Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Roma'da
Dışişleri Bakanı Mevüt Çavuşoğlu, Ege Denizi'nde bir Rus savaş gemisinin Türk balıkçı teknesine uyarı ateşi açmasına ilişkin, "Rus tarafından açıklamayı gördük. Şimdi o balıkçı teknesi tespit edildi ve balıkçı ile de görüştükten ve olayın nasıl olduğuna dair bilgi aldıktan sonra gerekli açıklamalarımızı biz de yaparız ama biz hep şunu söylüyoruz; gerilimden yana değiliz. Biz gerilimleri diyalog yoluyla aşmadan yanayız" dedi.
Libya'daki siyasi bölünmüşlüğe son vermek amacıyla İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen "Uluslararası Libya Konferansı"nın ardından basına açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, toplantıya 17 ülkenin ve 4 uluslararası örgütün katıldığını söyledi.
Toplantı sonunda ortak bir deklarasyon yayımlandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
Tüm konuşmalarda ve ortak deklarasyonda Libya'ya bugüne kadar verdiğimiz destek ve bundan sonra vereceğimiz destek, hangi aşamada neler yapılacak tüm bunları değerlendirme fırsatımız oldu. Memnuniyetle söyleyebilirim ki; katılan 17 ülke arasında konsensüs var. Libya'nın istikrarı, güvenliği ve sınır güvenliği her zaman önceliğimiz olmuştur ve bugüne kadar maalesef Libya'da meydana gelen çatışmalarda kamplaşmalar, ülkenin birlik beraberliğini tehlikeye atan gelişmelerden biz de hep üzüntü duyduk. Bu süreçte Libya'daki tüm olumlu girişimlere destek verdik ve tarafları bir araya getirmek için sürekli çaba sarf ettik. Özellikle özel temsilcimiz Emrullah İşler'in ve Bakanlığımızın gayretleri ile tüm taraflarla da temasta bulunduk ve o günden bu yana devam eden siyasi diyalog sürecinde de güçlü bir şekilde destek verdik."
Mevlüt Çavuşoğlu, bugünkü toplantıya öğleden sonra siyasi anlaşma konusunda uzlaşan tüm Libyalı taraflara bundan sonraki süreçte de destek vereceklerini bildirdi.
Bu anlaşmanın ve bundan sonraki sürecin çok önemli olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu şöyle devam etti:
"Her şeyden önce Libya'nın güvenliğinin tesis edilmesi çok önemli. O nedenle Birleşmiş Milletler'e ve destek veren ülkelere çok önemli görev düşmektedir. Yine Libya'nın içinde bulunduğu kaostan kurtulması için demokratik kurumların kurulması, var olanların güçlendirilmesi için her türlü desteği vermemiz lazım. Libya'da da maalesef DAEŞ var ve DAEŞ'in Libya'dan temizlenmesi için de kararlı adımlar atmamız lazım, bir stratejimizin olması lazım. Bu anlamda özellikle Irak ve Suriye'de yaptığımız hatalardan ders almamız gerektiğini bugün bir kere daha vurguladık ve tüm ülkeler gücünü birleştirmeli ve belli bir strateji içinde DAEŞ'in Libya'dan temizlenmesi gerektiğini bir kere daha vurguladık. Ekonomik olarak da Libya'nın mutlaka desteklenmesi gerekiyor, çünkü son yıllar Libya için kayıp yıllar oldu ve kaybettiği diğer değerlerin yanında gerçekten ekonomik olarak da ciddi kaybı oldu. Bunları telafi etmemiz lazım."
Libya'nın ekonomik desteğe de ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "İmzalanacak anlaşmanın 16 Aralık'ta olduğu kesinleşti teknik bir engel çıkmazsa, siyasi bir engel yok" diye konuştu.
Çavuşoğlu, anlaşmaya her iki taraftan da katılmayan gruplar olduğuna da dikkati çekerek, bu grupları ikna etmek için çabaları devam ettireceklerini dile getirdi.
