Lice Davası Kilitlendi
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldüğü olayla ilgili açılan dava, bugün İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Mağdur avukatları, dönemin sanık Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun, mahkeme öncesi ifadesinin alınmasının hukuka aykırı olduğunu savunurken, mahkemenin aykırı davranış nedeniyle mahkeme heyetinin reddini talep etti. Öte yandan, mağdur avukatları, sanık dönemin Üsteğmeni Tunay Yanardağ’ın yurt dışında ölüm belgelerine inanmadıklarını ve DNA testi istediklerini bildirdi.
Diyarbakır’da faili meçhul soruşturmalarla ilgili yürütülen çalışma kapsamında 2013 yılının Ekim ayında zaman aşımına bir gün kala dava açıldı. Dava daha sonra Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ’güvenlik’ gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildi. Ancak Eskişehir’de Özel Yetkili Mahkeme olmadığı anlaşılmış ve dava Ankara’ya gönderilmişti. Buradan İzmir’e nakledilen davayla ilgili İzmir 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların yargılanmasının izine bağlı olduğu gerekçesiyle yargılamayı durdurdu. Mahkeme, HSYK’nın soruşturma izni vermesi gerektiğini belirtti.
Müdahil avukatların girişimleri sonucu HSYK’nın soruşturma izni verdiği ve yargılamanın devam edeceği öğrenildi. Durdurulan dava, İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülmeye başlandı.
DAVADA TEK SANIK KALDI
Davaya, 13 mağdur ve avukatları ile sanık dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Necdet Solmazgül, sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Mehmet Eren Turan katılırken, geçtiğimiz 23 Ağustos’ta Singapur’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden dönemin Üsteğmen’i Tunay Yanardağ’ın avukatı ve emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun sağlık sebeplerinden ve can güvenliğinden dolayı katılmadığı bildirildi.
Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ hakkında, ’taammüden öldürme’, ’halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik’, ’cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
HATİPOĞLU’NUN MAHKEMEDE İFADE VERMEMESİ TARTIŞMA ÇIKARDI
Sanık Eşref Hatipoğlu’nnun duruşmadan önce ifadesinin alınması ve duruşmaya katılmamasına itiraz eden mağdur avukatlarından Avukat Suat Çetinkaya, "Eşref Hatipoğlu Lice Davası’nın 2 sanığının birisidir. Eşrefe Hatipoğlu’nun gizli bir şekilde ifade alınması hukuka aykırıdır. Bu sorgu adli yargılanma ilkesine aykırıdır" dedi.
Mağdur avukatlarından Yunus Muratakan ise "Duruşma salonu içerisinde müştekiler, müşteki avukatları ve mahkemedeki kolluk kuvvetlerin, basın mensuplarının hangisinin, sanığın can güvenliğini tehdit edecek bir durumu vardır? Mahkemenizce tepit edilsin. Neden sanığın ifadesini gizli aldınız" dedi.
Mahkeme Başkanı Nureddin Küdür ise "Sanığın ifadesini gizli almadık, normal uygulama böyle. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu ve sağlık sorunların iletti. Korumasıyla gelip ifade verdi" dedi.
"SİZ SANIĞI AĞIRLAMIŞSINIZ"
Mağdur avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, "Sanık açısından can güvenliği yok derken bizi tehdit olarak gördünüz. O yaptığınıza duruşma denmez. Siz burada Eşref Hatipoğlu’nu ağırlamışsınız? Siz bizi bertaraf ederek duruşma yapamazsınız. Bizsiz duruşma yapamazsınız" dedi.
Mahkeme Başkanı Nureddin Küdür ise "’Hiç de ağırlama yapmadık. İfadesini aldık" dedi.
BAHTİYAR AYDIN’IN AVUKATI: "ARTIK BU DAVADAN BEKLENTİMİZ KALMADI"
Dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın eşinin avukatı Necdet Solmazgül, "İki yıldır ifadesi alınmayan sanıklardan sonra müvekkilim artık bu davadan umudunu kesti. Bugünden sonra artık bizim açımızdan davanın ne olacağı konusunda ümidimiz yok. 2 yıl boyunca sanığı getirip dinletmeyince bir anlamı var. 2 yıl boyunca neden bu adamın ifadesi alınamadı. Bu dava, bir generalin bir suikasta uğradığı, 14 vatandaşın öldürüldüğü dava. Aileler; babalarının yada eşinin nasıl öldüğünü öğrenmek istiyor. Her gün bir sürü şehit geliyor. Vaatler var, şehidimizin ailesine bakacağız deniyor. Ama daha geçimişteki şehitlerin ailelerine bakamadınız ki şimdikine bakasınız. Ben eminim Şehit Bahtiyarı Aydın’ın eşi bana, ’Bu davayı takip etmeyin, devletten bir beklentimiz kalmadı’ diyecek bu saatten sonra" dedi.
