Tatlısu yaptığı açıklamada; “Bugün
Rusya ile yaşanan krizin altında
Cumhuriyet yayınları vardır. Bayırbucak’ın ateş topu haline gelmesinde bu iki kişinin yöneticisi olduğu gazetenin yayın politikaları vardır. Türkmen kardeşlerimizin sınıra akın etmesinde bu zihniyet vardır. Bu zihniyet yıllardır Esed politikalarını alkışlamış, yayın yaptıkları ülkenin duruşuna şaşı bakmışlardır. Sadece şaşı bakmamış, aynı zamanda bölgenin iyileşmesi, saldırganlara karşı kardeşlerimizin savunmasız kalmaması için ülkemizin yaptığı yardımları ifşa ederek, soydaşlarımızın desteksiz ve güçsüz kalmasını sağlamıştır. Akan kanda, akan gözyaşında bu ikilinin büyük bir payı vardır. Bunu görmezden gelerek, gazeteciler tutuklanıyor gibi sahte gözyaşları dökmek, Türkiye’yi gazetecileri tutuklayan bir ülke gibi göstermek yavuz
hırsız misali suç bastırmaktan öte bir şey değildir.
Can Dündar ve Erdem Gül’ün bağımsız Türk yargısı tarafından yargılanıp tutuklanmaları, biz gazetecileri sevindirmez ancak,
vatana ihanet noktasına kadar varan bir yayıncılık anlayışı da kabul edilemez. Son 24 saati cezaevinde geçiren bu ikiliye destek vermek ise en az işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir. Gazeteciler Can Dündar’ın arkasında gibi, genelleyen bir açıklamayı da talihsiz açıklama olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz. Ortada bir suç varsa, ki vardır, bırakılım bağımsız yargı görevini yapsın” şeklinde değerlendirmede bulundu.