Ateşkesin tüm ülkede sağlanması gerektiğini vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu, Trablus'ta bazı milis güçler arasında çatışmalar yaşandığını, güven tesis etmek için milisleri daha önce bir araya getirdiklerini ve yine böyle bir inisiyatifte bulunabileceklerini ifade etti.
Çavuşoğlu, sürece dahil olmayan grupları ikna etmek için bir çalışma grubu oluşturulacağını belirterek, "Özellikle komşu ülkelerin özel temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu Libya'ya giderek, hem Tobruk'ta, hem Trablus'ta ve bölgede, Bingazi'de iki taraftaki gruplarla görüşerek onları ikna edebilir" şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bundan sonra her aşamada Libya'nın yanında yer alacağının da altını çizdi.
"Türkiye'nin Libya'da kolaylaştırıcı mı yoksa ara bulucu rolü mü üstlendiğine" ilişkin bir soruya ise Mevlüt Çavuşoğlu,"Ara buluculuk rolümüzü de bugüne kadar çok iyi yerine getirdik. Gerek Emrullah Bey, gerekse bizim temaslarımız yine büyükelçimiz, Bakanlığımız, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız özellikle de her iki tarafla da görüşerek, çağrıda bulundular. İkna edici çabalarımız da oldu ama bundan sonraki süreçte de kolaylaştırıcı, güven artırıcı adımları da atmamız lazım. Libya'da istikrarın ve güvenin tesis edilmesi için ve insani yardımların Libya'ya ulaştırılmasında her zaman Türkiye en başta olacak" cevabını verdi.
- Matvienko ile görüşmesi
Çavuşoğlu, Rusya Federasyonu Konseyi Başkanı Valentina Matvienko ile dün Aşkabat'taki görüşmesine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Rusya Senato Başkanı Matvienko'yu uzun zamandır tanırım. Kendisini hem severim hem de çok saygı duyarım ve eskiden beri kendisiyle çok yakın bir dostluğumuz olmuştur. Hatta Senatodan şeref madalyası alan ilk yabancıyım ve kendisiyle dün Türkmenistan'da karşılaştık, toplantılardan sonra yine orada başka bir etkinliğe, konser salonuna giderken karşılaştık ve yan yana geldik. İkimiz de birbirimize baktık, gülümsedik ve ondan sonra birbirimize doğru adım attık ve tokalaştık, sohbet ettik. Tabii ki mevcut durumu aşmamız için temennilerimizi dile getirdik. Kendisine de Lavrov ile olan temaslarımdan bahsettim. Kendisi pozitif sinyallerin verilmesi gerektiğini söyledi, her iki taraftan da pozitif sinyaller gelmeli. Lavrov ile benim işimin de kolaylaştırılması gerektiğini söyledim. Rusya'dan da pozitif sinyal gelmesi lazım. Kendisine de şunu söyledim; 'Merak etmeyin biz de çalışıyoruz, bugünleri de aşarız, ilişkilerimiz eski günlerine döner' dedim ve böyle kısa bir sohbet imkanı bulduk ve sonra birbirimizi selamlayarak yolumuza devam ettik. Yolda yürürken karşılaştık ve iyi de oldu. Birbirimize sevgimiz, saygımız var ve bu çerçevede de kendisini bir kere daha görmekten de mutluluk duyduğumu vurgulamak isterim."
Mevlüt Çavuşoğlu, Ege Denizi'nde bir Rus savaş gemisinin Türk balıkçı teknesine uyarı ateşi açtığına yönelik haberlerle ilgili soruyu ise "Rus tarafından açıklamayı gördük. Şimdi o balıkçı teknesi tespit edildi ve balıkçı ile de görüştükten ve olayın nasıl olduğuna dair bilgi aldıktan sonra gerekli açıklamalarımızı biz de yaparız ama biz hep şunu söylüyoruz; gerilimden yana değiliz. Biz gerilimleri diyalog yoluyla aşmadan yanayız ve 24 Kasım'da yaşanan bu üzücü olaydan sonra da attığımız adımlar hep bu yönde oldu. Bu konuda da tüm dünya Türkiye'nin hakkını teslim ediyor, Türkiye'nin olgun, sabırlı yaklaşımı, diyalogdan yana olması ve gerilimi tırmandırmak istememesi herkes tarafından takdirle karşılanmaktadır. Dolayısıyla, şimdi balıkçıdan gerçek bilgileri onların yaşadığı olayın nasıl gerçekleştiğini dinledikten sonra gerekli açıklamaları zaten yaparız" şeklinde yanıtladı.