TAHİR ELÇİ; "TUNAY YANARDAĞ’IN ÖLDÜĞÜNE İNANMIYORUM"
Mağdur avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, "Ben bu davadan hiçbir sonuç beklemiyorum, bana göre bu dava artık bitmiştir. Mahkemenin her üyesini red ediyoruz. Sizinle bu yargılamayı kabul etmiyoruz. Siz bu davada taraf tuttunuz. Sizi sevmiyoruz da artık. Tunay Yanadağ ölmüş. Ölünün arkasından konuşulmaz ama cezasını çekmeden paşa paşa ölmeyeceksin. Ayrıca da ben öldüğüne de inanmıyorum. Tunay Yanardağ’ın olduğu ileri sürülen cesede DNA testi yapılmasını istiyorum. Ben Tunay Yanarağ’ın kim olduğunu biliyorum. Bizzat bana işkence yapan kişidir. Mahkeme suç işlemiştir. Mahkeme tarafsızlığını yitirmiştir, mahkemenizi red ediyoruz" dedi.
"GÜVENLİ ORTAM YOK"
Sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun Avukatı Mehmet Emin Turan, "Biz müvekkilimizin can güvenliği olmadığı için başvurduk ve ayrı bir zamanda ifade verdik. Müvekkilime gerçekleştirilmiş özgü bir durum değildir. Müvekkilimin 7 yıldır saldırıya uğramamış olması yarın saldırıya uğramayacağı anlamına gelmez. Emekli olduğundan beri koruma kararı var. Şuanda bir terör ortamı oluşmuştur. Geçen celse Diyarbakır’da güvenli denilirken şimdi o bölgede terör vardır" dedi.
SAVCI SANIĞIN GELMESİNİ TALEP ETTİ
Savcı Şenol Dağ, sanığın celse arasında alınan ifadesinin yasa açısından uygun olduğu, ancak yüz yüzelik ilkesi ve sanığın kendisine sorulacak soruların savunması için sanığın gelecek duruşmada yer almasını talep etti.
MAHKEME USULE UYGUN DEDİ
Mahkeme heyeti, sanık Eşref Hatipoğlu ve müdafilerinin yapmış olduğu savunmanın usule uygun olduğundan katılan avukatlarının dosyadan çıkarılma talebinin reddine, avukatların sanığa soru sorma talebinin ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemiyle gerçekleştirlmesine ve açık duruşmaya devam edilmesine karar verildi.
KORSAN YARGILAMA İDDİASI
Mağdur avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, "Biz savunma geçersiz demiyoruz, biz sizin korsan yargılama yaptığınıza inanıyoruz. Eşref Hatipoğlu’nun savunmasının geçerli olup olmadığı önemli değil. Biz yokken yapılan savunma olmaz. Böyle bir yargılama faaliyette olmaz" dedi.
Bahtiyar Aydın ile birlikte hayatını kaybeden Uzman Çavuş Yüksel Bayar’n ağabeyi İlhami Bayar ise "Annem Rahmiye Bayar’ın tek bir isteği var. Oğlum terör nedeniyle mi şehit edildi yoksa başka bir nedenle şehit edildi. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisiyiz" diye konuştu.
"BİZE O GÜN KAN KUSTURDULAR"
Olay günü mağdurlarından 74 yaşındaki Yusuf Boyaslan, "Bize o gün kan kusturdular. Benim ailemi, evimi, her şeyimi yaktılar. Eşref Hatipoğlu katildir. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Deniz Baykal, o gün Lice’ye girememiştir. Deniz Baykal girseydi Lice’ye, bu kadar infaz olmazdı. Çocuklarımın hepsini orada kaybettim. Hukuk yok. Eşref Hatipoğlu, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Tansu Çiller’den, Meral Akşener’den şikayetçiyim. Ben bu esareti gözümle gördüm. Adalet mülkün temeli ise ise işlensin" diye isyan etti.
REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULDU
Mağdur avukatları mahkeme heyetinin hukuka aykırı davranış, yanlı taraf tutması nedeniyle mahkeme heyetinin reddini talep etti.
KISA SÜRELİ GERGİNLİK
Mahkeme heyetinden Alev Özcan’ın duruşma sırasında Şenol Dağ’ın yanına gidip konuşması mağdur avukatları arasında tartışmaya neden oldu. Gerginlik kısa süre sonra sona erdi.
