İzmir Memur-Sen Teşkilat Buluşması
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, "28 Şubat bu ülkeye çok şey kaybettirdi" dedi.
Yalçın, Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği'nin Balçova Termal Otel Kardelen Salonu'nda düzenlediği "Memur-Sen Teşkilat Buluşması" toplantısında yaptığı konuşmada, sendikacılığı kavga zemininden çıkardıklarını, insan, değer, edep merkezli bir yaklaşımla yeniden inşa ettiklerini söyledi.
Yan yana gelmenin, kol kola girmenin birlikte hareket etmenin önemine işaret eden Yalçın, "Öncü medeniyet, güçlü sendika, büyük Türkiye ve 1 milyon üye diyerek yola revan olduk" dedi.
Sendikacılığın itibar kattığı bir ortamda Memur-Sen ailesinin sendikacılığa itibar kazandırdığını, bugünkü başarının yakalanmasında 28 Şubat döneminde yaşanan acıların etkili olduğunu ifade eden Yalçın, "28 Şubat bu ülkeye çok şey kaybettirdi. Cumhuriyet tarihinde emekle kazanan, alın teriyle kazanan sabit gelirlilerin en fazla zammı aldığı, Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan 54. Hükümete operasyon çekildiğinde sendikacılar sokağı ısıtmak için ırgat olarak kullanıldı" diye konuştu.
Necmettin Erbakan'ın başbakan olduğu 54. Hükümetin "tetikçi karargah medyası" marifetiyle görevinden uzuklaştırıldığını kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
"O dönemde zamanın en büyük işçi sendikaları konfederasyonu, zamanın başbakanının huzuruna çıkıyor. İkinci altı ay için toplu iş sözleşmesi yapacaklar. Masaya giderken, 'Bugünkü ekonomik verilerle alabileceğimiz rakam yüzde 15'dir, taş çatlasa yüzde 20'dir. Öyleyse yüzde 35 istemeliyiz, nasıl olsa veremezler. Kapıda basın hazır' diyerek sokağa çıkmak için bahane aradılar. Çünkü zamanın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı sendikalara hitaben, 'Silahlı kuvvetler olarak biz gereğini yaptık, şimdi sıra sivil kuvvetlerde' diye talimat vermişti.
Erol Özkasnak bir villada onları toplayıp, talimatlandırarak sokağa indirmişti. İçeriye girdiklerinde zamanın başbakanı 'İkinci altı ay için ne istiyorsunuz?' diye sorduğunda 'yüzde 35 istiyoruz' diyen işçi konfederasyonu başkanını savunan adam, zamanın başbakanı 'Siz bir işçi konfederasyonu başkanısınız. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede yüzde 35 istemek neyin nesi. En azından enflasyon oranında zam isteseydiniz. Biz emekçi kesimi, alın teriyle kazanan kesimi ezdirmeyiz. Size yüzde 55 veririz' demişti. Sonuç değişmedi. 'Beşli çete' olarak tarihe geçen bu sendikacılık, sendikal tarih açısından bir yüz karasıdır."
28 Şubat dönemiyle ilgili eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in de dönemin davasının görüldüğü mahkemeye ifadeye çağrıldığını hatırlatan Yalçın, "Yaptığınız yanlışlar sizi kabirde sıkacak. O yüzden gidin ifade verin. Milyarlarca dolar toplayanların aldığı paraları kursaklarından çıkarıp, yetime, fakire, sabit gelirliye verilmesinin yolunu açmaları için onlara çağrıda bulunuyorum. o devrin size yaptırdıklarını ifade edin" şeklinde konuştu.
Bugün de 28 Şubat heveslilerinin olduğunu ileri süren Yalçın, Memur-Sen Konfederasyonu olarak artık darbecilere, vesayetçilere izin vermeyeceklerini dile getirdi.
AK Parti İzmir milletvekili adayı Tansu Kaya da yaptığı konuşmada Aliağa ilçesinde belediye başkanlığı yaptığı dönemde, yasal alt yapısı hazır olmamasına rağmen Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Bem-Bir-Sen'le sosyal denge sözleşmesini imzaladıklarını, bunu Türkiye'de imzalayan ilk 3 belediye başkanından birisi olduğunu hatırlattı.
