Arka Kapak Dergisi Okuyucuyla Buluştu
İSTANBUL – SALİHA ÖZDEMİR – Kitap, e-kitap ve yayın dünyasını, okurla irtibata geçirmeyi hedefleyen "Arka Kapak" kitap ve kültür dergisi, Ekim'de yayın hayatına başladı.
Derginin Yayın Yönetmeni Yunus Emre Tozal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitap dergiciliğinin Türkiye'de çok önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, okuyucuyla kitap bağlarını kurmak ve kitaplardaki metaforları daha iyi anlamalarını sağlamak amacıyla Arka Kapak'ın yayın hayatına başladığını aktardı.
Kitap eklerinin yalnızca kitap tanıtımı yaptığını dile getiren Tozal, "Türkiye'de kitap ekleri sadece kitapları gösteriyor ve aslında bir sektörel dergi konumundalar. Kitap dergisi ise okurların kitapla olan bağını güçlendiriyor. Biz bu anlamda iyi edebiyatın peşindeyiz. Arka Kapak bu ihtiyacı karşılamak için yola çıktı" dedi.
Yunus Emre Tozal, Tanpınar, Orhan Pamuk ve Oğuz Atay gibi yazarlardan beslenen bir edebiyat nesli olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Kafka, Tolstoy okuyan insanlar var. Biz insanların kadim bir ihtiyacı okumak ve düşünmek. Bunların hepsini bir anda, beraber yapabilmek, aynı zamanda dünyanın çeşitli yerlerinde kitapla alakalı gelişmeleri takip etmek, e-kitapla ilgili açıklamalar yapmak, mesela e-kitabın geleceğiyle kuşanmak. (Arka Kapak) bunlara da özel bölümler ayırıyor ve bu özel bölümlerde gelişmeleri yakından takip ediyoruz."
- Tozal: "Dergilerde kişisel hikaye öne çıkabiliyor"
"Okurlar, yazıyı yazan insanların bu kitabı okurkenki hallerini bilsinler veya hangi bakış açısıyla yazdıklarını bilsinler istiyoruz" ifadelerini kullanan Yunus Emre Tozal, Arka Kapak'ta birçok bölüm olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Dergide, e-kitabın geleceği, hayatımızdaki etkisiyle ilgili röportaj ve yazılar yayınlıyoruz. Bu bölüm, dergiyi özellikle önemli kılacak bir bölüm. İkincisi, çocuk edebiyatı bölümümüz var. Burada da basit çocuk kitaplarının tanıtımı dışında, yarın bu alanda kült olabilecek, hepimizin evinde bulunabilecek kitapların neden kült olduğuyla alakalı hikayeleri ele alıyoruz. Bunun dışında bir çizgi roman bölümü var. Orada özellikle yurtdışında çizgi romanda gelişmiş kişilerin çevirilerini telifiyle alıp yayınlıyoruz."
Derginin son sayfasında yer alan özel bölüme de değinen Tozal, "İlk yılımızda kapak tasarımcılarıyla konuşuyoruz. Tasarımı nasıl yapıyor, renkler, sunuş gibi. Kitap camiamızdaki önemli grafikerlerle görüşüyoruz. İkinci yıl, o bölümde matbaacıları, bir sonraki yıl ciltçileri ele alacağız belki. Kitap dünyasında emek veren kişilerle röportajlar yapacağız. Sinema bölümümüzde film seçip, okumalar yapıyoruz. Kitabın her alanıyla ilgili bölümler dergide bulunuyor" diye konuştu.
- Çalışkan: "Türkiye'de kitap dağıtımı, kriz diyebileceğimiz bir noktada"
Derginin imtiyaz sahibi Mehmed Ali Çalışkan da tek amaçlarının kitap satarak ticaret yapmak olmadığının altını çizerek, "Libronet olarak, Türkiye'de dönüşen ve yenilenen kitap dünyasının geleceğinde söz sahibi olmayı amaçladığımız için, 'Arka Kapak' projesini gündemimize almıştık. Arka Kapak bizim için, kitap ve yayıncılık dünyasıyla, daha doğrusu sektörle bir tür irtibat noktası aynı zamanda ve bu irtibat noktasını okura taşıdığımız, ilettiğimiz bir mecra" dedi.