SAVCI REDDİ HAKİMİ REDDETTİ
Cumhuriyet Savcısı Şenol Dağ, mahkeme heyetini ve bugün heyette bulunmayan Hatice Demir’in yanlı davrandıkları kanaatinde olmadığından müdahil avukatlarını mahkeme başkanı ve heyetinin red isteminin, red dilmesini talep etti.
RED TALEBİ İNCELENECEK
Heyet, reddi hakim talebini kabul edip,kararın incelenmesi için bir üst mahkeme olan 2. Ağır Ceza Mehkemesi’ne gönderilmesine, duruşmanın 24 Aralık 2015 tarihine ertelenmesine karar verdi.
TAHİR ELÇİ: "YARGILAMA YANLI OLUYOR"
Duruşma sonrası açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi "Kamuoyunda Lice Davası olarak bilinen dava bugün yine İzmir Adliyesi’nde sanık ya da sanıklar olmadan görüldü.
Sanıksız bir biçimde görüldü.
Ne yazık ki 22 yıldır, bu ülkenin generalliğe kadar yükselmiş görevlisi ile 15 sivil vatandaşın ölümü ile ilgili adalet gerçekleşmedi.Bir önceki duruşmada; davanın niteliği, kapsamı, özelliliği, karmaşıklığı, önemi nedeni ile ancak 2 günde görülebileceğini tespit eden ve dolayısıyla sanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun ancak 2 gün boyunca çapraz sorgusunun yapılabileceğini ön gören ve tespit eden mahkeme, her nasıl olduysa henüz duruşma günü gelmeden, duruşma arasında bir akşam üstü, sanık mahkemenin kapısını çalıyor, benim ifademi alın diyor ve onlarda ifadeyi alıyor sanık ben gidiyorum diyor. Tabiri caizse kaçak bir duruşma icra ediliyor. Böylelikle sanığın önümüze çıkması engellendi. Mahkemeyi red ettik, mahkeme tarafsız değil bu işi taraflı yönetiyor, özellikle son kararı ile açıkça ortaya koydu. Biz de bu nedenle mahkeme heyetini red ettik. Bu davada 2 sanık var kağıt üzerinde. Bunlardan bir tanesi bugün duruşmaya gelmeyen emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve diğer sanık dönemin üsteğmeni Tünay Yanardağ’dır. Tünay Yanardağ aranıyordu. Yargılama aşamasında Yanardağ’ın yurt dışında yaşadığına dair bilgiler elimizde ulaşmıştı. Ancak bugün mahkemeye sunulan bazı belgelerde, Tunay Yanardağ’ın Singapur’da yaşamını yitirdiği ifade edildi. Açıkçası bu ölüm belgelerini şüphe ile karşıladık" dedi.
Kaynak: İHA
Müdahil avukatların girişimleri sonucu HSYK’nın soruşturma izni verdiği ve yargılamanın devam edeceği öğrenildi. Durdurulan dava, İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülmeye başlandı.
DAVADA TEK SANIK KALDI
Davaya, 13 mağdur ve avukatları ile sanık dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Necdet Solmazgül, sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Mehmet Eren Turan katılırken, geçtiğimiz 23 Ağustos’ta Singapur’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden dönemin Üsteğmen’i Tunay Yanardağ’ın avukatı ve emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun sağlık sebeplerinden ve can güvenliğinden dolayı katılmadığı bildirildi.
Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ hakkında, ’taammüden öldürme’, ’halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik’, ’cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
HATİPOĞLU’NUN MAHKEMEDE İFADE VERMEMESİ TARTIŞMA ÇIKARDI
Sanık Eşref Hatipoğlu’nnun duruşmadan önce ifadesinin alınması ve duruşmaya katılmamasına itiraz eden mağdur avukatlarından Avukat Suat Çetinkaya, "Eşref Hatipoğlu Lice Davası’nın 2 sanığının birisidir. Eşrefe Hatipoğlu’nun gizli bir şekilde ifade alınması hukuka aykırıdır. Bu sorgu adli yargılanma ilkesine aykırıdır" dedi.
Mağdur avukatlarından Yunus Muratakan ise "Duruşma salonu içerisinde müştekiler, müşteki avukatları ve mahkemedeki kolluk kuvvetlerin, basın mensuplarının hangisinin, sanığın can güvenliğini tehdit edecek bir durumu vardır? Mahkemenizce tepit edilsin. Neden sanığın ifadesini gizli aldınız" dedi.
