Obezite Cerrahisinde 'Balayı' Dönemine Dikkat
Kilo vermek için diyet, egzersiz, spor salonu dahil her yolu denedikleri halde verdikleri kiloları her defasında geri alanlar için seçenek olan obezite cerrahisi sonrası ’balayı’ olarak adlandırılan dönemi dikkat gerektiriyor. Açlık duygusunun çok azaldığı bu dönemde hızlı kilo verildiğini kaydeden Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, "Bu dönemde yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları değiştirilmezse, verilen kilolar geri alınır" dedi.
AÇLIK DUYGUSU AZALIR
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, obezite cerrahisi sonrası ilk 4-6 aylık dönemde ’ghrelin’ adlı iştah hormonu salgılanmasında belirgin azalma olduğunu ve bu dönemde hızlı kilo verildiğini söyledi.
Açlık duygusunun da çok azaldığı bu döneme ’Balayı dönemi’ denildiğini ifade eden Tepeli, "Bu dönemde, yapılan cerrahinin etkisi dışında özellikle birinci yıl sonuna doğru iştah duygusu yavaş yavaş artmaya başlar. Bu dönem artık ‘balayı’ döneminin bittiği dönem olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla bu döneme kadar yaşam tarzı ve yeme alışkanlıklarının değiştirilmiş olması büyük önem kazanmaktadır" diye konuştu.
EGZERSİZ YAŞAM BİÇİMİ OLMALI
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Mehmet Akgün Tepeli, genel diyet kurallarını yaşamın tüm dönemlerine yaymak, egzersizi yaşam biçimi haline getirmek, vitamin ve minareleri de düzenli kullanmak gerektiğini bildirdi. Op. Dr. Tepeli, genel diyet kurallarının ana hatlarını açıklarken de "Tüm öğünlerin ana unsuru protein olmalı, karbohidrat alımı kısıtlamalı, ara öğün alınma zorunluluğu varsa protein bazlı ara öğün almalı, öğünlerin mümkün olduğunca önceden planlanması yapılmalı, sıvı alımının kalorili sıvılardan oluşmamasını sağlamalı" uyarısında bulundu.
Obezite cerrahisi sonucu hızlı kilo vermenin istenmeyen bir gelişme olduğunun altını çizen Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi’nin Bariatrik Diyetisyeni Melike Hasip ise konuyla ilgili şunları söyledi:
HIZLI KİLO VERMEYE ‘HAYIR’
"Fazla kilolarıyla başı dertte olan kişiler bir an önce zayıflamak isterler. Ancak kalorisi düşük, karbonhidrat, protein ve yağ içeriği uygun olmayan diyetler zayıflatsa da kalıcılığını korumaz. Düşük kalorili diyetlerin yavaşlattığı metabolizma hızı nedeniyle ileriki dönemde sağlıklı beslenilse bile kilo alma kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle ideal kiloya ulaşmak ve kalıcılığını sağlamak için hızlı kilo vermek bir çözüm yolu değildir."
TEK YÖNLÜ BESLENME, BÜYÜK HATA
Hızlı kilo kayıplarında yapılan en büyük hatanın tek yönlü beslenme olduğu ifade eden Op. Dr. Tepeli, "Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler, genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması, kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine yol açar. Bu durum da açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluğa neden olur" ifadelerini kullandı.
EN İYİSİ KİŞİYE ÖZEL PROGRAM
Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücudun aç kalarak kas kaybettiğini bildiren Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, "Bu durumun sürmesi halinde beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız olan karaciğer ve böbrekte kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybı başlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerilerine göre aylık kilo kaybının 4 civarında olması normaldir. Kilolar hızla verilse bile, uygulanan bu diyet uzun süre tolere edilemeyeceği ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar süratle yeniden alınır" dedi.
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, sözlerini "Kilo vermek için en iyi yol, bir uzman kontrolünde kişinin kilosu, yaşı, sosyal yaşamı hesaplanarak tamamen bireye özel bir beslenme programı hazırlanmasıdır" diye tamamladı.
Kaynak: İHA
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, obezite cerrahisi sonrası ilk 4-6 aylık dönemde ’ghrelin’ adlı iştah hormonu salgılanmasında belirgin azalma olduğunu ve bu dönemde hızlı kilo verildiğini söyledi.
Açlık duygusunun da çok azaldığı bu döneme ’Balayı dönemi’ denildiğini ifade eden Tepeli, "Bu dönemde, yapılan cerrahinin etkisi dışında özellikle birinci yıl sonuna doğru iştah duygusu yavaş yavaş artmaya başlar. Bu dönem artık ‘balayı’ döneminin bittiği dönem olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla bu döneme kadar yaşam tarzı ve yeme alışkanlıklarının değiştirilmiş olması büyük önem kazanmaktadır" diye konuştu.
EGZERSİZ YAŞAM BİÇİMİ OLMALI
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Mehmet Akgün Tepeli, genel diyet kurallarını yaşamın tüm dönemlerine yaymak, egzersizi yaşam biçimi haline getirmek, vitamin ve minareleri de düzenli kullanmak gerektiğini bildirdi. Op. Dr. Tepeli, genel diyet kurallarının ana hatlarını açıklarken de "Tüm öğünlerin ana unsuru protein olmalı, karbohidrat alımı kısıtlamalı, ara öğün alınma zorunluluğu varsa protein bazlı ara öğün almalı, öğünlerin mümkün olduğunca önceden planlanması yapılmalı, sıvı alımının kalorili sıvılardan oluşmamasını sağlamalı" uyarısında bulundu.
Obezite cerrahisi sonucu hızlı kilo vermenin istenmeyen bir gelişme olduğunun altını çizen Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi’nin Bariatrik Diyetisyeni Melike Hasip ise konuyla ilgili şunları söyledi:
HIZLI KİLO VERMEYE ‘HAYIR’
"Fazla kilolarıyla başı dertte olan kişiler bir an önce zayıflamak isterler. Ancak kalorisi düşük, karbonhidrat, protein ve yağ içeriği uygun olmayan diyetler zayıflatsa da kalıcılığını korumaz. Düşük kalorili diyetlerin yavaşlattığı metabolizma hızı nedeniyle ileriki dönemde sağlıklı beslenilse bile kilo alma kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle ideal kiloya ulaşmak ve kalıcılığını sağlamak için hızlı kilo vermek bir çözüm yolu değildir."
TEK YÖNLÜ BESLENME, BÜYÜK HATA
Hızlı kilo kayıplarında yapılan en büyük hatanın tek yönlü beslenme olduğu ifade eden Op. Dr. Tepeli, "Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler, genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması, kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine yol açar. Bu durum da açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluğa neden olur" ifadelerini kullandı.
EN İYİSİ KİŞİYE ÖZEL PROGRAM
Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücudun aç kalarak kas kaybettiğini bildiren Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, "Bu durumun sürmesi halinde beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız olan karaciğer ve böbrekte kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybı başlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerilerine göre aylık kilo kaybının 4 civarında olması normaldir. Kilolar hızla verilse bile, uygulanan bu diyet uzun süre tolere edilemeyeceği ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar süratle yeniden alınır" dedi.
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, sözlerini "Kilo vermek için en iyi yol, bir uzman kontrolünde kişinin kilosu, yaşı, sosyal yaşamı hesaplanarak tamamen bireye özel bir beslenme programı hazırlanmasıdır" diye tamamladı.