21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü'nde Şeker-İş'den Yeni Model Önerisi

Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Türkiye’de dengeli ve adaletli bir toplum için güçlü bir kamu sektörünün yanında özel sektör, kooperatifler ve diğer sosyal taraf temsilcilerinin de içinde bulunduğu bir modelin gerekli olduğunu söyleyerek şeker sektörüne devlet-üretici ve işçi modeli önerisini yaptı.

21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’ münasebetiyle bir bildiri yayınlayan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ’Memleket Sandıkları’ ile başlayan, loca, imece gibi tarihe ait sosyo-ekonomik örgütlenmelerin, modern anlamda kooperatifçiliğin gelişmesine zemin oluşturduğunu söyledi.

.

Uluslararası Çalışma Konferansı’nın (ILO) 2002 yılında gerçekleştirilen 90. Toplantısı’nda ’Kooperatiflerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı 193 sayılı Tavsiye Kararı’nın kabul edilerek adını bugünkü modelden alan, ancak ilhamı kendi medeniyet tarihimizde var olan kooperatiflerin, ülkenin hedeflerine ulaşmasında önemli katkıları olacağını ifade eden Gök, "Kooperatifler; demokratik yönetimleriyle, sorumluluk, eşitlik, adalet, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerlerin kılavuzluk ettiği girişimler olarak diğer işletmelerden ayrılırlar ve etkinliklerinin merkezine insanı koyarlar. Bu nedenle, kooperatifçilik, bireylerin ve toplumun ekonomik ve sosyal kalkınması açısından önemlidir" diye konuştu.

Dünya genelinde kooperatiflerin 100 milyondan fazla insana istihdam sağladığına vurgu yapan Gök, Türkiye’de 3 milyonu aşan işsizlik oranı dikkate alındığında sadece Fransa’da 21 bin kooperatifin 4 milyonun üzerinde kişiye iş imkanı sağlamasının kayda değer olduğunu belirtti.

Gök, özellikle Fransa örneğinin kooperatiflerin sosyal ve iktisadi kalkınmanın dinamiği ve sosyal devlet politikalarının hayata geçirilmesi bakımından ülke açısından dikkatle irdelenmesi gerektiğini söyledi.



"Bugün Türkiye’de ürkütücü boyutlara ulaşan işsizlik rakamlarının asgari seviyeye düşürülmesi noktasında 2012-2016 dönemi için hazırlanan ’Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’ bir an önce hayata geçirilmelidir" uyarısında bulunan Gök, "Demokratik bir devlette, sosyal devlet anlayışının ve demokrasinin en önemli unsurlarından birisi şüphesiz sendikalar ve kooperatiflerdir. Eğer ABD, Fransa gibi liberal olarak bilinen ülkeler bunu başarabiliyorsa Türkiye’de başarabilir. Bu bakımdan toplumun bazı kesimlerinde zaman zaman ortaya çıkan ve hiç istenmeyen kişilik boğulmaları ve adaletsizlik kavramını azaltacak bir toplumsal ilişkiler değişimi için kooperatifler yegane çözüm yoludur" dedi.

Bugün şeker sektöründe yaşanan ve devam eden özelleştirme sürecinde şeker fabrikalarının, Türkiye’nin dinamikleri ve sektörün paydaşlarıyla ekonomiye olan katkısının gözardı edilemeyecek boyutta olduğuna değinen Gök, şöyle davam etti: "Milletimiz için faydalı gördüğümüz müesseselerin kapatılmamasını ve mevcut hallerini modernize ederek misyonlarını ifa etmeyi sürdürmesini arzulamaktayız. Bu sebeple konuya duygusal açıdan bakmadan ve dramatize etmeden şeker sektöründe tüm kesimleri kucaklayacak en iyi model, devlet-üretici ve işçi modelidir. Anayasamızın 171. maddesinde ’Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.’ şeklinde anlamını bulan ifade de tamamen kooperatifçiliğin geliştirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Bu sebeple içinde üreticinin, işçinin ve devletin olmadığı bir özelleştirme modelinin tüm kesimlere yarardan çok zarar getireceği bilinmelidir."

Kooperatiflerin yaşaması ve büyümelerine elverişli bir yasal çerçeve hazırlanması için devlete çok önemli görevler düştüğünü ifade eden Gök, ILO’nun 193 Sayılı Tavsiye Kararı’nda devlet desteğinin kooperatifçilik değerleri ve ilkeleri ışığında olması gerektiğini söyledi.



Gök, tüm üretici birliklerinin 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Gününü de kutladı.
Kaynak: İHA