İmalat Sanayinin Önemine Dikkat Çekti
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Türkiye’de büyümenin lokomotifi imalat sanayi olmak durumunda. İhracatının yüzde 93 sanayi ürünü olan bir ülkede imalat sanayi güçlü olmazsa diğer hiçbir sektör güçlü olmaz” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Aralık ayı olağan toplantısına katıldı.
"Yeni Reform Dönemi Başlarken Nitelikli Üretim İçin Etkili Bir İşbirliği Kurmanın Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemi ile gerçekleştirilen toplantıda sanayicilere seslenen Bakan Işık, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyüme oranlarına dikkat çekti.
Türkiye’nin düşük gelirli ülke grubundan, düşük orta gelirli grubuna 1955 te yükseldiğini anımsatan Bakan Fikri Işık, “1955 yılına kadar düşük gelir grubundayız. 1955 yılında merhum Menderes dönemindeki atılımlarla Türkiye düşük orta gelir düzeyine çıkmış. Ama Türkiye düşük orta gelir düzeyinden, orta yüksek gelir düzeyine çıkmak için tam 50 yıl beklemiş ve 2005 yılında orta yüksek gelir grubuna çıkmışız. Bu süre Güney Kore için 19 yıl. Türkiye tam 50 yıl beklemek durumunda kalmış” dedi.
“KAÇINILMAZ YOL YÜKSEK ORANLI BÜYÜMEDİR”
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 2014 rakamları ile 10 Bin 500 dolar olduğunu aktaran Bakan Fikri Işık, “kurdaki artış paritedeki değişim nedeniyle bu yıl 10 bin doların biraz altında kalacağız. Birkaç yıldır sürekli burada patinaj yapıyoruz. Bu Türkiye için orta gelir tuzağı. Türkiye eğer 12.275 dolar eşiğini aşarsa yüksek gelir grubuna dahil olacak. Bu noktada da Türkiye’nin mutlaka büyüme devam etmesi gerek. Hatta bugünkü büyüme oranlarını yeterli görmemesi daha yüksek büyüme oranları yakalaması gerek. Kaçınılmaz yol yüksek oranlı büyümedir. Tüm politikalarımızı buna göre oluşturmak şekillendirmek ve uygulamak zorundayız. Kim ne derse desin Türkiye 2002 den 2015’e kadar önemli bir başarıyı yakalamıştı. Küresel krize rağmen Türkiye’nin büyüme hızı ortalama 4.8’di. Eğer küresel kriz olmazsa 5.5 civarında olabilirdi. Bu büyüme rakamlarını yakalarken bizi en fazla bu büyümeye taşıyan üretimdeki verimlilik artışıdır. Büyümenin kaynağında büyük oranda verimlik artışı var bununda sınırına geldik. Bundan sonra Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesi yazmaya ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ARTIK İMALAT SANAYİNDE DAHA KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜN ÜRETMEK ZORUNDADIR”
Konuşmasında büyümenin lokomotifinin artık imalat sanayi olduğuna vurgu yapan Bakan Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Büyümenin lokomotifinin imalat sanayisi olduğunu hepimiz biliyoruz. İmalat sanayisi güçlü olmayan ülkenin en küçük bir krizde neler yaşadığını bilmeyen yok. Türkiye’de büyümenin lokomotifi imalat sanayi olmak durumunda. Hele hele ihracatının yüzde 93 sanayi ürünü olan bir ülkede imalat sanayi güçlü olmazsa diğer hiçbir sektör güçlü olmaz. Elbette hizmet, inşaat diğer sektörlerimiz güçlü olacak ama imalat sanayi bu gücün kaynağıdır. İmalat sanayinde bu gücü yakalamanın yolu yeni başarı hikayesinde birkaç alana odaklanmada geçiyor. Bunlardan bir tanesi Türkiye artık imalat sanayinde daha katma değeri yüksek ürün üretmek zorundadır.”
Kaynak: İHA
"Yeni Reform Dönemi Başlarken Nitelikli Üretim İçin Etkili Bir İşbirliği Kurmanın Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemi ile gerçekleştirilen toplantıda sanayicilere seslenen Bakan Işık, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyüme oranlarına dikkat çekti.
Türkiye’nin düşük gelirli ülke grubundan, düşük orta gelirli grubuna 1955 te yükseldiğini anımsatan Bakan Fikri Işık, “1955 yılına kadar düşük gelir grubundayız. 1955 yılında merhum Menderes dönemindeki atılımlarla Türkiye düşük orta gelir düzeyine çıkmış. Ama Türkiye düşük orta gelir düzeyinden, orta yüksek gelir düzeyine çıkmak için tam 50 yıl beklemiş ve 2005 yılında orta yüksek gelir grubuna çıkmışız. Bu süre Güney Kore için 19 yıl. Türkiye tam 50 yıl beklemek durumunda kalmış” dedi.
“KAÇINILMAZ YOL YÜKSEK ORANLI BÜYÜMEDİR”
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 2014 rakamları ile 10 Bin 500 dolar olduğunu aktaran Bakan Fikri Işık, “kurdaki artış paritedeki değişim nedeniyle bu yıl 10 bin doların biraz altında kalacağız. Birkaç yıldır sürekli burada patinaj yapıyoruz. Bu Türkiye için orta gelir tuzağı. Türkiye eğer 12.275 dolar eşiğini aşarsa yüksek gelir grubuna dahil olacak. Bu noktada da Türkiye’nin mutlaka büyüme devam etmesi gerek. Hatta bugünkü büyüme oranlarını yeterli görmemesi daha yüksek büyüme oranları yakalaması gerek. Kaçınılmaz yol yüksek oranlı büyümedir. Tüm politikalarımızı buna göre oluşturmak şekillendirmek ve uygulamak zorundayız. Kim ne derse desin Türkiye 2002 den 2015’e kadar önemli bir başarıyı yakalamıştı. Küresel krize rağmen Türkiye’nin büyüme hızı ortalama 4.8’di. Eğer küresel kriz olmazsa 5.5 civarında olabilirdi. Bu büyüme rakamlarını yakalarken bizi en fazla bu büyümeye taşıyan üretimdeki verimlilik artışıdır. Büyümenin kaynağında büyük oranda verimlik artışı var bununda sınırına geldik. Bundan sonra Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesi yazmaya ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ARTIK İMALAT SANAYİNDE DAHA KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜN ÜRETMEK ZORUNDADIR”
Konuşmasında büyümenin lokomotifinin artık imalat sanayi olduğuna vurgu yapan Bakan Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Büyümenin lokomotifinin imalat sanayisi olduğunu hepimiz biliyoruz. İmalat sanayisi güçlü olmayan ülkenin en küçük bir krizde neler yaşadığını bilmeyen yok. Türkiye’de büyümenin lokomotifi imalat sanayi olmak durumunda. Hele hele ihracatının yüzde 93 sanayi ürünü olan bir ülkede imalat sanayi güçlü olmazsa diğer hiçbir sektör güçlü olmaz. Elbette hizmet, inşaat diğer sektörlerimiz güçlü olacak ama imalat sanayi bu gücün kaynağıdır. İmalat sanayinde bu gücü yakalamanın yolu yeni başarı hikayesinde birkaç alana odaklanmada geçiyor. Bunlardan bir tanesi Türkiye artık imalat sanayinde daha katma değeri yüksek ürün üretmek zorundadır.”