Mahkeme Başkanı Nureddin Küdür ise "Sanığın ifadesini gizli almadık, normal uygulama böyle. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu ve sağlık sorunların iletti. Korumasıyla gelip ifade verdi" dedi.
"SİZ SANIĞI AĞIRLAMIŞSINIZ"
Mağdur avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, "Sanık açısından can güvenliği yok derken bizi tehdit olarak gördünüz. O yaptığınıza duruşma denmez. Siz burada Eşref Hatipoğlu’nu ağırlamışsınız? Siz bizi bertaraf ederek duruşma yapamazsınız. Bizsiz duruşma yapamazsınız" dedi.
Mahkeme Başkanı Nureddin Küdür ise "’Hiç de ağırlama yapmadık. İfadesini aldık" dedi.
BAHTİYAR AYDIN’IN AVUKATI: "ARTIK BU DAVADAN BEKLENTİMİZ KALMADI"
Dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın eşinin avukatı Necdet Solmazgül, "İki yıldır ifadesi alınmayan sanıklardan sonra müvekkilim artık bu davadan umudunu kesti. Bugünden sonra artık bizim açımızdan davanın ne olacağı konusunda ümidimiz yok. 2 yıl boyunca sanığı getirip dinletmeyince bir anlamı var. 2 yıl boyunca neden bu adamın ifadesi alınamadı. Bu dava, bir generalin bir suikasta uğradığı, 14 vatandaşın öldürüldüğü dava. Aileler; babalarının yada eşinin nasıl öldüğünü öğrenmek istiyor. Her gün bir sürü şehit geliyor. Vaatler var, şehidimizin ailesine bakacağız deniyor. Ama daha geçimişteki şehitlerin ailelerine bakamadınız ki şimdikine bakasınız. Ben eminim Şehit Bahtiyarı Aydın’ın eşi bana, ’Bu davayı takip etmeyin, devletten bir beklentimiz kalmadı’ diyecek bu saatten sonra" dedi.
TAHİR ELÇİ; "TUNAY YANARDAĞ’IN ÖLDÜĞÜNE İNANMIYORUM"
Mağdur avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, "Ben bu davadan hiçbir sonuç beklemiyorum, bana göre bu dava artık bitmiştir. Mahkemenin her üyesini red ediyoruz. Sizinle bu yargılamayı kabul etmiyoruz. Siz bu davada taraf tuttunuz. Sizi sevmiyoruz da artık. Tunay Yanadağ ölmüş. Ölünün arkasından konuşulmaz ama cezasını çekmeden paşa paşa ölmeyeceksin. Ayrıca da ben öldüğüne de inanmıyorum. Tunay Yanardağ’ın olduğu ileri sürülen cesede DNA testi yapılmasını istiyorum. Ben Tunay Yanarağ’ın kim olduğunu biliyorum. Bizzat bana işkence yapan kişidir. Mahkeme suç işlemiştir. Mahkeme tarafsızlığını yitirmiştir, mahkemenizi red ediyoruz" dedi.
"GÜVENLİ ORTAM YOK"
Sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun Avukatı Mehmet Emin Turan, "Biz müvekkilimizin can güvenliği olmadığı için başvurduk ve ayrı bir zamanda ifade verdik. Müvekkilime gerçekleştirilmiş özgü bir durum değildir. Müvekkilimin 7 yıldır saldırıya uğramamış olması yarın saldırıya uğramayacağı anlamına gelmez. Emekli olduğundan beri koruma kararı var. Şuanda bir terör ortamı oluşmuştur. Geçen celse Diyarbakır’da güvenli denilirken şimdi o bölgede terör vardır" dedi.
SAVCI SANIĞIN GELMESİNİ TALEP ETTİ
Savcı Şenol Dağ, sanığın celse arasında alınan ifadesinin yasa açısından uygun olduğu, ancak yüz yüzelik ilkesi ve sanığın kendisine sorulacak soruların savunması için sanığın gelecek duruşmada yer almasını talep etti.
MAHKEME USULE UYGUN DEDİ
Mahkeme heyeti, sanık Eşref Hatipoğlu ve müdafilerinin yapmış olduğu savunmanın usule uygun olduğundan katılan avukatlarının dosyadan çıkarılma talebinin reddine, avukatların sanığa soru sorma talebinin ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemiyle gerçekleştirlmesine ve açık duruşmaya devam edilmesine karar verildi.
