Yoyav''dan '23. Yoksullarla Dayanışma Haftası' Programı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, "Aile ve sosyal politikalarda yeni hizmet modellerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sosyal hizmet ve yardım kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliğini artırıp, bu kapsamda Aile Bilgi Sistemi’ni kuracağız" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Rixos Otel’de Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV) tarafından düzenlenen "23. Yoksullarla Dayanışma Haftası" Programının açılış törenine katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Bakan Ramazanoğlu, “Hayalimiz yoksulluğun olmadığı bir dünya kurmak. Herkesin karnı tok, sırtı pek bir dünya olsun istiyoruz. İnsanlar arasında gönül köprüleri kurarak, kardeşlik duygusunu son yüzyılda yeniden inşa etmek en büyük rüyamızdır. Nerede bir ihtiyaç sahibi görsek, nerede bir yoksul bulsak onların sıkıntılarını gidermeyi kendimize bir görev, bir vazife kabul ederiz. Yoksulluk, yardımlaşma, infak gibi kavramlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de üzerinde büyük bir hassasiyetle durmamız gereken önemli kavramlardır. O nedenle yoksulluk, toplumsal, kültürel ve inanç boyutuyla ele alınması gereken çok yönlü konudur” diye konuştu.
“GÜVEN VE İSTİKRARIN SAĞLANMASI, EKONOMİK KALKINMANIN SÜRDÜRÜLEBİLMESİ İÇİN; BÖLGESEL SAVAŞLAR VE TERÖRİZM SONA ERMELİDİR”
Dünya Bankasının raporunda az gelişmiş ülkeler için günde 1 dolar, Latin Amerika ve Karayipler için 2 dolar, Türkiye’nin de dâhil olduğu Doğu Avrupa ülkeleri için 4 dolar ve gelişmiş ülkeler için ise 14,40 dolar olarak belirlendiğini bildiren Ramazanoğlu, “Bu verileri üst seviyelere taşıyabilmek yoksullukla mücadele ve beşeri kalkınma için gerekli olan en önemli şart; güven ve istikrar, sürdürülebilir kalkınmadır. Güven ve istikrarın sağlanması, ekonomik kalkınmanın sürdürülebilmesi için; bölgesel savaşlar ve terörizm sona ermelidir. Dünya ülkeleri yoksullukla mücadele için ayırdıkları payın neredeyse yüz katını silahlanmaya ve savaşlara harcamaktadırlar. İnsan emeğinin, alın terinin hoyratça kullanılarak yeryüzünde kadınların, çocukların, masum sivillerin ölmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIĞIMIZIN BÜTÇESİ BUGÜN 18 MİLYARIN ÜSTÜNE ÇIKMIŞTIR, 2016 YILI İÇİNSE 25 MİLYAR TL ÜZERİNDE CİDDİ BİR RAKAMDIR”
Bakan Ramazanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsanlık yoksullukla mücadele verirken Dünya nüfusunun yaklaşık olarak 6’da biri günde 1 dolar ve daha az bir gelirle yaşam sürmeye çalışıyor. Yoksulluk sınırı 2 dolara çıkarıldığında yoksulların sayısı hızla artarak 1,2 milyardan 3 milyara yükselmektedir. 250 yıl önce dünyanın en zengin ulusları ile en yoksul ulusları arasındaki zenginlik oranı 1’e 5 oranındaydı, günümüzde bu oran, 1’e 400 düzeyine ulaşmıştır. 85 kişinin serveti öteki tarafta milyarlarca insanın kazandığı alın terine karşılık geliyor. Oysa çağdaşlaşmanın, teknolojik gelişmelerin hızla yaşandığı dünyamızda zengin ve yoksul arasındaki uçurumun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin daha da az olması gerekmektedir. 13 yıl öncesine kadar sosyal yardımlar bütçesi birkaç milyar iken Cumhurbaşkanı’mızın Başbakan olduğu dönemde kurulan Bakanlığımızın bütçesi bugün 18 milyarın üstüne çıkmıştır. 