Çankaya'da Yaşar Kemal Parkı Açıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin bütün aydınlarına, demokratlarına, bütün vatanseverlerine açıkça çağrımızdır; baskıya ve zulme karşı biz direneceğiz. Medya üzerinde kurulmak istenen baskılara da direneceğiz. Eğer bizim çağrımızı kabul ediyorlarsa, bize destek versinler" dedi.
Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi tarafından Yaşamkent Mahallesi'nde yapılan Yaşar Kemal Parkı'nın açılış törenine katıldı.
Yaşar Kemal ile tanışmasının lise yıllarında olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, İnce Memed romanını okuduktan sonra bütün dünyasının değiştiğini söyledi.
İlerleyen yıllarda onun röportajlarını ve diğer kitaplarını okuduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Anadolu'yu, Yaşar Kemal kadar güzel anlatan ikinci bir yazar hemen hemen yoktur. Efsaneyi, öyküyü, zulme karşı direnişi en güzel anlatan yazarlarımızdan bir tanesidir" diye konuştu.
Daha sonra Yaşar Kemal'le bir kaç kez bir araya gelme şansı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Güzel bir insandı. İki gün önce yol arkadaşı Ayşe Hanım'ı ziyaret ettim. Bizden bir talebinin olup olmadığını da sordum. Çünkü Yaşar Kemal'in yol arkadaşı hepimizin yol arkadaşıdır. Sayın Livaneli'nin dediği gibi 'bir ırmaktır o.' Irmağı coşturmak hepimizin ortak görevidir. Yaşar Kemal artık sadece Türkiye kültürünün bir parçası değil, o dünya kültürünün parçası. Eserleri hemen hemen bütün dillere çevrildi. Çok sayıda uluslararası ödüller aldı. Yaşar Kemal'i böyle biliyoruz. Ama onun bir özelliği daha var, katıksız bir devrimci ve ilkeli bir yazardı. İlkelerinden hiçbir zaman ödün vermedi, vermeyi hiçbir zaman düşünmedi. Bu ülkenin insanı için çalıştı, daha güzel bir Türkiye, dünya için çalıştı. Bunun için mücadele etti. Hep doğrulardan yana oldu. Zaman zaman eleştirildi ama o bütün eleştirileri göğüsleyip kararlılıkla yoluna devam etti."
Aydınların toplumun önderi olduğunu ve gençlere yeni fikirleri öğütlemesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Aydınların böyle bir görevi vardır ve aydınlar tıpkı Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi hiçbir zaman ilkelerinden ödün vermezler. Eğer bir bedel ödenecekse, her aydın o bedeli ödemekten asla çekinmez" diye konuştu.
Türkiye'nin geçmiş yıllarda çok büyük baskılar ve zulümler gördüğünü savunan Kılıçdaroğlu, ülkenin gerçek aydınlarının ise hiç yılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Kimi romanıyla, kimi sazıyla, kimi türküleriyle hep toplumun önünde olmayı sürdürdüler" dedi.
- "Bize düşen görev..."
CHP'nin dünyanın en köklü partilerinden biri olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerine düşen görevler olduğunu dile getirdi.
Parti olarak hep aydınlığa koştuklarını, ülkeyi aydınlığa taşımanın mücadelesini verdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Ama Türkiye'de zaman zaman aydın çevrelerde de ciddi kırılmalar olduğunu gördük. Bunlar bizi elbette üzdü. O kırılmaların hangi maliyetlere yol açtığını hepimiz biliyoruz. Şimdi Türkiye yeni bir sürecin içinde. Bu süreçte hepimize düşen bir görev var. Şunu hiç kimsenin unutmasını istemem; eğer bir siyasal parti sorunların kaynağı olmuşsa, o siyasal partinin bu ülkede sorun çözme yeteneği bitmiştir. Eğer bir siyasal parti dünyada meşruiyeti tartışılır konuma gelmişse o siyasal partinin Türkiye'ye verebileceği fazla bir şey yoktur. Hepimizin bunu görmesi lazım. Elbette özeleştiri de yapacağız. Bütün bu olaylara karşı hakettiğimiz yere gelemiyorsak, oturup ciddi ciddi bir özeleştiri yapmamız gerekiyor. Neden ve hangi gerekçeyle? Bir seçim yaşadık, daha milletvekilleri yemin etmedi, ilk baskı medya üzerine geliyor ve çıkıp şunu rahatlıkla televizyon ekranlarında söyleyebiliyorlar, 'falan gazetenin sahibi artık o gazeteyi yönetemez, o gazeteyi biz yöneteceğiz' diyorlar. Emin olun Goebbels bile bunu düşünmemiştir. Ne demek siz yöneteceksiniz? Hani mülkiyet hakkı kutsaldı? Hani barışı ve özgürlüğü getirecektik? Daha yemin töreni bile başlamadan bunlar oluyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım."
