52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nin Ardından
TRABZON - 52. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında düzenlenen Geleneksel Uluslararası Altın Portakal Ödülleri'nde, "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"ne layık görülen Haydar Şişman, oyunculuğun insanı, doğayı ve ilişkileri anlamakla ilişkili olduğunu söyledi.
Trabzon'un Maçka ilçesinde çekimleri gerçekleştirilen ve yönetmenliğini Mustafa Kara'nın yaptığı "Kalandar Soğuğu" adlı uzun metrajlı sinema filminde "Mehmet" karakterini canlandıran Şişman, oyuncusu olduğu Trabzon Umut Tiyatrosu'nun Genel Sanat Yönetmeni Cengiz Aydoğdu ile Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi.
Şişman, filmin, 28. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Seyirci Filmi" ödülü aldığını anımsatarak, Geleneksel Uluslararası Altın Portakal Ödülleri'nde "En İyi Erkek Oyuncu", Ulusal Yarışmada En İyi Kadın Oyuncu, Ulusal Yarışmada En İyi Müzik Ödülü ile Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü kazandığını belirtti.
Filmde, Karadeniz'de bir dağ köyünde yaşayan ve umutsuzca maden rezervi arayan Mehmet ve ailesinin hikayesinin konu edildiğini anlatan Şişman, "Film, yoğunluğu ve atmosferi açısından değerlendirildiğinde tam anlamıyla Karadeniz filmi diyebiliriz. Yöresel bazda ele alınacak bir film değil" dedi.
Şişman, taşra ile şehir arasında konuların değişebileceğini ancak insani duyguların çok fazla değişmediğini vurgulayarak, "Eğer yöresellikten uzaklaşıp evrensel bir dil yakalayabilirseniz, farklı coğrafyalarda farklı kültürlerle de buluşabilirsiniz. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde de ödül aldık, oradaki kültürle de buluşabildik. İnsanı ve doğayı ilgilendiren sorunlar hemen hemen her yerde aynı" diye konuştu.
Kazandığı ödülün güzel duygular yaşamasına vesile olduğunu dile getiren Şişman, "Ödül, sindire sindire geldi. Tokyo'da en iyi oyuncu ödülünü 3 oyla kaybettim. Üç üyenin oyunu almıştım fakat jüri başkanının tercihi benden yana olmadı. Antalya'daki ödül beklediğimiz bir şeydi, esasında sürpriz olmadı. Festivallerde jürinin kanaati çok önemli. Bazen böyle bir şey olacağını hissettiriyorlardı ama son ana kadar bekledik. Başarı, tüm ekibin başarısıdır" ifadelerini kullandı.
Şişman, oyunculuğun insanı, doğayı ve ilişkileri anlamakla ilişkili olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Doğru bir gözlemciyseniz, karakteri çözümleyebiliyorsunuz. Bir sorunu çözmek gibidir oyunculuk. Duyguyu, karakteri, çevrenizdeki sorunları anlayabilmekle alakalı. Biz bu sorunları zaten biliyorduk, sadece karakterle tanıştık. Karakterin çözümlemesini yapmak için çok zorlanmaya gerek yoktu çünkü benzer yaşantılar çevremizde fazlasıyla var. Kalandar Soğuğu'ndaki Mehmet karakterindeki insanları görmek isteyenler, Karadeniz'in kırsalına çıksın ve yoksul insanların evlerini gezsinler. Böyle karakterlerin canlı olduğunu, hala yaşadığını, bunları anlamanın da o kadar zor olmayacağını görebilirler."
Şişman, bir gazetecinin, "başarınız dolayısıyla Trabzon'daki yetkililer, ilgililer sizi arayıp tebrik etti mi" sorusu üzerine, "Tokyo'daki başarımız 1 Kasım seçimlerine, Altın Portakal Ödülleri ise Trabzonspor'un kongresine denk geldi. Kimse aramadı. Daha önce Trabzon'a Altın Portakal Ödülü geldiğini ben bilmiyorum. Trabzon'da çok sayıda film çekiliyor, destek verilmesi gerekiyor. Bundan sonra biz de daha fazla ilgi, alaka bekliyoruz" dedi.
