''Hatay İnanç Turizmi Sempozyumu''
Üç semavi dinin temsilcilerinin bir arada yaşadığı ve "Hoşgörü kenti" olarak anılan Hatay'da, bu yıl ilki düzenlenen "Hatay İnanç Turizmi Sempozyumu"nda dini kanaat önderleri tüm dünyaya birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı verdi.
Antakya'da bir otelde düzenlenen sempozyum, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından, Antakya Nakip Cami imamı Musa Esadoğlu, Kur'an-ı Kerim okudu.
Hatay Valisi Ercan Topaca, açılışta yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen etkinliğin dünya barışına katkı sunmasını diledi.
Hatay'ın tüm medeniyetlerin, kültürlerin ve inançların kesiştiği, harmanlandığı coğrafya olduğunu vurgulayan Topaca, şöyle devam etti:
"Makam odamda oturduğum anda bir taraftan ezanı dinlerken bir taraftan ilimizdeki kiliselerden gelen çan sesini de dinleyebiliyorum. Bu hiç kimse tarafından yadırganmıyor, çok doğal, hayatın akışı gibi görülebiliyor. Müslümanı, Hristiyanı, Musevisi aynı yemekte, aynı cenazede, aynı bayramda buluşabiliyor. Bu önemli bir değerdir. Aslında çok kolay başarılacak bir husus da değildir. Çok demokratik, gelişmiş dediğimiz birçok ülkede bu hoşgörüyü, birlikteliği, saygıyı ve sevgiyi görmek mümkün değildir. Tabi bu kültür, anlayış, binlerce yıllık beraberliğin, kaynaşmanın, birlikte paylaşmanın bir neticesidir. Hatay, bu hususta dünyaya eşsiz bir örnek teşkil etmektedir. Biz bu özelliğimizi ne kadar dünyaya anlatabildik, ne kadar insanlığın hizmetine sunabildik sorusunu sorduğumuzda burada çok başarılı olamadığımızı görüyoruz. Onun için inanç sempozyumunu ve onun devamında, insanların tanışıp görüşmesi ve kaynaşması için turizmi de bir vesile olarak gördüğümüzden bu toplantıyı düzenlemeye karar verdik."
Topaca, sempozyumda paylaşılan bilgilerin insanlık için yol gösterici olacağını kaydetti.
Sempozyumun barışı getirmesini dileyen Topaca, "Hatay'ın hemen güneyinde, insanların birbirlerini hangi sebepten olursa olsun öldürdüğü, yerinden yurdundan ettiği düşmanca bir fitnenin fesadın olduğu bu coğrafyada, bu değerli şahsiyetlerin bilgilerine dünyanın çok ihtiyacı var. Bunun ortaya çıkması ve dünya barışının sağlanması için bu toplantıyı düzenledik. Olumlu neticeler alacağımızı tahmin ediyorum" dedi.
Topaca, bu yıl ilki düzenlenen sempozyumun, devamının geleceğini sözlerine ekledi.
- Din adamlarından birlik çağrısı
İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu da Hatay'ın vatandaşların asırlardır birlik ve beraberlik içerisinde yaşadığı bir coğrafya olduğuna dikkati çekti.
Antakya'nın, Yunus Emre'nin "Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü" sözünün en güzel yaşandığı şehir olduğunu aktaran Kavillioğlu, şunları aktardı:
"Dolayısıyla hüzünlerin, sevinçlerin ve kederlerin her türlü acıların birlikte yaşandığı bir şehirdir. Asırlardır Hatay'da, birliği ve beraberliği temsil edip birlikte bayramlar kutlanmıştır. İnanç sempozyumunun Hatay'da düzenlenmiş olması, inancın bilimsel olarak ele alınması gerçekten önemli. Anadolu'ya baktığımızda Musevilerin ilk yerleştiği yer Antakya'dır, Hristiyanların ilk yerleştiği, aynı şekilde Müslümanların ilk cami yaptığı şehir yine Antakya'dır. O günden bu yana bu şehir, birliğin ve kardeşliğin şehri olmuştur, temennimiz bu birliğin kıyamete kadar devam etmesidir."
Protestan Kilisesi Ruhani Lideri Yakup Chang ise Antakya'nın Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar için çok önemli bir şehir olduğunu söyledi.
Kentin, 2 bin 300 yıl önce kurulduğunu aktaran Chang, o günden bu yana kardeşliğin ve birlikteliğin devam ettiğini vurguladı.
Dünyanın birçok yerinde savaş ortamının hakim olduğunu anlatan Chang, düzenlenen sempozyumla barışın ve kardeşliğin tüm dünyaya örnek olmasını temenni etti.
Musevi Cemaati Başkanı Şaul Cenudioğlu da Hatay'ın değişik dinlere mensup kişilerin mahalle arasında bir arada yaşadığı bir kent olduğunu belirtti.
Kardeşlik vurgusu yapan Cenudioğlu, "Hatay'daki toplumsal barışın varlığı dünyaya bir örnektir. İbadet yerlerimiz ayrı olabilir ama dışarı çıktığımızda hiçbirimizin birbirimizden bir farkı yok. İyi günde kötü günde hep birlikteyiz. Birbirimizi asırlardır tanımış, anlamış bir toplumuz, bu güzelliği bizden sonraki nesillere aktarmak için çalışmalarımız sürecektir" diye konuştu.