Bu düşüncelere katılıp katılmadığıyla ilgili olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir çağrıda bulunduğunu ancak bir cevap alamadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu soruyu sormaya ve takipçisi olmaya devam edeceğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Demokrasi, özgürlük demesi kolay, birlikte yaşamak demek de kolay, zor olanı bunu hayata geçirmek" ifadesini kullandı.
- Taşdelen ile ilgili iddia
Çankaya ve Yenimahalle Belediye başkanlarının Ankara'daki en iyi belediye başkanları olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Başka bir belediye olsa buraya park yerine gökdelen dikerlerdi. Ama biz ne yapıyoruz, burada oturanları, onların çocuklarını düşünüyoruz, birlikte yaşamayı, parkta beraber oturmayı düşünüyoruz. Kent kültürünün ne olduğunu bütün dünyaya göstermek istiyoruz" diye konuştu.
Bu durumu hazmedemeyenlerin Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen'in "Kayınpederi tarafından silahla yaralandığına" ilişkin "son derece çirkin iftiraları" ortaya attığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gerçekten anlamak mümkün değil. Bu kadar açık yalan üzerine haberler nasıl yapılabilir? Bunlarda sözde CHP'li. Size sözüm söz, onların tamamını temizleyeceğim. Biz neyle uğraşıyoruz, onlar neyle uğraşıyor? Bizim derdimiz Türkiye, onların derdi 'nasıl ihale alabilirim, e ben CHP'liyim' yok kardeşim, yok öyle bir şey. Ona asla izin vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
Bugün bir gazetede "Kılıçdaroğlu'nun ayakkabısı 700 dolar" diye tam sayfa haber yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, gazete patronuna 100 dolar karşılığı ayakkabıyı verebileceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri gülüşmelere neden olurken, "Gülüyoruz ama Türkiye'nin geldiği noktaya bakın, bütün medyayı dönüştürmek istiyorlar. Hep 'kendilerini alkışlayan' medya haline dönüştürmek istiyorlar ama yılmayacağız. Yılmak bizim kitabımızda yoktur. Eğer bu ülkeye bağımsızlığı demokrasiyi getirdiysek, sonuna kadar mücadele de edeceğiz" diye konuştu.
Seçim sonuçlarına atıfta bulunarak, bazı vatandaşların üzüldüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hiç kimse üzülmesin. Hepimiz oturup yeniden düşünmek zorundayız. Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli yıldı mı? Hayır. Bedel ödediler, gencecik fidanlarımız hayatlarıyla bedel ödediler, biz onların verdiği mücadeleyi unutamayız, direneceğiz elbette yanlışa karşı, baskılara karşı. Her şeyi yapabileceklerini sanıyorlar. Demokrasilerde hiç kimse, her şeyi yapamaz. Bu toplumu kutuplaşmaya götürür. Bu ülkenin bütün aydınlarına, demokratlarına, bütün vatanseverlerine açıkça çağrımızdır; baskıya ve zulme karşı biz direneceğiz, medya üzerinde kurulmak istenen baskılara da direneceğiz. Eğer bizim çağrımızı kabul ediyorlarsa, bize destek versinler. Bu ülkenin aydınlarının sorumluluğu vardır. Biz kendi sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Seçim sonrası sorumluluğumuzun daha da arttığı bilincindeyiz. Çöken iki siyasal partinin bize yüklediği sorumluluğun da bilincindeyiz. O partilere oy veren veya kızıp oy vermeyen bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; güzel bir Türkiye istiyorsunuz siz. Çocuklarınızın özgürce okula gideceği bir Türkiye istiyorsunuz. Baskılardan korkulardan uzak bir Türkiye istiyorsunuz. Bunu sağlamak hepimizin ortak amacı olmalı, biz bunu yapmak zorundayız."