2016 yılı içinse 25 milyar TL üzerinde ciddi bir rakamdır. Bugün 2 milyonu aşkın vatandaşımıza doğrudan maaş ödemesi yapıyoruz. Genel sağlık sigortası kapsamında; 6 milyon 340 bin vatandaşımızın 457 milyon TL tutarında sigorta primlerini ödüyoruz. Ayrıca İş-Kur’la yürütülen meslek edindirme, iş garantisi içeren kursların yaygın hale getirilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir. Kadın ve gençlerimize yönelik girişimcilik destek kredileriyle de yeni bir dönemi başlatıyoruz. Yine sosyal yardım ve destek projelerinde açılan en önemli başlık mikro kredi uygulamalarıdır. Üretim için yeteri kadar sermayesi olmayan yoksul kesimlerin cüzi miktarlarla üretime katılmalarını sağlamak hem finans hem de istihdam yaratma açısından geri dönüşü olan önemli proje başlıklarımızdandır. Yoksullukla mücadelede çözüm için piyasa öncülüğünde ekonomik büyümeyi temin edecek stratejiler geliştirmeye devam edeceğiz.”
“AİLE BİLGİ SİSTEMİ’Nİ KURACAĞIZ”
Türkiye’de toplumun dezavantajlı kesimlerinden başlamak üzere beşeri kalkınma standartlarını yükseltmeye yönelik ciddi uygulamalar başlattıklarını anlatan Ramazanoğlu, “Sosyal Yardım Bilgi Sistemini (SOYBİS) hayata geçirerek kapsamlı veri tabanı oluşturduk. Bakanlık olarak bizler de; Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS), Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi ve Aile Sosyal Yardım Destek (ASDEP) Projesiyle hizmetlerimizin ağını genişletmeye devam ediyoruz. Aile bazında eğitim, sağlık, istihdam, gelir gibi alanları içeren sosyal risk haritası çıkarma çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. Konut, eğitim, sosyal güvenlik ve gelir dağılımı politikaları ile aile bütünlüğünün korunması ve güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Sosyal politikaların hayata geçirilmesi ve yoksullukla mücadelede ana başlıklarımız olacaktır. On üç yıldır izlediğimiz başarılı politikaların sonucu olarak, Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de orta sınıfın payı 2002-2011 döneminde ikiye katlanmıştır. Aynı sorumluluk duygusu içinde aile ve sosyal politikalarda yeni hizmet modellerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sosyal hizmet ve yardım kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliğini artırıp, bu kapsamda Aile Bilgi Sistemi’ni kuracağız. Sosyal transferler ve vergi düzenlemelerinde en yoksul kesimi gözeten anlayışımızı sürdüreceğiz. Sosyal yardım istihdam bağını güçlendireceğiz” dedi.
“YOKSULLUKLA MÜCADELEDE EKONOMİK BÜYÜME EN BÜYÜK SİLAHTIR”
“Yoksullukla mücadelede ekonomik büyüme en büyük silahtır” diyen Bakan Ramazanoğlu, “Bu durumda ekonomik büyümeyle birlikte gelir dağılımının eşit ve adil bir şekilde tabana yayılması gerekmektedir. Aynı zamanda büyüyen küresel ekonomilerle birlikte, beşeri kalkınmanın güçlendirilmesi, İnsanların dünyada daha müreffeh ve barış içinde bir yaşam sürmeleri önceliğimiz olmalıdır. Dünya barışının korunması, insanın sağlıklı gelişimi buna bağlıdır. Biz bu konuda derdi olanlar, yoksullarla, yetimlerle, gariplerle yol yürüyenler, insanlığın mutluluk ve refahı için gece gündüz demeden çalışmayı vicdani ve ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bizler yoksullukla mücadelede toplumsal farkındalığı artırmak için çaba sarf ederken biliyorum ki sizler şuanda yüzlerce aileye giyecek ve gıda yardımı yapıyor, yüzlerce öğrencimize burs imkânı sağlıyorsunuz. Rabbim iyiliklerinizi artırsın, bereketli kılsın. İnanın yeryüzünde bundan daha büyük bir iyilik hareketi yoktur.”