Kaynak: AA
Toplantı sonunda ortak bir deklarasyon yayımlandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
Tüm konuşmalarda ve ortak deklarasyonda Libya'ya bugüne kadar verdiğimiz destek ve bundan sonra vereceğimiz destek, hangi aşamada neler yapılacak tüm bunları değerlendirme fırsatımız oldu. Memnuniyetle söyleyebilirim ki; katılan 17 ülke arasında konsensüs var. Libya'nın istikrarı, güvenliği ve sınır güvenliği her zaman önceliğimiz olmuştur ve bugüne kadar maalesef Libya'da meydana gelen çatışmalarda kamplaşmalar, ülkenin birlik beraberliğini tehlikeye atan gelişmelerden biz de hep üzüntü duyduk. Bu süreçte Libya'daki tüm olumlu girişimlere destek verdik ve tarafları bir araya getirmek için sürekli çaba sarf ettik. Özellikle özel temsilcimiz Emrullah İşler'in ve Bakanlığımızın gayretleri ile tüm taraflarla da temasta bulunduk ve o günden bu yana devam eden siyasi diyalog sürecinde de güçlü bir şekilde destek verdik."
Mevlüt Çavuşoğlu, bugünkü toplantıya öğleden sonra siyasi anlaşma konusunda uzlaşan tüm Libyalı taraflara bundan sonraki süreçte de destek vereceklerini bildirdi.
Bu anlaşmanın ve bundan sonraki sürecin çok önemli olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu şöyle devam etti:
"Her şeyden önce Libya'nın güvenliğinin tesis edilmesi çok önemli. O nedenle Birleşmiş Milletler'e ve destek veren ülkelere çok önemli görev düşmektedir. Yine Libya'nın içinde bulunduğu kaostan kurtulması için demokratik kurumların kurulması, var olanların güçlendirilmesi için her türlü desteği vermemiz lazım. Libya'da da maalesef DAEŞ var ve DAEŞ'in Libya'dan temizlenmesi için de kararlı adımlar atmamız lazım, bir stratejimizin olması lazım. Bu anlamda özellikle Irak ve Suriye'de yaptığımız hatalardan ders almamız gerektiğini bugün bir kere daha vurguladık ve tüm ülkeler gücünü birleştirmeli ve belli bir strateji içinde DAEŞ'in Libya'dan temizlenmesi gerektiğini bir kere daha vurguladık. Ekonomik olarak da Libya'nın mutlaka desteklenmesi gerekiyor, çünkü son yıllar Libya için kayıp yıllar oldu ve kaybettiği diğer değerlerin yanında gerçekten ekonomik olarak da ciddi kaybı oldu. Bunları telafi etmemiz lazım."
Libya'nın ekonomik desteğe de ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, "İmzalanacak anlaşmanın 16 Aralık'ta olduğu kesinleşti teknik bir engel çıkmazsa, siyasi bir engel yok" diye konuştu.
Çavuşoğlu, anlaşmaya her iki taraftan da katılmayan gruplar olduğuna da dikkati çekerek, bu grupları ikna etmek için çabaları devam ettireceklerini dile getirdi.
Ateşkesin tüm ülkede sağlanması gerektiğini vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu, Trablus'ta bazı milis güçler arasında çatışmalar yaşandığını, güven tesis etmek için milisleri daha önce bir araya getirdiklerini ve yine böyle bir inisiyatifte bulunabileceklerini ifade etti.
