Hasan Sezai Dergahı Açıldı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ''Vakıf eserleri bu ülkenin tapusudur. Aynı zamanda bu ülkenin maneviyatını, ruhaniyetini ortaya koyan eserlerdir. Bizler de bu eserlere sahip çıkmaya çalışıyoruz'' dedi.
Akdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Edirne'de restorasyonu tamamlanan Hasan Sezai Dergahı'nın ve Camisi'nin açılış törenine katıldı.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, burada yaptığı konuşmada, çok anlamlı bir tören için bir araya geldiklerini, Edirne'de olmaktan ve vakıf eserlerini ihya etmiş olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Her medeniyetin kendisini ayakta tutan dinamikleri olduğunu ifade eden Akdoğan, ''Burada da 'nedir' diye baktığımızda vakıf eserleri olduğunu görüyoruz. Vakıf eserleri bu ülkenin tapusudur. Aynı zamanda bu ülkenin maneviyatını, ruhaniyetini ortaya koyan eserlerdir. Bizler de bu eserlere sahip çıkmaya çalışıyoruz'' dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Edirne'deki birçok esere sahip çıkarak restore ettiğini aktaran Akdoğan, Hasan Sezai Hazretlerinin çok önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, dergahın önemine vurgu yaptı.
Açılışını yaptıkları cami, dergah ve çevresiyle öğleden sonra açılışını yapacakları tabyaların Edirne için cazibe merkezi olduğunu dile getiren Akdoğan, turizmin gelişmesi açısından da bu eserlerin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Edirne'de 2016 yılı içerisinde başta Selimiye Camisi olmak üzere önemli eserleri ihya, restore etmeyi planladıklarını vurguladı.
Vakıf ruhunu ihya etmenin önemine işaret eden Akdoğan, şöyle konuştu:
''Önemli olan bu ruhu ihya etmektir. Vakıf ruhu hayır hasenat demektir, iyilik yapmak demektir, insana hizmet etmek, garibe, fakir fukaraya sahip çıkmak demektir. İşte bu eserleri restore etmek ne kadar önemliyle bu ruhu diriltmemiz de büyük önem taşıyor. Türkiye son dönemde işte bu ruhu diriltmeye çalışıyor. Sadece Türkiye'de değil, fakir fukara, gariban kim varsa bunların elinden tutup ayağa kaldırmaya çalışıyor. Suriye'de, Irak'ta milyonlarca insan Türkiye'ye göç etti. Onlara kucak açıyor, yardım elini uzatıyor. İşte bu vakıf ruhunu ayağa kaldırmamız önemli. Bugün bakın Afrika'da, Orta Asya'da, Balkanlar'da hangi ecdat yadigarı eser varsa onları ihya etmeye, ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim işimiz ihya etmek. Ama birilerinin işi de yıkmak. İşte geçen hafta Diyarbakır'da o güzelim tarihi eser camimizi yakmaya çalıştıklarını gördük. Kurşunlu Camisi'ni önce kurşuna tuttular, yetmedi arkasından yakmaya çalıştılar. Bölücü terör örgütünün anlayışı bu. Biz tamir etmenin derdindeyiz, onlar tahrip etmenin derdinde. Biz yapmanın onlar yıkmanın mücadelesini veriyor. Bu tarih düşmanlığıdır, sanat düşmanlığıdır, milletin kutsalına savaş açmaktır. İşte bütün bu çarpık anlayışlara karşı bizler hep iyilik ve doğrunun yanında olacağız.''
- ''Bizim ölülerimiz zombi değildir''
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da bir kentin ruhaniyetini ve maneviyatını o şehirde yaşamış insanların belirlediklerini söyledi.
Bir şehrin ancak kimliği varsa kendini hissettirebileceğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
''Ben bugün Edirne’ye girdiğimde Hasan Sezai Hazretleri'nin Dergahı’na gelene kadar Edirne'nin varlığını iliklerime kadar hissettim. Her bir adımında, her bir dokusunda tarihin kültürü oluşturan hafızasını hissediyorsunuz. Eğer, bir şehir bir kültürel kimliğe sahip olacaksa o şehrin mutlaka hafızası olması lazım. O hafızanın üzerinde bir kimlik, o kimliğin üzerinde bir kültürden bahsedebiliriz. Selimiye bu kentin hafızasıdır ve maneviyatı Hasan Sezai Hazretleri’dir. Kültürel anlamda da medeniyet anlamında da bizim ölülerimiz zombi değildir, bizim ölülerimiz serin serviler altında yatan asude ruhlardır. Biz hayata bu incelikle baktığımız için bugün Hasan Sezai Hazretleri’nin huzurunda bulunuyoruz. Burayı ayağa kaldıran Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze, ilgili Başbakan Yardımcılığımıza, hükümetimize teşekkür ediyorum. Bundan sonra da burayı koruyacak olanlara burayı emanet ediyorum."
Törende, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de birer konuşma yaptı.