KORSAN YARGILAMA İDDİASI
Mağdur avukatlarından Zeynep Sedef Özdoğan, "Biz savunma geçersiz demiyoruz, biz sizin korsan yargılama yaptığınıza inanıyoruz. Eşref Hatipoğlu’nun savunmasının geçerli olup olmadığı önemli değil. Biz yokken yapılan savunma olmaz. Böyle bir yargılama faaliyette olmaz" dedi.
Bahtiyar Aydın ile birlikte hayatını kaybeden Uzman Çavuş Yüksel Bayar’n ağabeyi İlhami Bayar ise "Annem Rahmiye Bayar’ın tek bir isteği var. Oğlum terör nedeniyle mi şehit edildi yoksa başka bir nedenle şehit edildi. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisiyiz" diye konuştu.
"BİZE O GÜN KAN KUSTURDULAR"
Olay günü mağdurlarından 74 yaşındaki Yusuf Boyaslan, "Bize o gün kan kusturdular. Benim ailemi, evimi, her şeyimi yaktılar. Eşref Hatipoğlu katildir. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Deniz Baykal, o gün Lice’ye girememiştir. Deniz Baykal girseydi Lice’ye, bu kadar infaz olmazdı. Çocuklarımın hepsini orada kaybettim. Hukuk yok. Eşref Hatipoğlu, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Tansu Çiller’den, Meral Akşener’den şikayetçiyim. Ben bu esareti gözümle gördüm. Adalet mülkün temeli ise ise işlensin" diye isyan etti.
REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULDU
Mağdur avukatları mahkeme heyetinin hukuka aykırı davranış, yanlı taraf tutması nedeniyle mahkeme heyetinin reddini talep etti.
KISA SÜRELİ GERGİNLİK
Mahkeme heyetinden Alev Özcan’ın duruşma sırasında Şenol Dağ’ın yanına gidip konuşması mağdur avukatları arasında tartışmaya neden oldu. Gerginlik kısa süre sonra sona erdi.
SAVCI REDDİ HAKİMİ REDDETTİ
Cumhuriyet Savcısı Şenol Dağ, mahkeme heyetini ve bugün heyette bulunmayan Hatice Demir’in yanlı davrandıkları kanaatinde olmadığından müdahil avukatlarını mahkeme başkanı ve heyetinin red isteminin, red dilmesini talep etti.
RED TALEBİ İNCELENECEK
Heyet, reddi hakim talebini kabul edip,kararın incelenmesi için bir üst mahkeme olan 2. Ağır Ceza Mehkemesi’ne gönderilmesine, duruşmanın 24 Aralık 2015 tarihine ertelenmesine karar verdi.
TAHİR ELÇİ: "YARGILAMA YANLI OLUYOR"
Duruşma sonrası açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi "Kamuoyunda Lice Davası olarak bilinen dava bugün yine İzmir Adliyesi’nde sanık ya da sanıklar olmadan görüldü.
Sanıksız bir biçimde görüldü.
Ne yazık ki 22 yıldır, bu ülkenin generalliğe kadar yükselmiş görevlisi ile 15 sivil vatandaşın ölümü ile ilgili adalet gerçekleşmedi.Bir önceki duruşmada; davanın niteliği, kapsamı, özelliliği, karmaşıklığı, önemi nedeni ile ancak 2 günde görülebileceğini tespit eden ve dolayısıyla sanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun ancak 2 gün boyunca çapraz sorgusunun yapılabileceğini ön gören ve tespit eden mahkeme, her nasıl olduysa henüz duruşma günü gelmeden, duruşma arasında bir akşam üstü, sanık mahkemenin kapısını çalıyor, benim ifademi alın diyor ve onlarda ifadeyi alıyor sanık ben gidiyorum diyor. Tabiri caizse kaçak bir duruşma icra ediliyor. Böylelikle sanığın önümüze çıkması engellendi. Mahkemeyi red ettik, mahkeme tarafsız değil bu işi taraflı yönetiyor, özellikle son kararı ile açıkça ortaya koydu. Biz de bu nedenle mahkeme heyetini red ettik. Bu davada 2 sanık var kağıt üzerinde. Bunlardan bir tanesi bugün duruşmaya gelmeyen emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve diğer sanık dönemin üsteğmeni Tünay Yanardağ’dır. Tünay Yanardağ aranıyordu. Yargılama aşamasında Yanardağ’ın yurt dışında yaşadığına dair bilgiler elimizde ulaşmıştı. Ancak bugün mahkemeye sunulan bazı belgelerde, Tunay Yanardağ’ın Singapur’da yaşamını yitirdiği ifade edildi. Açıkçası bu ölüm belgelerini şüphe ile karşıladık" dedi.