Şişman, İstanbul Film Festivali'ne de katılması planlanan filmin, Nisan 2016'dan sonra vizyona girmesinin planlandığını kaydetti.
Kaynak: AA
Şişman, filmin, 28. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Seyirci Filmi" ödülü aldığını anımsatarak, Geleneksel Uluslararası Altın Portakal Ödülleri'nde "En İyi Erkek Oyuncu", Ulusal Yarışmada En İyi Kadın Oyuncu, Ulusal Yarışmada En İyi Müzik Ödülü ile Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü kazandığını belirtti.
Filmde, Karadeniz'de bir dağ köyünde yaşayan ve umutsuzca maden rezervi arayan Mehmet ve ailesinin hikayesinin konu edildiğini anlatan Şişman, "Film, yoğunluğu ve atmosferi açısından değerlendirildiğinde tam anlamıyla Karadeniz filmi diyebiliriz. Yöresel bazda ele alınacak bir film değil" dedi.
Şişman, taşra ile şehir arasında konuların değişebileceğini ancak insani duyguların çok fazla değişmediğini vurgulayarak, "Eğer yöresellikten uzaklaşıp evrensel bir dil yakalayabilirseniz, farklı coğrafyalarda farklı kültürlerle de buluşabilirsiniz. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde de ödül aldık, oradaki kültürle de buluşabildik. İnsanı ve doğayı ilgilendiren sorunlar hemen hemen her yerde aynı" diye konuştu.
Kazandığı ödülün güzel duygular yaşamasına vesile olduğunu dile getiren Şişman, "Ödül, sindire sindire geldi. Tokyo'da en iyi oyuncu ödülünü 3 oyla kaybettim. Üç üyenin oyunu almıştım fakat jüri başkanının tercihi benden yana olmadı. Antalya'daki ödül beklediğimiz bir şeydi, esasında sürpriz olmadı. Festivallerde jürinin kanaati çok önemli. Bazen böyle bir şey olacağını hissettiriyorlardı ama son ana kadar bekledik. Başarı, tüm ekibin başarısıdır" ifadelerini kullandı.
Şişman, oyunculuğun insanı, doğayı ve ilişkileri anlamakla ilişkili olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Doğru bir gözlemciyseniz, karakteri çözümleyebiliyorsunuz. Bir sorunu çözmek gibidir oyunculuk. Duyguyu, karakteri, çevrenizdeki sorunları anlayabilmekle alakalı. Biz bu sorunları zaten biliyorduk, sadece karakterle tanıştık. Karakterin çözümlemesini yapmak için çok zorlanmaya gerek yoktu çünkü benzer yaşantılar çevremizde fazlasıyla var. Kalandar Soğuğu'ndaki Mehmet karakterindeki insanları görmek isteyenler, Karadeniz'in kırsalına çıksın ve yoksul insanların evlerini gezsinler. Böyle karakterlerin canlı olduğunu, hala yaşadığını, bunları anlamanın da o kadar zor olmayacağını görebilirler."
Şişman, bir gazetecinin, "başarınız dolayısıyla Trabzon'daki yetkililer, ilgililer sizi arayıp tebrik etti mi" sorusu üzerine, "Tokyo'daki başarımız 1 Kasım seçimlerine, Altın Portakal Ödülleri ise Trabzonspor'un kongresine denk geldi. Kimse aramadı. Daha önce Trabzon'a Altın Portakal Ödülü geldiğini ben bilmiyorum. Trabzon'da çok sayıda film çekiliyor, destek verilmesi gerekiyor. Bundan sonra biz de daha fazla ilgi, alaka bekliyoruz" dedi.
Şişman, İstanbul Film Festivali'ne de katılması planlanan filmin, Nisan 2016'dan sonra vizyona girmesinin planlandığını kaydetti.