Dergah ve cami, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm'ün duasının Akdoğan, Ünal ve Müezzinoğlu’nun kurdele kesmesiyle açıldı.
Akdoğan, Ünal ve Müezzinoğlu, cuma namazını buradaki camide kıldı.
Kaynak: AA
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, burada yaptığı konuşmada, çok anlamlı bir tören için bir araya geldiklerini, Edirne'de olmaktan ve vakıf eserlerini ihya etmiş olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Her medeniyetin kendisini ayakta tutan dinamikleri olduğunu ifade eden Akdoğan, ''Burada da 'nedir' diye baktığımızda vakıf eserleri olduğunu görüyoruz. Vakıf eserleri bu ülkenin tapusudur. Aynı zamanda bu ülkenin maneviyatını, ruhaniyetini ortaya koyan eserlerdir. Bizler de bu eserlere sahip çıkmaya çalışıyoruz'' dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Edirne'deki birçok esere sahip çıkarak restore ettiğini aktaran Akdoğan, Hasan Sezai Hazretlerinin çok önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, dergahın önemine vurgu yaptı.
Açılışını yaptıkları cami, dergah ve çevresiyle öğleden sonra açılışını yapacakları tabyaların Edirne için cazibe merkezi olduğunu dile getiren Akdoğan, turizmin gelişmesi açısından da bu eserlerin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Edirne'de 2016 yılı içerisinde başta Selimiye Camisi olmak üzere önemli eserleri ihya, restore etmeyi planladıklarını vurguladı.
Vakıf ruhunu ihya etmenin önemine işaret eden Akdoğan, şöyle konuştu:
''Önemli olan bu ruhu ihya etmektir. Vakıf ruhu hayır hasenat demektir, iyilik yapmak demektir, insana hizmet etmek, garibe, fakir fukaraya sahip çıkmak demektir. İşte bu eserleri restore etmek ne kadar önemliyle bu ruhu diriltmemiz de büyük önem taşıyor. Türkiye son dönemde işte bu ruhu diriltmeye çalışıyor. Sadece Türkiye'de değil, fakir fukara, gariban kim varsa bunların elinden tutup ayağa kaldırmaya çalışıyor. Suriye'de, Irak'ta milyonlarca insan Türkiye'ye göç etti. Onlara kucak açıyor, yardım elini uzatıyor. İşte bu vakıf ruhunu ayağa kaldırmamız önemli. Bugün bakın Afrika'da, Orta Asya'da, Balkanlar'da hangi ecdat yadigarı eser varsa onları ihya etmeye, ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim işimiz ihya etmek. Ama birilerinin işi de yıkmak. İşte geçen hafta Diyarbakır'da o güzelim tarihi eser camimizi yakmaya çalıştıklarını gördük. Kurşunlu Camisi'ni önce kurşuna tuttular, yetmedi arkasından yakmaya çalıştılar. Bölücü terör örgütünün anlayışı bu. Biz tamir etmenin derdindeyiz, onlar tahrip etmenin derdinde. Biz yapmanın onlar yıkmanın mücadelesini veriyor. Bu tarih düşmanlığıdır, sanat düşmanlığıdır, milletin kutsalına savaş açmaktır. İşte bütün bu çarpık anlayışlara karşı bizler hep iyilik ve doğrunun yanında olacağız.''
- ''Bizim ölülerimiz zombi değildir''
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal da bir kentin ruhaniyetini ve maneviyatını o şehirde yaşamış insanların belirlediklerini söyledi.
Bir şehrin ancak kimliği varsa kendini hissettirebileceğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
''Ben bugün Edirne’ye girdiğimde Hasan Sezai Hazretleri'nin Dergahı’na gelene kadar Edirne'nin varlığını iliklerime kadar hissettim. Her bir adımında, her bir dokusunda tarihin kültürü oluşturan hafızasını hissediyorsunuz. Eğer, bir şehir bir kültürel kimliğe sahip olacaksa o şehrin mutlaka hafızası olması lazım. O hafızanın üzerinde bir kimlik, o kimliğin üzerinde bir kültürden bahsedebiliriz. Selimiye bu kentin hafızasıdır ve maneviyatı Hasan Sezai Hazretleri’dir. Kültürel anlamda da medeniyet anlamında da bizim ölülerimiz zombi değildir, bizim ölülerimiz serin serviler altında yatan asude ruhlardır. Biz hayata bu incelikle baktığımız için bugün Hasan Sezai Hazretleri’nin huzurunda bulunuyoruz. Burayı ayağa kaldıran Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze, ilgili Başbakan Yardımcılığımıza, hükümetimize teşekkür ediyorum. Bundan sonra da burayı koruyacak olanlara burayı emanet ediyorum."
Törende, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de birer konuşma yaptı.
Dergah ve cami, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm'ün duasının Akdoğan, Ünal ve Müezzinoğlu’nun kurdele kesmesiyle açıldı.
Akdoğan, Ünal ve Müezzinoğlu, cuma namazını buradaki camide kıldı.