'17. Faslın Açılması AB Sürecine İvme Kazandıracak'
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım müzakerelerinde 17. faslın açılacak olmasının sürece yeniden ivme kazandıracağını ve bunu diğer fasılların takip edeceğini ifade etti.
İKV'den yapılan açıklamada, AB Bakanı Volkan Bozkır tarafından duyurulduğu üzere aralık ayında 17. fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politika'nın müzakerelere açılmasının son derece sevindirici bir gelişme olduğu belirtildi.
Türkiye'nin AB katılım müzakereleri sürecinde 2 yıl aradan sonra bir faslın açılmasının gelecek dönemde sürece ivme kazandıracağı vurgulanan açıklamada, bu faslın Fransa tarafından Nicholas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilen fasıllardan biri olduğu ve açılmasının 2007'den beri gündemde bulunduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak getirilen blokajlara bir de üye devletlerin tek taraflı blokajlarının eklenmesinin müzakere sürecini kesintiye uğrattığı aktarılarak, bundan sonra sürecin yeniden ivme kazanmasının ve 17. faslın açılmasını diğer fasılların takip etmesinin umulduğu kaydedildi.
Ekonomik ve Parasal Politika Faslı'nın merkez bankasının bağımsızlığı ve kamu sektörünün finansal kurumlara imtiyazlı erişimin önlenmesi konularını içerdiği belirtilen açıklamada, "AB, ekonomik ve parasal birliğini inşa ederken, ilk aşamada merkez bankalarının bağımsızlığını sağlamayı hedeflemiştir. Dolayısıyla Türkiye'nin AB katılım sürecinde siyasi müdahalenin engellenmesi ve tam bağımsızlığın sağlanması hassas bir konudur. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2015 Türkiye İlerleme Raporu'nda bu fasılla ilgili Türkiye açısından üzerinde önemle durulan konu Merkez Bankası'nın tam bağımsızlığının sağlanması olmuştur" ifadelerine yer verildi.
İKV açıklamasında,17. faslın müzakerelere açılmasıyla bu alanda atılacak adımların sadece müzakere sürecine değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik kriterler alanında ilerleme sağlamasına da hizmet edeceği ve ülkenin yabancı yatırımcılar gözünde algısını pozitif yönde etkileyeceği vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Müzakerelerde açılması gündemde olan ancak Güney Kıbrıs blokajı nedeniyle açılamayan enerji, yargı ve temel haklar ve adalet, özgürlük ve güvenlik gibi fasılların açılması için de gerekli adımların atılmasını ümit ediyoruz. Bu doğrultuda, Kıbrıs meselesinde kapsayıcı, adil ve kalıcı çözümün sağlanması 14 faslın açılabilmesini gündeme getirecektir. Ayrıca, AB Konseyi'nin Kıbrıs meselesi ile ilişkili olarak 2006'da almış olduğu kararla müzakerelere açılsa bile, hiçbir fasıl geçici olarak kapatılamamaktadır. Bu durum da süreçte fiil ilerlemeyi engellemektedir. 29 Kasım pazar günü toplanacak olan AB-Türkiye Zirvesi'nde bu konuların da ele alınmasını, AB'nin müzakere sürecini hızlandırmak için samimi bir çaba sergilemesini ve yeni hükümetimizin de reform sürecindeki kararlılığını ortaya koymasını bekliyoruz."
Kaynak: AA
Türkiye'nin AB katılım müzakereleri sürecinde 2 yıl aradan sonra bir faslın açılmasının gelecek dönemde sürece ivme kazandıracağı vurgulanan açıklamada, bu faslın Fransa tarafından Nicholas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilen fasıllardan biri olduğu ve açılmasının 2007'den beri gündemde bulunduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak getirilen blokajlara bir de üye devletlerin tek taraflı blokajlarının eklenmesinin müzakere sürecini kesintiye uğrattığı aktarılarak, bundan sonra sürecin yeniden ivme kazanmasının ve 17. faslın açılmasını diğer fasılların takip etmesinin umulduğu kaydedildi.
Ekonomik ve Parasal Politika Faslı'nın merkez bankasının bağımsızlığı ve kamu sektörünün finansal kurumlara imtiyazlı erişimin önlenmesi konularını içerdiği belirtilen açıklamada, "AB, ekonomik ve parasal birliğini inşa ederken, ilk aşamada merkez bankalarının bağımsızlığını sağlamayı hedeflemiştir. Dolayısıyla Türkiye'nin AB katılım sürecinde siyasi müdahalenin engellenmesi ve tam bağımsızlığın sağlanması hassas bir konudur. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2015 Türkiye İlerleme Raporu'nda bu fasılla ilgili Türkiye açısından üzerinde önemle durulan konu Merkez Bankası'nın tam bağımsızlığının sağlanması olmuştur" ifadelerine yer verildi.
İKV açıklamasında,17. faslın müzakerelere açılmasıyla bu alanda atılacak adımların sadece müzakere sürecine değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik kriterler alanında ilerleme sağlamasına da hizmet edeceği ve ülkenin yabancı yatırımcılar gözünde algısını pozitif yönde etkileyeceği vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Müzakerelerde açılması gündemde olan ancak Güney Kıbrıs blokajı nedeniyle açılamayan enerji, yargı ve temel haklar ve adalet, özgürlük ve güvenlik gibi fasılların açılması için de gerekli adımların atılmasını ümit ediyoruz. Bu doğrultuda, Kıbrıs meselesinde kapsayıcı, adil ve kalıcı çözümün sağlanması 14 faslın açılabilmesini gündeme getirecektir. Ayrıca, AB Konseyi'nin Kıbrıs meselesi ile ilişkili olarak 2006'da almış olduğu kararla müzakerelere açılsa bile, hiçbir fasıl geçici olarak kapatılamamaktadır. Bu durum da süreçte fiil ilerlemeyi engellemektedir. 29 Kasım pazar günü toplanacak olan AB-Türkiye Zirvesi'nde bu konuların da ele alınmasını, AB'nin müzakere sürecini hızlandırmak için samimi bir çaba sergilemesini ve yeni hükümetimizin de reform sürecindeki kararlılığını ortaya koymasını bekliyoruz."