Sempozyum, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kılınç'ın başkanlığında gerçekleşen oturumla devam etti.
Çeşitli oturumların düzenleneceğini sempozyum 19 Aralık'ta sona erecek.
Kaynak: AA
Hatay Valisi Ercan Topaca, açılışta yaptığı konuşmada, gerçekleştirilen etkinliğin dünya barışına katkı sunmasını diledi.
Hatay'ın tüm medeniyetlerin, kültürlerin ve inançların kesiştiği, harmanlandığı coğrafya olduğunu vurgulayan Topaca, şöyle devam etti:
"Makam odamda oturduğum anda bir taraftan ezanı dinlerken bir taraftan ilimizdeki kiliselerden gelen çan sesini de dinleyebiliyorum. Bu hiç kimse tarafından yadırganmıyor, çok doğal, hayatın akışı gibi görülebiliyor. Müslümanı, Hristiyanı, Musevisi aynı yemekte, aynı cenazede, aynı bayramda buluşabiliyor. Bu önemli bir değerdir. Aslında çok kolay başarılacak bir husus da değildir. Çok demokratik, gelişmiş dediğimiz birçok ülkede bu hoşgörüyü, birlikteliği, saygıyı ve sevgiyi görmek mümkün değildir. Tabi bu kültür, anlayış, binlerce yıllık beraberliğin, kaynaşmanın, birlikte paylaşmanın bir neticesidir. Hatay, bu hususta dünyaya eşsiz bir örnek teşkil etmektedir. Biz bu özelliğimizi ne kadar dünyaya anlatabildik, ne kadar insanlığın hizmetine sunabildik sorusunu sorduğumuzda burada çok başarılı olamadığımızı görüyoruz. Onun için inanç sempozyumunu ve onun devamında, insanların tanışıp görüşmesi ve kaynaşması için turizmi de bir vesile olarak gördüğümüzden bu toplantıyı düzenlemeye karar verdik."
Topaca, sempozyumda paylaşılan bilgilerin insanlık için yol gösterici olacağını kaydetti.
Sempozyumun barışı getirmesini dileyen Topaca, "Hatay'ın hemen güneyinde, insanların birbirlerini hangi sebepten olursa olsun öldürdüğü, yerinden yurdundan ettiği düşmanca bir fitnenin fesadın olduğu bu coğrafyada, bu değerli şahsiyetlerin bilgilerine dünyanın çok ihtiyacı var. Bunun ortaya çıkması ve dünya barışının sağlanması için bu toplantıyı düzenledik. Olumlu neticeler alacağımızı tahmin ediyorum" dedi.
Topaca, bu yıl ilki düzenlenen sempozyumun, devamının geleceğini sözlerine ekledi.
- Din adamlarından birlik çağrısı
İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu da Hatay'ın vatandaşların asırlardır birlik ve beraberlik içerisinde yaşadığı bir coğrafya olduğuna dikkati çekti.
Antakya'nın, Yunus Emre'nin "Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü" sözünün en güzel yaşandığı şehir olduğunu aktaran Kavillioğlu, şunları aktardı:
"Dolayısıyla hüzünlerin, sevinçlerin ve kederlerin her türlü acıların birlikte yaşandığı bir şehirdir. Asırlardır Hatay'da, birliği ve beraberliği temsil edip birlikte bayramlar kutlanmıştır. İnanç sempozyumunun Hatay'da düzenlenmiş olması, inancın bilimsel olarak ele alınması gerçekten önemli. Anadolu'ya baktığımızda Musevilerin ilk yerleştiği yer Antakya'dır, Hristiyanların ilk yerleştiği, aynı şekilde Müslümanların ilk cami yaptığı şehir yine Antakya'dır. O günden bu yana bu şehir, birliğin ve kardeşliğin şehri olmuştur, temennimiz bu birliğin kıyamete kadar devam etmesidir."
Protestan Kilisesi Ruhani Lideri Yakup Chang ise Antakya'nın Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar için çok önemli bir şehir olduğunu söyledi.
Kentin, 2 bin 300 yıl önce kurulduğunu aktaran Chang, o günden bu yana kardeşliğin ve birlikteliğin devam ettiğini vurguladı.
Dünyanın birçok yerinde savaş ortamının hakim olduğunu anlatan Chang, düzenlenen sempozyumla barışın ve kardeşliğin tüm dünyaya örnek olmasını temenni etti.
Musevi Cemaati Başkanı Şaul Cenudioğlu da Hatay'ın değişik dinlere mensup kişilerin mahalle arasında bir arada yaşadığı bir kent olduğunu belirtti.
Kardeşlik vurgusu yapan Cenudioğlu, "Hatay'daki toplumsal barışın varlığı dünyaya bir örnektir. İbadet yerlerimiz ayrı olabilir ama dışarı çıktığımızda hiçbirimizin birbirimizden bir farkı yok. İyi günde kötü günde hep birlikteyiz. Birbirimizi asırlardır tanımış, anlamış bir toplumuz, bu güzelliği bizden sonraki nesillere aktarmak için çalışmalarımız sürecektir" diye konuştu.
Sempozyum, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kılınç'ın başkanlığında gerçekleşen oturumla devam etti.
Çeşitli oturumların düzenleneceğini sempozyum 19 Aralık'ta sona erecek.