SAD'dan Bilinçsiz Avlanma Tepkisi
SİVAS - Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Proje Yöneticisi Nesimi Ozan Veryeri, Türkiye'de iç sular ve denizlerde yılda en az bir defa avcılık yapan birey sayısının 5 milyona yaklaştığını değerlendirdiklerini bildirdi.
Veryeri, yaptığı yazılı açıklamada, 1994'ten bu yana resmi kurumlarla koordineli olarak deniz ekosistemlerinin korunması yönünde çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini belirtti.
"Türkiye'de Sorumlu Balıkçılığa Geçiş Projesi"ne 2002'de başladıklarını, bu yıl ise "Sorumlu Balıkçılıkta Karada Denetim Projesi" üzerinde durduklarını aktaran Veryeri, denizlerde zıpkın ve oltayla yasa dışı avlanan canlılara ait fotoğrafların sosyal medyada paylaşıldığına dikkati çekti.
Veryeri, "Yasa dışı avı, sosyal medya üzerinden başarı gibi paylaşıyorlar. Maalesef, insanlar da bu tür paylaşımları beğeniyor. SAD olarak yalnızca bu verinin dahi ekosistemin ve canlıların korunması konusunda ülkemizin hangi durumda olduğunu göstermesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Maalesef, denizlerde gerçekleşen amatör balıkçılıkta avcılık etiği ve eğitim sistemimiz yok" ifadelerini kullandı.
Bilinçsiz ve yasa dışı bireysel balıkçılığın azaltılmasında sivil toplum örgütlerinin ve resmi kurumların iç sularda başarılı adımlar attığına işaret eden Veryeri, aynı şeyi denizler için de söyleyebilmeyi umduklarını ama durumun içler acısı olduğunu kaydetti.
Veryeri, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'de kabul edilmesi zor olsa da kıyı ekosistemine en büyük baskıyı bireylerden kaynaklanan bilinçsiz ve aşırı balıkçılık yapıyor. Bu etkinin her geçen gün daha da artığını değerlendiriyoruz. Trol ve gırgırı suçlayarak bireysel sorumluluktan kaçmayı bir tarafa bırakmalıyız. Türkiye'de bireylerin denizde avcılık için harcadıkları zaman ve efor giderek artıyor. Konusunda uzman kişi ve derneklerin talep ettiği sorumlu balıkçılık, sorumlu amatör avcılık kodlarının kanun ve uygulamalarda devreye alınması gerekiyor.
Türkiye'de yasa dışı balıkçılığın en yoğun görüldüğü segment, tek tek bireylerin olta, zıpkın, ağ ve benzeri tekniklerle yaptığı bilinçsiz ve aşırı avcılık. Konuyla ilgili bilimsel ve resmi veri yok denecek kadar az ama bu, sorun yok anlamına gelmiyor, gelmemeli. Ülkemizde iç sular ve denizde yılda en az bir defa avcılık yapan birey sayısının 5 milyona yaklaştığını değerlendiriyoruz."
Veryeri, bir an önce sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların çok daha hızlı, etkin ve sonuca dayalı çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Kaynak: AA
"Türkiye'de Sorumlu Balıkçılığa Geçiş Projesi"ne 2002'de başladıklarını, bu yıl ise "Sorumlu Balıkçılıkta Karada Denetim Projesi" üzerinde durduklarını aktaran Veryeri, denizlerde zıpkın ve oltayla yasa dışı avlanan canlılara ait fotoğrafların sosyal medyada paylaşıldığına dikkati çekti.
Veryeri, "Yasa dışı avı, sosyal medya üzerinden başarı gibi paylaşıyorlar. Maalesef, insanlar da bu tür paylaşımları beğeniyor. SAD olarak yalnızca bu verinin dahi ekosistemin ve canlıların korunması konusunda ülkemizin hangi durumda olduğunu göstermesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Maalesef, denizlerde gerçekleşen amatör balıkçılıkta avcılık etiği ve eğitim sistemimiz yok" ifadelerini kullandı.
Bilinçsiz ve yasa dışı bireysel balıkçılığın azaltılmasında sivil toplum örgütlerinin ve resmi kurumların iç sularda başarılı adımlar attığına işaret eden Veryeri, aynı şeyi denizler için de söyleyebilmeyi umduklarını ama durumun içler acısı olduğunu kaydetti.
Veryeri, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'de kabul edilmesi zor olsa da kıyı ekosistemine en büyük baskıyı bireylerden kaynaklanan bilinçsiz ve aşırı balıkçılık yapıyor. Bu etkinin her geçen gün daha da artığını değerlendiriyoruz. Trol ve gırgırı suçlayarak bireysel sorumluluktan kaçmayı bir tarafa bırakmalıyız. Türkiye'de bireylerin denizde avcılık için harcadıkları zaman ve efor giderek artıyor. Konusunda uzman kişi ve derneklerin talep ettiği sorumlu balıkçılık, sorumlu amatör avcılık kodlarının kanun ve uygulamalarda devreye alınması gerekiyor.
Türkiye'de yasa dışı balıkçılığın en yoğun görüldüğü segment, tek tek bireylerin olta, zıpkın, ağ ve benzeri tekniklerle yaptığı bilinçsiz ve aşırı avcılık. Konuyla ilgili bilimsel ve resmi veri yok denecek kadar az ama bu, sorun yok anlamına gelmiyor, gelmemeli. Ülkemizde iç sular ve denizde yılda en az bir defa avcılık yapan birey sayısının 5 milyona yaklaştığını değerlendiriyoruz."
Veryeri, bir an önce sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların çok daha hızlı, etkin ve sonuca dayalı çalışmaları gerektiğini vurguladı.