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin’de bu yıl ki temanın iyilik olarak belirlenmesini önemli bulduğunu belirterek, “Biz Hak-İş olarak yurt içinde gerçekleştirdiğimiz yardım kampanyalarının yanı sıra Filistin ve Gazze’de Moritonya ve Eritre’ye Bosna Hersek ve Arnavutluk’tan Somali’ye Suriye’ye Filipinler’den Arakan ve Pakistan’a kadar yardıma muhtaç olan bütün dünya mazlumlarına ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
"ETKİNLİKLERLE 787 BİN 556 FAKİRE YARDIM ELİ UZATILACAK"
Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV) Başkanı Dr. İbrahim Ateş ise son yıllarda yoksullukla mücadele yolunda önemli adımlar atıldığını anlatarak, “Ülkemiz 2013 yılında dünya genelinde resmi yollardan ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla ulaştırdığı, 4 milyar 347 milyon dolarlık yardımla gayri safi milli hasıla bazında en çok uluslar arası yardım yapan ülke oldu. 23’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz Yoksullarla Dayanışma Haftasının etkinliklerinde YOYAV’ın organizesinde 45 kurum ve kuruluşun katılımıyla 30 ayrı hizmet türünden 70 etkinliği planladık. Bu 70 etkinlik 6 vilayetimizde gerçekleştiriliyor. Bu mütevazi etkinliklerle 787 bin 556 fakire yardım eli uzatılacağı gibi çeşitli yerlerde düzenlenecek seminer, panel, konferanslarla yoksulluk sorunu gündeme getirilerek insanlarımızın aydınlatılacaktır” şeklinde konuştu.
Konuşmalarından Başkan Ateş, Bakan Sema Ramazanoğlu’na iyilik madalyasını takdim etti.
Kaynak: İHA
Burada yaptığı konuşmada Bakan Ramazanoğlu, “Hayalimiz yoksulluğun olmadığı bir dünya kurmak. Herkesin karnı tok, sırtı pek bir dünya olsun istiyoruz. İnsanlar arasında gönül köprüleri kurarak, kardeşlik duygusunu son yüzyılda yeniden inşa etmek en büyük rüyamızdır. Nerede bir ihtiyaç sahibi görsek, nerede bir yoksul bulsak onların sıkıntılarını gidermeyi kendimize bir görev, bir vazife kabul ederiz. Yoksulluk, yardımlaşma, infak gibi kavramlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de üzerinde büyük bir hassasiyetle durmamız gereken önemli kavramlardır. O nedenle yoksulluk, toplumsal, kültürel ve inanç boyutuyla ele alınması gereken çok yönlü konudur” diye konuştu.
