Eski ÖSYM Başkanı Demir Açıklaması

ANKARA - KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında "şüpheli" sıfatıyla ifade veren eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, yer kiralayıp evrakları bir yıl sakladıklarını belirterek, "Savcı Sakınan'a 'Depolar doldu, evraka ihtiyaç var mı, soruşturmaya zarar gelecek mi, ne yapalım, saklamaya devam edelim mi' diye tekrar sorduk. Savcı, bize 'Yürütülen soruşturma kapsamında sınav evrakının imha edilmesinde herhangi bir sakınca yoktur' yazısı gönderdi" dedi.

Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınavlarda hak ve adaleti tesis etmek dışında hiçbir gayreti bulunmadığını söyledi.

Başta Paralel Yapı olmak üzere çıkar çevreleri ve devlete sızmak isteyenlerin gayretlerine rağmen bundan asla vazgeçmediklerine işaret eden Demir, yaptığı işlerin hesabını vermeye hazır olduğunu anlattı.

Demir, "Bugüne kadar çekinmiş ya da susmuşsak, bu, devlet ahlakımızdan, yasa ve yönetmeliklere saygılı olmamızdandır. Soruşturmada gizlilik kararı olduğu için bugüne kadar herhangi bir açıklama da yapmadık" diye konuştu.

Gizlilik kararına rağmen savcılığa verdiği ifadenin basında yer aldığına dikkati çeken Demir, 2010'da gerçekleştirilen KPSS'den yaklaşık 2,5 ay sonra ÖSYM başkanlığına atandığını anımsattı.

Demir, "Göreve geldiğimizde bize soruşturmayla ilgili herhangi bir evrak, korunması gereken herhangi bir belge teslim edilmedi" dedi.

Göreve atanmadan önce YÖK Denetleme Kurulu, Devlet Denetleme Kurulu ve savcılığın ÖSYM'de inceleme yaptığını ve rapor hazırladığı bilgisini veren Demir, "Bize, ne YÖK Denetleme Kurulu ne Devlet Denetleme Kurulu ne de cumhuriyet savcılığı tarafından hiçbir evrak teslim edilmedi. Dolayısıyla herhangi bir delili yok etme diye bir fiilimiz asla söz konusu olamaz. Delil diye isnat edilen evrakı koruma görevini yerine getirmeyenlerin hesabı bizden sorulmaktadır" şeklinde konuştu.

Demir, ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'dan önce soru kitapçıklarını saklama süresinin 30 gün olduğunu söyledi.

Demir, şunları kaydetti:

"Kurumda yer gereksinimi doğunca 'Depolarımızda yer yok, bu evrakları ne yapalım' demişiz. Savcı, önce 'Saklayın' diye yanıtlamış. Bunun üzerine özel depo kiraladık, sakladık. Dikkatinizi çekerim, saklama süresi 30 gün olduğu halde biz yer kiralayıp bir yıl boyunca evrakları sakladık. Hem de 'Soruşturmada gerekir' diye sadece KPSS değil, 2010'daki tüm sınavların evrakını koruduk. Bir yıl sonra, yeni gelen evrakın yer ihtiyacı ve yasal saklanma zorunluluğu nedeniyle tekrar yazı yazarak, Savcı Sakınan'a 'Depolar doldu, evraka ihtiyaç var mı, soruşturmaya zarar gelecek mi, ne yapalım, saklamaya devam edelim mi' diye tekrar sorduk. Savcı, bize 'Yürütülen soruşturma kapsamında sınav evrakının imha edilmesinde herhangi bir sakınca yoktur' yazısı gönderdi"

Bu yazı da dosyasında mevcut."

ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin tüm soru kitapçıklarını sorduklarını, bunun üzerine işlem yaptıklarına dikkati çeken Demir, "Bunun içinde söz konusu bu 3 bin 227 adayın soru kitapçığı var mı, yok mu, bunu o zaman da bilmiyordum, bugün hala bilmiyorum. Bilemem de. Bunu ancak savcılık bilir. Bana bu konuda ne bir bilgi verildi ne de bir belge teslim edildi. Delil niteliğindeki evrakın ya ayrıştırılması ya da ilgili bilginin bana iletilmesi gerekirdi" ifadelerini kullandı.

- "Delilleri imha suçlamasını kabul etmiyorum"

Demir, görev yaptığı sürede kendisine teslim edilmediği halde depolardaki genel kültür ve genel yetenek soru kitapçıklarını da bugünkü Savcı Yücel Erkman'a teslim ettiğini anlattı.

Demir, "Soruşturma kapsamında ifade verdikten sonra, ÖSYM depolarında bulunan 100 puan ve üzerinde doğru yapmış adaylara ait 500 soru kitapçığı da savcılığa teslim edildi. Bütün bunlardan sonra 'delileri yok etme, değiştirme' diye bir şeyle itham edilmemizi asla kabul etmiyoruz. Bu, akla ziyan bir durum" şeklinde konuştu.

Göreve atandığı ilk dönem sınav evraklarının nerede olduğuna ilişkin kimseye soru sormadığını aktaran Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir soruşturma varsa bununla ilgili kritik evraklara savcılığın el koyduğunu, ya depolarına götürdüğünü ya da birisine teslim ettiğini düşündüm. Yani üzerinden 2,5 ay geçmiş bir olaydan bahsediyoruz. Bu sürede savcılığın bu evrakları, delilleri teslim almamış olabileceği aklımıza gelmiyor tabii ki. Ben görevim sırasında, menfaat şebekeleri ve devlete sızmak isteyenlerin ellerinde oyuncak haline getirilmiş olan ÖSYM'yi düzeltmeye ve gelecek sınavlarda adaleti korumaya odakladım.

Soruşturmayı savcılık yürütüyor, bizden bilgi, belge istediğinde de veriyorduk."

Savcıya ifade verdikten sonra, ÖSYM'de arama yaptıklarını belirten Demir, "Aramada, YÖK Denetleme Kurulu tarafından kullanılan çalışma odasında, incelenmiş ve terk edilmiş 500 soru kitapçığı bulundu ve bunlar savcılığa teslim edildi. ÖSYM'nin bir odasında bulundu. Görevde olduğum sürede bu kitapçıklardan haberim yoktu. Bir dolapta bulundu ve teslim edildi, savcılık tarafından incelenmiştir. Karşılaştığımız olaylar tam bir şahsiyet katline dönüştü. Biz 4,5 yıl çok hassas çalıştık. Bunca gayretin sonucu suçlu muamelesi görmek olmamalı" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA