'İki Katlı Şehir' Zonguldak
Zonguldak, yeraltı zenginliği olan taşkömürünün yer üstüne çıkartılmasıyla birlikte Türkiye’nin yeraltı ağ açıklığı en fazla olan şehri oldu. Yaklaşık 300 kilometrelik ağ açıklığıyla madenciler “Karaelmas”ı ülke ekonomisine kazandırmak için gece gündüz çalışıyor.
Taşkömürünün bulunmasıyla birlikte “İki katlı şehir” olarak anılan Zonguldak, yer altında açılan galeriler ve yapılan üretimlerle Türkiye’nin yeraltı ağ açıklığı en fazla olan şehri oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı olarak Zonguldak’ta faaliyetini sürdüren Türkiye Taşkömürü Kurumu da geçmişten bugüne süregelen zaman içerisinde üretilen kömürle ülke ekonomisine katkı sağladı.
Amasra, Armutçuk, Karadon, Kozlu ve Üzülmez Müesseseleriyle yerin metrelerce altında sürülen galerilerde kömüre ulaşan maden işçileri, “Karaelmas”ı yeryüzüne çıkartabilmek için dönüşümlü vardiyalarla çalışıyorlar.
Yer üstündeki yaşamın yanı sıra yeraltında da yaşamın devam ettiği “İki katlı şehir” Zonguldak, 300 kilometrelik ağ açıklığıyla Türkiye’nin yeraltı ağ açıklığı en fazla olan şehri oldu. Yer altında çok sayıda ağ açıklığı bulunan şehir, madencilik kültürü sayesinde geçmişten günümüze işçilere istihdam sağlayan illerden biri oldu.
“İKİ KATLI ŞEHİRDE YAŞIYORUZ”
Kurumdaki işçi sayısının düşmesi ve üretimin azalması şehri olumsuz etkilerken, Kültür Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Maden Müzesi” ile madencilik kültürü dünyaya tanıtılmaya çalışılacak. Maden sektöründe başladığı meslek hayatı boyunca çeşitli tecrübeler edinen Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci de “İki Katlı Şehir” Zonguldak’ta yeraltını şöyle anlattı:
“Zonguldak iki katlı bir şehir. Yeraltı ve yerüstü dersek iki katlı bir şehirde yaşıyoruz. TTK’nın genelinde toplam 300 kilometreye yakın ağ açıklığımız var. Üzülmez, Kozlu, Karadon, Armutçuk ve Amasra Müesseseleriyle beraber böyle bir açıklık var. Bunları kat kat düşünürsek her 100 metrede bir kot var. En son şu anda Kozlu Müessesede -630 kotundayız. Deniz seviyesinden -630 kotuna indik. Her bölgenin 40-50 kilometreye yakın açıklığı var. Kömürü bulduktan sonra taban tabir ettiğimiz kömürün damarı ne kadar varsa gideriz en son nihayetinde bırakıp oradan kömürleri alıp söke söke getiririz.”
Kömür üretiminin sonlandığı galerilerdeki tahkimatın söküldüğünü anlatan Demirci, “Kömürün sonlanmasıyla birlikte arkada domuz damı, demir tahkimatı alarak geri dönüyoruz. Taban yolunu nihayetinde sökmüyoruz. Bir alt kata inmek için. Sondaj verileriyle kömüre ulaşıyoruz. Zonguldak’taki taş kömürü Türkiye’nin ve dünyanın en kaliteli kömürlerinden bir tanesidir. Ben bir kilogram kalmayacak şekilde kömürün alınması taraftarıyım” diye konuştu.
KARADENİZ’İN ALTI “KARAELMAS” DİYARI
Kuruma bağlı Kozlu Müessesesi Karadeniz’in metrelerce altındaki taşkömürünü ülke ekonomisine kazandırmak için üretimini sürdürüyor. Denizin altından “Karaelmas”ı çıkartan işçiler Madencilik Kanunu’nda belirtilen kriterler ile ilerlemeyi sürdürüyor.