E-kitapları da dergide tanıttıklarını aktaran Çalışkan, dergi ekibinin matbu kitaba hiçbir zaman karşı olmadığını, kitapların içinde doğup büyüyen insanlar olduklarını söyledi.
Mehmed Ali Çalışkan, matbu ve e-kitap alanının ikisinde de yer aldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Elektronik kitabı, Türkiye'de kitap okuma kültürünün önemli bir problemi olarak ve çözüme bir katkı amacıyla ortaya koyuyoruz. Bugün Türkiye'de kitap dağıtımı, kriz diyebileceğimiz bir noktada. Kemikleşmiş bir sürü probleme sahip. Bir kitap yazdığınızda, şansınız varsa ve bin adet dağıtabildiğiniz zaman, aslında araştırmalar şunu gösteriyor ki en az üç katı potansiyeli vardı ve sadece üçte birine ulaşabildi. Bunu biliyoruz. Dağıtım diye bir problem var Türkiye'de. Elektronik kitap, dağıtımı liberalleştiriyor, özgürleştiriyor. Ne elektronik takıntımız var, ne de matbu. Birlikte yürüyen iki dal var. Aslolan cümlelerin kendisi. Onu nerede gösterdiğinizin çok önemi yok."
Türkiye'de, bütün ticari sektörlerin dergisi olduğuna dikkati çeken Çalışkan, "Ama 'kitap dünyası' diye bir dergi yok. Kitap eleştiri dergileri var ama biz burada bir sektörüz. Bir sürü aktörleri var. Yazarlar, yayıncılar, okurlar, eleştirmenler, fuar düzenleyenler, teknik destek verenler, matbaacılar var. Sektörü bir bütün olarak, ticari bir sektör, endüstriyel bir yapılanma olarak ele alıp, bu yapılanmanın daha iyi bir noktaya gitmesi için, vizyon, felsefe, teknoloji, metodoloji önerecek bir dergi yok. Biz tam olarak böyle bir dergi olma iddiasında değiliz ama bu derginin de eksikliğini hissettirecek içerikler koyuyoruz. Birileri bilsin ki, bu içerikler de önemli, böyle yayınlar da muhakkak olmalı” şeklinde konuştu.
Aylık olarak yayımlanacak derginin ikinci sayısı Kasım'da okuyucuyla buluştu.
Kaynak: AA
Kitap eklerinin yalnızca kitap tanıtımı yaptığını dile getiren Tozal, "Türkiye'de kitap ekleri sadece kitapları gösteriyor ve aslında bir sektörel dergi konumundalar. Kitap dergisi ise okurların kitapla olan bağını güçlendiriyor. Biz bu anlamda iyi edebiyatın peşindeyiz. Arka Kapak bu ihtiyacı karşılamak için yola çıktı" dedi.
Yunus Emre Tozal, Tanpınar, Orhan Pamuk ve Oğuz Atay gibi yazarlardan beslenen bir edebiyat nesli olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Kafka, Tolstoy okuyan insanlar var. Biz insanların kadim bir ihtiyacı okumak ve düşünmek. Bunların hepsini bir anda, beraber yapabilmek, aynı zamanda dünyanın çeşitli yerlerinde kitapla alakalı gelişmeleri takip etmek, e-kitapla ilgili açıklamalar yapmak, mesela e-kitabın geleceğiyle kuşanmak. (Arka Kapak) bunlara da özel bölümler ayırıyor ve bu özel bölümlerde gelişmeleri yakından takip ediyoruz."
- Tozal: "Dergilerde kişisel hikaye öne çıkabiliyor"
"Okurlar, yazıyı yazan insanların bu kitabı okurkenki hallerini bilsinler veya hangi bakış açısıyla yazdıklarını bilsinler istiyoruz" ifadelerini kullanan Yunus Emre Tozal, Arka Kapak'ta birçok bölüm olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Dergide, e-kitabın geleceği, hayatımızdaki etkisiyle ilgili röportaj ve yazılar yayınlıyoruz. Bu bölüm, dergiyi özellikle önemli kılacak bir bölüm. İkincisi, çocuk edebiyatı bölümümüz var. Burada da basit çocuk kitaplarının tanıtımı dışında, yarın bu alanda kült olabilecek, hepimizin evinde bulunabilecek kitapların neden kült olduğuyla alakalı hikayeleri ele alıyoruz. Bunun dışında bir çizgi roman bölümü var. Orada özellikle yurtdışında çizgi romanda gelişmiş kişilerin çevirilerini telifiyle alıp yayınlıyoruz."
