İhracatın Önündeki Engeller Kalkacak
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Üretimin, yatırımın ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracağız, var olan birtakım bürokratik engellerin üzerine gideceğiz" dedi.
Bakan Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümet programında Türkiye'yi her anlamda dönüştürecek altı reform başlığı belirlediklerini, hepsinin de önemli olduğunu söyledi.
Hem ekonomik büyümeyi sağlamak hem de Türkiye'nin nihai hedefi olan, ülkenin topyekun kalkınmasını gerçekleştirmek için demokratikleşme ve hukuk reformunun çok önemli olduğunu belirten Ağbal, "Bir hukuk devletinin inşası noktasında AK Parti hükümetleri döneminde çok önemli işler yapıldı. Demokratikleşme alanında kaydedilen mesafeler bugüne kadar uluslararası alanda takdir edildi. Biz onları daha da pekiştirecek reformları süratle hayata geçireceğiz" diye konuştu.
Ağbal, kamu yönetimi reformunun çok önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Geçen dönem özellikle yatırım ortamının iyileştirilmesi ve sanayinin dönüşümü noktasında gördük ki kamu yönetimi mevcut haliyle bu dönüşüme ayak uyduramıyor. Dolayısıyla kamu yönetiminde merkezi idari birimlerinin daha küçük ama daha etkin bir yapıya dönüştürülmesi gerekiyor. Bürokrasinin azaltılması gerektiğini hep söyleriz, doğru ama bu dönemde inşallah çok daha kapsamlı bir şekilde bürokratik yetkilerin daraltılması, gereksiz süreçlerin azaltılması noktasında çalışacağız. Kamu kurumları birçok gereksiz yetkileri almış. Bu yetki karmaşası ve yetkilerin dağınık olması, yatırımcı ve idareciler arasında gelgite neden oluyor, bunları değiştireceğiz."
Reform başlıklarından birinin, yine Maliye Bakanlığını ilgilendiren kamu maliyesi reformu olduğunu anlatan Ağbal, "Harcama boyutu itibarıyla biz daha hesap verebilir, daha şeffaf, saydam ve kamu kaynağının kullanımında daha etkin bir mali politika çerçevesini inşallah bu dönemde oluşturacağız. Yasa tasarılarımız hemen hemen hazır" ifadesini kullandı.
Bakan Ağbal, kamu alımlarıyla ilgili teknik çalışmanın bitirildiğini ve bu konuda kendisine sunum yapıldığını paylaşarak, "Özellikle kamu alımlarında küçük ve orta ölçekli işletmelerin daha fazla yer bulmasını sağlamak üzere arkadaşlara söylediğim bazı konular var. Bir de Kamu İhale Kanunu'na, klasik kamu alımları içerisinde özellikle teknoloji yoğun alanlarda yerli firmaların daha fazla yatırım yapmasına imkan verecek kamu alımı politikasını nasıl yerleştirebiliriz diye birtakım talimatlarım oldu. Arkadaşlar onları süratle çalışıyorlar" diye konuştu.
Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nın Meclis'te bulunduğunu anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili ben özellikle özel sektör temsilcileriyle, özel sektör kuruluşlarıyla bir süredir görüşüyorum. Mevcut tasarımızla ilgili olarak her türlü eleştirilerine, her türlü değer katacak görüşlerine hazır olduğumu kendilerine ifade ettim. Tasarıyı kendileriyle tekrar paylaştık. Tasarıyla ilgili yazılı olarak görüşlerini bildirecekler ama ben ayrıca belli başlı sivil toplum örgütleriyle ayrı ayrı toplantılar yaparak, Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nı daha iyi hale nasıl getirebiliriz diye çalışacağım. Bu çok önemli."
Ağbal, gelir vergisine ilişkin kanunların 40-50 yılda bir çıktığını belirterek, "Geçen dönemde Meclis'e sunulan bir tasarı var ama onun daha da zenginleştirilmesi ve reform içeriğinin daha da genişletilmesi lazım. O çalışmaları sürdürüyoruz" dedi.