“GÜVEN VE İSTİKRARIN SAĞLANMASI, EKONOMİK KALKINMANIN SÜRDÜRÜLEBİLMESİ İÇİN; BÖLGESEL SAVAŞLAR VE TERÖRİZM SONA ERMELİDİR”
Dünya Bankasının raporunda az gelişmiş ülkeler için günde 1 dolar, Latin Amerika ve Karayipler için 2 dolar, Türkiye’nin de dâhil olduğu Doğu Avrupa ülkeleri için 4 dolar ve gelişmiş ülkeler için ise 14,40 dolar olarak belirlendiğini bildiren Ramazanoğlu, “Bu verileri üst seviyelere taşıyabilmek yoksullukla mücadele ve beşeri kalkınma için gerekli olan en önemli şart; güven ve istikrar, sürdürülebilir kalkınmadır. Güven ve istikrarın sağlanması, ekonomik kalkınmanın sürdürülebilmesi için; bölgesel savaşlar ve terörizm sona ermelidir. Dünya ülkeleri yoksullukla mücadele için ayırdıkları payın neredeyse yüz katını silahlanmaya ve savaşlara harcamaktadırlar. İnsan emeğinin, alın terinin hoyratça kullanılarak yeryüzünde kadınların, çocukların, masum sivillerin ölmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIĞIMIZIN BÜTÇESİ BUGÜN 18 MİLYARIN ÜSTÜNE ÇIKMIŞTIR, 2016 YILI İÇİNSE 25 MİLYAR TL ÜZERİNDE CİDDİ BİR RAKAMDIR”
Bakan Ramazanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsanlık yoksullukla mücadele verirken Dünya nüfusunun yaklaşık olarak 6’da biri günde 1 dolar ve daha az bir gelirle yaşam sürmeye çalışıyor. Yoksulluk sınırı 2 dolara çıkarıldığında yoksulların sayısı hızla artarak 1,2 milyardan 3 milyara yükselmektedir. 250 yıl önce dünyanın en zengin ulusları ile en yoksul ulusları arasındaki zenginlik oranı 1’e 5 oranındaydı, günümüzde bu oran, 1’e 400 düzeyine ulaşmıştır. 85 kişinin serveti öteki tarafta milyarlarca insanın kazandığı alın terine karşılık geliyor. Oysa çağdaşlaşmanın, teknolojik gelişmelerin hızla yaşandığı dünyamızda zengin ve yoksul arasındaki uçurumun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin daha da az olması gerekmektedir. 13 yıl öncesine kadar sosyal yardımlar bütçesi birkaç milyar iken Cumhurbaşkanı’mızın Başbakan olduğu dönemde kurulan Bakanlığımızın bütçesi bugün 18 milyarın üstüne çıkmıştır. 2016 yılı içinse 25 milyar TL üzerinde ciddi bir rakamdır. Bugün 2 milyonu aşkın vatandaşımıza doğrudan maaş ödemesi yapıyoruz. Genel sağlık sigortası kapsamında; 6 milyon 340 bin vatandaşımızın 457 milyon TL tutarında sigorta primlerini ödüyoruz. Ayrıca İş-Kur’la yürütülen meslek edindirme, iş garantisi içeren kursların yaygın hale getirilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir. Kadın ve gençlerimize yönelik girişimcilik destek kredileriyle de yeni bir dönemi başlatıyoruz. Yine sosyal yardım ve destek projelerinde açılan en önemli başlık mikro kredi uygulamalarıdır. Üretim için yeteri kadar sermayesi olmayan yoksul kesimlerin cüzi miktarlarla üretime katılmalarını sağlamak hem finans hem de istihdam yaratma açısından geri dönüşü olan önemli proje başlıklarımızdandır. Yoksullukla mücadelede çözüm için piyasa öncülüğünde ekonomik büyümeyi temin edecek stratejiler geliştirmeye devam edeceğiz.”
“AİLE BİLGİ SİSTEMİ’Nİ KURACAĞIZ”
Türkiye’de toplumun dezavantajlı kesimlerinden başlamak üzere beşeri kalkınma standartlarını yükseltmeye yönelik ciddi uygulamalar başlattıklarını anlatan Ramazanoğlu, “Sosyal Yardım Bilgi Sistemini (SOYBİS) hayata geçirerek kapsamlı veri tabanı oluşturduk. Bakanlık olarak bizler de; Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS), Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi ve Aile Sosyal Yardım Destek (ASDEP) Projesiyle hizmetlerimizin ağını genişletmeye devam ediyoruz. Aile bazında eğitim, sağlık, istihdam, gelir gibi alanları içeren sosyal risk haritası çıkarma çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. Konut, eğitim, sosyal güvenlik ve gelir dağılımı politikaları ile aile bütünlüğünün korunması ve güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Sosyal politikaların hayata geçirilmesi ve yoksullukla mücadelede ana başlıklarımız olacaktır. On üç yıldır izlediğimiz başarılı politikaların sonucu olarak, Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de orta sınıfın payı 2002-2011 döneminde ikiye katlanmıştır. Aynı sorumluluk duygusu içinde aile ve sosyal politikalarda yeni hizmet modellerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sosyal hizmet ve yardım kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliğini artırıp, bu kapsamda Aile Bilgi Sistemi’ni kuracağız. Sosyal transferler ve vergi düzenlemelerinde en yoksul kesimi gözeten anlayışımızı sürdüreceğiz. Sosyal yardım istihdam bağını güçlendireceğiz” dedi.