Arzusunun Yaşar Kemal'lerin sayısının giderek artması olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Güzel bir Türkiye'de huzur içinde yaşamak için benim size sözüm var, bunun mücadelesini yapacağız. Sizden sadece destek istiyorum, güç birliği yapmak zorundayız" diyerek konuşmasını tamamladı.
- Yağmur suyu toplama sistemi
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, konuşmasına, "barışın, kardeşliğin, özgürlüğün yazarının parkına hoşgeldiniz" diyerek başladı.
Yaşar Kemal'in bir halk ozanı olduğunu belirten Taşdelen, romanlarında ezilenlerin sesi olduğunun altını çizdi.
Heykeltraş Metin Yurdanur tarafından yapılan Yaşar Kemal Anıtı’nın da yer aldığı parkın 16 bin metrekare alana sahip olduğunu bildiren Taşdelen, parkta ayrıca koşu yolları, çocuk oyun alanları ile spor ve kondisyon alanları bulunduğunu anlattı.
Parkın 11 bin 928 metrekare yeşil alana sahip olduğunu bildiren Taşdelen, parkın 455 yapraklı, 500 ibreli ve 3 bin 720 çalıdan oluşan 5 bin 556 bitkiyle süslendiğini vurguladı. Taşdelen, parkta biyolojik göletin yanı sıra bitkisel sulama işlerinin yapılması için yağmur suyu toplama sistemi bulunduğunu bildirdi.
Projeyi bölgede oturan halkla yaptıklarını aktaran Taşdelen, parkın katılımcı belediyeciliğin önemli bir örneği olduğunu kaydetti.
Taşdelen, "CHP oldukça, demokratlar, devrimler oldukça, şiirler yazıldıkça, romanlar yazıldıkça" kimsenin karanlığa mahkum olmayacağını söyledi.
Sanatçı Zülfü Livaneli de törene katılanları "Yaşar Kemal'in dostları" olarak tanımladı. Adanolu'nun şair, yazar ve halk ozanları anlamında çok zengin olduğuna dikkati çeken Livaneli, "Bu ırmağı durdurmaya kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecek bu ırmak bundan sonra da akmaya devam edecek" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Yaşar Kemal anıtı ve parkın açılışı yapıldı.
Kaynak: AA
Yaşar Kemal ile tanışmasının lise yıllarında olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, İnce Memed romanını okuduktan sonra bütün dünyasının değiştiğini söyledi.
İlerleyen yıllarda onun röportajlarını ve diğer kitaplarını okuduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Anadolu'yu, Yaşar Kemal kadar güzel anlatan ikinci bir yazar hemen hemen yoktur. Efsaneyi, öyküyü, zulme karşı direnişi en güzel anlatan yazarlarımızdan bir tanesidir" diye konuştu.
Daha sonra Yaşar Kemal'le bir kaç kez bir araya gelme şansı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Güzel bir insandı. İki gün önce yol arkadaşı Ayşe Hanım'ı ziyaret ettim. Bizden bir talebinin olup olmadığını da sordum. Çünkü Yaşar Kemal'in yol arkadaşı hepimizin yol arkadaşıdır. Sayın Livaneli'nin dediği gibi 'bir ırmaktır o.' Irmağı coşturmak hepimizin ortak görevidir. Yaşar Kemal artık sadece Türkiye kültürünün bir parçası değil, o dünya kültürünün parçası. Eserleri hemen hemen bütün dillere çevrildi. Çok sayıda uluslararası ödüller aldı. Yaşar Kemal'i böyle biliyoruz. Ama onun bir özelliği daha var, katıksız bir devrimci ve ilkeli bir yazardı. İlkelerinden hiçbir zaman ödün vermedi, vermeyi hiçbir zaman düşünmedi. Bu ülkenin insanı için çalıştı, daha güzel bir Türkiye, dünya için çalıştı. Bunun için mücadele etti. Hep doğrulardan yana oldu. Zaman zaman eleştirildi ama o bütün eleştirileri göğüsleyip kararlılıkla yoluna devam etti."