- İyi niyetli mükellef korunacak
Vergi Usul Kanunu'na ilişkin çalışmaları da bulunduğunu dile getiren Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:
"Vergi Usul Kanunu niye önemli? Mükellef haklarının güçlendirilmesi anlamında, vergi cezalarıyla ilgili daha caydırıcı vergi ceza sistemini mutlaka önümüzdeki dönemde hayata geçirmemiz lazım. Bizim iyi niyetli, vergisini tam ve zamanında ödeyen mükellefi koruyacak, onun gösterdiği bu iyi niyeti ödüllendirecek birtakım unsurları, teşvikleri yapmamız lazım. Bu, vatandaşlarımızın uzun süredir bizden talebi.
Diğer taraftan da vergisini tam ve zamanında ödeme noktasında biraz isteksiz olan mükelleflerimizi de yapacağımız yasal düzenlemelerle kayıtlı olmaya doğru itmek istiyoruz. Bu çok önemli. Özellikle mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirme noktasında daha basit işlem süreçleri, daha kolay bu konularda birtakım şeyler yapacağız."
- "Üretimin, yatırımın ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracağız"
Bakan Ağbal, sanayinin dönüşümüne yönelik hükümet programında ayrıntılı, çok detaylı eylem planları ortaya koyduklarını ve reform başlığı altında belirlediklerini söyledi.
10. Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarıyla ilgili sürecin devam ettiğini anımsatan Ağbal, yeni hükümet döneminde çalışmaları daha da hızlandıracaklarını belirtti.
Ağbal, bütün reformların temel amacının, güçlenen hukuk devletinin daha derinleşip toplumun ve devletin her alanında yerleşmesini sağlamak olduğunu ifade ederek, "Vatandaş hakkını, hukukunu aradığı zaman, hakkını ve hukukunu teslim eden, şefkatini gösteren bir devlet olsun istiyoruz. Hukuk devleti herkesin kanunlara en önce kendisinin uyduğu ve hukuku kendisine değil, başkasına dönük olarak yerleştirmek istediği bir anlayıştır. Biz onu her anlamda yerleştireceğiz. Onun için adalet reformunu bu paketin önemli bir unsuru olarak belirledik" diye konuştu.
Türkiye'nin sanayi yapısının düşük ve orta teknolojili ürünlerden oluştuğunu anlatan Ağbal, "Artık Türkiye gelinen noktada bu ürün yapısıyla global anlamda rekabet edemez, verimliliğini artıramaz. Bir noktada belli bir oranda büyüsek bile Türkiye'nin ihtiyacı olan büyüme oranlarını bu sağlayamaz. Dolayısıyla üretime, yatırıma ve ihracata önümüzdeki dönemde daha fazla ağırlık vereceğiz" dedi.
Ağbal, üretimin, yatırımın ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracaklarına işaret ederek, var olan birtakım bürokratik engellerin üzerine gideceklerini söyledi.
Yapacakları çalışmalarla sanayinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'daki payını artıracaklarını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
"Sanayinin özellikle teknoloji boyutunda gelişmesi için yeni teşvik ve destek programlarımız olacak. Maliye Bakanı olarak bu anlamda vergi ile ilgili ne tür destekler üretebiliriz diye çalışıyorum. Her üretimi genel manada destekleyebiliriz ama teknoloji yoğun üretimi özel olarak desteklememiz lazım. Bu anlamda sadece yerli firmalarımızın yatırımları da yetmez. Önümüzdeki dönemde daha fazla uluslararası doğrudan yatırımın Türkiye'ye gelmesini istiyoruz. Bu gelecek yatırımın daha fazla teknoloji yoğun sektörlerde olmasını, teknoloji transferi yapan, buraya teknoloji getiren firmalar olmasını itiyoruz. Bu noktada daha fazla yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekiyor, onları yapacağız."
- Üniversite sanayi iş birliğinin sağlanması için çalışma yapılacak
Ağbal, Ar-Ge'ye, inovasyona gelecek dönemde bütçeden daha fazla pay vereceklerini söyledi.
