Gezi Parkı Odaklı Eylemlerle İlgili Tazminat Davasına Ret
Gezi Parkı odaklı eylemlerde polis tarafından gaz kapsülüyle ayağından yaralandığı iddiasıyla İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne 101 bin liralık dava açan Aydın Aydoğan'ın tazminat davası İstanbul 3. İdare Mahkemesi'nce reddedildi
Gezi Parkı odaklı eylemlerde polis tarafından gaz kapsülüyle ayağından yaralandığı iddiasıyla İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne 101 bin liralık dava açan Aydın Aydoğan'ın tazminat davası İstanbul 3. İdare Mahkemesi'nce reddedildi.
Gezi Parkı odaklı eylemlerde 11 Haziran 2013'te polisin attığı gaz kapsülü ile sol ayağından yaralandığı iddia eden Aydın Aydoğan, İstanbul 3. İdare Mahkemesi'ne başvurarak, İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin lira manevi, bin lira da maddi olmak üzere 101 bin liralık tazminat davası açtı.
İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi, tarafların savunmalarını aldıktan sonra karar verdi.
Mahkeme, kararında, ''İdarelerin meydana gelen bir zarardan dolayı sorumlu tutulabilmeleri ve tazmin borcuyla yükümlü sayılabilmeleri için öncelikle ortada bir zararın bulunması, bu zararın meşru ve güncel olması, keza uğranıldığı öne sürülen zararın, idarenin haksız ve hukuka aykırı bir işlem ve eyleminden kaynaklanması, ayrıca zararı doğuran olay ile idare arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir. Ortada bir zarar bulunmakla birlikte eğer bu zarar idareye isnat edilemiyorsa, idarenin tazmin borcundan sorumlu tutulması mümkün değildir'' denildi.
Davacı Aydın Aydoğan'ın, 11 Haziran 2013 tarihinde Taksim'de meydana gelen olaylar sırasında güvenlik güçlerinin kullandığı biber gazı fişeğinin isabet etmesi sonucu yaralandığından bahisle dava açtığını hatırlatan mahkeme, kararında şunları belirtti:
''11 Haziran 2013'te Taksim Meydan ve çevresinde meydana gelen olayların yasa dışı izinsiz eylem ve gösteri mahiyetinde olduğu ve bu sebebe binaen emniyet güçlerince olaya müdahale edildiği, bedeni kuvvetin dışında basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fiziki engeller ile sair hizmet araçlarının müdahale aracı olarak kullanıldığı, kamuoyunun da malumu olduğu üzere olayların güne özel değil günlerce sürecek şekilde süreklilik arz ettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada dosyadaki belgelerden hareketle, davacının, güvenlik güçlerince olayları bastırmak için kullanılan gaz fişeği nedeniyle sol ayak topuğundan vurulduğu iddia edilmiş ise de sunulan raporlardan ve belgelerden olayın bu sebebe binaen olduğu ortaya konulamadığından idareyi kusurlu kılacak bir husustan söz edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verildi.''
Davayı reddeden mahkeme, 126 lira yargılama gideri ile birlikte 2 bin 500 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kurumlara ödenmesini kararlaştırdı.
Kaynak: AA
Gezi Parkı odaklı eylemlerde 11 Haziran 2013'te polisin attığı gaz kapsülü ile sol ayağından yaralandığı iddia eden Aydın Aydoğan, İstanbul 3. İdare Mahkemesi'ne başvurarak, İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bin lira manevi, bin lira da maddi olmak üzere 101 bin liralık tazminat davası açtı.
İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi, tarafların savunmalarını aldıktan sonra karar verdi.
Mahkeme, kararında, ''İdarelerin meydana gelen bir zarardan dolayı sorumlu tutulabilmeleri ve tazmin borcuyla yükümlü sayılabilmeleri için öncelikle ortada bir zararın bulunması, bu zararın meşru ve güncel olması, keza uğranıldığı öne sürülen zararın, idarenin haksız ve hukuka aykırı bir işlem ve eyleminden kaynaklanması, ayrıca zararı doğuran olay ile idare arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir. Ortada bir zarar bulunmakla birlikte eğer bu zarar idareye isnat edilemiyorsa, idarenin tazmin borcundan sorumlu tutulması mümkün değildir'' denildi.
Davacı Aydın Aydoğan'ın, 11 Haziran 2013 tarihinde Taksim'de meydana gelen olaylar sırasında güvenlik güçlerinin kullandığı biber gazı fişeğinin isabet etmesi sonucu yaralandığından bahisle dava açtığını hatırlatan mahkeme, kararında şunları belirtti:
''11 Haziran 2013'te Taksim Meydan ve çevresinde meydana gelen olayların yasa dışı izinsiz eylem ve gösteri mahiyetinde olduğu ve bu sebebe binaen emniyet güçlerince olaya müdahale edildiği, bedeni kuvvetin dışında basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fiziki engeller ile sair hizmet araçlarının müdahale aracı olarak kullanıldığı, kamuoyunun da malumu olduğu üzere olayların güne özel değil günlerce sürecek şekilde süreklilik arz ettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada dosyadaki belgelerden hareketle, davacının, güvenlik güçlerince olayları bastırmak için kullanılan gaz fişeği nedeniyle sol ayak topuğundan vurulduğu iddia edilmiş ise de sunulan raporlardan ve belgelerden olayın bu sebebe binaen olduğu ortaya konulamadığından idareyi kusurlu kılacak bir husustan söz edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar verildi.''
Davayı reddeden mahkeme, 126 lira yargılama gideri ile birlikte 2 bin 500 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kurumlara ödenmesini kararlaştırdı.