Türkiye'den KKTC'ye Su Geliyor, Hükümet Gidiyor Mu?
KKTC’deki koalisyon hükümetinin ortağı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, "Asrın Projesi" olarak nitelendirilen Türkiye’den KKTC’ye su taşıma projesinin hükümeti etkileyebilecek bir konu olabileceğini söyledi.
UBP Genel Başkanı Özgürgün, basına yaptığı açıklamada, "Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ile bu konuyu müteakip defalar görüştük, görüşüyoruz. Aslında hükümet iyi gidiyor ancak su konusu gerçekten hükümeti etkileyebilecek bir noktada duruyor. Biz Türkiye’nin, ana vatanımızın 1 milyar doların üzerinde ciddi yatırımla çok büyük bir projeye imza atmasından dolayı büyük gurur duyuyoruz. Barış suyu olarak geliyor. İşin ilginç tarafı hem Kıbrıslı Türklere hem Kıbrıslı Rumlara verilebilecek bir noktada" dedi.
Su kaynaklarının tükenmeye yüz tuttuğu bir dönemde Kıbrıs’ın en stratejik meselesinin su olduğunu ifade eden Özgürgün şöyle konuştu:
"Bunu Türkiye yani ana vatanımız yapmıştır. Buraya kadar ulaştırılmış büyük bir yatırım var. Bu konuda Türkiye’nin söyleyeceği çok önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Yani burada biz yaparız, şöyle yaparızdan çok anlayışla ve inatlaşma olmaksızın Türkiye ile işbirliği içerisinde en doğrusunu bulup ona göre bunun yapılması gerekmektedir. Kıbrıs’ta suyun dağıtımının özelleştirilmesine talip olanların ihaleye girmesi gerek. Ben talibim, sadece ben yaparım bana verilsin demek yanlış. Sayın Talat’la konuştuğumuzda ortaya çıkan bir şey var; buna belediyeler razı olmazsa ne olacak? Şu anda belediyeler bir ağ kurmuş, dağıtım yapıyor ve su parasını topluyor. Buradaki sıkıntı belediyeleri ikna etmektir. (Özelleştirme yapılırsa) şirket bu suyu verip parasını toplamaya başladığı zaman belediyelerin devre dışı kalması ve yönetim zafiyetinin doğması gibi bazı endişelerimiz var ama çözülemeyecek bir şey değil."
Belediyelerin de şirket kurup ihaleye katılabileceğini belirten Özgürgün, "İhaleyi alacak şirket ya da şirketlerle sağlam bir mukaveleyle bu suyun nasıl işletileceği konusu gerçekten önemli. Türkiye ile bizim hükümetimiz arasında çok rahat çözülebilir. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, sadece işletme konusunun rahatlıkla çözülmesi gerekiyor. Dünyada ilk olan öyle bir projeyi bu kadar basit bir sebeple bozamayız. Dolayısıyla en doğru yol en kısa sürede bulunmalıdır, hükümet krizine yol açabilecek bir noktaya gelmemelidir" ifadelerini kullandı.
Başpapazın geçmişte "Zehir içerim Türkiye’nin suyunu içmem" demesine de atıfta bulunan Özgürgün, "Kendisinin de bugün çark ettiğini gördüm. Onlar da bu suyu kullanacaktır. Rumlar bu söylemleri geride bırakmışlardır" dedi.
Kaynak: İHA
Su kaynaklarının tükenmeye yüz tuttuğu bir dönemde Kıbrıs’ın en stratejik meselesinin su olduğunu ifade eden Özgürgün şöyle konuştu:
"Bunu Türkiye yani ana vatanımız yapmıştır. Buraya kadar ulaştırılmış büyük bir yatırım var. Bu konuda Türkiye’nin söyleyeceği çok önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Yani burada biz yaparız, şöyle yaparızdan çok anlayışla ve inatlaşma olmaksızın Türkiye ile işbirliği içerisinde en doğrusunu bulup ona göre bunun yapılması gerekmektedir. Kıbrıs’ta suyun dağıtımının özelleştirilmesine talip olanların ihaleye girmesi gerek. Ben talibim, sadece ben yaparım bana verilsin demek yanlış. Sayın Talat’la konuştuğumuzda ortaya çıkan bir şey var; buna belediyeler razı olmazsa ne olacak? Şu anda belediyeler bir ağ kurmuş, dağıtım yapıyor ve su parasını topluyor. Buradaki sıkıntı belediyeleri ikna etmektir. (Özelleştirme yapılırsa) şirket bu suyu verip parasını toplamaya başladığı zaman belediyelerin devre dışı kalması ve yönetim zafiyetinin doğması gibi bazı endişelerimiz var ama çözülemeyecek bir şey değil."
Belediyelerin de şirket kurup ihaleye katılabileceğini belirten Özgürgün, "İhaleyi alacak şirket ya da şirketlerle sağlam bir mukaveleyle bu suyun nasıl işletileceği konusu gerçekten önemli. Türkiye ile bizim hükümetimiz arasında çok rahat çözülebilir. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, sadece işletme konusunun rahatlıkla çözülmesi gerekiyor. Dünyada ilk olan öyle bir projeyi bu kadar basit bir sebeple bozamayız. Dolayısıyla en doğru yol en kısa sürede bulunmalıdır, hükümet krizine yol açabilecek bir noktaya gelmemelidir" ifadelerini kullandı.
Başpapazın geçmişte "Zehir içerim Türkiye’nin suyunu içmem" demesine de atıfta bulunan Özgürgün, "Kendisinin de bugün çark ettiğini gördüm. Onlar da bu suyu kullanacaktır. Rumlar bu söylemleri geride bırakmışlardır" dedi.