Yıllardan bu yana etkin ve verimli kullanmak kaydıyla ülkenin geleceğinin Ar-Ge'de ve inovasyonda olduğunu belirten Ağbal, üniversitelerin bu anlamda desteklenmesine önem verdiğini vurguladı.
Ağbal, üniversite sanayi işbirliğinin bugüne kadar hep önemsendiği ama bir türlü gerçek manada hayata geçirilemediğine işaret ederek, yeni dönemde bu noktada inisiyatifler alacaklarını ifade etti.
YÖK'ün bu alanda güzel çalışmaları olduğunu aktaran Ağbal, "İnşallah bu dönemde onlarla birlikte de bu çalışmaları devam ettireceğiz. İstiyoruz ki istihdam yaratan, daha fazla ihracat yapan ama yaptığı ihracat daha fazla yüksek teknoloji ürünlere dayanan, beşeri sermayesi güçlenmiş, kişi başına milli geliri artmış ve refah toplumuna daha fazla yaklaşmış bir Türkiye'yi elde edelim. İnşallah güzel çalışmalar yapacağız" diye konuştu.
Ağbal, hükümetin açıkladığı eylem planının, belli bir takvim çerçevesinde hayata geçirileceğini anlatarak, reform kapsamındaki çalışmaları izlemek üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla oluşturulan Reform İzleme Grubu'nda yer aldığını söyledi.
Grubun çalışmaları kapsamında ilgili bakanlarla bir araya geldiklerini vurgulayan Ağbal, eylem planlarına uygun bir iç çalışma takvimi oluşturulması konusunu görüştüklerini, Maliye Bakanlığının önceden yapılmış bir takım hazırlıklarına ilişkin bilgilendirmede bulunduğunu kaydetti.
Ağbal, her günün kendileri için kıymetli olduğunu çünkü vatandaşa söz verdikleri reform ajandası bulunduğuna dikkati çekerek, bunları hızlı şekilde yerine getirmeye çalışacaklarını vurguladı.
- "İleriye dönük güçlü bir vizyonumuz var"
Bakan Naci Ağbal, en önemli hususun yasa tasarılarının TBMM'ye sevk edildikten sonra, hızlı şekilde görüşülmesi ve yasalaşması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclis'in mevcut çalışma yöntemlerine, iç tüzük düzenlemelerine baktığımızda orada bir kısım sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Demokrasinin temel odaklarından birisidir Meclis. Demokrasinin yerleşmesi bakımından Meclis çalışmalarının hem içerik hem de yöntem olarak çok sesliliğe katkı veren bir zemin olduğunu varsayıyorum, öyle olması lazım. Dolayısıyla iç tüzüğün bu bağlamda mevcut durumu itibariyle bakıldığında buna imkan vermekle birlikte ama diğer taraftan da bir an önce bu yasa tasarılarının Meclis'ten geçmesi lazım."
Bu anlamda muhalefet partilerinin de sorumluluğu olduğunu dile getiren Ağbal, "Meclis çalışmalarını hızlandırma noktasında arzu ettiğimiz ortak bir iradeyi üretmeli ve süratle bu kanunları hayata geçirmeliyiz. Sonuçta bu ülke hepimizin. Bu dönüşümü birlikte gerçekleştirebiliriz" dedi.
Bakan Ağbal, özelikle sanayinin dönüşümü bağlamında bütün partilerin benzer programları ortaya koyduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle bitirdi:
"On üç yıllık tecrübemiz, ileriye dönük güçlü bir vizyonumuz var. Özellikle 13 yıldır ciddi anlamda yapılmış hazırlıklar da var. Aslında klasik tabiriyle un da var, yağ da var her şey var sadece bunu neticeye kavuşturup hayata geçirmemiz lazım. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki global rekabet o kadar artan bir ölçüde gidiyor ki başkaları yürürken bizim koşmamız lazım. Koşmayı da hep birlikte yapalım istiyoruz. İnşallah o ortamı da yakalayabilirsek bu yasaları ortaya çıkarırız."
