İsrail AB'nin 'Barış Sürecindeki Rolünü' Askıya Aldı
Netanyahu, Avrupa Birliği'nin "Filistinİsrail barış sürecindeki rolünü askıya alma" talimatı verdi
Avrupa Birliği'nin illegal Yahudi yerleşim birimlerinde üretilen mallarla ilgili kararına tepki olarak İsrail, birliğin Filistin-İsrail barış sürecindeki rolünü askıya aldı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Emanule Nahson, yaptığı yazılı açıklamada, "(Başbakan Benyamin Netanyahu'nun talimatı doğrultusunda) AB ile barış süreci ile alakalı tüm iletişim kanalları kapatıldı. Bu karar, AB'nin İsrail mallarının etiketlenmesi ile ilgili attığı adımın doğrudan sonucudur" ifadesini kullandı.
İsrail devlet radyosu, ismini açıklamadığı üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Başbakan Netanyahu'nun Dışişleri Bakanlığından, Filistin ile barış sürecinde AB'nin rolü konusunda yeni bir değerlendirme yapmasını istediği, değerlendirme sonuçlanana kadar tüm diplomatik temasların askıya alınması talimatını verdiğini aktardı.
AB, 11 Kasım'da, İsrail'in, işgal altında tuttuğu Batı Şeria'daki gayrimeşru yerleşim birimlerinde üretilen ürünlerde "İsrail malı" etiketi kullanılmasını engelleyen bir karar almıştı.
AB'nin bu kararının hedefinin, Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen mallara yönelik "zaten var olan yasaların daha etkili bir şekilde hayata geçirilmesi" olduğu belirtilmiş, AB ile İsrail arasındaki serbest ticaret anlaşması da Tel Aviv yönetiminin işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri'ni kapsamadığına dikkat çekilmişti.
Filistin Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, işgal altındaki Filistin topraklarında kurulu 250 fabrika ve farklı sektörler için üretim gerçekleştiren 3 bin tesis bulunuyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan daha önce konuyla ilgili yapılan açıklamada, sözkonusu karar dolayısıyla Avrupa Birliği kınanmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuele Nahson, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Avrupa Birliğinin, 1967'den beri İsrail kontrolünde olan yerlerde üretilen ürünleri etiketleme (üretildiği yeri yazma) kararını kınıyor. AB'nin siyasi nedenlerle ve boykot hareketinden etkilenerek, İsrail'in vatandaşlarını hedef alan terör dalgasıyla yüzleştiği bir dönemde böyle ayrımcılık içeren bir karar almasını teessüfle karşıladık" ifadelerini kullanmıştı.
Nahson bu kararın, İsrail-AB ilişkileri açısından da sonuçları olabileceğini söylemişti.
Kaynak: AA
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Emanule Nahson, yaptığı yazılı açıklamada, "(Başbakan Benyamin Netanyahu'nun talimatı doğrultusunda) AB ile barış süreci ile alakalı tüm iletişim kanalları kapatıldı. Bu karar, AB'nin İsrail mallarının etiketlenmesi ile ilgili attığı adımın doğrudan sonucudur" ifadesini kullandı.
İsrail devlet radyosu, ismini açıklamadığı üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Başbakan Netanyahu'nun Dışişleri Bakanlığından, Filistin ile barış sürecinde AB'nin rolü konusunda yeni bir değerlendirme yapmasını istediği, değerlendirme sonuçlanana kadar tüm diplomatik temasların askıya alınması talimatını verdiğini aktardı.
AB, 11 Kasım'da, İsrail'in, işgal altında tuttuğu Batı Şeria'daki gayrimeşru yerleşim birimlerinde üretilen ürünlerde "İsrail malı" etiketi kullanılmasını engelleyen bir karar almıştı.
AB'nin bu kararının hedefinin, Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen mallara yönelik "zaten var olan yasaların daha etkili bir şekilde hayata geçirilmesi" olduğu belirtilmiş, AB ile İsrail arasındaki serbest ticaret anlaşması da Tel Aviv yönetiminin işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri'ni kapsamadığına dikkat çekilmişti.
Filistin Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, işgal altındaki Filistin topraklarında kurulu 250 fabrika ve farklı sektörler için üretim gerçekleştiren 3 bin tesis bulunuyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan daha önce konuyla ilgili yapılan açıklamada, sözkonusu karar dolayısıyla Avrupa Birliği kınanmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuele Nahson, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Avrupa Birliğinin, 1967'den beri İsrail kontrolünde olan yerlerde üretilen ürünleri etiketleme (üretildiği yeri yazma) kararını kınıyor. AB'nin siyasi nedenlerle ve boykot hareketinden etkilenerek, İsrail'in vatandaşlarını hedef alan terör dalgasıyla yüzleştiği bir dönemde böyle ayrımcılık içeren bir karar almasını teessüfle karşıladık" ifadelerini kullanmıştı.
Nahson bu kararın, İsrail-AB ilişkileri açısından da sonuçları olabileceğini söylemişti.