Denizin altındaki üretimden de bahseden Demirci, “Damar yapısı, arazinin şartları sayesinde ilerleme yapılıyor. Kozlu Müessesesi şu anda denizin altında ilerleme yapıyor. Burada ilerlerken tabii ki de denizi delmeyeceğiz. Maden kanununda bunun kriterleri söz konusudur. Ona göre ilerleme yapıyoruz. Emniyetli şekilde ilerleme yapıyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
Amasra, Armutçuk, Karadon, Kozlu ve Üzülmez Müesseseleriyle yerin metrelerce altında sürülen galerilerde kömüre ulaşan maden işçileri, “Karaelmas”ı yeryüzüne çıkartabilmek için dönüşümlü vardiyalarla çalışıyorlar.
Yer üstündeki yaşamın yanı sıra yeraltında da yaşamın devam ettiği “İki katlı şehir” Zonguldak, 300 kilometrelik ağ açıklığıyla Türkiye’nin yeraltı ağ açıklığı en fazla olan şehri oldu. Yer altında çok sayıda ağ açıklığı bulunan şehir, madencilik kültürü sayesinde geçmişten günümüze işçilere istihdam sağlayan illerden biri oldu.
“İKİ KATLI ŞEHİRDE YAŞIYORUZ”
Kurumdaki işçi sayısının düşmesi ve üretimin azalması şehri olumsuz etkilerken, Kültür Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Maden Müzesi” ile madencilik kültürü dünyaya tanıtılmaya çalışılacak. Maden sektöründe başladığı meslek hayatı boyunca çeşitli tecrübeler edinen Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci de “İki Katlı Şehir” Zonguldak’ta yeraltını şöyle anlattı:
“Zonguldak iki katlı bir şehir. Yeraltı ve yerüstü dersek iki katlı bir şehirde yaşıyoruz. TTK’nın genelinde toplam 300 kilometreye yakın ağ açıklığımız var. Üzülmez, Kozlu, Karadon, Armutçuk ve Amasra Müesseseleriyle beraber böyle bir açıklık var. Bunları kat kat düşünürsek her 100 metrede bir kot var. En son şu anda Kozlu Müessesede -630 kotundayız. Deniz seviyesinden -630 kotuna indik. Her bölgenin 40-50 kilometreye yakın açıklığı var. Kömürü bulduktan sonra taban tabir ettiğimiz kömürün damarı ne kadar varsa gideriz en son nihayetinde bırakıp oradan kömürleri alıp söke söke getiririz.”
Kömür üretiminin sonlandığı galerilerdeki tahkimatın söküldüğünü anlatan Demirci, “Kömürün sonlanmasıyla birlikte arkada domuz damı, demir tahkimatı alarak geri dönüyoruz. Taban yolunu nihayetinde sökmüyoruz. Bir alt kata inmek için. Sondaj verileriyle kömüre ulaşıyoruz. Zonguldak’taki taş kömürü Türkiye’nin ve dünyanın en kaliteli kömürlerinden bir tanesidir. Ben bir kilogram kalmayacak şekilde kömürün alınması taraftarıyım” diye konuştu.
KARADENİZ’İN ALTI “KARAELMAS” DİYARI
Kuruma bağlı Kozlu Müessesesi Karadeniz’in metrelerce altındaki taşkömürünü ülke ekonomisine kazandırmak için üretimini sürdürüyor. Denizin altından “Karaelmas”ı çıkartan işçiler Madencilik Kanunu’nda belirtilen kriterler ile ilerlemeyi sürdürüyor.
Denizin altındaki üretimden de bahseden Demirci, “Damar yapısı, arazinin şartları sayesinde ilerleme yapılıyor. Kozlu Müessesesi şu anda denizin altında ilerleme yapıyor. Burada ilerlerken tabii ki de denizi delmeyeceğiz. Maden kanununda bunun kriterleri söz konusudur. Ona göre ilerleme yapıyoruz. Emniyetli şekilde ilerleme yapıyoruz” dedi.