Kaynak: AA
Hem ekonomik büyümeyi sağlamak hem de Türkiye'nin nihai hedefi olan, ülkenin topyekun kalkınmasını gerçekleştirmek için demokratikleşme ve hukuk reformunun çok önemli olduğunu belirten Ağbal, "Bir hukuk devletinin inşası noktasında AK Parti hükümetleri döneminde çok önemli işler yapıldı. Demokratikleşme alanında kaydedilen mesafeler bugüne kadar uluslararası alanda takdir edildi. Biz onları daha da pekiştirecek reformları süratle hayata geçireceğiz" diye konuştu.
Ağbal, kamu yönetimi reformunun çok önemli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Geçen dönem özellikle yatırım ortamının iyileştirilmesi ve sanayinin dönüşümü noktasında gördük ki kamu yönetimi mevcut haliyle bu dönüşüme ayak uyduramıyor. Dolayısıyla kamu yönetiminde merkezi idari birimlerinin daha küçük ama daha etkin bir yapıya dönüştürülmesi gerekiyor. Bürokrasinin azaltılması gerektiğini hep söyleriz, doğru ama bu dönemde inşallah çok daha kapsamlı bir şekilde bürokratik yetkilerin daraltılması, gereksiz süreçlerin azaltılması noktasında çalışacağız. Kamu kurumları birçok gereksiz yetkileri almış. Bu yetki karmaşası ve yetkilerin dağınık olması, yatırımcı ve idareciler arasında gelgite neden oluyor, bunları değiştireceğiz."
Reform başlıklarından birinin, yine Maliye Bakanlığını ilgilendiren kamu maliyesi reformu olduğunu anlatan Ağbal, "Harcama boyutu itibarıyla biz daha hesap verebilir, daha şeffaf, saydam ve kamu kaynağının kullanımında daha etkin bir mali politika çerçevesini inşallah bu dönemde oluşturacağız. Yasa tasarılarımız hemen hemen hazır" ifadesini kullandı.
Bakan Ağbal, kamu alımlarıyla ilgili teknik çalışmanın bitirildiğini ve bu konuda kendisine sunum yapıldığını paylaşarak, "Özellikle kamu alımlarında küçük ve orta ölçekli işletmelerin daha fazla yer bulmasını sağlamak üzere arkadaşlara söylediğim bazı konular var. Bir de Kamu İhale Kanunu'na, klasik kamu alımları içerisinde özellikle teknoloji yoğun alanlarda yerli firmaların daha fazla yatırım yapmasına imkan verecek kamu alımı politikasını nasıl yerleştirebiliriz diye birtakım talimatlarım oldu. Arkadaşlar onları süratle çalışıyorlar" diye konuştu.
Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nın Meclis'te bulunduğunu anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili ben özellikle özel sektör temsilcileriyle, özel sektör kuruluşlarıyla bir süredir görüşüyorum. Mevcut tasarımızla ilgili olarak her türlü eleştirilerine, her türlü değer katacak görüşlerine hazır olduğumu kendilerine ifade ettim. Tasarıyı kendileriyle tekrar paylaştık. Tasarıyla ilgili yazılı olarak görüşlerini bildirecekler ama ben ayrıca belli başlı sivil toplum örgütleriyle ayrı ayrı toplantılar yaparak, Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nı daha iyi hale nasıl getirebiliriz diye çalışacağım. Bu çok önemli."
Ağbal, gelir vergisine ilişkin kanunların 40-50 yılda bir çıktığını belirterek, "Geçen dönemde Meclis'e sunulan bir tasarı var ama onun daha da zenginleştirilmesi ve reform içeriğinin daha da genişletilmesi lazım. O çalışmaları sürdürüyoruz" dedi.
