Ali Babacan'dan Seçim Açıklaması
Ali Babacan, açıkladıkları vaatlerin 2016 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sı (GSYİH) yükünün yüzde 1 civarında olduğunu ve 550 milyar liralık bütçe içinde 20 milyarlık bir kısmı kapsadığını belirterek beyannameyi geniş bir ekiple hazırladıklarını redaksiyonda kendisinin de yer aldığını söyledi.
Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara milletvekili adayı Ali Babacan, Habertürk/BloombergHT ortak yayınında AK Parti’nin açıklanan seçim vaatleri ve ekonomi politikalarına ilişkin görüşlerini açıkladı.
Bu yıl bekledikleri yüzde 3 büyümenin neredeyse tamamı tüketimden geldiğini kaydeden Babacan, "Bu konjonktüre göre yüzde 3 büyüme fena değil. Bankacılık sisteminde zayıflık ve Merkez Bankası’na güven kaybı durumunda sistem sallanır" dedi.
Ali Babacan, "Asgari ücret konusuyla ilgili, asgari ücret artışının kamuya doğrudan bir maliyeti yok. Asgari ücret daha çok özel sektörün üretim maliyetiyle ve Türkiye’nin rekabet gücüyle ilgili bir konu. Siyasi partilerden çok farklı rakamlar geldikten sonra iş dünyasından bu konuya fazla bir ilgi alakalı değil. Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelerle bir yandan özel sektörün rekabet gücünü korurken, bir yandan Türkiye’nin sahadaki gerçeklerine, fiili uygulanan ücretlere bakıp, böyle bir asgari ücretin ekonomimiz üzerinde, Türkiye’nin rekabet gücü üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı kanaatine vardık. Hiç etkisi olmaz demek zor açıkçası, bir etkisi olur ama bu etkinin sınırlı olacağını ve yönetilebilir olduğu kanaatine vardık. Maliyet kaynaklı enflasyon etkisi olabilir ancak burada belli eşikler var. O eşiklere kadar tolere edilebilir. Gerçekten biz eğer ölçüyü kaçırıp gerçek anlamda popülist diyebileceğimiz bir adım atsaydık bunun piyasa tepkileri de çok olumsuz olabilirdi" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Bu yıl bekledikleri yüzde 3 büyümenin neredeyse tamamı tüketimden geldiğini kaydeden Babacan, "Bu konjonktüre göre yüzde 3 büyüme fena değil. Bankacılık sisteminde zayıflık ve Merkez Bankası’na güven kaybı durumunda sistem sallanır" dedi.
Ali Babacan, "Asgari ücret konusuyla ilgili, asgari ücret artışının kamuya doğrudan bir maliyeti yok. Asgari ücret daha çok özel sektörün üretim maliyetiyle ve Türkiye’nin rekabet gücüyle ilgili bir konu. Siyasi partilerden çok farklı rakamlar geldikten sonra iş dünyasından bu konuya fazla bir ilgi alakalı değil. Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelerle bir yandan özel sektörün rekabet gücünü korurken, bir yandan Türkiye’nin sahadaki gerçeklerine, fiili uygulanan ücretlere bakıp, böyle bir asgari ücretin ekonomimiz üzerinde, Türkiye’nin rekabet gücü üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı kanaatine vardık. Hiç etkisi olmaz demek zor açıkçası, bir etkisi olur ama bu etkinin sınırlı olacağını ve yönetilebilir olduğu kanaatine vardık. Maliyet kaynaklı enflasyon etkisi olabilir ancak burada belli eşikler var. O eşiklere kadar tolere edilebilir. Gerçekten biz eğer ölçüyü kaçırıp gerçek anlamda popülist diyebileceğimiz bir adım atsaydık bunun piyasa tepkileri de çok olumsuz olabilirdi" ifadelerini kullandı.