CHP'li Eren Erdem'e Tepki
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, bir Rus kanalında Türkiye ile ilgili olumsuz açıklama yaptığı iddia edilen CHP’li milletvekili Eren Erdem ile ilgili CHP yönetiminin yaptırım uygulamasını beklediklerini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’e, Rus televizyon kanalında Türkiye’nin terör örgütlerine sarin gazı verdiği iddialarının sorulduğunu belirten AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Türkiye’nin uluslararası toplumda terörle özdeşleştirilmesi çalışmasının düşmanca tavırla işletildiğini söyledi.
“SİZ TÜRKİYE’Yİ BİR RUS KANALINA ŞİKAYET EDECEK KADAR DENSİZLEŞİYORSANIZ MUTLAKA BUNUN BİR KARŞILIĞI SÖZLÜ OLARAK OLACAKTIR”
Türkiye’de bir vekilin bir Rus televizyonunda Türkiye’nin terörle anılıyor olmasını savunmasının akla ziyan bir durum olduğunu kaydeden Bülent Turan, şöyle konuştu: “90 yıllık Mustafa Kemal’in partisi olan CHP’nin kendi tabanı bu konuyu çözecektir. Bir Rus kanalında Türkiye’ye iftira atmak en kötü insanımıza bile yakışmaz. Bu sorunu çözmesi gereken CHP’nin kendisidir. İsterim ki, başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere gerekli disiplin mekanizmaları çalıştırılsın ve ilgili adım atılsın. Mustafa Kemal’in kurduğu bir partiye bu tarz ihanete varan söylemler asla yakışmaz. Hep beraber izleyeceğiz. Ben bu ülkenin bir evladı olarak davet ediyorum, Kılıçdaroğlu’nun bir an önce konu ile ilgili araştırma yapıp bununla ilgili gerekli disiplin mekanizmasını işletmesi lazım.”
CHP’li vekilin yaptığını ’densizlik’ olarak değerlendiren Bülent Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi Rus televizyonuna şikayet eden vekilin daha önceki yıllarda ‘Türkiye ile İran savaşırsa ben İran’ın yanında yer alırım’ demesini tüm dünya duydu. Bu arkadaşımızda kusur yok, bu arkadaşımızı vekil yapıp, buraya taşımak problem. Hiç kimseye hakaret etmek, fiili müdahalede bulunmak bizim anlayışımızda yok. Siyasi kavgalarınızı yurt dışına şikayetlere kadar taşırsanız, bunun fiziki anlamda değil, sözlü anlamda tepkisi olur. Siz Türkiye’yi bir Rus kanalına şikayet edecek kadar densizleşiyorsanız mutlaka bunun bir karşılığı sözlü olarak olacaktır.”
“BİR RUS GAZETESİNDE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞINI İFADE ETMEK ANCAK ACİZLİKTİR”
CHP’nin Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yürütenlerin kayığını binmeye meraklı olduğunu belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise, şunları söyledi:
“Önce Esat’a koştular, sonra Brüksel kapılarında dolaştılar, ellerinde dosyalarla Türkiye’yi şikayet eden, Türkiye’deki gelişmeleri Brüksel kapılarında Avrupa ülkelerinin yöneticileri ile paylaşan, bazı Avrupalı dostları ile oldular. Sıra Putin’e gelmişti. Hazır Türkiye düşmanlığını, Erdoğan düşmanlığını kim üretiyorsa CHP’liler onun kayığına binmeye meraklı. Galiba CHP, Türkiye’nin içinde siyaset yapma becerisini gösteremediği için, çapları ve seviyeleri Türkiye’de iktidar olmaya yetmediği için dün Esat’dan imdat diliyorlardı, elleri kanlandı, Avrupa’daki bazı dostlarının Türkiye düşmanlığında kendilerine meşruiyet aradılar, o da ellerinde kaldı. Şimdi Erdoğan’a ihanet eden Putin, Erdoğan’ın küresel ölçekte ağırlığını kaldıramayan Putin’in yanında durarak kendilerine alan açmak istiyorlar. Bu topraklar kendine sadık insanlarla anıldığı gibi bu topraklar kendine ihanet edenlerin de çok olduğu bir coğrafya.”
CHP yönetiminin Eren Erdem’in yaptığı açıklamaların yanında olmadıkları yönünde açıklama yapmasını beklediğini belirten Metin Külünk, şöyle konuştu:
“Bir Rus gazetesinde Türkiye düşmanlığını ifade etmek ancak acizliktir. Hainlik tabi ki, iftira tabi ki, yalan tabi ki, beraberinde acziyet ifadesidir. Ben bunu bir acziyet ifadesi olarak görüyorum. Acıyorum bunların haline. Sayın Erdoğan’ın ifade ettiği yerli ve milli çizgi var ya, yerli ve milli sorusunun cevabını bahsedilen CHP’li milletvekilinin bir Rus gazetesine verdiği açıklamalarda neyi ifade ettiğini anlayın. Bu yerli olmayan, gayri milli bir duruştur. CHP yönetimi çıksın açıkça bu milletvekilinin Türkiye düşmanlığı kokan açıklamasının yanında değiliz diyerek Türkiye’nin partisi olduklarını ifade etsin. Bizim gençlik yıllarımızda ‘komünistler Moskova’ya’ diye slogan vardı. Şimdi de şu sloganla buluşurlar, ‘Ankara’da, Ağrı’da, Urfa’da siyaset yapamayan CHP, Moskova’ya’ derler. Gitsin Moskova’da siyaset yapsınlar. Bu topraklarda siyaset yapmanın şartı yerli ve milli olmaktır. Düşüncelerimiz farklı olabilir ama yerliliği ve milliliğimizi tartışmamalıyız. Bu milletvekili ve destek olanlar kimse yerli olmadıklarını, gayri milli olduklarını tescil etmişlerdir.”