- İyi niyetli mükellef korunacak
Vergi Usul Kanunu'na ilişkin çalışmaları da bulunduğunu dile getiren Ağbal, şu değerlendirmede bulundu:
"Vergi Usul Kanunu niye önemli? Mükellef haklarının güçlendirilmesi anlamında, vergi cezalarıyla ilgili daha caydırıcı vergi ceza sistemini mutlaka önümüzdeki dönemde hayata geçirmemiz lazım. Bizim iyi niyetli, vergisini tam ve zamanında ödeyen mükellefi koruyacak, onun gösterdiği bu iyi niyeti ödüllendirecek birtakım unsurları, teşvikleri yapmamız lazım. Bu, vatandaşlarımızın uzun süredir bizden talebi.
Diğer taraftan da vergisini tam ve zamanında ödeme noktasında biraz isteksiz olan mükelleflerimizi de yapacağımız yasal düzenlemelerle kayıtlı olmaya doğru itmek istiyoruz. Bu çok önemli. Özellikle mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirme noktasında daha basit işlem süreçleri, daha kolay bu konularda birtakım şeyler yapacağız."
- "Üretimin, yatırımın ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracağız"
Bakan Ağbal, sanayinin dönüşümüne yönelik hükümet programında ayrıntılı, çok detaylı eylem planları ortaya koyduklarını ve reform başlığı altında belirlediklerini söyledi.
10. Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarıyla ilgili sürecin devam ettiğini anımsatan Ağbal, yeni hükümet döneminde çalışmaları daha da hızlandıracaklarını belirtti.
Ağbal, bütün reformların temel amacının, güçlenen hukuk devletinin daha derinleşip toplumun ve devletin her alanında yerleşmesini sağlamak olduğunu ifade ederek, "Vatandaş hakkını, hukukunu aradığı zaman, hakkını ve hukukunu teslim eden, şefkatini gösteren bir devlet olsun istiyoruz. Hukuk devleti herkesin kanunlara en önce kendisinin uyduğu ve hukuku kendisine değil, başkasına dönük olarak yerleştirmek istediği bir anlayıştır. Biz onu her anlamda yerleştireceğiz. Onun için adalet reformunu bu paketin önemli bir unsuru olarak belirledik" diye konuştu.
Türkiye'nin sanayi yapısının düşük ve orta teknolojili ürünlerden oluştuğunu anlatan Ağbal, "Artık Türkiye gelinen noktada bu ürün yapısıyla global anlamda rekabet edemez, verimliliğini artıramaz. Bir noktada belli bir oranda büyüsek bile Türkiye'nin ihtiyacı olan büyüme oranlarını bu sağlayamaz. Dolayısıyla üretime, yatırıma ve ihracata önümüzdeki dönemde daha fazla ağırlık vereceğiz" dedi.
Ağbal, üretimin, yatırımın ve ihracatın önündeki engelleri kaldıracaklarına işaret ederek, var olan birtakım bürokratik engellerin üzerine gideceklerini söyledi.
Yapacakları çalışmalarla sanayinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'daki payını artıracaklarını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
"Sanayinin özellikle teknoloji boyutunda gelişmesi için yeni teşvik ve destek programlarımız olacak. Maliye Bakanı olarak bu anlamda vergi ile ilgili ne tür destekler üretebiliriz diye çalışıyorum. Her üretimi genel manada destekleyebiliriz ama teknoloji yoğun üretimi özel olarak desteklememiz lazım. Bu anlamda sadece yerli firmalarımızın yatırımları da yetmez. Önümüzdeki dönemde daha fazla uluslararası doğrudan yatırımın Türkiye'ye gelmesini istiyoruz. Bu gelecek yatırımın daha fazla teknoloji yoğun sektörlerde olmasını, teknoloji transferi yapan, buraya teknoloji getiren firmalar olmasını itiyoruz. Bu noktada daha fazla yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekiyor, onları yapacağız."
- Üniversite sanayi iş birliğinin sağlanması için çalışma yapılacak
Ağbal, Ar-Ge'ye, inovasyona gelecek dönemde bütçeden daha fazla pay vereceklerini söyledi.
