3. Örgütsel Davranış Kongresi
TOKAT - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, "Son 100 yılın en büyük ekonomik krizini yaşadık. Dirençli olmamızın, krizin bizi az etkilemesinin nedeni borçluluğumuzun az olması" dedi.
Ertaş, Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Taşlıçiftlik Kampüsü Konferans Salonu'nda düzenlenen 3. Örgütsel Davranış Kongresi'nde, 2007 yılından bu yana dünyada ciddi bir ekonomik kriz yaşandığını söyledi.
Ekonomik çevrelerde ve bütün uluslararası toplantılarda krizin nasıl çıktığının değerlendirildiğini belirten Ertaş, "Bu krizin bir daha olmaması için yapılması gerekenler toplantılarda değerlendirildi. Bütün dünya, Amerika Merkez Bankası Başkanı'nın açıklayacağı faiz oranlarını bekliyor. Faize duyarlı ekonomik ortam oluştu" diye konuştu.
Krizden sonra çabuk toparlanma olduğunu fakat bir türlü kriz öncesi büyümeye ulaşılamadığını anlatan Ertaş, "Gelişmiş ekonomilerle gelişmekte olan ekonomiler arasındaki fark giderek kapanıyor. 18 ay önce 120 dolar olan petrol fiyatları bugün 45 dolara düştü. Bu, petrol ihraç eden ülkelerin ekonomilerini ciddi şekilde sarstı. Petrol üretici ülkeler son 1,5 yıldır zor durumda ama bizim gibi petrol ithal eden ülkelerin ekonomilerinde, özellikle cari açık açısından olumlu etkileri var" değerlendirmesinde bulundu.
- "Gelişmiş ekonomiler daha borçlu"
Ertaş, borçlar nedeniyle altyapı, yollar, barajlar, limanlar gibi yatırımların yapılmadığını, bunun işsizliği, istihdamı olumsuz etkilediğini vurguladı.
Piyasalarda borsa endeksi, faiz oranları, döviz kurlarında dalgalanma yaşandığını anlatan Ertaş, şunları kaydetti:
"Adeta bir gecede para birimlerinin değeri yüzde 20-30 oynuyor. Faizlerde değişiklik oluyor. Önünüzü göremiyorsanız yatırım yapamıyorsunuz. Bu da iyi bir şey değil. Gelişmiş ekonomilerin, bizim gibi gelişmekte olan ekonomilere göre daha borçlu olduğunu gördük. Gelişmiş ekonomilerde belli bir refah düzeyine ulaşıldıktan sonra tüketim çılgınca arttı. Son 100 yılın en büyük ekonomik krizini yaşadık. Dirençli olmamızın, krizin bizi az etkilemesinin nedeni borçluluğumuzun az olması. Yunanistan'ı 2 ay öncesine kadar çok konuştuk. 316 milyar avro borcu var. Yunanistan'ın borcu, 2054 yılına kadar yapılandırıldı. Şu anda borçlarını ödemek için adalarını satıyor. Allah hiç kimseyi bu duruma düşürmesin. Demek ki borç konusunda dikkatli olunması gerekiyor."
Türkiye'nin 1990'lı yılların ortalarında üç haneli enflasyon süreçlerini yaşadığını hatırlatan Ertaş, yüzde 145'lere varan enflasyon olduğunu, gecelik faizlerin yüzde 8 binlere ulaştığını söyledi.
Ertaş, enflasyonda 2004'ten bu yana tek haneli rakamlara ulaşıldığına değinerek, "Şu anda enflasyon yüzde 8. Enflasyonun bunun altında olması için hedeflerimiz var. Türkiye, son yıllarda sessiz bir devrimi gerçekleştirdi. Bunu çok fazla konuşmuyoruz. Türkiye'nin krizlere karşı niye bu kadar dayanıklı olduğu. Bakıyoruz 2002 yılında kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 74 iken, bu sene altıncı ay sonunda yüzde 33,5'e düşürmüşüz" ifadelerini kullandı.
Kongreye Tokat Valisi Cevdet Can, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ile akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Kaynak: AA
Ekonomik çevrelerde ve bütün uluslararası toplantılarda krizin nasıl çıktığının değerlendirildiğini belirten Ertaş, "Bu krizin bir daha olmaması için yapılması gerekenler toplantılarda değerlendirildi. Bütün dünya, Amerika Merkez Bankası Başkanı'nın açıklayacağı faiz oranlarını bekliyor. Faize duyarlı ekonomik ortam oluştu" diye konuştu.
Krizden sonra çabuk toparlanma olduğunu fakat bir türlü kriz öncesi büyümeye ulaşılamadığını anlatan Ertaş, "Gelişmiş ekonomilerle gelişmekte olan ekonomiler arasındaki fark giderek kapanıyor. 18 ay önce 120 dolar olan petrol fiyatları bugün 45 dolara düştü. Bu, petrol ihraç eden ülkelerin ekonomilerini ciddi şekilde sarstı. Petrol üretici ülkeler son 1,5 yıldır zor durumda ama bizim gibi petrol ithal eden ülkelerin ekonomilerinde, özellikle cari açık açısından olumlu etkileri var" değerlendirmesinde bulundu.
- "Gelişmiş ekonomiler daha borçlu"
Ertaş, borçlar nedeniyle altyapı, yollar, barajlar, limanlar gibi yatırımların yapılmadığını, bunun işsizliği, istihdamı olumsuz etkilediğini vurguladı.
Piyasalarda borsa endeksi, faiz oranları, döviz kurlarında dalgalanma yaşandığını anlatan Ertaş, şunları kaydetti:
"Adeta bir gecede para birimlerinin değeri yüzde 20-30 oynuyor. Faizlerde değişiklik oluyor. Önünüzü göremiyorsanız yatırım yapamıyorsunuz. Bu da iyi bir şey değil. Gelişmiş ekonomilerin, bizim gibi gelişmekte olan ekonomilere göre daha borçlu olduğunu gördük. Gelişmiş ekonomilerde belli bir refah düzeyine ulaşıldıktan sonra tüketim çılgınca arttı. Son 100 yılın en büyük ekonomik krizini yaşadık. Dirençli olmamızın, krizin bizi az etkilemesinin nedeni borçluluğumuzun az olması. Yunanistan'ı 2 ay öncesine kadar çok konuştuk. 316 milyar avro borcu var. Yunanistan'ın borcu, 2054 yılına kadar yapılandırıldı. Şu anda borçlarını ödemek için adalarını satıyor. Allah hiç kimseyi bu duruma düşürmesin. Demek ki borç konusunda dikkatli olunması gerekiyor."
Türkiye'nin 1990'lı yılların ortalarında üç haneli enflasyon süreçlerini yaşadığını hatırlatan Ertaş, yüzde 145'lere varan enflasyon olduğunu, gecelik faizlerin yüzde 8 binlere ulaştığını söyledi.
Ertaş, enflasyonda 2004'ten bu yana tek haneli rakamlara ulaşıldığına değinerek, "Şu anda enflasyon yüzde 8. Enflasyonun bunun altında olması için hedeflerimiz var. Türkiye, son yıllarda sessiz bir devrimi gerçekleştirdi. Bunu çok fazla konuşmuyoruz. Türkiye'nin krizlere karşı niye bu kadar dayanıklı olduğu. Bakıyoruz 2002 yılında kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 74 iken, bu sene altıncı ay sonunda yüzde 33,5'e düşürmüşüz" ifadelerini kullandı.
Kongreye Tokat Valisi Cevdet Can, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ile akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.