Aydınların toplumun önderi olduğunu ve gençlere yeni fikirleri öğütlemesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Aydınların böyle bir görevi vardır ve aydınlar tıpkı Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi hiçbir zaman ilkelerinden ödün vermezler. Eğer bir bedel ödenecekse, her aydın o bedeli ödemekten asla çekinmez" diye konuştu.
Türkiye'nin geçmiş yıllarda çok büyük baskılar ve zulümler gördüğünü savunan Kılıçdaroğlu, ülkenin gerçek aydınlarının ise hiç yılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Kimi romanıyla, kimi sazıyla, kimi türküleriyle hep toplumun önünde olmayı sürdürdüler" dedi.
- "Bize düşen görev..."
CHP'nin dünyanın en köklü partilerinden biri olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerine düşen görevler olduğunu dile getirdi.
Parti olarak hep aydınlığa koştuklarını, ülkeyi aydınlığa taşımanın mücadelesini verdiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Ama Türkiye'de zaman zaman aydın çevrelerde de ciddi kırılmalar olduğunu gördük. Bunlar bizi elbette üzdü. O kırılmaların hangi maliyetlere yol açtığını hepimiz biliyoruz. Şimdi Türkiye yeni bir sürecin içinde. Bu süreçte hepimize düşen bir görev var. Şunu hiç kimsenin unutmasını istemem; eğer bir siyasal parti sorunların kaynağı olmuşsa, o siyasal partinin bu ülkede sorun çözme yeteneği bitmiştir. Eğer bir siyasal parti dünyada meşruiyeti tartışılır konuma gelmişse o siyasal partinin Türkiye'ye verebileceği fazla bir şey yoktur. Hepimizin bunu görmesi lazım. Elbette özeleştiri de yapacağız. Bütün bu olaylara karşı hakettiğimiz yere gelemiyorsak, oturup ciddi ciddi bir özeleştiri yapmamız gerekiyor. Neden ve hangi gerekçeyle? Bir seçim yaşadık, daha milletvekilleri yemin etmedi, ilk baskı medya üzerine geliyor ve çıkıp şunu rahatlıkla televizyon ekranlarında söyleyebiliyorlar, 'falan gazetenin sahibi artık o gazeteyi yönetemez, o gazeteyi biz yöneteceğiz' diyorlar. Emin olun Goebbels bile bunu düşünmemiştir. Ne demek siz yöneteceksiniz? Hani mülkiyet hakkı kutsaldı? Hani barışı ve özgürlüğü getirecektik? Daha yemin töreni bile başlamadan bunlar oluyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım."
Bu düşüncelere katılıp katılmadığıyla ilgili olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir çağrıda bulunduğunu ancak bir cevap alamadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu soruyu sormaya ve takipçisi olmaya devam edeceğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Demokrasi, özgürlük demesi kolay, birlikte yaşamak demek de kolay, zor olanı bunu hayata geçirmek" ifadesini kullandı.
- Taşdelen ile ilgili iddia
Çankaya ve Yenimahalle Belediye başkanlarının Ankara'daki en iyi belediye başkanları olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Başka bir belediye olsa buraya park yerine gökdelen dikerlerdi. Ama biz ne yapıyoruz, burada oturanları, onların çocuklarını düşünüyoruz, birlikte yaşamayı, parkta beraber oturmayı düşünüyoruz. Kent kültürünün ne olduğunu bütün dünyaya göstermek istiyoruz" diye konuştu.
Bu durumu hazmedemeyenlerin Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen'in "Kayınpederi tarafından silahla yaralandığına" ilişkin "son derece çirkin iftiraları" ortaya attığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gerçekten anlamak mümkün değil. Bu kadar açık yalan üzerine haberler nasıl yapılabilir? Bunlarda sözde CHP'li. Size sözüm söz, onların tamamını temizleyeceğim. Biz neyle uğraşıyoruz, onlar neyle uğraşıyor? Bizim derdimiz Türkiye, onların derdi 'nasıl ihale alabilirim, e ben CHP'liyim' yok kardeşim, yok öyle bir şey. Ona asla izin vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
Bugün bir gazetede "Kılıçdaroğlu'nun ayakkabısı 700 dolar" diye tam sayfa haber yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, gazete patronuna 100 dolar karşılığı ayakkabıyı verebileceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri gülüşmelere neden olurken, "Gülüyoruz ama Türkiye'nin geldiği noktaya bakın, bütün medyayı dönüştürmek istiyorlar. Hep 'kendilerini alkışlayan' medya haline dönüştürmek istiyorlar ama yılmayacağız. Yılmak bizim kitabımızda yoktur. Eğer bu ülkeye bağımsızlığı demokrasiyi getirdiysek, sonuna kadar mücadele de edeceğiz" diye konuştu.