Yıllardan bu yana etkin ve verimli kullanmak kaydıyla ülkenin geleceğinin Ar-Ge'de ve inovasyonda olduğunu belirten Ağbal, üniversitelerin bu anlamda desteklenmesine önem verdiğini vurguladı.
Ağbal, üniversite sanayi işbirliğinin bugüne kadar hep önemsendiği ama bir türlü gerçek manada hayata geçirilemediğine işaret ederek, yeni dönemde bu noktada inisiyatifler alacaklarını ifade etti.
YÖK'ün bu alanda güzel çalışmaları olduğunu aktaran Ağbal, "İnşallah bu dönemde onlarla birlikte de bu çalışmaları devam ettireceğiz. İstiyoruz ki istihdam yaratan, daha fazla ihracat yapan ama yaptığı ihracat daha fazla yüksek teknoloji ürünlere dayanan, beşeri sermayesi güçlenmiş, kişi başına milli geliri artmış ve refah toplumuna daha fazla yaklaşmış bir Türkiye'yi elde edelim. İnşallah güzel çalışmalar yapacağız" diye konuştu.
Ağbal, hükümetin açıkladığı eylem planının, belli bir takvim çerçevesinde hayata geçirileceğini anlatarak, reform kapsamındaki çalışmaları izlemek üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla oluşturulan Reform İzleme Grubu'nda yer aldığını söyledi.
Grubun çalışmaları kapsamında ilgili bakanlarla bir araya geldiklerini vurgulayan Ağbal, eylem planlarına uygun bir iç çalışma takvimi oluşturulması konusunu görüştüklerini, Maliye Bakanlığının önceden yapılmış bir takım hazırlıklarına ilişkin bilgilendirmede bulunduğunu kaydetti.
Ağbal, her günün kendileri için kıymetli olduğunu çünkü vatandaşa söz verdikleri reform ajandası bulunduğuna dikkati çekerek, bunları hızlı şekilde yerine getirmeye çalışacaklarını vurguladı.
- "İleriye dönük güçlü bir vizyonumuz var"
Bakan Naci Ağbal, en önemli hususun yasa tasarılarının TBMM'ye sevk edildikten sonra, hızlı şekilde görüşülmesi ve yasalaşması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclis'in mevcut çalışma yöntemlerine, iç tüzük düzenlemelerine baktığımızda orada bir kısım sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Demokrasinin temel odaklarından birisidir Meclis. Demokrasinin yerleşmesi bakımından Meclis çalışmalarının hem içerik hem de yöntem olarak çok sesliliğe katkı veren bir zemin olduğunu varsayıyorum, öyle olması lazım. Dolayısıyla iç tüzüğün bu bağlamda mevcut durumu itibariyle bakıldığında buna imkan vermekle birlikte ama diğer taraftan da bir an önce bu yasa tasarılarının Meclis'ten geçmesi lazım."
Bu anlamda muhalefet partilerinin de sorumluluğu olduğunu dile getiren Ağbal, "Meclis çalışmalarını hızlandırma noktasında arzu ettiğimiz ortak bir iradeyi üretmeli ve süratle bu kanunları hayata geçirmeliyiz. Sonuçta bu ülke hepimizin. Bu dönüşümü birlikte gerçekleştirebiliriz" dedi.
Bakan Ağbal, özelikle sanayinin dönüşümü bağlamında bütün partilerin benzer programları ortaya koyduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle bitirdi:
"On üç yıllık tecrübemiz, ileriye dönük güçlü bir vizyonumuz var. Özellikle 13 yıldır ciddi anlamda yapılmış hazırlıklar da var. Aslında klasik tabiriyle un da var, yağ da var her şey var sadece bunu neticeye kavuşturup hayata geçirmemiz lazım. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki global rekabet o kadar artan bir ölçüde gidiyor ki başkaları yürürken bizim koşmamız lazım. Koşmayı da hep birlikte yapalım istiyoruz. İnşallah o ortamı da yakalayabilirsek bu yasaları ortaya çıkarırız."