ile isteyerek uygun hale getirmelerini sağlamak amacıyla ön bilgilendirmeler de yapmıştır.”