Seçim sonuçlarına atıfta bulunarak, bazı vatandaşların üzüldüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hiç kimse üzülmesin. Hepimiz oturup yeniden düşünmek zorundayız. Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli yıldı mı? Hayır. Bedel ödediler, gencecik fidanlarımız hayatlarıyla bedel ödediler, biz onların verdiği mücadeleyi unutamayız, direneceğiz elbette yanlışa karşı, baskılara karşı. Her şeyi yapabileceklerini sanıyorlar. Demokrasilerde hiç kimse, her şeyi yapamaz. Bu toplumu kutuplaşmaya götürür. Bu ülkenin bütün aydınlarına, demokratlarına, bütün vatanseverlerine açıkça çağrımızdır; baskıya ve zulme karşı biz direneceğiz, medya üzerinde kurulmak istenen baskılara da direneceğiz. Eğer bizim çağrımızı kabul ediyorlarsa, bize destek versinler. Bu ülkenin aydınlarının sorumluluğu vardır. Biz kendi sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Seçim sonrası sorumluluğumuzun daha da arttığı bilincindeyiz. Çöken iki siyasal partinin bize yüklediği sorumluluğun da bilincindeyiz. O partilere oy veren veya kızıp oy vermeyen bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; güzel bir Türkiye istiyorsunuz siz. Çocuklarınızın özgürce okula gideceği bir Türkiye istiyorsunuz. Baskılardan korkulardan uzak bir Türkiye istiyorsunuz. Bunu sağlamak hepimizin ortak amacı olmalı, biz bunu yapmak zorundayız."
Arzusunun Yaşar Kemal'lerin sayısının giderek artması olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Güzel bir Türkiye'de huzur içinde yaşamak için benim size sözüm var, bunun mücadelesini yapacağız. Sizden sadece destek istiyorum, güç birliği yapmak zorundayız" diyerek konuşmasını tamamladı.
- Yağmur suyu toplama sistemi
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, konuşmasına, "barışın, kardeşliğin, özgürlüğün yazarının parkına hoşgeldiniz" diyerek başladı.
Yaşar Kemal'in bir halk ozanı olduğunu belirten Taşdelen, romanlarında ezilenlerin sesi olduğunun altını çizdi.
Heykeltraş Metin Yurdanur tarafından yapılan Yaşar Kemal Anıtı’nın da yer aldığı parkın 16 bin metrekare alana sahip olduğunu bildiren Taşdelen, parkta ayrıca koşu yolları, çocuk oyun alanları ile spor ve kondisyon alanları bulunduğunu anlattı.
Parkın 11 bin 928 metrekare yeşil alana sahip olduğunu bildiren Taşdelen, parkın 455 yapraklı, 500 ibreli ve 3 bin 720 çalıdan oluşan 5 bin 556 bitkiyle süslendiğini vurguladı. Taşdelen, parkta biyolojik göletin yanı sıra bitkisel sulama işlerinin yapılması için yağmur suyu toplama sistemi bulunduğunu bildirdi.
Projeyi bölgede oturan halkla yaptıklarını aktaran Taşdelen, parkın katılımcı belediyeciliğin önemli bir örneği olduğunu kaydetti.
Taşdelen, "CHP oldukça, demokratlar, devrimler oldukça, şiirler yazıldıkça, romanlar yazıldıkça" kimsenin karanlığa mahkum olmayacağını söyledi.
Sanatçı Zülfü Livaneli de törene katılanları "Yaşar Kemal'in dostları" olarak tanımladı. Adanolu'nun şair, yazar ve halk ozanları anlamında çok zengin olduğuna dikkati çeken Livaneli, "Bu ırmağı durdurmaya kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecek bu ırmak bundan sonra da akmaya devam edecek" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Yaşar Kemal anıtı ve parkın açılışı yapıldı.