Derginin son sayfasında yer alan özel bölüme de değinen Tozal, "İlk yılımızda kapak tasarımcılarıyla konuşuyoruz. Tasarımı nasıl yapıyor, renkler, sunuş gibi. Kitap camiamızdaki önemli grafikerlerle görüşüyoruz. İkinci yıl, o bölümde matbaacıları, bir sonraki yıl ciltçileri ele alacağız belki. Kitap dünyasında emek veren kişilerle röportajlar yapacağız. Sinema bölümümüzde film seçip, okumalar yapıyoruz. Kitabın her alanıyla ilgili bölümler dergide bulunuyor" diye konuştu.
- Çalışkan: "Türkiye'de kitap dağıtımı, kriz diyebileceğimiz bir noktada"
Derginin imtiyaz sahibi Mehmed Ali Çalışkan da tek amaçlarının kitap satarak ticaret yapmak olmadığının altını çizerek, "Libronet olarak, Türkiye'de dönüşen ve yenilenen kitap dünyasının geleceğinde söz sahibi olmayı amaçladığımız için, 'Arka Kapak' projesini gündemimize almıştık. Arka Kapak bizim için, kitap ve yayıncılık dünyasıyla, daha doğrusu sektörle bir tür irtibat noktası aynı zamanda ve bu irtibat noktasını okura taşıdığımız, ilettiğimiz bir mecra" dedi.
E-kitapları da dergide tanıttıklarını aktaran Çalışkan, dergi ekibinin matbu kitaba hiçbir zaman karşı olmadığını, kitapların içinde doğup büyüyen insanlar olduklarını söyledi.
Mehmed Ali Çalışkan, matbu ve e-kitap alanının ikisinde de yer aldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Elektronik kitabı, Türkiye'de kitap okuma kültürünün önemli bir problemi olarak ve çözüme bir katkı amacıyla ortaya koyuyoruz. Bugün Türkiye'de kitap dağıtımı, kriz diyebileceğimiz bir noktada. Kemikleşmiş bir sürü probleme sahip. Bir kitap yazdığınızda, şansınız varsa ve bin adet dağıtabildiğiniz zaman, aslında araştırmalar şunu gösteriyor ki en az üç katı potansiyeli vardı ve sadece üçte birine ulaşabildi. Bunu biliyoruz. Dağıtım diye bir problem var Türkiye'de. Elektronik kitap, dağıtımı liberalleştiriyor, özgürleştiriyor. Ne elektronik takıntımız var, ne de matbu. Birlikte yürüyen iki dal var. Aslolan cümlelerin kendisi. Onu nerede gösterdiğinizin çok önemi yok."
Türkiye'de, bütün ticari sektörlerin dergisi olduğuna dikkati çeken Çalışkan, "Ama 'kitap dünyası' diye bir dergi yok. Kitap eleştiri dergileri var ama biz burada bir sektörüz. Bir sürü aktörleri var. Yazarlar, yayıncılar, okurlar, eleştirmenler, fuar düzenleyenler, teknik destek verenler, matbaacılar var. Sektörü bir bütün olarak, ticari bir sektör, endüstriyel bir yapılanma olarak ele alıp, bu yapılanmanın daha iyi bir noktaya gitmesi için, vizyon, felsefe, teknoloji, metodoloji önerecek bir dergi yok. Biz tam olarak böyle bir dergi olma iddiasında değiliz ama bu derginin de eksikliğini hissettirecek içerikler koyuyoruz. Birileri bilsin ki, bu içerikler de önemli, böyle yayınlar da muhakkak olmalı” şeklinde konuştu.
Aylık olarak yayımlanacak derginin ikinci sayısı Kasım'da okuyucuyla buluştu.