Kaynak: İHA
“SİZ TÜRKİYE’Yİ BİR RUS KANALINA ŞİKAYET EDECEK KADAR DENSİZLEŞİYORSANIZ MUTLAKA BUNUN BİR KARŞILIĞI SÖZLÜ OLARAK OLACAKTIR”
Türkiye’de bir vekilin bir Rus televizyonunda Türkiye’nin terörle anılıyor olmasını savunmasının akla ziyan bir durum olduğunu kaydeden Bülent Turan, şöyle konuştu: “90 yıllık Mustafa Kemal’in partisi olan CHP’nin kendi tabanı bu konuyu çözecektir. Bir Rus kanalında Türkiye’ye iftira atmak en kötü insanımıza bile yakışmaz. Bu sorunu çözmesi gereken CHP’nin kendisidir. İsterim ki, başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere gerekli disiplin mekanizmaları çalıştırılsın ve ilgili adım atılsın. Mustafa Kemal’in kurduğu bir partiye bu tarz ihanete varan söylemler asla yakışmaz. Hep beraber izleyeceğiz. Ben bu ülkenin bir evladı olarak davet ediyorum, Kılıçdaroğlu’nun bir an önce konu ile ilgili araştırma yapıp bununla ilgili gerekli disiplin mekanizmasını işletmesi lazım.”
CHP’li vekilin yaptığını ’densizlik’ olarak değerlendiren Bülent Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi Rus televizyonuna şikayet eden vekilin daha önceki yıllarda ‘Türkiye ile İran savaşırsa ben İran’ın yanında yer alırım’ demesini tüm dünya duydu. Bu arkadaşımızda kusur yok, bu arkadaşımızı vekil yapıp, buraya taşımak problem. Hiç kimseye hakaret etmek, fiili müdahalede bulunmak bizim anlayışımızda yok. Siyasi kavgalarınızı yurt dışına şikayetlere kadar taşırsanız, bunun fiziki anlamda değil, sözlü anlamda tepkisi olur. Siz Türkiye’yi bir Rus kanalına şikayet edecek kadar densizleşiyorsanız mutlaka bunun bir karşılığı sözlü olarak olacaktır.”
“BİR RUS GAZETESİNDE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞINI İFADE ETMEK ANCAK ACİZLİKTİR”
CHP’nin Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yürütenlerin kayığını binmeye meraklı olduğunu belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise, şunları söyledi:
“Önce Esat’a koştular, sonra Brüksel kapılarında dolaştılar, ellerinde dosyalarla Türkiye’yi şikayet eden, Türkiye’deki gelişmeleri Brüksel kapılarında Avrupa ülkelerinin yöneticileri ile paylaşan, bazı Avrupalı dostları ile oldular. Sıra Putin’e gelmişti. Hazır Türkiye düşmanlığını, Erdoğan düşmanlığını kim üretiyorsa CHP’liler onun kayığına binmeye meraklı. Galiba CHP, Türkiye’nin içinde siyaset yapma becerisini gösteremediği için, çapları ve seviyeleri Türkiye’de iktidar olmaya yetmediği için dün Esat’dan imdat diliyorlardı, elleri kanlandı, Avrupa’daki bazı dostlarının Türkiye düşmanlığında kendilerine meşruiyet aradılar, o da ellerinde kaldı. Şimdi Erdoğan’a ihanet eden Putin, Erdoğan’ın küresel ölçekte ağırlığını kaldıramayan Putin’in yanında durarak kendilerine alan açmak istiyorlar. Bu topraklar kendine sadık insanlarla anıldığı gibi bu topraklar kendine ihanet edenlerin de çok olduğu bir coğrafya.”
CHP yönetiminin Eren Erdem’in yaptığı açıklamaların yanında olmadıkları yönünde açıklama yapmasını beklediğini belirten Metin Külünk, şöyle konuştu:
“Bir Rus gazetesinde Türkiye düşmanlığını ifade etmek ancak acizliktir. Hainlik tabi ki, iftira tabi ki, yalan tabi ki, beraberinde acziyet ifadesidir. Ben bunu bir acziyet ifadesi olarak görüyorum. Acıyorum bunların haline. Sayın Erdoğan’ın ifade ettiği yerli ve milli çizgi var ya, yerli ve milli sorusunun cevabını bahsedilen CHP’li milletvekilinin bir Rus gazetesine verdiği açıklamalarda neyi ifade ettiğini anlayın. Bu yerli olmayan, gayri milli bir duruştur. CHP yönetimi çıksın açıkça bu milletvekilinin Türkiye düşmanlığı kokan açıklamasının yanında değiliz diyerek Türkiye’nin partisi olduklarını ifade etsin. Bizim gençlik yıllarımızda ‘komünistler Moskova’ya’ diye slogan vardı. Şimdi de şu sloganla buluşurlar, ‘Ankara’da, Ağrı’da, Urfa’da siyaset yapamayan CHP, Moskova’ya’ derler. Gitsin Moskova’da siyaset yapsınlar. Bu topraklarda siyaset yapmanın şartı yerli ve milli olmaktır. Düşüncelerimiz farklı olabilir ama yerliliği ve milliliğimizi tartışmamalıyız. Bu milletvekili ve destek olanlar kimse yerli olmadıklarını, gayri milli olduklarını tescil etmişlerdir.”