Dilek Doğan'ın Ölümü
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin, "Bu sıradan bir kriminal olay değildir. Bu aslında bizdeki peşin cezalandırma kültürünün, polis devletine adım adım gidişin, güvenlik güçlerinin özensiz eylemlerinin doğal sonucu" dedi.
Emir, TBMM'de, Sarıyer'de terör örgütü DHKP/C'ye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan'la ilgili basın toplantısı düzenledi.
Emniyet güçlerinin, Doğan'ın bir arbede sonucu, kaza ile ateş alan silahtan çıkan kurşunla öldüğünü söylediklerini belirten Emir, ancak ortaya çıkan polis kamerası görüntülerinin olayın böyle olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Emir, "Bu sıradan bir kriminal olay değildir. Bu aslında bizdeki peşin cezalandırma kültürünün, polis devletine adım adım gidişin, güvenlik güçlerinin özensiz eylemlerinin doğal sonucu. Biz bunun örneklerini çok gördük. Bu olayın çok önemsenmesinde yarar var. Can ve mal güvenliğimizin teminatı olan polisin, bizim için temel tehlikelerden olduğunu üzülerek tespit etmekteyiz. Türkiye giderek yaşama hakkımızın, can güvenliğimizin olmadığı bir ülkeye dönüşmektedir" diye konuştu.
-"Burnumuza sadece yangın kokusu değil, rant kokusu da geliyor"
Konuşmasında, Ankara Osmanlı Halk Pazarı'ndaki yangına da değinen Emir, pazar esnafının mağdur olduğuna dikkati çekti.
Emir, "Bu arsa çok değerli bir arsa. Yangının nasıl çıktığının, nasıl hızla yayıldığının ve nasıl hiçbir dükkanını kurtarılamadığının mutlaka araştırılması gerekiyor. Arsa üzerinde daha sonra nasıl işlemler yapılacağını da takip etmek zorundayız. Yetkililerin kaza sonucu çıktığı yönündeki peşin hükümlerine katılmak istemiyorum. Tabii ki teknik raporları beklemek zorundayız. Ama arsanın akıbetini de takip etmek zorundayız. Burnumuza sadece yangın kokusu değil, rant kokusu da geliyor" ifadesini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Emir, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarına ilişkin açıklamalar ve CHP'nin tutumunun sorulması üzerine, iktidar kanadından bu konuda henüz açık bir hamlenin gelmediğini, gelmesi halinde bu durumu değerlendirerek, tavırlarını oluşturacaklarını belirtti.
Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin soruyu yanıtlarken de Emir, "Biz Türkiye'nin bütün ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmasını tercih ederiz. Ama İsrail'i çocuk katili olmakla suçlamışlardı. 'Çocuk katilleriyle anlaşmayız' demişlerdi. Dün 'Biz İsrail'le dostuz' dediler. Biz ne zaman dost olduklarını bilmiyoruz, açıkçası şaşırdık" dedi.
Emir, Başika Kampı'yla ilgili sorulara da yaşananların Türk dış politikasındaki istikrarsızlıkların bir tezahürü olduğu karşılığını verdi.
Kaynak: AA
Emniyet güçlerinin, Doğan'ın bir arbede sonucu, kaza ile ateş alan silahtan çıkan kurşunla öldüğünü söylediklerini belirten Emir, ancak ortaya çıkan polis kamerası görüntülerinin olayın böyle olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Emir, "Bu sıradan bir kriminal olay değildir. Bu aslında bizdeki peşin cezalandırma kültürünün, polis devletine adım adım gidişin, güvenlik güçlerinin özensiz eylemlerinin doğal sonucu. Biz bunun örneklerini çok gördük. Bu olayın çok önemsenmesinde yarar var. Can ve mal güvenliğimizin teminatı olan polisin, bizim için temel tehlikelerden olduğunu üzülerek tespit etmekteyiz. Türkiye giderek yaşama hakkımızın, can güvenliğimizin olmadığı bir ülkeye dönüşmektedir" diye konuştu.
-"Burnumuza sadece yangın kokusu değil, rant kokusu da geliyor"
Konuşmasında, Ankara Osmanlı Halk Pazarı'ndaki yangına da değinen Emir, pazar esnafının mağdur olduğuna dikkati çekti.
Emir, "Bu arsa çok değerli bir arsa. Yangının nasıl çıktığının, nasıl hızla yayıldığının ve nasıl hiçbir dükkanını kurtarılamadığının mutlaka araştırılması gerekiyor. Arsa üzerinde daha sonra nasıl işlemler yapılacağını da takip etmek zorundayız. Yetkililerin kaza sonucu çıktığı yönündeki peşin hükümlerine katılmak istemiyorum. Tabii ki teknik raporları beklemek zorundayız. Ama arsanın akıbetini de takip etmek zorundayız. Burnumuza sadece yangın kokusu değil, rant kokusu da geliyor" ifadesini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Emir, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarına ilişkin açıklamalar ve CHP'nin tutumunun sorulması üzerine, iktidar kanadından bu konuda henüz açık bir hamlenin gelmediğini, gelmesi halinde bu durumu değerlendirerek, tavırlarını oluşturacaklarını belirtti.
Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin soruyu yanıtlarken de Emir, "Biz Türkiye'nin bütün ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmasını tercih ederiz. Ama İsrail'i çocuk katili olmakla suçlamışlardı. 'Çocuk katilleriyle anlaşmayız' demişlerdi. Dün 'Biz İsrail'le dostuz' dediler. Biz ne zaman dost olduklarını bilmiyoruz, açıkçası şaşırdık" dedi.
Emir, Başika Kampı'yla ilgili sorulara da yaşananların Türk dış politikasındaki istikrarsızlıkların bir tezahürü olduğu karşılığını verdi.