“YOKSULLUKLA MÜCADELEDE EKONOMİK BÜYÜME EN BÜYÜK SİLAHTIR”
“Yoksullukla mücadelede ekonomik büyüme en büyük silahtır” diyen Bakan Ramazanoğlu, “Bu durumda ekonomik büyümeyle birlikte gelir dağılımının eşit ve adil bir şekilde tabana yayılması gerekmektedir. Aynı zamanda büyüyen küresel ekonomilerle birlikte, beşeri kalkınmanın güçlendirilmesi, İnsanların dünyada daha müreffeh ve barış içinde bir yaşam sürmeleri önceliğimiz olmalıdır. Dünya barışının korunması, insanın sağlıklı gelişimi buna bağlıdır. Biz bu konuda derdi olanlar, yoksullarla, yetimlerle, gariplerle yol yürüyenler, insanlığın mutluluk ve refahı için gece gündüz demeden çalışmayı vicdani ve ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bizler yoksullukla mücadelede toplumsal farkındalığı artırmak için çaba sarf ederken biliyorum ki sizler şuanda yüzlerce aileye giyecek ve gıda yardımı yapıyor, yüzlerce öğrencimize burs imkânı sağlıyorsunuz. Rabbim iyiliklerinizi artırsın, bereketli kılsın. İnanın yeryüzünde bundan daha büyük bir iyilik hareketi yoktur.”
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin’de bu yıl ki temanın iyilik olarak belirlenmesini önemli bulduğunu belirterek, “Biz Hak-İş olarak yurt içinde gerçekleştirdiğimiz yardım kampanyalarının yanı sıra Filistin ve Gazze’de Moritonya ve Eritre’ye Bosna Hersek ve Arnavutluk’tan Somali’ye Suriye’ye Filipinler’den Arakan ve Pakistan’a kadar yardıma muhtaç olan bütün dünya mazlumlarına ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
"ETKİNLİKLERLE 787 BİN 556 FAKİRE YARDIM ELİ UZATILACAK"
Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV) Başkanı Dr. İbrahim Ateş ise son yıllarda yoksullukla mücadele yolunda önemli adımlar atıldığını anlatarak, “Ülkemiz 2013 yılında dünya genelinde resmi yollardan ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla ulaştırdığı, 4 milyar 347 milyon dolarlık yardımla gayri safi milli hasıla bazında en çok uluslar arası yardım yapan ülke oldu. 23’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz Yoksullarla Dayanışma Haftasının etkinliklerinde YOYAV’ın organizesinde 45 kurum ve kuruluşun katılımıyla 30 ayrı hizmet türünden 70 etkinliği planladık. Bu 70 etkinlik 6 vilayetimizde gerçekleştiriliyor. Bu mütevazi etkinliklerle 787 bin 556 fakire yardım eli uzatılacağı gibi çeşitli yerlerde düzenlenecek seminer, panel, konferanslarla yoksulluk sorunu gündeme getirilerek insanlarımızın aydınlatılacaktır” şeklinde konuştu.
Konuşmalarından Başkan Ateş, Bakan Sema Ramazanoğlu’na iyilik madalyasını takdim etti.