Çavuşoğlu, sürece dahil olmayan grupları ikna etmek için bir çalışma grubu oluşturulacağını belirterek, "Özellikle komşu ülkelerin özel temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu Libya'ya giderek, hem Tobruk'ta, hem Trablus'ta ve bölgede, Bingazi'de iki taraftaki gruplarla görüşerek onları ikna edebilir" şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bundan sonra her aşamada Libya'nın yanında yer alacağının da altını çizdi.
"Türkiye'nin Libya'da kolaylaştırıcı mı yoksa ara bulucu rolü mü üstlendiğine" ilişkin bir soruya ise Mevlüt Çavuşoğlu,"Ara buluculuk rolümüzü de bugüne kadar çok iyi yerine getirdik. Gerek Emrullah Bey, gerekse bizim temaslarımız yine büyükelçimiz, Bakanlığımız, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız özellikle de her iki tarafla da görüşerek, çağrıda bulundular. İkna edici çabalarımız da oldu ama bundan sonraki süreçte de kolaylaştırıcı, güven artırıcı adımları da atmamız lazım. Libya'da istikrarın ve güvenin tesis edilmesi için ve insani yardımların Libya'ya ulaştırılmasında her zaman Türkiye en başta olacak" cevabını verdi.
- Matvienko ile görüşmesi
Çavuşoğlu, Rusya Federasyonu Konseyi Başkanı Valentina Matvienko ile dün Aşkabat'taki görüşmesine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Rusya Senato Başkanı Matvienko'yu uzun zamandır tanırım. Kendisini hem severim hem de çok saygı duyarım ve eskiden beri kendisiyle çok yakın bir dostluğumuz olmuştur. Hatta Senatodan şeref madalyası alan ilk yabancıyım ve kendisiyle dün Türkmenistan'da karşılaştık, toplantılardan sonra yine orada başka bir etkinliğe, konser salonuna giderken karşılaştık ve yan yana geldik. İkimiz de birbirimize baktık, gülümsedik ve ondan sonra birbirimize doğru adım attık ve tokalaştık, sohbet ettik. Tabii ki mevcut durumu aşmamız için temennilerimizi dile getirdik. Kendisine de Lavrov ile olan temaslarımdan bahsettim. Kendisi pozitif sinyallerin verilmesi gerektiğini söyledi, her iki taraftan da pozitif sinyaller gelmeli. Lavrov ile benim işimin de kolaylaştırılması gerektiğini söyledim. Rusya'dan da pozitif sinyal gelmesi lazım. Kendisine de şunu söyledim; 'Merak etmeyin biz de çalışıyoruz, bugünleri de aşarız, ilişkilerimiz eski günlerine döner' dedim ve böyle kısa bir sohbet imkanı bulduk ve sonra birbirimizi selamlayarak yolumuza devam ettik. Yolda yürürken karşılaştık ve iyi de oldu. Birbirimize sevgimiz, saygımız var ve bu çerçevede de kendisini bir kere daha görmekten de mutluluk duyduğumu vurgulamak isterim."
Mevlüt Çavuşoğlu, Ege Denizi'nde bir Rus savaş gemisinin Türk balıkçı teknesine uyarı ateşi açtığına yönelik haberlerle ilgili soruyu ise "Rus tarafından açıklamayı gördük. Şimdi o balıkçı teknesi tespit edildi ve balıkçı ile de görüştükten ve olayın nasıl olduğuna dair bilgi aldıktan sonra gerekli açıklamalarımızı biz de yaparız ama biz hep şunu söylüyoruz; gerilimden yana değiliz. Biz gerilimleri diyalog yoluyla aşmadan yanayız ve 24 Kasım'da yaşanan bu üzücü olaydan sonra da attığımız adımlar hep bu yönde oldu. Bu konuda da tüm dünya Türkiye'nin hakkını teslim ediyor, Türkiye'nin olgun, sabırlı yaklaşımı, diyalogdan yana olması ve gerilimi tırmandırmak istememesi herkes tarafından takdirle karşılanmaktadır. Dolayısıyla, şimdi balıkçıdan gerçek bilgileri onların yaşadığı olayın nasıl gerçekleştiğini dinledikten sonra gerekli açıklamaları zaten yaparız" şeklinde yanıtladı.