Kaya, 1 Kasım seçimlerinin önemine işaret ederek, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Seçimlerin hemen sonrasında terör saldırılarının başlamasına dikkati çeken Kaya, AK Parti'nin milletin desteğiyle yeniden tek başına iktidar hedefini yakalayarak, Türkiye'yi Suriye'deki gibi bir iç karışıklığa götürmek isteyenlere en güzel cevabı vereceğini ifade etti.
Kaynak: AA
Yan yana gelmenin, kol kola girmenin birlikte hareket etmenin önemine işaret eden Yalçın, "Öncü medeniyet, güçlü sendika, büyük Türkiye ve 1 milyon üye diyerek yola revan olduk" dedi.
Sendikacılığın itibar kattığı bir ortamda Memur-Sen ailesinin sendikacılığa itibar kazandırdığını, bugünkü başarının yakalanmasında 28 Şubat döneminde yaşanan acıların etkili olduğunu ifade eden Yalçın, "28 Şubat bu ülkeye çok şey kaybettirdi. Cumhuriyet tarihinde emekle kazanan, alın teriyle kazanan sabit gelirlilerin en fazla zammı aldığı, Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan 54. Hükümete operasyon çekildiğinde sendikacılar sokağı ısıtmak için ırgat olarak kullanıldı" diye konuştu.
Necmettin Erbakan'ın başbakan olduğu 54. Hükümetin "tetikçi karargah medyası" marifetiyle görevinden uzuklaştırıldığını kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
"O dönemde zamanın en büyük işçi sendikaları konfederasyonu, zamanın başbakanının huzuruna çıkıyor. İkinci altı ay için toplu iş sözleşmesi yapacaklar. Masaya giderken, 'Bugünkü ekonomik verilerle alabileceğimiz rakam yüzde 15'dir, taş çatlasa yüzde 20'dir. Öyleyse yüzde 35 istemeliyiz, nasıl olsa veremezler. Kapıda basın hazır' diyerek sokağa çıkmak için bahane aradılar. Çünkü zamanın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı sendikalara hitaben, 'Silahlı kuvvetler olarak biz gereğini yaptık, şimdi sıra sivil kuvvetlerde' diye talimat vermişti.
Erol Özkasnak bir villada onları toplayıp, talimatlandırarak sokağa indirmişti. İçeriye girdiklerinde zamanın başbakanı 'İkinci altı ay için ne istiyorsunuz?' diye sorduğunda 'yüzde 35 istiyoruz' diyen işçi konfederasyonu başkanını savunan adam, zamanın başbakanı 'Siz bir işçi konfederasyonu başkanısınız. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede yüzde 35 istemek neyin nesi. En azından enflasyon oranında zam isteseydiniz. Biz emekçi kesimi, alın teriyle kazanan kesimi ezdirmeyiz. Size yüzde 55 veririz' demişti. Sonuç değişmedi. 'Beşli çete' olarak tarihe geçen bu sendikacılık, sendikal tarih açısından bir yüz karasıdır."
28 Şubat dönemiyle ilgili eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in de dönemin davasının görüldüğü mahkemeye ifadeye çağrıldığını hatırlatan Yalçın, "Yaptığınız yanlışlar sizi kabirde sıkacak. O yüzden gidin ifade verin. Milyarlarca dolar toplayanların aldığı paraları kursaklarından çıkarıp, yetime, fakire, sabit gelirliye verilmesinin yolunu açmaları için onlara çağrıda bulunuyorum. o devrin size yaptırdıklarını ifade edin" şeklinde konuştu.
Bugün de 28 Şubat heveslilerinin olduğunu ileri süren Yalçın, Memur-Sen Konfederasyonu olarak artık darbecilere, vesayetçilere izin vermeyeceklerini dile getirdi.
AK Parti İzmir milletvekili adayı Tansu Kaya da yaptığı konuşmada Aliağa ilçesinde belediye başkanlığı yaptığı dönemde, yasal alt yapısı hazır olmamasına rağmen Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Bem-Bir-Sen'le sosyal denge sözleşmesini imzaladıklarını, bunu Türkiye'de imzalayan ilk 3 belediye başkanından birisi olduğunu hatırlattı.
Kaya, 1 Kasım seçimlerinin önemine işaret ederek, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Seçimlerin hemen sonrasında terör saldırılarının başlamasına dikkati çeken Kaya, AK Parti'nin milletin desteğiyle yeniden tek başına iktidar hedefini yakalayarak, Türkiye'yi Suriye'deki gibi bir iç karışıklığa götürmek isteyenlere en güzel cevabı vereceğini ifade etti.